Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2020/1308 E. 2020/1366 K. 22.10.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. Hukuk Dairesi

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas – … Karar

DAVACI :…
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :1 -… – …
VEKİLİ :Av. … – …
DAVALI :2-… – …

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARARI YAZIM
TARİHİ : …

Taraflar arasındaki davada Konya … Asliye Hukuk ve Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kurumca ihale ile özel güvenlik hizmeti satın aldıklarını, işe alma ve çıkarma yetkilerinin firmalarda olduğunu ve bundan doğacak sorumluluğun firmalara ait olduğunu, dava dışı işçi …’ın davalı şirketler bünyesinde 01.07.2015 tarihinde işe girip 13.02.2017 tarihinde işin sona ermesi nedeniyle yüklenici firmaya iadesinin yapıldığını, çalışması olan 1 yıl 6 ay 27 günlük çalışması karşılığı damga vergisi dahil 3.633,52-TL kıdem tazminatının kendisine kurumca ödendiğini, şirketlerle yapılan sözleşme ve İş Kanununun 2/6. maddesi ve TBK 162-168 maddeleri gereği ödenen bedeli davalı şirketlerden talep ettiklerini, davalı şirketlerle hizmet alım sözleşmeleri imzalandığını, sözleşmenin ilgili maddelerinde yüklenicinin mevzuatın yüklediği tüm yükümlülükleri yerine getirmesi gerektiğinin belirtildiğini beyanla şimdilik 3.633,52-TL’nin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile davalı şirketlerden sorumlulukları oranında tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Konya … Asliye Hukuk Mahkemesince; dava tarihi itibariyle yürürlükte olan 6102 sayılı TTK’nın 4.maddesi uyarınca, bu hükümde sayılan mutlak ticari davaların yanısıra her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılacağı, mezkur yasanın 5/1.maddesi uyarınca, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine ve tutarına bakılmaksızın asliye ticaret mahkemeleri tüm ticari davalara bakmakla görevli olduğu, dava konusu uyuşmazlığın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olduğu, tarafların tacir olduğu, TTK’nun 4.maddesi uyarınca davanın nispi ticari dava olduğu, buna göre de ticaret mahkemesinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesince; “Huzurdaki davada Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir. Nitekim Konya BAM 6. Hukuk Dairesinin …., … K. Sayılı ve 13/02/2020 tarihli ilamında da belirtildiği üzere …Genel Müdürlüğü tacir olmadığından dolayı davada Asliye Hukuk Mahkemeleri görevlidir.
Bahsi geçen kararda; “Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı) 5/3 fıkrası gereğince dava tarihi olan 10/01/2017 itibariyle Asliye Hukuk Mahkemesi ile Asliye Ticaret Mahkemesi arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, somut olayda uyuşmazlık, dava dışı üçüncü şahsa ödenen kıdem tazminatının davalı alt işverenden rücuen tahsiline ilişkin olduğu, davacı …Genel Müdürlüğü tacir olmadığı gibi eldeki davada Türk Ticaret Kanununda düzenlenen mutlak ticari davalardan değildir (Yargıtay H.G.K 2014/15-301 Esas 2015/2659 Karar 18/11/2015 tarihli ilamı). Taraflar arasındaki uyuşmazlıkta Borçlar Kanunun ve sözleşme hukuku esas alınarak uyuşmazlığın taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekmektedir. Dosyamızdaki uyuşmazlıkta taraflar işçi ve işveren olmadığı gibi uyuşmazlığın kaynağı da iş sözleşmesi değildir. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 24/06/2015 tarih, 2014/13-19 Esas, 2015/1743 Karar, Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 28/03/2006 tarih, 2006/3653 Esas, 2006/3082 Karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 24/12/2007 tarih, 2007/40700 Esas, 2007/38544 Karar, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 10/05/2018 tarih, 2016/23239 Esas 2018/5727 Karar sayılı içtihatları da bu yöndedir.” Şeklinde davada Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğuna vurgu yapılmıştır.
6100 sayılı HMK’nın 1.maddesinde: Mahkemelerin görevi, ancak kanunla düzenlenir. Göreve ilişkin kurallar, kamu düzenindendir” hükmüne yer verilmiştir. 01/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6335 S.Y. ile değişik 6102 sayılı TTK. nun 5.maddesinin 3.fıkrası değiştirilmiş ve “Asliye Ticaret Mahkemesi ile Asliye Hukuk ve diğer Hukuk Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi olup, bu durumda göreve ilişkin usul hükümleri uygulanır.” hükmü getirilmiştir. Bu düzenleme ile Ticaret Mahkemeleri genel mahkemeler içinde yer alan Asliye Hukuk Mahkemelerinin bir dairesi olmaktan çıkarılmış ihtisas mahkemesi haline getirilmiştir. Diğer yandan 6102 Sayılı TTK.nun 4/1. Maddesinde “Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın …”denilmek suretiyle bu maddede sayılan taraflar tacir olmasa veya ticari işletmeye ilişkin olmasa da ticaret mahkemelerinde bakılacak davalar sayılmıştır.
Somut uyuşmazlıkta Asliye Ticaret Mahkemeleri görevli olmadığından dolayı davanın usulden reddi gerekmiş, davada daha evvel Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin … E., … K. Sayılı ve 12/03/2019 tarihli ilamı ile görevsizlik kararı verilmiş ve bu karar kesinleştiğinden dolayı aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir.
Dava, hizmet alım sözleşmesinden kaynaklanan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesinde, “Ticaret şirketleriyle amacına varmak için ticari bir işletme işleten vakıflar, dernekler, kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere Devlet İl Özel İdaresi, Belediye ve Köy ile diğer kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar da tacir sayılır” hükmüne yer verilmiştir. Bu madde hükmünde sözü edilen kurum ve kuruluşların, “kamu iktisadi kuruluşu” ve “kamu iktisadi teşebbüsü” olduğu kabul edilmektedir. 233 sayılı KHK’nin 2/1. maddesinde, kamu iktisadi teşebbüsleri deyiminin, yukarıda anıldığı gibi iktisadi devlet teşekkülleri ve kamu iktisadi kuruluşunun ortak adı olduğu ifade edilmiştir. Tüzel kişiliğe sahip olarak kurulan (KHK 233 md.4/1) bu teşebbüsler 233 sayılı KHK ile saklı tutulan konular dışında özel hukuk hükümlerine tabidir (K.H.K. 233 md. 4/2). Bunlar belli ölçüde olsa da mali açıdan özerk kuruluşlar olup, Genel Muhasebe Kanunu, Devlet İhale Kanunu ve Sayıştay’ın denetimine bağlı değildir (K.H.K. 233 m.4/3). Kamu iktisadi teşebbüsünün tacir sıfatını kazanması için iki şarttan birinin yerine getirilmesi yeterlidir. Buna göre, 1- Kuruluş Kanunları uyarınca özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek veya 2- Ticari şekilde işletilmek üzere kurulmak gerekir.
233 sayılı KHK, 6102 sayılı TTK’nın 16/1. maddesine uygun düzenlemeler içermektedir. 233 sayılı KHK’nin 4/2. maddesine göre kamu iktisadi teşebbüsleri, 233 sayılı KHK’de belirtilen konular dışında özel hukuk hükümlerine bağlıdır. Bir kamu iktisadi teşebbüsünün tacir sayılabilmesi için ticari şekilde işletilmek üzere kurulması da yeterlidir. Zira, TTK’nın 16/1. maddesi iki şartı birlikte aramamakta kendi kuruluş kanunları (anastatüleri) gereğince özel hukuk hükümlerine göre yönetilmek cümlesinden sonra “veya” eki getirilerek “ticari şekilde işletilmek üzere kurulan” kurum ve kuruluşların da tacir sayılacağını belirtmektedir. Öğretide baskın görüş de bu doğrultudadır. (Bkz.Ali Bozer “Sosyal Sigortalar Kurumunun Tacir Sıfatı” Batıder, 1962, C.l, S.4 sh:576, Karayalçın, Ticari İşletme sh:209, Naci Kınacıoğlu, Necdet Özdemir Türk Ticaret Hukuku Başlangıç Hükümleri 5. Bası Ank.1984, Öcal, Akar, TTK.18/l maddesinin uygulanması hakkında bazı Düşünceler, Esader, 1975 S.l Sh:238, Prof.Dr.Sabih Arkan, Ticari İşletme Hukuku 4. Baskı Sh:118 vd. Yrd. Doç. Dr. H. Ercüment Erdem, KİT’lerin Tacir sıfatı 1992 sh. 49-53 vd.)
Ticari işletme, 6102 sayılı TTK’nın 11/1. maddesinde, “Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan, faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
233 sayılı KHK’nın 2/3. maddesinde kamu iktisadi kuruluşları tarif edilirken, kendilerine verilen görev ve kamu hizmetlerini, ekonomik ve sosyal gereklere uygun olarak verimlilik ilkesi doğrultusunda yürütecekleri açıklanmıştır. Kamu iktisadi kuruluşları, tekel mahiyetinde hizmet üretmek ve pazarlamak amacıyla (KHK md.2/3) kuruldukları için üretim ve pazarlama faaliyetleri sırasında kâr elde edecekleri açıktır. Nitekim, 233 sayılı KHK’nın 35/3. maddesinde “Bakanlar Kurulu’nca tespit olunan fiyatlar maliyetlerin altında bulunduğu takdirde, zarar ile birlikte, mahrum kalınan kâr ait olduğu veya ait olduğu yılı izleyen yılın genel bütçesine konulacak ödenekle karşılanır. Mahrum kalınan kâr miktarı, mal ve hizmetin satış maliyeti üzerinden % …. kâr payı tahakkuk ettirilerek belirlenir” hükmüne yer verilmiştir. Bu kamu iktisadi kuruluşlarının hususi hukuk hükümlerine tabi olacakları hükmü yanında, bunların iktisadi devlet teşebbüsleri gibi mal ve hizmet pazarlarken sosyal amaç yanında verimlilik ilkesi doğrultusunda kâr amaçladıkları açıktır. Bu durumda hizmet ve faaliyet sırasında ticari şirketlerin amacı olan verimlilik ilkesi doğrultusunda çalışan, işlerinin hacim ve mahiyeti itibariyle ticari muhasebe tutan, ticari müessese şeklinde çalışan kamu iktisadi kuruluşlarının bu faaliyetleri nedeniyle tacir sayılmaları gerekir. Nitekim Yargıtay 4. HD’nin 26.09.1983 tarih ve 7696 E., 7552 K. sayılı kararında bu teşebbüsler tacir sayılmıştır.
Somut olayda, davalı …’nin 11.12.1984 tarih ve 18602 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanan anastatüsünün ”Hukuki Bünye” başlıklı 3. maddesinde;
“1-Bu Anastatü ile teşkil olunan Toprak Mahsulleri Ofisi, tüzel kişiliğe sahip, faaliyetlerinde özerk ve sorumluluğu sermayesiyle sınırlı bir İktisadi Devlet Teşekkülü’dür.
2-Teşekkül, K.H.K. ve bu Anastatü hükümleri saklı kalmak üzere özel hukuk hükümlerine tâbidir.
3-Teşekkül Genel Muhasebe Kanunu ile Devlet İhale Kanunu hükümlerine ve Sayıştay’ın denetimine tabi değildir.” hükmünün yer aldığı görülmektedir.
233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname’nin 2/1. maddesi uyarınca ise “teşebbüs” olarak adlandırılan Kamu İktisadi Kuruluşları, aynı Kararname’nin 4/2. maddesi uyarınca söz konusu kanun hükmünde kararname ile saklı tutulan haller dışında özel hukuk hükümlerine tabidir. Bir bağlamda, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nın 16/1.maddesi uyarınca, kendi kuruluş kanunları gereğince özel hukuk hükümleri dairesinde yönetilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere kamu tüzel kişileri tarafından kurulan kurum ve kuruluşlar tacir sayılır.(Y. 23. HD, T.16.12.2015, E. 2015/2944, K. 2015/8193; 23. HD. T. 6.6.2016 E. 2015/6339, K. 2016/3432; 23. HD. T. 30.11.2015, E. 2015/914, K. 2015/7710; 23. HD. T. 9.10.2015, E. 2014/9112, K. 2015/6437; 23. HD. T. 8.6.2015, E. 2014/6970, K. 2015/4391; 23. HD. T. 23.5.2014, E. 2014/945, K. 2014/4018 vb.)

O halde, somut olayda, tarafların tacir olduğu/sayılıdığı, davaya konu alacağın her iki tarafın da ticari işletmesi ile ilgili olduğu, dava tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nin 4/1. madde hükmü uyarınca davanın nispi ticari dava olduğu, bu sebeple taraflar arasındaki uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği anlaşılmakla, Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine karar vermek gerekmiştir.
KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen ve merci tayini talebinde bulunan Konya … ASLİYE Ticaret Mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oybirliği ile … tarihinde karar verildi.


Başkan


Üye


Üye


Katip

Z.M.
¸”Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak ELEKTRONİK İMZA ile imzalanmıştır.”