Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2019/969 E. 2019/578 K. 17.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 4. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
4. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … – …

DAVACI : … – …

VEKİLİ : Av. …

DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)

İSTİNAF KONUSU : Yargı Yerinin Belirlenmesi
İSTİNAF KARAR TARİHİ: …
İSTİNAF KARARI YAZIM
TARİHİ : …

Taraflar arasındaki davada Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi ve Konya … Asliye Ticaret Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya incelendi:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, müvekkilinin tarım işiyle uğraştığını, müvekkilinin 1.556.000 kg patatesi 1.017.769,52 TL bedelle davalıya sattığını, bakiye 650.000,00 TL’nin davalıdan tahsil edilemediğini, akabinde Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı aleyhine icra takibi başlatıldığını, başlatılan icra takibine davalının haksız ve kötü niyetle itiraz ettiğini, bu nedenle itirazının iptali ile takibin devamına ve % 20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Konya … Asliye Hukuk Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde; davalının TTK.nun 11. maddesi gereğince faaliyetlerini devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü ticari işletmeye sahip ve TTK.nun 12. maddesi doğrultusunda bu ticari işletmeyi kendi adına işleten kişi, yani tacir olduğu, gerek davacının ve gerekse de davalının tacir oldukları, taraflar arasındaki ilişkinin ticari ilişki olduğu ve davaya konu ihtilafın da ticari satıştan kaynaklanan fatura bedelinin tahsili istemine ilişkin olduğu, buna göre davanın TTK.nun 4. maddesi kapsamında kaldığı, bu tür davalara bakma görevinin aynı kanunun 5/2. maddesi gereğince Asliye Ticaret Mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi ise; davalı şirketin tacir olduğu, davacı gerçek kişinin ise tacir olmadığının açık olduğu, ticaret sicil kayıtlarına göre davacının ticari işletme kaydının olmadığı, davacının esnaf sicil kaydının dahi olmadığı, davacı şirket ortağı ve yöneticisinin ise kendi adına ticari işletmesi olmadığından davacının tacir olmadığını, taraflara verilen kesin süreye rağmen davacının tacir olduğu hakkında bir iddia ve talepte bulunmadıkları, davacı vekilinin verdiği dilekçe ile müvekkilinin tacir olmadığını açıkça bildirdiği, tacir olmayan veya tacir sayılması mümkün olmayan gerçek ya da tüzel kişinin ticari işletmesinin olmasının mümkün olmadığı, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davalarına asliye ticaret mahkemelerinin bakacağı, taraflardan birisi tacir olmadığında, onun açısından bir ticari işletmeden de söz edilemeyeceği, davanın TTK’da düzenlenmiş bir dava ve iş olmadığı, özel kanunlarda sayılan asliye ticaret mahkemelerinin bakacağı dava ve işlerden de olmadığı, dava konusu hususun tacir olmayan davacı ile tacir olan davalı arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan satış bedeli alacağının tahsili ile ilgili itirazın iptali davası olduğu, davacı tacir olmadığından davaya bakma görevinin asliye hukuk mahkemelerinde olduğu gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı vererek yargı yerinin belirlenmesi amacıyla dosyayı dairemize göndermiştir.
Dava, taraflar arasındaki satım sözleşmesinden kaynaklanan satış bedeli alacağının tahsiline ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir.
213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 235. maddesinde “Birinci ve ikinci sınıf tüccarlar ile kazancı basit usulde tespit edilenler ve (…) defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçiler gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları malların bedelini ödedikleri sırada iki nüsha makbuz tanzim etmeye ve bunlardan birini imzalayarak satıcı çiftçiye vermeye ve diğerini ona imzalatarak almaya mecburdurlar. Mal tüccar veya çiftçi adına bir adamı veya mutavassıt tarafından alındığı takdirde makbuz bunlar tarafından tanzim ve imza olunur.
Çiftçiden avans üzerine yapılan mubayaalarda, makbuz, malın teslimi sırasında verilir. Müstahsil makbuzunun tüccar veya alıcı çiftçi nezdinde kalan nüshası fatura yerine geçer. Müstahsil makbuzunda en az aşağıda yazılı bilgiler bulunur:
1. Makbuzun tarihi;
2. (Değişik bent: 30/12/1980 – 2365/38 md.) Malı satın alan tüccar veya çiftçinin soyadı, adı, unvanı ve adresi;
3. Malı satan çiftçinin soyadı, adı ve ikametgahı adresi;
4. Satın alınan malın cinsi, miktarı ve bedeli.
Bu Maddede yazılı makbuzlar hiçbir resim ve harca tabi değildir.
(Ek fıkra: 30/12/1980 – 2365/38 md.) Müstahsil makbuzları seri ve sıra numarası dahilinde teselsül ettirilir.” hükmü yer almaktadır.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre somut olayda; davacının çiftçi olduğu açık olup, 6102 sayılı TTK’nun 4. maddesi ve yukarıda yer verilen açıklamalara göre uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olmadığı, davacı tacir olmadığı gibi uyuşmazlık TTK 4. maddesinde sayılan uyuşmazlık türlerinden de değildir. Dava, Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında (taraflar arasındaki 20.09.2018 tarihli müstahsil makbuzu karşılığında ödenmesi gereken) alacağa ilişkin başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkindir. Taraflar tacir olmadığı gibi uyuşmazlığın her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olmadığı ve mutlak ticari işlerden de olmadığı anlaşıldığından, davanın genel görevli Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-6100 sayılı HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE,
2-Dosyanın yargı yeri olarak belirlenen Konya … Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmek üzere merci tayini talebinde bulunan mahkemesine iadesine,
Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-c maddesi gereğince KESİN olarak oy birliği ile 17.09.2019 tarihinde karar verildi.


Başkan

¸

Üye

¸

Üye

¸

Katip

¸

A.F. ¸”Bu evrak 5070 sayılı kanun hükümlerine uygun olarak ELEKTRONİK İMZA ile imzalanmıştır.”