Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1898 E. 2022/1863 K. 17.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 12/04/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Menfi Tespit

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17.06.2022
İSTİNAF KARARI YAZIM
TARİHİ : 30.06.2022

Taraflar arasındaki Menfi Tespit davasında Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi ve Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ayrı ayrı görevsizlik kararı vermesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 11/11/2005 tarihinde yapılan sözleşme ve protokol gereği ticaret yapmakta olduklarını, zaman içerisinde müvekkil şirketin bir alt şirketi olan …’nin de bu sözleşme uyarınca ticarete dahil olduğunu, müvekkil şirketin davalı şirketten mal almakta olduğunu, sözleşme gereği sezon başında müvekkil şirket bağlantı yapmakta sene içerisinde alacağı mallara karşılık olmak üzere davalı şirkete çek keşide etmekle satın aldığı malları piyasaya sunarak aldığı müşteri evraklarını davalıya vermekte kendi çeklerini iade almakta olduğunu, bu durumun yaklaşık 3 yıl bu şekilde sürdüğünü, karşılıksız kalan çek yada senetlerin müvekkil şirkete iade edildiğini, karşılığında yeni kambiyo senetleri yada nakit para verilmekte olduğunu, davalının ürettiği malları arıza çıkması ile yaklaşık olarak 800.000,00 TL bedelli malların iade edilmesi ile tarafların 14/10/2009 tarihli protokol tanzim edilmiş olduğunu, tanzim edilen protokol ile keşide tarihi gelecek çekleri iade almak üzere daha ileri keşide tarihli çek keşide etme hususunda anlaşmış olduklarını ve müvekkil şirketin yükümlülüklerini tam olarak yerine getirmiş olduğunu, protokolün 1. Maddesi gereğince davalıya protokole istinaden 14 adet çek keşide edildiğini, 2. Maddesi uyarınca ipotekli gayrimenkulün davalıya devrinin yapıldığını, 3. Maddesi gereğince cari hesaplar için 500.000 TL bedelli müşteri senetlerinin ciro edilerek davalıya verildiğini, 4. Maddesi gereğince davalı şirketin elemanı olan …’e güney doğu tahsilatına ilişkin evrakların ciro edilerek teslim edildiğini ancak davalı taraf protokolün 5. Maddesi gereğince verilmesi gereken çekleri müvekkil şirkete iade etmediğini, davalının müvekkilini bankadan alınıp iade edilecek diyerek oyaladığını, protokol gereğince iade edilmesi gereken ekim ayına ait çeklerden 4 adet toplamı olan 400.000 TL bedelli çekler davalı tarafından bankaya ibraz edilmediğini, 100.000 TL bedelli çekin protokole aykırı şekilde tahsil edildiğini, alamadığı çeklere karşılık yeni çek veren müvekkil şirket istemeden de olsa mecburen bu çeki ödemek zorunda kalmıştır, müvekkilinin ısrarla kasım ve aralık aylarına ait çeklerini istemekte iken bu kez davalının kaydi olarak müvekkile iade göstermiş olduğu müşteri evraklarından dolayı müvekkil hakkında ve müşteriler hakkında ihtiyati haciz kararı alarak icra takibi başlatmış olduğunu, söz konusu dosyaların Ilgın İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyaları olduğunu, müşteriler hakkında ayrı icra takiplerinin açılmış olduğunu, davalı tarafından keyfi şekilde tüm yazılı ve sözlü anlaşmalara aykırı olarak yapılan kaksız işlemler nedeniyle zor durumda kalan müvekkili şirketin protokol gereği kendisine iade edilmesi gereken çeklerden 3 tanesinin davalı tarafından bankaya ibraz edilmemiş 150.000 TL bedelli 2 tanesi davalı tarafından bankaya ibraz edilerek karşılıksız kaydı arkasına yazdırılmış olduğunu, müvekkili şirketin yeni müşteri çeklerini davalıya vererek 2 adet arkası yazılan çeki davalıdan alarak bankaya ibraz ettiğini ve düzeltme hakkını kullanmış olduğunu, müvekkili şirket yetkilisi olan …’in çekleri alıp düzeltme hakkını kullanmak için şirketlerinin olası borcu için şahsen kefil olduğunu, müvekkili şirketin davalıya noter vasıtasıyla yapılan keşfi işlemin yasal olmadığını ihbar ettiğini, davalının protokol gereği iade etmesi gereken 12. Aya ait çekleri iade etmediğini, tamamını ibraz müddetinin son gününde bankaya ibraz ettiğini ve 500.000 TL’yi bankadan tahsil ettiğini, yapılan bir kamu ihalesini müvekkil şirketin almasından dolayı davalı kendisine teminat olarak müvekkil tarafından verilen 2 adet toplam 1.000.000 TL bedelli çekleri arka arkaya yazdırmış olduğunu akabinde ihtiyati haciz kararı alarak müvekkil şirketi hakkında icra takibi başlattığını, buna istinaden müvekkili şirketin Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinde … ve … esas sayılı dosyaları ile menfi tespit davası açmış olduğunu ancak teminatın müvekkili şirketçe yatırılamamasından dolayı takiplerin devam ettiğini bu olaylar sonucunda davalı yüzünden müvekkili şirketin batma noktasına geldiğini, 14/10/2009 tarihli protokol gereğince davalının iade etmediği ve tahsil ettiği çekler ve müvekkili şirkete ait gayrimenkulün devrinini davalıya verilmesi, davalıya ve davalının güneydoğu bölgesi temsilcisi ….’e verilen çek ve senetler bir arada düşünüldüğünde müvekkili şirketin davalıya borcunun bulunmadığının hatta alacağının bulunduğunu, bu nedenle müvekkilinin davalıya borcunun bulunmadığını talep ettiğini, davalının anlaşmaya aykırı bir şekilde haksız ve kötü niyetli olarak tahsil ettiği çeklerin düşünülmesiyle müvekkili şirketin davalıya borcunun kalmadığından dolayı davalıya verilmiş bulunan … Bankasının … ve … çek nolu her biri 100.000 TL bedelli 3 adet çekten dolayı borçlarının olmadığını, yargılamanın sonunda hatta müvekkilinin davacıdan alacağının bulunduğunun anlaşılacağını, davalının hiçbir suretle yapmış olduğu tahsilatlara ilişkin müvekkiline bilgi vermediğini, müşteri evraklarından fiili olarak iade yapmadığını bu nedenle öncelikle müvekkilinin 14/10/2009 tarihli protokole istinaden davalıya vermiş bulunduğu toplam değerinin 1.350.000,00 TL bedelli 14 çekten ve 300.000,00 TL toplam değeri olan 3 adet çeke istinaden ödeme yapılmamasına ilişkin ve başlatılan icra takiplerinin durdurulması hususunda tedbiren mahkememizce karar verilmesini, ayrıca belirtilen açıklamalar doğrultusunda açmış oldukları davanın kabulüne ve davalının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini talep ve dava etmiş ancak iş bu davaya ilişkin olarak Konya … Asliye Ticaret mahkemesince yetkisizlik kararı verilmiş ve dosya yetkili ve görevli olan mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) 21.10.2021 tarih ve … E.K. sayılı ilamı ile; Davacı tarafından 25.10.2010 tarihinde açılan davanın Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin … Esasına kaydının yapıldığı, Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığının 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı ile Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatı ile bakılacak davalara Konya ili mülki sınırları içerisinde Konya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğu, Ilgın’ın ise Konya ilinini mülki sınırları içerisinde yer aldığı, dava konusunun ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davada karar verebilecek merci Konya Asliye Ticaret Mahkemesi olduğu ve mahkemenin somut uyuşmazlıkta görevsiz hale geldiği gerekçesiyle mahkemenin görevsizliğine, dosyanın Hakimler ve Savcılar Kurulu Başkanlığı’nın 07/07/2021 tarih 608 sayılı kararı Konya Asliye Ticaret Mahkemesi faaliyete geçtiğinden görevli ve yetkili Konya Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’ nin 12.04.2022 tarih ve … E.K. sayılı ilamı ile; İş bu davanın TTK ‘nda düzenlenmiş bir dava olup, dava tarihinin 25.20.2010 olduğu, Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile Konya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yargı çevresinin ilin mülki sınırları olarak belirlendiği, işbu kararın 01/09/2021 tarihinden itibaren uygulanmasına ilişkin kararının, 01/09/2021 tarihinden sonra açılacak davalar için geçerli olduğu, 01/09/2021 tarihinden önce açılan ve halen derdest olan dosyaların mahkemelerce sonuçlandırılması gerektiği ve bu nedenle davaya bakmakla yetkili ve görevli Mahkemenin Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla) olduğu ve HMK nun 115/2. Ve 114/1-c maddeleri gereğince davanın, dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, daha önceden görevsizlik kararı veren Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğunun tespitine, iki mahkeme arasındaki görev uyuşmazlığının çözümü (merci tayini) için dosyanın Konya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine karar verilmiştir.
Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 08/07/2021 tarih ve 31535 sayılı Resmi Gazete’de yayınlan 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararı ile “Konya Asliye Ticaret Mahkemesi yargı çevresinin Konya ilinin mülki sınırları, olarak belirlenmesine, iş bu kararın 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanmasına.” karar verilmiştir.
Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.(T.C.Anayasası madde.37 )
Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir..(T.C.Anayasası madde.142 )
Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre
içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir.(Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde.6)
Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir.(6100 sayılı HMK madde.1)
Kanuni hâkim, görev ve yetkisi kanunla belli edilmiş olan mahkemenin hâkimidir. Dolayısıyla mahkemenin görev ve yetkisinin tayin edilmesi işleminin kanun ile yapılmış bulunmasıdır.
Yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yürürlükte bulunan kanunlar aracılığıyla görevi ve yetkisi belirlenmiş olan mahkemenin hâkimine, tabii hâkim denir. Bu çerçevede, tabii hâkim ilkesine uygunluğun sağlanması için, kanunla mahkemenin görev ve yetkisinin belirlenmesi işleminin yargılanacak olan uyuşmazlığın gerçekleşmesinden önce yapılmış olması şarttır.
Tabii hâkim ilkesi, kişilerin, hangi mahkeme önünde yargılanacaklarını kesin olarak bilmelerini mümkün kılmak, bağımsız ve tarafsız mahkemeler önünde yargılanma haklarını güvence altına almak, yargıya güveni sağlamak ve yürütmenin yargıya müdahalesini olabildiğince önlemek amaçlarına yönelmiştir. Bu ilke uyarınca herkes işlem veya eylem tarihinde tabi olduğu mahkeme ve hakim huzurunda yargılanma hakkına sahiptir.
(A.Ü.H.F. Adalet MYO Yargı Örgütleri )
Olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü ve davaya bakacak yargı mercinin belirlenmesi için gönderilen dava dosyası incelendiğinde; Davanın Hakimler ve Savcılar Kurulu’nun 07/07/2021 tarih ve 608 sayılı kararından önce açıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlığın gerçekleşmesi tarihinden önce açılmış olan bu davada doğal hakimlik ilkesi ve 01.09.2021 tarihinden itibaren uygulanacağı düzenlemesi gereğince uyuşmazlığın Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinde ( Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) görülmesi gerekir.
Bu nedenlerle Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) yargı yeri olarak belirlenmesine karar verilmiştir.
K A R A R : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesi’ne (Asliye Ticaret Mahkemesi sıfatıyla) gönderilmesi için merci tayini talebinde bulunan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’ne iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, 6100 sayılı HMK’nın 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak 17.06.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip