Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/866 E. 2023/1863 K. 29.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 29/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ….ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 02/11/2022
NUMARASI : …. Esas …… Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ :
2-
3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 29/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 29/09/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı taraf vekili dava dilekçesi ile özetle; davalılardan …’ un sevk ve idaresindeki ……… plakalı aracın motosiklet sürücüsü müvekkili …’ in gidiş yolunu kapatarak meydana gelen kazaya sebebiyet verdiğini, davalı tarafın yolun en sağından sola dönüş yapmak için manevra yaptığını, davalının arkadan gelen araçların yolunu kapatarak geçtiği sırada müvekkilinin aniden önüne geçen araca çarpmak zorunda kaldığını, müvekkilinin refleksle araca çarpmaktan kurtulmak istemiş ise de aracın manevrayı geniş almasından dolayı müvekkilinin başarılı olamadığını, davalının sinyalsiz yolun en sağından en soluna dönüş yapması sonucu oluşan kaza nedeniyle asli kusurlu olduğunu, kaza anının olduğu kamera kaydını dosyaya sunduklarını, kaza ile ilgili soruşturmanın Konya Cumhuriyet Başsavcılığının ……… Soruşturma sayılı dosyadan yürütüldüğünü, savcılık makamı tarafından alınan raporda trafik kazası neticesinde müvekkilinin maruz kaldığı yaralanmaların basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek olduğu, müvekkilinin yaşamını tehlikeye soktuğunu, hayat fonksiyonlarının ağır derecede etkilendiğini, duyularından yada organlarından birinin işlevinin sürekli yitirilmesine neden olduğunu, müvekkilinin 1994 doğumlu olup kaza tarihinde 25 yaşında olduğunu, diş protez labaratuvarında diş teknisyeni olarak çalıştığını, müvekkilinin mesleği teknik bilgi ve uzmanlık gerektirdiğini, müvekkilinin vasıfsız çalışan olmadığını, müvekkilinin bordrosuna göre 5.509,08 TL maaş olduğunu, hesaplamaların bu miktar üzerinden yapılmasını talep ettiklerini, beden bütünlüğü ihlal edilen kişinin çalışma gücünde meydana gelecek azalmadan dolayı mevcut işini kaybedeceği gibi öncesine nazaran daha çok emek sarf ederek aynı işi yapabileceğini, ekonomik geleceğin sarsılması adıyla anılan bu zararın tazmin edilmesi gerektiğini, müvekkilinin gözünde meydana gelen deformeden dolayı mesleğini yapmakta güçlük çektiğini, müvekkilinin kazadan sonra gözlük kullanmak zorunda kaldığını, müvekkilinin gözündeki eksiklik nedeniyle mesleğini şimdilik güçlükle yapsa da ilerleyen zamanlarda hiç yapamayacağını, kaza nedeniyle müvekkilinin sol omuzunda ve kolunda kırık meydana geldiğini, sol kolunun dirsek bölgesinden kırıldığını, müvekkilinin sol kolunu kısıtlı kullandığını, hatta müvekkilinin sol eli ile yüzünü dahi yıkayamadığını, müvekkilinin sol kolundan iki kez ameliyat olmasına rağmen kolunun düzelmediğini, müvekkilinin genç yaşında kolundaki kalıcı deformasyonla yaşamak zorunda kaldığını, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinin dalağının alındığını, dalağının alınmasının ilerleyen zamanlarda müvekkiline sağlık problemleri yaşatacağını, uzuv kaybının ileride nasıl bir maluliyete neden olacağının bilinmediğini, müvekkilinin genç yaşında malul olduğunu, bu nedenle sürekli iş göremezlik-maluliyet oranının tespit edilerek davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilmesine karar verilmesini talep ettiklerini, ayrıca müvekkilinin kaza tarihi olan 13/03/2019 tarihinden itibaren 05/10/2020 tarihine kadar çalışamadığını, müvekkilinin ameliyatlardan sonra iki kez toplam 30 gün Konya ……. Tıp Merkezinden fizik tedavisi aldığını, müvekkilinin sözü geçen fizik tedavi merkezine fark ücretleri ödemek zorunda kaldığını, davalı …’ un sevk ve idaresindeki …… plakalı aracın davalı …… tarafından sigorta örtüsü altına alındığını, zorunlu mali sorumluluk sigortasını yapan firma da davalı ile birlikte poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere davalılar ile maddi zarardan müteselsilen sorumlu olduğunu, yasa gereği davalı … şirketine başvuruda bulunduklarını, davalı … tarafından müvekkiline 15/08/2019 tarihinde 127.995,61 TL ödeme yapıldığını, davalı … tarafından ödemenin yetersiz olduğundan bahisle mal kaçırma ihtimaline binaen davalılar araç sahibi ve sürücünün taşınır, taşınmaz malları ile üçüncün kişilerdeki hak ve alacakları ile banka hesaplarının haczi için ihtiyati haciz kararı verilmesine, toplanacak delillere göre belgelenebilen yada belgelenemeyen tedavi gideri olarak 100,00 TL belirsiz alacak, sürekli yada geçici iş gücü kaybı nedeniyle meydana gelen zarar için 1.000,00 TL belirsiz alacak, ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklanan 1.000,00 TL belirsiz alacak maddi tazminat taleplerinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere araç sahibi ve sürücüsü yönünden olay tarihinden itibaren, sigorta şirketi yönünden sigorta limitini aşmamak kaydıyla temerrüt tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, ayrıca yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsil edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili 12/09/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile özetle; fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak açtıkları tazminat davasında müvekkili adına talep ettikleri 100,00 TL tedavi gideri taleplerini 22.374,00 TL’ ye, 500,00 TL olarak talep ettikleri sürekli iş göremezlik tazminatı taleplerini 1.103.059,69 TL’ ye, 500,00 TL olarak talep ettikleri geçici iş göremezlik tazminatı taleplerini 33.041,29 TL’ ye, ekonomik geleceğin sarsılmasından dolayı olan tazminat taleplerinin 1.000,00 TL olarak devamına, sözü geçen tazminat taleplerinin davalılardan davalı gerçek şahıslar yönünden kaza tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsili ile davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekilince mahkememize sunulan 25/03/2020 tarihli talep ve 23/03/2022 tarihli beyan dilekçesi ile özetle; huzurdaki davanın yetkisiz mahkemede açıldığından öncelikle yetkisizlik kararı verilerek dosyanın İstanbul Anadolu Mahkemelerine gönderilmesini, davanın sözleşme hükümlerinde öngörülen sürede açılmadığından zaman aşımına uğradığını, zaman aşımına uğrayan tüm taleplerin reddine karar verilmesi gerektiği, müvekkili tarafından 15/08/2019 tarihinde 127.995,61 TL tazminatın davacıya ödendiğini, müvekkilinin poliçeden doğan sorumluluğunun sona ermesi nedeniyle davanın reddedilmesi gerektiğini, davacının kendi can ve mal güvenliğini tehlikeye atarak bazı sonuçların meydana gelmesine sebep olduğunu, tazminat hesabı yapılması halinde müterafik kusur indiriminin uygulanması gerektiğinden bahisle haksız davanın ve taleplerin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar … ve … davaya cevap dilekçesi vermedikleri gibi duruşmalara da katılmadıkları anlaşılmıştır.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi …… Esas ……. Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Mahkememizce meydana gelen trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen maluliyetin tespiti için Erişkinler için Engellilik Değerlendirilmesi Hakkında Yönetmelik, Özürlülük Ölçütü Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporlar Hakkında Yönetmelik, Maluliyet Tespit İşlemleri Yönetmeliği ile Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliklerine göre ayrı ayrı rapor alınmış ise de Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin ve 4. Hukuk Dairesinin son güncel içtihatları nazara alınarak kaza tarihindeki yürürlükte olan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirilmesi Hakkındaki Yönetmelik hükümlerine göre tespit edilen sürekli iş göremezlik oranı olan (Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırılması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkındaki Yönetmelik hükümlerince yapılan tespit sonucu bulunan oran aynı olmakla) 57,2 lik kalıcı sakatlık oranı hükme esas alınmış ve yine Yargıtay 17. Hukuk ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin ve Konya BAM 3. Hukuk Dairesinin güncel kararları doğrultusunda PMF 1931 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi ve TRH 2010 yaşam tablosu ve progresif rant yöntemi kullanılarak alternatifli aktüerya raporu alınmış, ancak “TRH 2010” adı verilen “Ulusal Mortalite Tablosu” ülkemize özgü ve güncel verilen içermesi nedeniyle mahkememizce bu tablo esas alınarak yapılan aktüerya raporu hükme esas alınmış ve sonuç olarak davacı vekilinin 12.09.2022 tarihli talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacının davasının kısmen kabulü ile davalı … şirketin sorumluluğu sigorta poliçe teminat limiti ile sınırlı olmak kayıt ve şartıyla 1.103.059,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 33.041,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 22.374,00 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 1.158.474,98 TL tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden, davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 06.08.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı olduğu ileri sürülen sair tazminat talebinin ise reddine karar verilerek ;
DAVACININ DAVASININ TALEP ARTIRIM DİLEKÇESİ DE NAZARA ALINARAK KISMEN KABULÜ İLE DAVALI … ŞİRKETİNİN SORUMLULUĞU SİGORTA POLİÇESİ TEMİNAT LİMİTİ İLE SINIRLI OLMAK KAYIT VE ŞARTIYLA;
1.103.059,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı,
33.041,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı,
22.374,00 TL tedavi gideri OLMAK ÜZERE TOPLAM 1.158.474,98 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden, davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 06/08/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine.
DAVACI TARAFIN EKONOMİK GELECEĞİNİN SARSILMASINDAN KAYNAKLI TAZMİNAT TALEBİNİN REDDİNE” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin kaza sonucu sağ gözünün deforme olduğunu, görme fonksiyonunun azaldığını ve bulanık görmeye başladığını, bu nedenle müvekkilin görmekte ve mesleğini icra ederken zorlandığını, müvekkilin kazadan sonra sol kolunun artık kapanmadığını, müvekkilin sol eli ile yüzünü dahi yıkayamadığını, müvekkilin yaşı itibariyle sol kolundaki gözle görülür sakatlığı nedeniyle toplum içerisinde daha fazla rencide olacak sakatlık nedeniyle bu zararı daha fazla hissedeceğini, müvekkilin trafik kazasından sonra vücudunda kalan sakatlık ve eksikliklerinden dolayı normal bir vatandaşa göre iş bulma olanağının son derece kısıtlı olacağını, dolayısıyla ekonomik geleceğinin sarsılacağını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulüne, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin ….. Esas, ……. Karar sayılı dava dosyasında ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı tazminat taleplerine dair verilen red kararının kaldırılmasına ve taleplerin kabulüne, hükmün kaldırılması ile birlikte davanın Bölge Adliye Mahkemesinde yeniden görülmesine karar verilirse ekonomik geleceğin sarsılmasından kaynaklı tazminat taleplerinin kabulüne şeklinde yeniden hüküm kurulmasına karra verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar, davacı tarafından istinaf edilmiş ancak davacı ile davalı … arasında yapılan sulh protokolü gereğince davacının teminat limiti oranınca davalı “sigorta yönünden davadan feragat ettiği” ancak diğer davalılar yönünden istinaf talebinin bulunduğu görülmüştür.
-Sigorta yönünden feragat nedeniyle;
Davalı tarafın, 2918 sayılı KTK.’nun 85. maddesi, sürücünün TBK’nun 49 (BK.’nun 41) vd. madde hükümlerine göre mevcut zarardan davacıya karşı, 2918 sayılı KTK.’nun 88/1. maddesi uyarınca müteselsilen sorumluluğu bulunmaktadır. Alacaklı taraf, TBK’nun 163. maddesi (BK.nun 142/1) uyarınca, müteselsil borçlulardan hepsinden veya birinden borcun tamamen veya kısmen edasını istemekte muhayyerdir.
Müteselsil borçlulardan birinin zarar görenin zararını ödemesi oranında diğer borçlular borcundan aynı oranda kurtulurlar. TBK’nun 166. maddesi (BK’nun 145. maddesi) “Borçlulardan biri, ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmişse, bu oranda diğer borçluları da borçtan kurtarmış olur. Borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler. Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır” hükmünü içerir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/15947 Esas, 2018/6756 Karar)
Davacıya ZMMS sigorta şirketi tarafından tazminat ödenmiş, davacıların bu ödemeyi kabul ederek davalı … hakkındaki davadan feragat etmiş bulunması halinde ise, davacı feragat beyanı poliçe limitiyle sınırlı olarak diğer müteselsil sorumlulara (davalı işletene de) sirayet edecektir.
Tüm bu anlatılanlara göre somut olayda, davalı … yönünden feragat nedeniyle alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen borçlunun iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtaracağından davalı, maddi zarar teminat limiti olan için borçtan kurtulmuş olup, teminat limiti üzerinde kalan miktardan diğer davalılar sorumlu olmaya devam edecektir.
Dava, kaza nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkin olup davacının “ekonomik geleceğin sarsılması talebinin reddi nedeniyle sadece bu sebeple” istinaf talebinde bulunduğu görülmüştür.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan uğraması muhtemel zararlar TBK m. 54’de “ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplar” şeklinde ifade edilmiştir. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişinin bu ihlâl nedeniyle ekonomik geleceği sarsılmış olabilir. Bu tür zararlar çalışma gücünün tamamen veya kısmen kaybı nedeniyle ortaya çıkan zararlar dışında ekonomik geleceğin sarsılmasının meydana getirdiği zararlardır. Ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle ortaya çıkan zararlar müstakbel zararlardır ve bu zararlar çalışma gücünde bir azalma olmasa dahi meydana gelmektedir.
Vücut bütünlüğü ihlâl edilen kişi çalışma gücünde bir azalma meydana gelmese dahi iş piyasasında yeni bir iş bulmakta veya eski işini korumakta güçlük çekmekte veya aynı işte çalışsa dahi ihlâlden öncesine nazaran daha çok emek sarf etmek zorunda kalmaktadır. Hatta bu kişiler ihlâl fiili neticesinde işlerinden tamamen de çıkarılabilirler.
Vücut bütünlüğünün ihlâli nedeniyle ekonomik geleceğin sarsılması özellikle mesleği nedeniyle bazı kişiler bakımından ayrıca önem arz etmektedir. Örneğin,vücut bütünlüğü ihlâl edilen bir sinema sanatçısının, halkla ilişkiler bölümünde çalışan bir kişinin yüzünde sabit bir iz kalması bu kişilerin çalışma güçlerinde fiilen bir eksiklik meydana getirmemekle birlikte iş bulmalarını imkânsızlaştırabilecek, zorlaştırabilecek ya da kariyer olarak yükselmelerine engel olabilecektir. Bu gibi durumlarda zarar gören ekonomik geleceği sarsılarak zarara uğratılmış olur (Oğuzman Kemal/Öz Turgut, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, 7. B, İstanbul 2009, s. 562).
Somut olayda; yukarıda açıklandığı gibi davacının alınan maluliyet raporunda ve istinafında belirtildiği üzere gözünde ve kolunda yaralanmasına bağlı yaralanması nedeniyle zaten kalıcı maluliyet verilip bunun hesaplanan tazminat miktarında gözetildiği, davacı her ne kadar maluliyet nedeniyle ekonomik geleceğin kaybından dolayı ayrıca tazminat isteminde bulunsa da belirtildiği üzere sürekli ve geçici iş göremezlik oran ve süreleri nedeniyle hesaplanan tazminatın aynı zamanda belirttiği özürlerden dolayı tazminatı da içerdiğinden, ayrıca ekonomik geleceğin sarsılması nedeniyle tazminat isteminin bu sebeplerle yerinde olmadığı anlaşıldığından, buna ilişkin itirazının reddi gerekmiştir.
Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle; (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
1-Davacının Davasının Kısmen Kabulü İle;
1.103.059,69 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 33.041,29 TL geçici iş göremezlik tazminatı, 22.374,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 1.158.474,98 TL maddi tazminatın davalılar … ve … yönünden kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafın ekonomik geleceğinin sarsılmasından kaynaklı tazminat talebinin reddine,
3-Davacının davasının ……. yönünden feragat nedeniyle reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
4-Alınması gereken 79.135,43 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin ve sonradan alınan 4.004,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 75.131,43 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 54,40 TL başvuru harcı, 54,40 TL peşin ve ilam harcı, 3.949,60 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 4.058,40 TL harcın davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacının yaptığı 1.155,20 TL taraf davetiye ve posta giderleri, 900,00 TL aktüerya bilirkişi ücreti gideri, 750,00 TL kusur raporu bilirkişi heyeti ücreti gideri, 3.213,50 TL hastaneden alınan rapor giderleri olmak üzere 6.018,70 TL yargılama giderinden davanın kabul/talep oranı olan %99,91 oranına isabet eden 6.013,28 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’tan alınarak davacıya verilmesine, davacının fazladan yaptığı yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
7-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin Arabuluculuk Kanununun 25/9. maddesi gereğince davanın kabul/talep oranı olan %99,91 oranına isabet eden 1.318,81 TL arabulucuk giderinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye gelir kaydına, davanın red/talep oranı olan %0,09 oranına isabet eden 1,19 TL arabulucuk giderinin ise davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına ve Harçlar Kanununun 28. ve 130. maddeleri, HMK’nun 302. maddesi ve Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 206. maddesi hükümleri kıyasen uygulanarak işbu kararın arabuluculuk ücreti yükümlüsüne tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmemesi halinde bir ayın bitiminden sonraki 15 gün içinde mahkememizce arabuluculuk ücretinin yükümlüsünden tahsili için müzekkere yazılmasına.
8-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince kabul edilen maddi tazminat nedeniyle 140.678,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
9-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat nedeniyle azami 1.000,00 TL nin davacıdan alınarak davalılar … ve …’a verilmesine,
10-Davalı …’nin beyanı gereği bu davalı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
11-HMK nun 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde tarafların sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra varsa tarafların yatırdığı avanstan artanının karar kesinleştiğinde taraflara iadesine.
İstinaf Yargılaması Yönünden;
12-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
13-Davacı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf başvuru gideri ile 205 TL posta, tebligat masrafı olmak üzere toplam 425,70 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’tan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
14-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.29/09/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.