Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi 2019/652 E. 2019/652 K. 25.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 5. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
5. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN DEĞİŞİK İŞ KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
D.İŞ KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … D.iş Esas – … D.İş Karar

TALEP EDEN : … MÜHENDİSLİK SAN.VE TİC.LTD.ŞTİ.

VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF : … MÜHENDİSLİK SAN.VE TİC.AŞ

VEKİLLERİ : Av. …
(İstinaf yoluna başvuran) Av. …

DAVANIN KONUSU : İhtiyati Haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
G. KARAR YAZIM TARİHİ : …

İlk derece mahkemesinin yukarıda belirtilen değişik iş kararına yönelik karşı taraf vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş ve dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderilmiş olmakla 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353. maddesi uyarınca dosya incelendi.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
İhtiyati haciz talep eden vekili dilekçesinde özetle; borçlunun taraflar arasında imzalanan 09/08/2018 tarihli sözleşmeye, 21/11/2018 tarihli … nolu 259.261,50 TL bedelli faturaya, 26/11/2018 tarihli … nolu 711.350,50 TL bedelli faturaya, 15/01/2019 tarihli … nolu 11.578,00 TL bedelli faturaya, 01/02/2019 tarihli … nolu 507.544,50 TL bedelli faturaya, 16/03/2019 tarihli … nolu 246.143,60 TL bedelli faturaya, 19/03/2019 tarihli … nolu 507.544,50 TL bedelli faturaya, 12/04/2019 tarihli … nolu 344.472,80 TL bedelli faturaya, 10/05/2019 tarihli … nolu 10.412,50 TL bedelli faturaya, 16/05/2019 tarihli … nolu 231.530,00 TL bedelli faturaya, 23/05/2019 tarihli … nolu 6.646,50 TL bedelli faturaya, 10/06/2019 tarihli … nolu 5.494,13 TL bedelli faturaya, 10/06/2019 tarihli … nolu 9.823,34 TL bedelli toplam 12 adet faturaya, cari hareket dökümüne, 29/01/2019, 27/02/2019, yine 27/02/2019, 28/03/2019, 27/04/2019 tarihli 5 adet mutabakat formlarına, 07/11/2019, 07/01/2019, 27/02/2019, 12/03/2019 ve 23/03/2019 tarihli 5 adet hakediş raporlarına dayalı olarak bakiye alacakları olan 999.014,45 TL için ihtiyati haciz kararı verilmesini istemiştir.
İhtiyati hacze itiraz eden karşı taraf vekili 27/06/2019 tarihli itiraz dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile 09.08.2018 tarihinde İşveren – Yüklenici olarak taşeron – alt taşeron olarak dava dışı … Sanayi ve Ticaret A.Ş.’nin “…” Projesi işlerine ilişkin sözleşme imza eden … Mühendislik Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin dayanaktan yoksun, kötü niyetli ve soyut bir dava dilekçesi ile 24.06.2019 tarihinde müvekkili şirketin malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz uygulanmasını talep ettiğini ve Mahkemenin … D. İş ve … K. Sayılı ve aynı tarihli kararı ile işbu talep kabul edilerek müvekkili şirketin malvarlığı üzerinde ihtiyati haciz uygulandığını, verilen ihtiyati haciz kararında İcra ve İflas Kanunu’nun 260. Maddesi’nde belirtilen hususların neredeyse hiçbirinin yer almadığını, hiçbir dayanak ve karşı tarafça iddia edildiği gibi hiçbir tehlike (mal kaçınma tehlikesi) olmaksızın verilmiş bulunan işbu ihtiyati haciz kararına itiraz ettiklerini, müvekkili şirketin ticari faaliyetlerini “… KARTAL/İSTANBUL” adresinde devam ettiğini, müvekkili şirkete karşı yürütülecek her türlü yasal sürecin Kartal/İstanbul’u yetkisi çerçevesinde bulunduran İstanbul Anadolu Adliyesi Mahkemeleri ve İcra Müdürlükleri nezdinde yürütülmesi gerektiğini, bu sebeple yetki itirazında bulunduklarını, müvekkili şirket tarafından karşı tarafa İşbu proje kapsamında ödemeler yapıldığını, müvekkili şirketin imza edilen sözleşme kapsamında yapılması gereken ödemeleri düzenli şekilde yaptığını, hiçbir şekilde mal kaçırma gayesi içinde bulunmadığını, faturaya dayalı alacaklar için ihtiyati haciz talep edilemeyeceğini ve uygulanamayacağını, uygulanan haczin, hiçbir suretle iddia edilen borç miktarı ile ölçülü olmadığını, mütabakat belgelerinde imzası bulunan …’ın müvekkilinin ön büro çalışanı olduğunu ve müvekkili şirketi temsile yetkisinin bulunmadığını, bu nedenlerle müvekkili şirketin ticari hayati haksız yere risk altında olduğunu, ihtiyati haczin dosya üzerinden yapılacak inceleme ile ivedilikle kaldırılmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ DEĞİŞİK İŞ VE EK KARARININ ÖZETİ:
İlk derece Mahkemesi tarafından verilen … tarihli, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı değişik iş kararı ile “…borcun rehinle temin edilmediği, borcun vadesinin geçtiği ve borcun ödenmediği hususları anlaşıldığı…” gerekçesiyle “…TALEBİN KABULÜ İLE; İİK nun 257 ve devamı maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde karşı taraf olan borçlu/borçlular ile üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması kaydıyla, borçlunun/borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının İHTİYATEN HACZİNE…” karar verilmiştir.
İhtiyati haciz talebine itiraz üzerine İlk derece Mahkemesi tarafından verilen 04/07/2019 tarihli, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı değişik iş ek kararı ile “…muteriz borçlu vekilince öncelikle ihtiyati haciz kararının İİK 260. maddesindeki yasal şartları taşımadığı ileri sürülmüş ise de; Mahkememizce verilen ihtiyati haciz kararı yasada mevcut tüm yasal şartalara haiz olduğundan bu itirazın reddine karar vermek gerekmiştir. Muteriz vekilince Mahkememizin yetkisine itiraz edilmiş ise de İİK 50. maddesi yollaması ile HMK 10. maddesi ve Borçlar Kanunu 89/1. maddesi gereğince para borçlarından kaynaklı alacak davalarında alacaklının bulunduğu yer mahkemeleri de yetkili olduğundan bu itirazın da reddi gerekmiştir. İİK 265. maddesinde ihtiyati haciz kararına itiraz sebebleri tahdidi olarak sayılmış olup; muterizler vekilinin sair itirazları bu kapsamda olmadığından tüm itirazların reddine karar vermek gerekmiştir…” gerekçesiyle “…Muretizler vekilinin itirazlarının ayrı ayrı REDDİNE….” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf yoluna başvuran karşı taraf vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin karşı tarafın da bilgisi dahilinde olduğu gibi ve dava dilekçelerinde de belirtmiş oldukları gibi ticari faaliyetlerini “… Kartal/İSTANBUL” adresinde devam ettirmekte olup, karşı tarafın kendi mukim oldukları adresi yetki alanı kapsamına alan ilk derece mahkemesinden ve akabinde Konya … İcra Müdürlüğü’nden ihtiyati haczin uygulanmasını talep etmesi dahi kötü niyeti gözler önüne serer nitelikte olduğunu, müvekkili şirketin imza edilen sözleşme kapsamında yapılması gereken ödemeleri düzenli şekilde yaptığını, hiçbir şekilde mal kaçırma gayesi içinde bulunmadığını, yapılan işbu ödemeler ile sabit iken ilk derece mahkemesi tarafından yapılan itirazlarının reddedilmesi için hiçbir gerekçenin de mevcut olmadığını, somut durumda; karşı taraf … Mühendislik tarafından hak kazandıklarını iddia ettikleri alacaklarına ilişkin olarak faturalar ve mutabakat formlarının sunulduğunu, bahis konusu işbu belgeler hukuki nitelikleri itibariyle başlı başına borç ikrarı teşkil etmemek ile birlikte; işbu mutabakatlar müvekkili şirket yetkilisi olmayan, müvekkili şirketçe bu hususta kendisine verilmiş herhangi bir yetki/muvafakatname bulunmayan, müvekkili şirketin ön büro çalışanı … tarafından imzalandığından herhangi bir geçerliliklerinin bulunmadığını, ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararı ile müvekkili şirket tarafından şirket tarafından verilen çeklerin karşılıksız çıkacağını ve müvekkil şirketin ticari hayatının sona ermesi gibi telafisi mümkün olmayan büyük bir tehlike ile karşı karşıya kalacağını, müvekkili şirket ile karşı taraf arasında 04/07/2019 tarihli bir protokol yapılarak müvekkili şirketin ticari hayatının sona erme tehlikesinin ortadan kaldırılması uğruna tüm icra tahsil harçları ve icra masraflarını tek başına üstlendiğini ve taraflarca eşit şekilde ödenmesi gereken tahsil harçlarını müvekkili şirketin tek başına ödediğini, dolayısıyla ilk derece mahkemesi tarafından verilen ihtiyati haciz kararının hukuksuzluğunun tespiti ve müvekkili şirketin fazladan ödemiş olduğu tahsil harcının kendisine iade edilebilmesi için istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğunun hassıl olduğunu, bu nedenlerle ve re’sen gözetilecek gerekçeler doğrultusunda Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen … D. İş ve … K. Sayılı kararın ortadan kaldırılmasına duruşma yapılmaksızın karar verilmesini talep etmiştir.
Talep eden vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesince verilen ihtiyati haciz kararının usul ve yasalara uygun olduğunu, taraflar arasında düzenlenen protokol gereğince taraflar arasında anlama sağlandığını, ihtiyati haciz kararına karşı istinaf yoluna başvurulmasının iyiniyetten ari olduğunu, bu nedenlerle karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Talep; eser sözleşmesinden kaynaklanan iş bedelinin temini için ihtilati haciz istemine ilişkindir.
Geçici hukuki korumanın türlerinden olan ihtiyatî haciz, alacaklının para alacağının ödenmesini güvence altına almak için borçlunun mal veya mallarına mahkeme kararıyla konulan geçici haciz işlemidir. Bu nedenle ihtiyati haciz kararı verilebilmesi tam ispata göre kolaylaştırılmış bu ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir. Hemen belirtmek gerekir ki yaklaşık ispat aranması, ispat kurallarının dışına çıkılarak her hangi bir emare ile yetinilmesi anlamına gelmez. Bu yüzden ihtiyati haciz talep eden geçerli ispat kuralları çerçevesinde iddiasını yaklaşık da olsa ispat etmelidir. Yaklaşık ispat sağlandıktan sonra, iddianın doğruluğu ağırlıklı olarak kabul edilmekle birlikte, aksinin mümkün olduğu ihtimali de göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle, ihtiyati hazce karar verilirken, talebin haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan kural olarak yeterli ölçüde teminat alınmalıdır.
İİK.nın 257. maddesine göre rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir. Vadesi gelmemiş borçtan dolayı ise borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa, borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa ihtiyati haciz kararı istenebilir.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve istinaf dilekçesinde ileri sürülen sebepler ile kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan incelemede; taraflar arasında eser sözleşmesinin ihtilafsız olduğu, eser sözleşmesi kapsamında davacının alt yüklenici, davalının ise iş sahibi (yüklenici) olduğu, uyuşmazlığın taraf iddia ve savunmalarından alt yüklenici tarafından işin tamamlanıp teslimi ve iş bedelini hak edip etmediği noktasında toplandığı, dosya kapsamına yansıyan hak ediş belgeleri itibariyle dava konusu alacağın yaklaşık olarak ispatı sağlandığı, bu bağlamda ihtiyati haciz kararının yerinde olduğu kabul edilmiştir.
İstinaf eden iş sahibi vekili ihtiyati haciz kararı veren mahkemenin ve icra dairesinin yetkisiz olduğu ileri sürülmüş olmakla bu hususun irdelenmesi gerekir. Taraflar arasındaki ihtilâf, eser sözleşmesi ilişkisinden kaynaklandığından, bu türden uyuşmazlıklardan kaynaklanan icra takiplerinin kural olarak İİK’nın 50. maddesi uyarınca HUMK’nın (HMK) hükümleri kıyas yoluyla uygulanacağından davalının yerleşim yeri, sözleşmenin ifa edileceği yer veya yetki sözleşmesi ile belirlenen yer icra dairelerinden birinde açılması gerekir. Bu türden sözleşmelerde para alacakları yönünden yetkili mahkemeyi alacaklının yerleşim yeri mahkemesi olarak belirleyen 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi hükümlerinin sadece karz akdinden doğan borçlarla sınırlı olduğunun kabulü gerekir. Aksi halde, bütün para borcu ilişkilerinden doğan ihtilaflarda yetkili mahkemenin bu maddeye göre tayini gerekeceğinden, para borçlarıyla ilgili tüm ihtilafların davacının yerleşim yerinde takip ve davaya konu olması sonucunu doğurur ki bu da; Hukuk Muhakemesi Kanunu’nda yer alan yetkiyle ilgili kuralları adeta istisna haline getirmiş olur.
Eldeki davada TBK’nın 89. maddesine göre alacaklının ikametgahı mahkemesi yetkili mahkeme sayılamayacak ve ancak davalının ikametgahı veya işin görüleceği yer mahkemesinin yetkili mahkeme olacak ve Konya ilinin işi görüleceği yer mahkemesi değil ise de tacir olan taraflar arasındaki sözleşmede Konya Mahkemelerinin yetkili kılındığı, yetki sözleşmesinin geçerli olduğu bu bağlamda Konya Mahkemeleri yetkili olduğu anlaşıldığından istinaf eden vekilinin ilk derece mahkemesinin yetkisiz olduğuna ilişkin itirazlarına itibar edilmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, istinaf edenin tarafı ve 6100 sayılı HMK’nın 355. maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılan inceleme neticesinde; ilk derece mahkemesince toplanan deliller ve bu delillerin taktiri ile karar gerekçesine göre verilen … tarihli, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı değişik iş kararı ve 04/07/2019 tarihli, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı değişik iş ek kararı usul ve yasaya uygun olduğundan karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-) Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … tarihli, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı değişik iş kararı ve 04/07/2019 tarihli, … D.İş Esas – … D.İş Karar sayılı değişik iş ek kararı usul ve esas yönünden hukuka uygun bulunduğundan karşı taraf vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-) Alınması gereken 44,40-TL istinaf karar harcı (maktu) peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığını,
3-) İstinaf yoluna başvuran tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-) İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına.
5-) İstinaf kararının ilk derece mahkemesince taraflara tebliğ edilmesine,
Dair, 6100 HMK’nın 362/1-f. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliğiyle kesin olarak karar verildi….


Başkan

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Üye

¸e-imzalıdır.


Katip

¸e-imzalıdır.
¸Bu belge 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu kapsamında Elektronik İmza ile imzalanmıştır.¸