Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/582 E. 2021/498 K. 30.03.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : ../..
KARAR NO : …/…

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 14/10/2020
NUMARASI : ../… Esas …/.. Karar

TEMLİK ALAN DAVACI : … –
..
VEKİLİ : Av. …

DAVALI : …. MÜHENDİSLİK İNŞAAT EMLAK SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ –

MÜTEVEFFA : … – -…

DAVANIN KONUSU : Kayyımlık (Ticari Şirkete Kayyım Atanması)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 30.03.2021
KARARIN YAZIM TARİHİ : 12.04.2021

Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından verilen 14.10.2020 tarihli karara karşı, ilgili davacı vekili tarafından süresi içinde istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla; dosyadaki tüm kayıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü;
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Temlik veren davacı… Bankası A.Ş. vekili 03/03/2020 tarihli dilekçesiyle; Davacı banka tarafından davalı şirket aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ../.. E. sayılı takip dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, takip sırasında davalı borçlu şirketin tek ortak ve yetkilisinin vefat etmesi sonucu bu şirketin organsız kaldığının belirlendiğini beyan ederek, davalı borçlu şirkete 4721 s. MK’nın 427/4. maddesi gereğince temsil kayyımı tayin edilmesini talep etmiştir.
Dava sırasında davacı … Bankası A.Ş.’nin dava konusu alacağını ve Mahkemenin bu dosyasındaki haklarını, Konya … Noterliği’nin 30.06.2020 gün ve …/.. yevmiye nolu temlik sözleşmesi ile… Otom. Nakliye İnşaat Dış Tic. ve San. Ltd. Şti.’ye temlik ettiği belirlenmiştir. Temlik alan şirket tarafından davanın takip edilmek istendiği bildirilmiş, temlik alan şirket önceki davacı… Bankası A.Ş. yerine davacı olarak davaya kabul edilmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ
İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; “Her ne kadar davacı tarafından organ boşluğu gerekçesiyle davalı şirkete temsil kayyımı tayini için bu dava açılmış ise de ; davalı şirketin tek ortak ve temsilcisi …’ın vefatı ve kendisinin en yakın mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeniyle, …’ın mirasının (terekesinin) ilgili Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından tasfiyesi ve bu amaçla tasfiye memuru görevlendirilmesi, bunun için de en yakın mirasçıların tamamının mirasın reddetmesine ilişkin karar veren mahkeme tarafından ilgili Sulh Hukuk Mahkemesine ihbarda bulunulması veya bu yapılmamışsa ilgililer tarafından terekenin tasfiyesi için ilgili Sulh Hukuk Mahkemesinden talepte bulunulması gerekmektedir.
Muris …’ın mirasına (terekesine) davalı şirketin de (davalı şirketin hisselerinin tamamının da) dahil olduğu, murisin terekesinin iflas hükümlerine göre tasfiye edilmesinin ve tasfiyenin adi tasfiye şeklinde mi, yoksa basit tasfiye şeklinde mi? yapılmasının gerektiğinin belirlenmesinden sonra seçilecek yönteme göre, murisin bütün malvarlığı ile birlikte bu malvarlığına dahil olan davalı şirketin de (tasfiye memuru tarafından) temsil ve idare edileceği, yönetim bu şekilde sağlanacağından 4721 s. TMK’nin 427/4. maddesi gereğince yönetim kayyımı atanmasının dahi gerekmediği sonucuna varılmıştır.
Mirasın reddine karar veren ilgili Sulh Hukuk Mahkemesince ihbar veya ilgililerin talebi üzerine, yetkili ve görevli sulh hukuk mahkemesi tarafından davalı şirketin tek ortağı …’ın mirasının (terekesinin) tasfiye işlemlerine başlanmasından sonra bir tasfiye memuru da tayin edileceğinden ve murisin bütün malvarlığı ile birlikte bir bütün olarak (tereke içerisinde yer alan davalı şirket de) tasfiye memurunca, tasfiye sonuna kadar temsil ve idare edileceğinden, Yargıtay 21. HD’nin 04/02/2019 gün ve 2018/1423 E. 2019/529 K. sayılı emsal içtihadı gereğince davalı şirkete yapılacak tebligatların tasfiye memuruna yapılması mümkün ve gerekli olacağından, davalı şirketin temsilinde her hangi bir eksiklik söz konusu olmayacağı, bu nedenle davacı tarafından davalı şirketin tek ortağı …’ın ilgili sulh hukuk mahkemesinden terekesinin tasfiyesini istemek yerine, Mahkememizde davalı şirkete temsil kayyımı tayini davası açılmasında hukuki yararın da bulunmadığı belirlenmiştir. Hukuki yarar, 6100 s. HMK’nin 114/1-h maddesi gereğince bir dava şartı olup, 115/1. maddesi gereğince de her aşamada ve re’sen gözetilmesi gerektiğinden, davacının davasının hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usülden reddine” karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ
Davacı istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Müvekkilinin Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ../. Esas sayılı dosyasını ve ilgili dava dosyalarını… Bankası A.Ş. Genel Müdürlüğü’nden temlik aldığını, Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ../.. Esas sayılı dosyası ile davalı … İç Mimarlık Dekorasyon Mühendislik İnş. Emlak. San. ve Tic. Ltd. Şti. aleyhine ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi başlattığını, takip sırasında şirketin tek ortak ve yetkilisinin vefat ettiğini, şirket ortağının mirasçılarının da mirası reddiklerini, Konya … İcra Müdürlüğü’nün ../.. Esas sayılı dosyasından şirkete tebligat yapılacak kimse olmadığından şirkete kayyım tayini için Yerel Mahkemeye başvurulduğunu, Yerel Mahkeme kararında ; Davalı şirketin tek ortak ve temsilcisi …’ın vefatı ve kendisinin en yakın mirasçılarının mirası reddetmeleri nedeniyle ilgili sulh hukuk mahkemesi tarafından tasfiyesi ve bu amaçla tasfiye memuru görevlendirilmesini, bunun içinde en yakın mirasçılarının tamamının mirasın reddedilmesine ilişkin karar veren mahkeme tarafından sulh hukuk mahkemesine ihbarda bulunulması veya bu yapılmamışsa ilgililer tarafından terekenin tasfiyesi için ilgili Sulh Hukuk Mahkemesinden talepte bulunulması gerektiğini, davacı tarafından davalı şirketin tek ortağı …’ın ilgili Sulh Hukuk Mahkemesinden tasfiyesini istemek yerine, Mahkemece davalı şirkete temsil kayyımı tayini davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle HMK 114/1-h maddesi gereğince hukuki yararın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, Türk Medeni Kanunu’nun 427/4. Maddesi;”Vesayet makamı, yönetimi kimseye ait olmayan mallar için gereken önlemleri alır ve özellikle aşağıdaki hallerde bir yönetim kayyımı atar:….4-Bir tüzel gerçek kişi gerekli organlardan yoksun kalmış ve yönetimi başka yoldan sağlanamamışsa,….”hükmü bulunduğunu, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2014/11768-2015/479 E-K sayılı ve 20.01.2015 tarihli kararında ”Davalı şirket temsilcisi E.P’nin TMK 427.maddesi hükmü uyarınca yasal organlardan yoksun kalmış olan davalı şirkete kayyım atanması sağlanarak hükmün davalı şirkete atanacak kayyıma tebliğ edilmesi ve temyiz süresi beklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere gönderilmesi için dosyanın mahalline geri çevrilmesine, 20.01.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.” şeklindeki değerlendirmesi ile organsız kalan şirketlere her durumda kayyım atanması akabinde işlemlere devam edilebileceğinin açık bir şekilde vurgulandığını, yukarıdaki hüküm ve karar doğrultusunda, Konya .. İcra Müdürlüğü’nün ./.. Esas sayılı dosyasının sürüncemede kalmaması için davalı şirkete temsil kayyımı atanması gerektiğini, usul ve yasaya aykırı olan ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dairemizce HMK’nın 355. maddesi kapsamında istinaf dilekçesinde belirtilen hususlarla sınırlı olmak üzere ve kamu düzenine ilişkin hususlar resen dikkate alınarak yapılan inceleme neticesinde;
Dava, davalı limited şirketin yasal ve zorunlu organlarının yokluğu nedeni ile kayyım atanması istemine ilişkindir.
Davanın yasal dayanağı TMK’nın 427/4. maddesi olup, bir tüzel kişinin gerekli organlarından yoksun kalması ve yönetiminin başka yoldan sağlanamaması durumunda kayyım atanacağı düzenlenmiştir. Öte yandan, TMK’nın 611/1. Maddesine göre yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı mirasın açıldığı tarihte sağ değilmiş gibi diğer mirasçılara geçer. En yakın yasal mirasçıların mirası reddetmesi halinde mirasın tasfiyesine gidileceği aynı Yasanın 612.maddesinde hüküm altına alınmıştır.
Somut taleple ilgili mahkemece hukuki yarar yokluğundan usulden ret kararı verilmiş ve gerekçe olarak TMK.nın 612.maddesi gösterilmiştir. Ancak şirketin tek hissedarı müteveffa …’ın yasal mirasçıları olan çocukların mirası reddetmeleri ile sağ olan anne ve babası yasal mirasçı konumuna gelmiştir. Bu aşamada TMK.nın 612.maddesinin uygulama imkanı bulunmamaktadır. Kaldı ki, söz konusu şirketin tek temsilcisi ve hissedarı olan …’ın vefat etmekle şirketin organsız kaldığı da dikkate alındığında talepte bulunan alacaklının hukuki yararının bulunduğunun kabulü gerekir.
Açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen kararın 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6 maddesi gereğince kaldırılmasına karar verilmiştir.
H Ü K Ü M : (Yukarıda açıklanan gerekçelerle)
Davacının istinaf talebinin KABULÜNE,
6100 sayılı HMK’nin 353/1-a-6 maddesi uyarınca Konya . Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.10.2020 tarih ve …/… Esas …/… Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,
Davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine İADESİNE,
Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL istinaf karar ve ilam harcının istek halinde davacıya iadesine,
Yapılan istinaf yargılama giderlerinin ilk derece mahkemesince yeniden verilecek kararda dikkate alınmasına,
Karar tebliği, harç iadesi vb. işlemlerin, 6100 sayılı HMK’nın 302/5 ve 359/4 maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK’nin 353/1-a/6 bendi uyarınca KESİN olarak 30.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip