Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/923 E. 2023/1370 K. 10.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas …Karar

DAVACI : … – -…
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVALI : … –
VEKİLİ : Av. …
İHBAR OLUNAN : … –
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/07/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; … İli … İlçesi … Mahallesi … Caddesi No: … adresinde bulunan … Dinlenme Tesisinde 8/5/2017 tarihinde, elektrik hattından kaynaklanan yangın çıktığını, yangının sebebi ve meydana gelen zararla ilgili … Sulh Hukuk Mahkemesi’nden delil tespiti talebinde bulunulduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D.İş numaralı dosyası ile 12/5/2017 tarihinde inşaat,elektrik ve elektronik mühendisi ile gıda bilirkişilerinin bulunduğu heyet tarafından mahallinde keşif yapıldığını, yangında işletme çatısı ahşap olması sebebiyle tamamen ve depo olarak kullanılan ikinci kat kullanılamayacak şekilde yandığını, ikinci kat depoda bulunan tüm gıda malzemelerinin de yandığını, bu durum … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş numaralı tespit hükmünde ve itfaiye yangın raporunda açıkça ortaya konulduğunu, yangın sebebiyle depodaki mallar tamamen yanmış ve ayrıca binada da hasarlar oluştuğunu, müvekkilinin zararı en az 500.000.00 TL civarında olduğunu, yangın sebebiyle zararının giderilmesi istemli davalı kuruma 10/5/2017 tarihinde müracaat edilmişse de, davalı kurum müvekkilinin zararını karşılamadığını, delil tespiti dosyasında ortaya konulduğu gibi, mahkemenizce yapılacak inceleme ve değerlendirme neticesinde yangının çıkmasından davalı kurumun sorumlu olduğunun anlaşılacağını, zararın sebebi olan yangın davalı kurumun kusurundan kaynaklı olduğunu, kusuru ile yangın çıkmasına sebep olan davalı kurum meydana gelen zararı karşılamakla yükümlü olduğunu, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası üzerinden mahallinde yapılan keşif neticesinde, elektrik bilirkişisi raporunda; … abone numaralı binada, … marka, … üretim tarihli … seri numaralı elektronik sayaç kullanıldığı belirtilmiş ve yangının ana buat noktasındaki kısa devre nedeniyle çıktığının tespit edildiğini, yangının çıkış noktası itfaiye raporuna ve görgü şahitlerinin (…, …) ifadelerine göre de ana buat noktası olduğunu, olay günü saat 14:27 – 15:39 arasında elektrik kesintisi olduğu elektriğin 15:39’da gelmesiyle( ilk anda akımın fazla gelmesinin etkisiyle) faz-faz çakışması sonucu kısa devre nedeniyle yangın çıktığını, Elektrik Piyasası Elektrik Şebeke Yönetmeliği’nin ilgili maddelerine göre …’ın şebeke gerilimini en fazla (+, (-) %10 a kadar sabit tutması gerekirken, olay günü gerilimin (+) (-) %18 ve fazlasına ulaştığının görüldüğünü, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, davalı kurumun kusuru nedeniyle çıkan yangından dolayı zarara uğrayan müvekkilimizin uğradığı zarara istinaden şimdilik 100.000.-TL maddi zararın olayın meydana geldiği 08/5/2017 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak müvekkilimize verilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıdan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekilinin cevap dilekçesi ile özetle; Müvekkil Şirket aleyhine açılan davada davacı ,… İli … İlçesi … Mahallesi … Caddesi No. … adresinde bulunan … Dinlenme Tesisinde 08.05.2017 tarihinde elektrik hattından kaynaklı yangın çıktığından bahisle zararın kusurlu olduğunu iddia ettiği müvekkil dağıtım Şirket’inden tazmininin talep edildiğini, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı iş bu davada davasını ispat yükümlülüğünde olup, dosya içerisinde zararın müvekkil Şirket kaynaklı olarak meydana geldiğine dair yeterli delil bulunmadığını, bununla birlikte davaya ilişkin itirazlarının olduğunu, söz konusu bu davanın müvekkil Şirket abonesi olup davacının elektrik hattından kaynaklanan yangın sebebi ile uğramış olduğu zararın lazmiıni talebini içerdiğinin anlaşıldığını, hal böyle iken davacı Abonelik Sözleşmesi hükümlerine uymakla yükümlü olduğunu, abonelik sözleşmesinde tarafların Elektrik Piyasası Mevzuatına uyma yükümlülüğünde oldukları da hüküm altına alındığını, Müvekkil Şirket kayıtlarının incelenmesinden dava konusu olayın davacının belirtmiş olduğunun aksine davacının kusuruna dayanan sebeplerle gerçekleştiği meydana gelen zarardan müvekkil şirkete atfedilecek bir kusur bulunmadığı ve hatta davacının ağır kusuru ile zarar ile müvekkil şirket arasında ki illiyet bağının da kesildiğinin görüldüğünü, yangın çıkış tarihi 08.05.2017 tarihinde müvekkil şirket ticarethane abonesi davacının tesisinde yangın çıktığının görüldüğünü ve hattı besleyen elektriklerin kesildiğini, dava konusu tesisin fiziki şartlarında ki usulsüzlüklerin yapı izni olmamış ve kaçak kat çıkılması haricinde elektrik tesisatında da ciddi anlamda eksiklikler bulunduğunu, yangından sonra davacının talebi üzerine tesisata ilişkin … Ölçü Devreleri Kontrol tutanağı tutlulduğunu, tesisin içinde bulunan makinaların güç tespitleri yapılarak kontrol edildiğini, güç tespit tutanağından da görüleceği üzere kurulu güç aşılmış aşırı güç çekiminin açıkça tespit edildiğini, davacının kullanmış olduğu makinaların aşırı yük çekiminin de kısa devre ve yangına sebebiyet vermesi muhtemel olduğunu, davacının tesisatına ilişkin son bir yıllık sayaç endeksleri incelenmiş tüm aylarda sözleşme gücünün üzerinde kullanımda bulunulduğu tespit edildiğini, 18.05.2017 tarihinde de … tarafından davacıya gönderilen yazı ile bu tesbit doğrultusunda sözleşmede belirtilen kurulu güç aşılmamak sureti ile tesisatın projeye uygun hale getirilmesi istenildiğini, ayrıca kurulu gücür artırılması için Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem kullanım Yönetmeliği 14. Maddesi ve Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği 32 . maddesinde belirtilen hususların yerine getirilmesinin gerekliliğinin belirtildiğini, bu tür davalarda öncelikle zararın olup olmadığının tespiti. sonrasında kusur durumu ve zarar ile fiil arasında illiyet bağının kurulması gerektiğini, somut olayda müvekkile atfedilecek bir kusur bulunmadığı gibi, zararın orlaya çıkmasına davacı kendi kusuru ile sebebiyet verdiğini, müvekkil şirketten kaynaklanmayan ve illiyet bağını kesen sebeplerden dolayı müvekkil şirketin sorumlu tutulması hakkaniyete – aykırı olduğunu, öncelikle elektrik arızalarından kaynaklanan zarar konusunda teknik ve detaylı bir inceleme uyuşmazlığın çözümü için esas olduğunu, davacının mevcut tesisat ve projesinin mevzuata uygun olup olmadığının araştırılması, taraflar arasındaki abone sözleşmesinin eki ve ayrılmaz parçası olan Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği ile taratfların hak ve yükümlülüklerinin belirtildiği Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği. Elektrik İç Tesisleri Proje Hazırlama Yönetmeliği ve Elektrik da Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet kalitesi Yönetmeliği incelenmek suretiyle, davacının elektrik kesintisi ve voltaj dalgalanmalarını bilmesi gereken bir kişi olarak alması gereken önlemlerin bulunup bulunmadığı. varsa bu önlemlerin neler olduğu, önlemlerin davacı zararının oluşmasında etkili olup olmayacağı, varsa etki derecesinin tespit edilmesinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte müterafik kusur dahi önemle Yargıtay kararlarında da vurgulanmış, davacının kendisinden beklenen tüm önlemleri alıp almadığı, tesisatını mevzuata uygun olarak yaptırıp yaptırmadığı, dava konusu işyeri/evde arızaya yol açabilecek başkaca bir unsur bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerektiği belirtildiğini (Yargıtay 1T1.11D 2004/35S51 E. , 2004-12847 K. Sayılı kararı -Yargıtay 11.HD 2009/3684 esas 2010/10153 karar sayılı kararı) davacının ticari faiz talebinin de haksız ve hukuka aykırı bulunduğu görüleceğini, ayrıca davacının olay tarihinden itibaren faiz talebi de haksız ve hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle ,davanın reddine karar verilmesini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacıdan alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Davalı tarafın hak düşürücü süre itirazı ve zaman aşımı def’ inin değerlendirilmesinde; Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde Elektrik Dağıtımı Ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi Yönetmeliği başlıklı mevzuatın 26.maddesi uyarınca; “kullanıcıya ait teçhizatta ortaya çıkan ve dağıtım şebekesinden kaynaklanan hasara ilişkin zararın tazmini için kullanıcı tarafından dağıtım şirketine zararın ortaya çıktığı tarihten itibaren 10 iş günü içerisinde talepte bulunulabilir” hükmüne göre davacının müvekkili şirkete başvurmadığını ve hak düşürücü sürenin geçtiği yönündeki iddiasının yangın tarihinin 08/05/2017 tarihi olup dosya içerisindeki 18/05/2017 tarihli … yazısından da anlaşılacağı üzere davacının 10/05/2017 tarihinde davalı kuruma başvurduğu ve … sayılı evrak numarasını aldığı anlaşıldığından hak düşürücü sürenin gerçekleşmediği mahkememizce tespit edilmiştir. Ayrıca davacı vekilinin zaman aşımı definin değerlendirilmesinde cevap dilekçesinde zaman aşımı def’i nin neye dayandığı, hangi gerekçelerle ileri sürüldüğünün beyan edilmediği ve davanın tazminat davası olması sebebiyle Borçlar Kanununun 72. Maddesi “Tazminat istemi, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yılın ve her hâlde fiilin işlendiği tarihten başlayarak on yılın geçmesiyle zamanaşımına uğrar. Ancak, tazminat ceza kanunlarının daha uzun bir zamanaşımı öngördüğü cezayı gerektiren bir fiilden doğmuşsa, bu zamanaşımı uygulanır. Haksız fiil dolayısıyla zarar gören bakımından bir borç doğmuşsa zarar gören, haksız fiilden doğan tazminat istemi zamanaşımına uğramış olsa bile, her zaman bu borcu ifadan kaçınabilir.” hükmü uyarınca 2 yıllık zaman aşımı süresinin dolmadığının anlaşıldığından zaman aşımı def’inin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Esas yönünden yapılan incelemede ise;
Talimat yoluyla… Asliye Hukuk Mahkemesince 04/09/2019 tarihinde mahallinde keşif yapılmış olup keşfe katılan bilirkişiler … ve elektrik mühendisi …’ dan 19/09/2019 ve 25/09/2019 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu temin edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce … Asliye Hukuk Mahkemesine yazılan talimat gereğince bilirkişiler …, … ve …’dan 24/02/2020 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu temin edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesine yazılan talimat gereğince bilirkişiler …, … ve…’ dan 14/01/2021 havale tarihli bilirkişi kurulu raporu ile 03/02/2022 havale tarihli bilirkişi kurulu EK raporu temin edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce Gıda Mühendisi bilirkişi …’in 15/06/2022 havale tarihli bilirkişi raporu temin edilerek incelenmiştir.
Mahkememizce yukarıda özetleri yapılan bilirkişi raporları, keşif tutanakları ve dosyaya celp edilen tüm belgeler, taraf vekillerinin beyanları, rapora karşı itirazları ve talepleri değerlendirildiğinde; 08/05/2017 tarihinde davacının işlettiği … Dinlenme Tesisinde meydana gelen yangın sebebiyle tarafların kusur durumunun değerlendirilmesinde, 19/01/2021 tarihli İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinde … Talimat üzerinden alınan bilirkişi heyet raporu ve yine … Talimat üzerinden alınan bilirkişi heyet ek raporunda belirlenen davacının (tesis sahibi Elektrik Tesisatçısı bina sahibi) % 70 , davalı …’ın % 30 olarak belirlenen kusur oranına mahkememizce itibar edilmiş olup kazaya ve kazanın oluşumuna ve dosya içerisine uygun tespit edilen kusur durumu gerekçeli açıklamalı denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirildiğinden bu kusur tespiti mahkememize hükme esas alınmıştır.
Zarar miktarı yönünden yapılan araştırmalar sonucunda ise; Yukarıda belirtilen İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talimatla aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları değerlendirildiğinde dava konusu yapının kaza tarihi itibariyle yaklaşık maliyetinin 167.273,54 TL olduğu hesap edildiğinden ve ayrıca 15/06/2022 tarihli Gıda Mühendisi Öğretim Görevlisinin tespit ettiği 108.809,18 TL zararın anılan kaza raporu, değişik iş tespit dosyası, dosyaya sunulan belge ve faturaları uygun şekilde tespit edildiği nazara alınarak bu bilirkişi raporunun da hükme esas alınmak suretiyle davalı kurumun % 30 kusur oranına isabet eden 82.815,81 TL oluşan zararın tazmini gerektiği değerlendirilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulması gerekmiştir.” şeklinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; 82.815,81 TL zararın yangın tarihi olan 08/05/2017 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamı ile ve davalı …’ın düzenlediği 15/05/2017 tarihli sayaç raporunun yangının çıkmasında …’ın kusurlu olduğunu ortaya koyduğunu, aşırı ve dengesiz akım verilmesi nedeniyle yangın çıktığını, davalının kusurunun mahiyeti itibariyle kaçınılmazlık halinin mevcut olduğunu, olayın oluşuna ve dosya kapsamına uygun olmayan 19/01/2021 tarihli rapora itibar edilerek davalı …’ın sadece %30 kusurlu olduğunu kabul eden rapora göre karar verilmesinin dosya kapsamına, maddi gerçeğe ve yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, kusur oranında ve zarar hesabında yanılgıya düşülmesine bağlı olarak karar verildiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; tüm dosya kapsamında yangına davacının sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, güç aşamasında bulunan davacının uyarılmadığı için müvekkili şirkete dayanaksız ve haksız olarak kusur izafe edildiğini, davaya konu zarardan müvekkili şirketin sorumlu olmadığını, eksik inceleme neticesinde düzenlenen kusur raporunun esas alınarak karar verilmesinin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, müvekkili şirket ile zarar doğuran olay arasında illiyet bağının bulunmadığını, davacının ağır ihmali ile illiyet bağının kesildiğini, müvekkili şirketin kusuruna ilişkin tespitlerin yasal mevzuata uygun olarak değerlendirilmediğini, özel hukuk ile düzenlenen hususların dikkate alınmadığını, elektrik piyasası mevzuatı kanun ve yönetmeliklerinin irdelenmediğini, dosyada zarar ve miktara ilişkin birbiri ile çelişen birden fazla rapor bulunduğunu, çelişkilerin ve miktar farklılıklarını giderecek yeni bir rapor alınmadan karar verilmesinin hatalı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Enerji nakil hatları, bölgede elektrik enerjisinin dağıtımını yerine getirmektedir. Bu faaliyet, varlığı ve niteliği itibariyle bir tehlike ve dolayısı ile zarar ihtimali taşıdığından, davalı şirketin sorumluluğu, bir sebep sorumluluğu olan kusursuz (objektif) sorumluluktur.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır.
Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliği 5. maddesinde; kuvvetli akım tesislerinin, cana ve mala herhangi bir zarar vermeyecek ve tehlike oluşturmayacak bir biçimde yapılması gerektiği hükme bağlanmıştır.
Ne var ki, zararın kapsamının tayininde, zarar gören davacının da zararın meydana gelmesinde kusurunun olup olmadığının araştırılıp, tartışılması gerekir. Zira; TBK’nın 52/1. (BK m.44/1) maddesi gereğince; zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yüklümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.
TBK tarafından açıklanan hakkaniyet sorumluluğu-özen (sebep) sorumluluğu-tehlike sorumluluğu şeklinde ayırıma tabi tutulduğu görülmektedir. Denetleme ve gözetimde özen (cura in custodio) gereği, kusur unsur olarak aranmaz.
Özen sorumluluğuna dayalı kusursuz sorumluluğun düzenlendiği Borçlar Yasası’nın 58. maddesi gereğince “…imal olunan herhangi bir şeyin maliki, o şeyin fena yapılmasından yahut muhafazadaki kusurundan dolayı mesul olur.” ( TBK .69. maddesi ). TBK’nun 71/1.maddesine göre de; “Önemli ölçüde tehlike arzeden bir işletmenin faaliyetinden zarar doğduğu takdirde, bu zarardan işletme sahibi ve varsa işleten müteselsilen sorumludur.”.Belirtilen yasal düzenlemeler gereğince, davalı, zararlandırıcı sonucun doğmasına yol açan enerji hattının yapım ve bakım eksikliklerinden kaynaklanan zararlardan sorumludur. Sorumluluktan kurtulmanın olumsuz koşulu ise, zarar ile yapım bozukluğu ve bakım eksikliği arasındaki nedensellik bağının kesilmiş olmasıdır.
Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmSorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir.
Kusursuz sorumlulukta, zarar görenin kusuru tazminatın belirlenmesinde önemlidir. Uygulamada zarar verenin ve zarar görenin kusur ve ortak kusur durumu bilirkişiler tarafından tespit olunmaktadır.
SOMUT OLAYDA
… İtfaiye Dairesi Başkanlığının 16/04/2019 tarihli cevabı yazısı ile 08.05.2017 Tarihinde… Mahallesi … Kavşağı … Dinlenme Tesisi adresinde …’e ait Dinlenme Tesisinde meydana gelen yangına ait hazırlanan yangın raporunun tasdikli suretinin gönderildiği görülmüştür.
…’nin 06/05/2019 tarihli cevabı yazısı ile kurumlarından temin edilen ve daha önce gönderilen abonelik sözleşmesi ile 08/05/2017 tarihli arıza kaydının gönderildiği
… Asliye Hukuk Mahkemesince 04/09/2019 tarihinde İnşaat Mühendisi bilirkişisi ve elektrik mühendisi bilirkişisi heyete alınarak keşif yapıldığı,
Yine … Asliye Hukuk Mahkemesince 11/05/2020 tarihinde İnşaat Mühendisi bilirkişisi, Gıda Mühendisi ve elektrik mühendisi bilirkişisi heyete alınarak keşif yapılmıştır.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat numarasıyla elektrik elektronik mühendisi yüksek mühendisi …’ın 19/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Binada çıkan yangından dağıtım firması…, bina sahipleri, binayı kiralayan ve davacı …, binanın ruhsatsız kullanımına izin veren Belediye Fen İşleri ve elektrik tesisatına müdahale eden kişi ya da kişiler ve eğer bulunabiliyorsa -elektrik tesisatçıları- sorumlu olduğunu, Belediye yapı ruhsat işlerine bakan Fen adamı kusur oranı: Davaya konu dinlenme tesisleri bu 1991 yılında- Karayollarından alınan izin belgesi haricinde üst kat ruhsatsız olarak yapıldığını, Belediyenin ruhsatsız yapıya izin verilmemesi gerekiyordu. Buna göre Belediye Fen İşleri sorumluları kusur oranı % 20 olduğunu, Karayollarından ilk izin alındığı 1991 yılından yangın günü 08.05.2017 tarihine kadar çatı kat elektrik tesisatı başta olmak üzere elektrik tesisatına müdahale eden elektrik tesisatçıları kusur oranı % 15 olduğunu, bina sahiplerinin kusur oranı, bina sahibi kendisine ait mülkü kiraya vermiş olsa bile binasının güvenliğinden kurtulamayacağını, ayrıca çatı kat kiraya verilmeden önce yapıldığını, bina tesisatına gereğinden fazla müdahale edilmesine izin vermemesi gerektiğini, buna göre bina sahipleri kusur oranı % 20 olduğunu, davacı ve kiracı …’ün kusur oranı, davacı …, kiralamış olduğu binada kurulu gücün çok üstünde elektrik kullandığını, ayrıca yetkisiz kişi yada kişilerin elektrik tesisatına müdahale etmesine izin verdiğini, bu nedenle davacı ve kiracı …’ün kusur oranı: %15 olduğunu, …’ın kusur oranı, yangın ana kolon hattında başlamış da olsa, ana kolon-kolon hattında faz-faz çakışması ile başlamış da olsa, iç tesisatta (çok zayıf bir ihtimalle) kullanıcı hatası sonucu başlamış da olsa, gerilim dalgalanması, yüksek gerilim ve fazla güç kullanımı kısa devre ile başlamış da olsa yangın kablo yalıtımlarının yıprandığı noktalardan kısa devre ile başladığını, kablo yalıtımlarının yıpranmasının en büyük sebebi ise binada fazla güç kullanımı olduğunu, anlaşma gücünü aşan kullanıcıya …’ın müdahale etmesi, hatta gerekirse bina elektriğini kesmesi gerektiğini, yangından önce yazılı ya da sözlü olarak … tarafından hiçbir uyarı yapılmadığı sabit olmadığını, bu nedenlerle …’ın kusur oranın % 30 olduğunu, özetle; Fen adamı (belediye ve tesisata müdahale eden kişiler) toplam kusur oranı % 35, kullanıcı toplam kusur oranı (bina sahipleri ve kiracı) %35, … kusur oranı %30 olduğunu, bina çatı kat elektrik tesisatı yangın nedeniyle tamamen kullanılamaz hale geldiğini, tesisatın yenilenebilmesi için 2018 … Birim Fiyat Listesi baz alınarak hesap edilen tutar aşağıdaki tabloda yer aldığını, sonuç olarak Elektrik Tesisatında yangından dolayı oluşan masraf 770,64 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin… talimat numarasıyla inşaat mühendisi …’ın 25/09/2019 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Mahallinde yapılan keşif incelemesinde, yangından zarar görmüş imalatların yenilenmiş olması nedeni ile, dosya içerisine sunuları tüm bilgi, belge ve fotoğraflar incelenmiş, bilirkişi tespit raporunda, “zarar gördüğü tespit edilen” imalatların mahallinde ölçümleri yapılmış, bu arılamda, bitirkişi tespit raporunda belirlenen metrajlarda hata bulunmadığı görüldüğünü, bu nedenle, zarar bedelinin tespitinde, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ile hazırlanan bilirkişi tespit raporunda yer alan metrajlar (miktarlar) kullanılarak toplam 108.735,73 TL olarak hesaplandığını, zarar bedelinin hesapiamasında; zarar gören imalatların pozları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın her yıl yayınladığı “birim fiyat rayiçleri” tablolarından tespit edilmiş ve bu pozlara ait birim fiyatlar kullanıldığını, pozlarda yer almayan imalatlar için ise; piyasa birim fiyat rayiçleri kullanıldığını, ayrıca, bilirkişi tespit raporunun açıklama kısmında zarar gördüğü belirtilen, ancak bedelinin sehven hesaplanmadığı düşünülen imalatlar (demir/profil çatı iskeleti, PVC pencere doğramalarındaki camlar) da zarar bedeline ilave edildiğini, dava dosyası içerisinde bulunan tüm bilgi, belge ve fotoğraflar incelenmiş, Mahkeme Heyeti ile birlikte yapılan keşif incelemesinde, olay mahallinde gerekli teknik inceleme ve ölçümler yapıldığını, buna göre; davaya konu olan yangında zarar gören inşaat imalatlarının yenilenmesi/onarılması bedelinin; her türlü malzeme ve zayialı, montaj, demontaj, işçilik, her türlü yatay ve düşey taşımalar, nakliyeler ve KDV dahil olmak üzere; Dava tarihi (28.72.2018) itibariyle 1130.713,16 TL, Yangın tarihi (08.05.2017) itibariyle 1108.735,73 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.
… Asliye Hukuk Mahkemesinin … talimat numarasıyla İnşaat Mühendisi bilirkişisi …, Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisi … ve Gıda Mühendisi bilirkişisi …’nun 24/02/2020 tarihli HEYET raporunda özetle; Bina sahibi kendisine ait mülkü kiraya vermiş olsa bile bina güvenliğinden kurtulamayacağını, ayrıca çatı kat kiraya verilmeden önce yapıldığını, bina tesisatına gereğinden fazla müdahale edilmesine izin vermemesi gerektiği, mülkiyeti kendisine ait olan binada her türlü revizyonu ancak mülkiyet sahibi yaptırabileceği için Elektrik Tesisatçısının kusur oranı mülkiyet sahibini bağlayacağı, düşüncesi ve kanaatinde olduklarını, fakat kusur oranında en önemli değişkenin ise yangın olayında … Elektrik Şebekesinin ani ve hızlı gerilim değişimine mülkiyet sahibinin yapabileceği fazla bir şey yapmasının pek mümkün olmadığı İçin, bina sahipleri kusur oranının % 30 olduğu, davacı ve Kiracı …” ün Kusur Oranı: binayı kiralayan kişi olarak, sözleşme gücünün üzerinde güç kullandığı, yetkisiz kişi ya da kişilerce binaya ek priz/uzatma kablosu eklenmesine izin vererek dengesiz beslemeye neden olduğu, …’ın 7-8 Mayıs 2017 tarihlerinde bahse konu trafo bölgesinde; trafo kademe ayarlarının düzgün yapmadığı, gerilim dalgalanmalarına müsaade ettiği, Faz-Nötr gerilimlerinin 263 V”a kadar çıktığı, alçak gerilim şebekesine sürekli dengesiz yük göndermesi sonucunda bahse konu trafo bölgesindeki tüketicilerin elektrik cihazlarının zarar gördüğü ve bahse konu işyerinin ana kolon hattında faz-faz kısa devresi ile yangının başladığı, ayrıca şebekedeki sürekli dengesiz yükler yangın kablo yalıtımlarının yıpranmasına yol açtığı ve yangının çıkmasına neden olduğu, ayrıca kablo yalıtımlarının yıpranmasının en büyük sebebinin ise binada fazla güç kullanımı olduğu, anlaşma gücünü aşan kullanıcıya …” ın müdahale etmediği, hatta gerekirse bina elektriğini kesmediği için yangından sorumlu olacağı, kusur oranında en önemli değişkenin ise yangın olayında … elektrik şebekesinin ani ve hızlı gerilim değişimine …’ın gerekli müdahaleyi zamanında yapmadığı ve yangından önce bahse konu binanın sahiplerine ve kiracısına yazılı ya da sözlü olarak … tarafından hiçbir uyarı yapılmadığından dolayı …”’ın kusur oranı %60 olduğu, yangından dolayı Elektrik Tesisatında oluşan zarar ile zarar gören elektrikli aletlerin bedelinin; yangın tarihi (08.05.2017) itibariyle toplam 2.449,09 TL olduğu hesaplandığını, bilirkişi tespit raporunda zarar gördüğü belirlenen, ancak heyetimiz içerisindeki bilirkişilerin uzmanlık alanına girmemesi sebebi ile bedeli belirlenemeyen diğer malzemelerin miktar, birim fiyat ve bedeli toplam: 45.788,00 TL olduğu görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat numarasıyla İnşaat Mühendisi bilirkişisi …, Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisi Dr. Öğretim Üyesi … ve Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisi Prof. Dr. Öğretim Üyesi…’un 14/01/2021 tarihli HEYET raporunda özetle; Önceki aldırılmış olan bilirkişi raporlarında yangının çıkış nedeninin ”…kabloların yanması yangının kablo yalıtımlarının erimesi ile oluştuğunun ispatıdır…” şeklinde belirlenmesine rağmen, davalı ve davacıya atfedilen kusur oranlarında farklı görüşler ortaya çıktığını, 3 sıra no’lu raporun (2) sıra no’lu rapor’dan farklı olarak; bahse konu işyerini besleyen fazların dengesiz beslendiği, elektriğin işyerine verilmesi sonrasında fazlara dengesiz ani yüksek akım geldiği, ayrıca diğer bahse konu trafodan enerji alan tüketicilerin elektrikli cihazlarında hasar oluştuğu, yangının ana kolon hattından çıktığı, yangın olayına karşı üç faz beslenen tüm aboneler için kullanılması gereken….kaçak akım rölesinin bulunduğu, yangının ani yüksek gerilimden dolayı elektrikten kaynaklandığının tespit edildiğini, İtfaiye Raporu’nda yangının çıkış nedeni “…binanın depo olarak kullanılan ikinci katında bulunan elektrik tesisat buatında sebebi bilinmeyen nedenden dolayı meydana gelen kısa devre sonucu kablo izolelerini tutuşturarak yaktığı…” şeklinde belirtildiğini, yangının tam çıkış noktası belertilmemiş ancak aşırı yük çekiminden kablo izolelerinin bozulup yanmasından kaynaklandığı tespiti her iki “Rapor”da da belirtildiğini, ayrıca elektrik dağıtım şirketi’ne “…belirtilen tarihte aynı hattan beslenen birden fazla trafo ve çok sayıda abone olmasına rağmen hiçbir aboneden voltaj değişimi sonucunda arıza geldiğine dair …” bir başvuru yapılmadığını, kaçak akım koruma rölesi (KAKR) il (2) sıra no’lu rapor’da; ”.. Keşif günü sayaçta KAKR bağlıydı, ancak KAKR’nin yangın günü sayaçta bağlı olmadığı sonradan takıldığı sayaç raporundan anlaşıldığını, eğer KAKR bağlı olsaydı ilk kısa devre anında devreyi açacak ve yangın yaşanmayacaktı….” şeklinde tespit yapıldığını, dosyada gerilim değişiminin varlığı tam olarak kanıtlanamadığını, sayaç üzerindeki gerilim değişimleri, iç tesisat kaynaklı nedenlerden de olabileceğini, ayrıca dağıtım trafosunun kademe ayarının uygunluğu, 10’ar dakika aralıklarla alınan ölçümlere göre tespit edilmelidir, dosyada böyle bir ölçüm yapıldığına dair belge mevcut olmadığını, inşaat mühendisliği yönünden yapılan incelemede ise dava dosyasında mübrez bilirkişi raporunda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın pozları kullanılarak hesap yapılmıştır. Birim fiyat pozları, ihale ve doğrudan temin dosyalarında kullanılacağını, piyasada serbest yapılan inşaat çalışmalarında bu pozları direkt olarak kullanmak maliyeti hesaplarken piyasa rayiçlerinden daha az olarak hesaplanacağını, resmi işlerde kullanılan bu fiyatlar zaman zaman pratikte yapılamayacak fiyatlarla inşaat imalatlarını imkansız hale getireceğini, ihale ve doğrudan temin dosyalarında bakanlık birim fiyat listesinde tanımlı olmayan imalatlar için piyasadan özel teklif almasının gerektiğini, dava dosyasında sunulan piyasa fiyatları ‘normal seviyede olduğunu, önceki dosyalarda mevcut piyasa fiyatları konu mahalli bizden daha iyi bilip o bölgede fiyat tespiti yapan bilirkişilerin belirlediği rayiçlerin daha isabetli olacağını, bu nedenle piyasa araştırması yapılmadan önceki bilirkişi raporları dikkate alınacağını, önceki Bilirkişi Raporunun İrdelenmesi dava konusu yangının yaşanması akabinde … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş no’lu dosyası ile yapılan keşife istinaden rapor tanzim edildiğini, dosyada inşaat mühendisi bilirkişi …tarafından hazırlanan raporda taşıyıcı sistemde herhangi bir hasar olmadığı, beton ve demirin özelliğine dair test yapılmadan yorum yapılamayacağı, çatının taşıyıcı ayaklarının ahşaptan ve demir profilden oluştuğu, ahşaptan oluşan kısmın çatı örtüsünün kiremitle kaplı, demir profilden oluşan kısmın üzerinin ise sandviç panelle kaplı olduğu, kiremitle örtülü kısmın yaklaşık 260 m² sandviç panelden oluşan kısmın ise yaklaşık 120 m² alanlı olduğu, yapıda 3 adet 80*200 cm pve kapı ve 7 adet pvc pencere doğramasının zarar gördüğü, bitişik nizam yapıya yangının sıçraması sonucu, yan binadaki yaklaşık 190 m² sandviç panelin zarar gördüğü, yangından 5 panelli güneş enerjisi panellerinin zarar gördüğünün tespit edildiğini, yangın tarihi itibariyle özel pozların piyasa fiyatı: 56.340,00 TL, Bakanlık birim fiyatların toplamı: 77.628,92 TL, Bakanlıkça belirlenen birim fiyatların, rayiçlerden ortalama % 10 daha düşük olacağı kabulüyle 77.628,92 TL *1,10= 85.391,81 TL, Bakanlık birim fiyatlarının % 10 artırılmış değeri: 85.391,81 TL TOPLAM=56.340.00 + 85.391.81 TL=141.731.81 TL, dava tarihi itibariyle Yangın Tarihi 08.05.2017 İtibariyle (kdv hariç) toplam bedel: 141.731,81 TL, Yangın Tarihi 08.05.2017 İtibariyle (kdv dahil) toplam bedel: 141.731,81 *1,18= 167.243,54 TL, Yangın Tarihi 08.05.2017 İtibariyle (kdv dahil) toplam bedel: 167.243,54 TL olduğu, “4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”, “Elektrik Şebeke Yönetmeliği”, “Elektrik İç Yönetmeliği”, “Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi ”, “Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Kullanım Yönetmeliği” ile “Dosya içeriğindeki; bilgi, belge ve deliller” üzerinde yapılan inceleme kapsamında: Davacı …’ün, Davalı …’ın … No’lu “Ticarethane Abonesi” olduğu ve … Seri No’lu … Marka Elektrik Sayacı davacı’nın … ili … İlçesi adresindeki … Dinlenme Tesisleri’nde çıkan yangının; çatı katını besleyen elektrik kablolarının, tazla güç çekmesinden dolayı aşırı ısınmasından deforme olması ve izolasyon özelliğini kaybederek, kısa devreye yol açmasından kaynaklandığı, kabloların aşırı yüklenmesine, Davacı’nın işyerine ruhsatsız kat çıkarak elektrik tesisatının sözleşme gücünden daha fazla (İzin Verilen Demand Gücü 5000 Watt iken, olay günü 11.576 Watt değerindedir) güç çekmesinin neden olduğu, Dolayısıyla Davacı’nın güç üzere Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği (R.G.: artırımını, “Rapor” içeriğinde açıklandığı üzere16/06/2004 T., 25494 S.)’nin (7), (8), (9), (13) ve (16). Maddeleri’nde açıklanan hususları , bu maddelerde güç artırımında; Tesis Sahibi (Davacı) ve Elektrik Tesisatçı’larının sorumluluğunun bulunduğunun açıklandığı, ancak taraflar arasında yapılan “Perakende Satış Sözleşmesi”nin 5. Maddesi ile, “Elektrik (R.G.: 28/01/2014 T., 28896 S.)’nin “Anlaşma Gücünü” açıklayan (14). Maddesi’nin (3). Fıkrasında açıklanan hususlar gereği Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği Davalı …”ın; dağıtım sisteminin güvenliği üzerinde risk oluşturacak şekilde anlaşma gücünü aşan kullanıcıyı, ihlalin sonlandırması için uyarması gerektiği, bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde, ilgili kullanıcının elektrik enerjisini kesmesi gerektiği, sonuç olarak olayın meydana gelmesinde; Davacı Tarafın (Tesis Sahibi, Elektrik Tesisatçısı, Bina Sahibi) “Kusur Oranı”nın %70, Davalı … ‘ın “Kusur Oranı”nın %30 olduğu, önceki raporda sunulan yaklaşık maliyetin inşaat kalemleri hesabında kullanılan piyasa fiyatlarının ortalama değerlerde olduğu bu raporda da bu değerleriyle kullanıldığı, yaklaşık maliyetin inşaat kalemlerinde kullanılan çevre ve Şehircilik Bakanlığı pozlarının yapılacak işlerde piyasa fiyatlarından daha düşük olması hasebiyle, normal değerlere ulaşmak için birim poz fiyatlarının % 10 takdiriyle artırıldığı, dava konusu yapının onarımı için; nitelikli iş gücüne sahip 5 kişilik bir ekiple 20 iş günü gerekebileceği, dava konusu yapının yangın tarihi 08.05.2017 itibariyle yaklaşık maliyetinin KDV dahil 167.243,54 TL olabileceği, Dava konusu yapının dava tarihi 28.12.2018 itibariyle yaklaşık maliyetinin KDV dahil 194.674,94 TL olabileceği görüş ve kanaatini bildirmiştir.
İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … talimat numarasıyla Yapı İşleri T.D.B İnşaat Mühendisi bilirkişisi …, Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisi Dr. Öğretim Üyesi … ve Elektrik Elektronik Mühendisi bilirkişisi Prof. Dr. Öğretim Üyesi …’un 03/02/2022 tarihli HEYET EK raporunda özetle; ”4628 Sayılı Elektrik Piyasası Kanunu”, “Elektrik Şebeke Yönetmeliği”, “Elektrik İç ”, “Elektrik Dağıtımı ve Perakende Satışına İlişkin Hizmet Kalitesi “Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Kullanım Yönetmeli; ile “Dosya içeriğindeki; bilgi, belge ve deliller” üzerinde yapılan inceleme kapsamında: İşbu “Rapor” içeriğinde de açıklandığı üzere, 19/01/2021 tarihli “Bilirkişi Heyeti Kök Raporu”nun “5. Sonuç ve Kanaat” bölümünde davacı …’ün, Davalı …’nin … No’lu “Ticarethane Abonesi” olduğu ve …Seri No’lu … Marka Elektrik Sayacı üzerinden elektrik enerji tükettiği, 08/05/2017 günü 16:00 sularında davacının … ili … İlçesi adresindeki … Dinlenme Tesisleri’nde çıkan yangının; çatı katını besleyen elektrik kablolarının, fazla güç çekmesinden dolayı aşırı ısınmasından deforme olması ve izolasyon özelliğini kaybederek, kısa devreye yol açmasından kaynaklandığı, davacı’nın işyerine ruhsatsız kat çıkarak elektrik 5000 Watt iken, olay tesisatının sözleşme gücünden daha fazla (İzin Verilen Demand Gücü 11.576 Watt değerindedir) güç çekmesinin neden olduğu, Dolayısıyla Davacı’nın güç artırımını, “Rapor” içeriğinde açıklandığı üzere Elektrik İç Tesisleri Yönetmeliği (R.G.:16/06/2004 T., 25494 S.)’nin (7), (8), (9), (13) ve (16). Maddeleri’nde açıklanan hususları yerine getirmeden, gerçekleştirdiği, bu maddelerde güç artırımında; Tesis Sahibi (Davacı), Bina Sahibi ve Elektrik Tesisatçı’larının sorumluluğunun bulunduğunun açıklandığı, ancak taraflar arasında yapılan “Perakende Satış Sözleşmesi”nin 5. Maddesi ile, Elektrik Piyasası Bağlantı ve Sistem Kullanım Yönetmeliği (R.G.: 28/01/2014 T., 28896 açıklayan (14). Maddesi’nin (3). Fıkrasında açıklanan “Anlaşma Gücü hususlar gereği Davalı …’ın; dağıtım sisteminin güvenliği üzerinde risk oluşturacak şekilde anlaşma gücünü aşan kullanıcıyı, ihlalin sonlandırması için uyarması gerektiği, Sonuç olarak olarak olayın meydana gelmesinde; Davacı Tarafın (Tesis Sahibi, Elektrik Tesisatçısı, Bina Sahibi) “Kusur Oranı”nın %70, Davalı … ‘ın “Kusur Oranı”nın %30 olduğu, önceki raporda sunulan yaklaşık maliyetin inşaat kalemleri hesabında kullanılan piyasa fiyatlarının ortalama değerlerde olduğu bu raporda da bu değerleriyle kullanıldığı, yaklaşık maliyetin inşaat kalemlerinde kullanılan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı pozlarının yapılacak işlerde piyasa fiyatlarından daha düşük olması hasebiyle, normal değerlere ulaşmak için birim poz fiyatlarının %10 takdiriyle artırıldığı, dava konusu yapının onarımı için; nitelikli iş gücüne sahip 5 kişilik bir ekiple 20 iş günü gerekebileceği, dava konusu yapının yangın tarihi 08.05.2017 itibariyle yaklaşık maliyetinin KDV dahil 167.243,54 TL olabileceği, dava konusu yapının dava tarihi 28.12.2018 itibariyle yaklaşık maliyetinin KDV dahil 194.674,94 TL olabileceği görüş ve kanaatini bildirmişlerdir.
Gıda Mühendisi bilirkişisi …’in 15/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dosya kapsamında yer alan Malzeme listesi gıda ürünlerine ait marka, koli içi adeti, gramajlar, ürün nitelikleri vb. bilgilerinin içermediğini, örneğin; Malzeme listesinde “fındık” olarak yer alan ürün, faturalarda kabuklu ve iç fındık olarak iki farklı nitelikte satın alındığını, faturalar incelendiğinde iç fındık farklı iki tarihte (2016 ve 2017) satın alınmış olup, kabuklu fındığa göre daha az miktarda ve fiyatı daha yüksek olduğunu, kabuklu fındık miktarı daha yüksek ve fiyatının düşük olduğunu, malzeme listesinde *rulo bisküvi” ismiyle yer alan bisküvinin, faturalarda oldukça farklı çeşit, gramajda ve farklı koli içi adetleri şeklinde birçok defa satın alındığı tespit edildiğini, listede yer alan bazı ürünlerin faturaları dosya kapsamında bulunmadığını, bazı ürünlerin ise koli içi adeti, çuval miktarı gibi bilgilerine dosya kapsamında ulaşılamadığını, örneğin “karabiber”” 25 TL * KDV’ye 15 kg ve 10 kg şeklinde iki farklı tarihte satın alınmış olup başka bir faturaya rastlanmadığını, Karabiber Malzeme listesinde “*5 çuvaP’ şeklinde belirtildiğini, gıda ürünlerinin olay tarihi itibariyle miktar ve değerleri hususunda değerlendime yapılırken şu kriterler dikkate alındığını, yangın tarihine yakın olan tarihlerdeki faturalara öncelik tanınmadığını, aynı gıda ürünü birden fazla çeşit, nitelik vb. farklılıklara sahip ise ve fiyatları da paralel olarak değişiyorsa ortalama alınmaya dikkat edildiğini, Çuval, koli vb. şeklinde yer alan fakat bir çuvalda yer alan ürün miktarı, koli içi adedi, adet gramajı vb. gerekli bilgilere dosya kapsamında ulaşılamayan gıda ürünleri için piyasada yaygın olarak bulunduğu miktarlar ve adetler dikkate alındığını, aynı gida ürünü farklı tarihlerde, farklı miktarlarda satın alınmışsa, satın alınan miktara göre doğru orantı kurulduğunu, örneğin; iç fındık az miktarda, kabuklu fındık daha fazla miktarda satın alındığını, iç fındığın ilk satın alınan miktarı daha eskidir vb. daha fazla miktarda ve olay tarihine daha yakın satın alınma durumlarına göre doğru orantılı olacak şekilde değerlendirme yapılmadığını, dosya kapsamında fatura bilgisi bulunmayan bazı ürünler için, o tarihde delil tespit keşfinde hazır bulunan gıda mühendisi bilirkişi tarafından belirtilen fiyatlara güvenildiğini, keşifte bulunması ve olay tarihi itibariyle oluşan piyasa fiyatlarının araştırılma imkanının bulunması gibi nedenlerden dolayı *birim fiyatlarının” doğru olacağı yönünde kanaatte bulunulduğunu, ürün birim fiyatları belirlenirken KDV ve iskontolar da dikkate alınmıştır. dosya kapsamında yer alan faturalar ve diğer bilgiler ayrıntılı değerlendirilmek suretiyle gıda ürünlerine ait miktar ve değerlerini içeren liste oluşturulduğu görüş ve kanaatini bildirmiştir.

Belirtilen bilirkişi raporları, keşif tutanakları ve dosyaya celp edilen tüm belgeler, taraf vekillerinin beyanları, rapora karşı itirazları ve talepleri değerlendirildiğinde; 08/05/2017 tarihinde davacının işlettiği … Dinlenme Tesisinde meydana gelen yangın sebebiyle tarafların kusur durumunun değerlendirilmesinde, 19/01/2021 tarihli İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinde … Talimat üzerinden alınan bilirkişi heyet raporu ve yine …Talimat üzerinden alınan bilirkişi heyet ek raporunda belirlenen davacının (tesis sahibi Elektrik Tesisatçısı bina sahibi) % 70 , davalı …’ın % 30 olarak belirlenen kusur oranına mahkememizce itibar edilmiş olup kazaya ve kazanın oluşumuna ve dosya içerisine uygun tespit edilen kusur durumu gerekçeli açıklamalı denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu değerlendirildiğinden bu kusur tespitinin diğer raporları bağdaştırıcı nitelikte olup mahkemece hükme esas alınmasında hukuka aykırılık olmadığı,
Zarar miktarı yönünden yapılan araştırmalar sonucunda ise; Yukarıda belirtilen İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından talimatla aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları değerlendirildiğinde dava konusu yapının kaza tarihi itibariyle yaklaşık maliyetinin 167.273,54 TL olduğu hesap edildiğinden ve ayrıca 15/06/2022 tarihli Gıda Mühendisi Öğretim Görevlisinin tespit ettiği 108.809,18 TL zararın anılan kaza raporu, değişik iş tespit dosyası, dosyaya sunulan belge ve faturaları uygun şekilde tespit edildiği nazara alınarak bu bilirkişi raporunun da hükme esas alınmak suretiyle davalı kurumun % 30 kusur oranına isabet eden 82.815,81 TL oluşan zararın tazmini gerektiği değerlendirilerek hüküm kurulması doğru olup ,diğer raporları bağdaştırıcı nitelikte olup taraf istinafları yersizdir
Bu halde ,Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına,tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekili ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davacı taraftan alınması gereken 269,80 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,90 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı taraftan alınması gereken 5.657,14 TL harçtan peşin alınan 1.414,29 TL harcın mahsubu ile bakiye 4.242,85 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; kabul edilen kısım yönünden; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere, red edilen kısım yönünden; HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. 11/07/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.