Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2022/1492 E. 2022/1751 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17.03.2022
NUMARASI : … Esas -… Karar

DAVACI : … -…

VEKİLİ : Av. …-
DAVALI : … -…

VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Alacak (Kira Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 09.06.2022
İSTİNAF KARARI YAZIM
TARİHİ : 20.06.2022

Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin yukarıda esas ve karar numarası yazılı dosyasından verilen 17.03.2022 tarihli karara karşı davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında 06.12.2020 tarihli “Ortaklık Mukavelesi” başlıklı yazılı sözleşme ile davalının kendisine ait olan 110 dekarlık (110.000,00 m2’dir) taşınmazı/tarlayı bir sezonluğuna davacıya teslim edeceğini, davacının da tarlayı sürüp, hasadı kaldıracağını, tarlanın sürülüp, ekilmesi ve biçilmesi ile ilgili tüm masrafların davacıya ait olacağını, kalkan ürünün 1/3’ünün 01.08.2021 tarihinde davalıya verileceğini, davacının bu sözleşme nedeniyle davalıya 01.08.2021 vade tarihli 100.000,00 TL bedelli bonoyu hasattaki gerçek rakam belirlendikten sonra o rakam ödenmek kaydıyla davalıya verdiğini, taraflar arasındaki yazılı sözleşmenin imzalanmasından kısa bir süre sonra davacının tarlayı sürmek vs. işlemlere girişeceği sırada, dava dışı ….’nin tarlanın mülkiyetinin kendisine ait olduğunu, tarlanın tapuda şirket adına kayıtlı olduğunu, davalı …’in şirketle ve tarla ile hiçbir ilgisinin olmadığını ancak şirket/malik olarak tarlayı davacıya kiraya verebileceklerini bildirmesi üzerine davacının konuyu davalıya aktardığında davalının da konuyu kabul ettiğini ve bonoyu iade edeceğini ve yazılı sözleşmenin de geçersiz olduğunu beyan ettiğini, bunun üzerine davacının tarlanın tapu maliki …’nden 01.01.2021 tarihli “İcar Sözleşmesi” başlıklı yazılı sözleşme ile bir sezonluğuna 35.000,00 TL bedel karşılığı tarlayı kiraladığını, davacının icar sözleşmesinde geçen kira bedeli ve bono karşılığı şirketin avukatı olarak taraflarına banka EFT’si yoluyla 26.07.2021 tarihinde 35.000,00 TL’nin ödendiğini ancak davalının tarafların farklı yerlerde ikamet etmelerini de fırsat bilerek davacıyı oyaladığını, davalının ne yazılı sözleşmeyi yazılı olarak fesih ettiğini, ne de aldığı bonoyu iade etmediğini, davacının davalının kötü niyetli olduğunu hissedince Cihanbeyli Noterliği’nin 25.05.2021 tarih …. yevmiye sayılı ihtarnamesi ile 06.12.2020 tarihli “Ortaklık Mukavelesi” başlıklı sözleşmeyi yukarıda belirttikleri gerekçelerle feshettiğini ve bononun iadesini davalıya ihtar ve tebliğ ettiğini, ihtarnameyi alan davalının bir sorun olmadığını, bir alacak iddiasının olmadığını sözlü olarak davacıya iletmesine rağmen davalının kötü niyetinin zirvesi olarak ihtiyati haciz girişiminde bulunduğunu, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 10.08.2021 tarih …. D.İş sayılı ihtiyati haciz kararını temin ettiğini, davalının Konya … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibinde bulunarak sözü geçen ihtiyati haciz kararının fiilen uygulanmasını talep ettiğini ve ihtiyati haciz kararı gereğince haciz uygulaması yaptığını beyan etmiş ve cebri icra tehdidi altında ödenen 88.000,00 TL’nin, bu talepleri kabul edilmediğinde terdiden 1.000,00 TL ile ayrıca 53.000 TL’nin ödeme tarihleri olan 26.08.2021 tarihinden itibaren ileride değişmesi halinde değişen oranlarda hesaplanacak avans faizi ile birlikte haksız fiil ve kötü niyetli olarak sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince istirdaden davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 19/1. maddesi çerçevesinde yapılan değerlendirmede davacı ve davalı arasında akdedilen “01/08/2021 Tarihli Ortaklık Mukavelesi” başlıklı sözleşmenin 6098 sayılı Kanun’un 357/2. maddesinde düzenlenen “Ürüne Katılmalı Kira Sözleşmesi” olduğu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 23.06.2015 Tarih ve 2014/11005 Esas – 2015/6300 Karar sayılı ilamı gereğince istirdat da dahil olmak üzere kira ilişkisinden doğan tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğu, davaya bakmakla yetkili ve görevli mahkemenin Konya Sulh Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın bonodan kaynaklandığını, davanın konusunun bono olduğunu, bonodaki temel ilişkinin konuşuluyor olmasının bonoyu bono olmaktan ve davayı ticari dava olmaktan çıkarmayacağını ileri sürmüş ve görevsizlik kararının kaldırılmasını istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle ve kamu düzenine ilişkin hükümlerle sınırlı olmak üzere yapılan inceleme neticesinde;
Dava, taraflar arasındaki ürüne katılma kira sözleşmesine dayalı olarak açılan istirdat istemine ilişkindir.
TBK’nın 357/2. maddesine uygun ürüne katılma kira sözleşmesine dayalı olarak düzenlenen bonodan kaynaklı icra tehdidi altında ödenen paranın istirdadı istemiyle açılan davada; davalıya ait olan tarlanın 01.08.2021 tarihli ortaklık sözleşmesi adı altında bakım, tüm masraflar davacıya ait olarak davacı tarafından kullanılması karşısında malik olan davalıya mahsulün 1/3’ü verilecek olup, taraflar arasındaki bu ürüne katılma sözleşmesine dayalı olarak verilen bono nedeniyle açılan davada görevli mahkeme, görevsizlik kararı veren ilk derece mahkemesinin gerekçesinde belirtildiği üzere Sulh Hukuk Mahkemesidir.
İlk derece mahkemesince, yargılamanın yapılıp delillerin değerlendirilmesinde Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin verilen görevsizlik kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : (Yukarıda açıklanan gerekçelerle)
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf başvurusu yönünden alınan harç yeterli olduğundan, başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından yapılan istinaf yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın 359/4. maddesi gereğince kararın tebliği işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1 ve 362/1-b maddeleri gereğince KESİN olmak üzere 09.06.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip

A.F.
“Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak ELEKTRONİK İMZA ile imzalanmıştır.”