Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/656 E. 2023/1433 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : .. (…)
ÜYE : .. (…)
KATİP : .. (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA :Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 14/07/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 14/07/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Müvekkil …, … Plakalı kapalı kasa kamyonun trafik tescil kayıtlarına göre maliki olduğunu, müvekkil söz konusu aracı …’den kullanmış olduğu taşıt kredisi ile satın aldığını, taşıt kredisi kullanırken bankanın da zorunlu tuttuğu kasko poliçesini yine o dönemde bankanın anlaşmalı sigorta şirketi olan davalı şirket aracılığı ile 2019 Nisan ayında yaptırdığını, müvekkilin aracı 2019 Mayıs ayında trafik kazası geçirmiş ve maddi hasara uğradığını, müvekkil kasko poliçesi nedeni ile aracın kaza yaptığını davalı şirkete bildirdiğini, ancak davalı şirket “aracın kendisini (çekici olarak tabir edilen kısmını) yapabilirim, kasa (dorse olarak tabir edilen kısmı) poliçeye dahil değil” diyerek aracı tüm olarak tamir etmeyi ya da pert olarak görmeyi kabul etmediğini, müvekkil, sigorta şirketinin bu cevabı ile, davalı sigorta şirketinin söz konusu poliçeyi hatalı olarak tanzim etmiş olduğunu anladığını, zira müvekkilin aracı kapalı kasa kamyon olmasına rağmen aracın kasası poliçeye davalı şirket tarafından dahil edilmediğini, diğer bir değişle davalı sigorta şirketi, aracın ruhsat bilgileri açık ve kesin iken resmi kayıtlara aykırı olarak poliçe tanzim ettiğini, bu arada müvekkil ile dava dışı …İle arasında 01.04.2018-30.04.2019 tarihleri arasını kapsayan ve devam eden yıllarda da yenilenen araç kiralama sözleşmesi akdedildiğini, müvekkil kaza yapmış olması, aracının davalı şirket tarafından kendi kusuru olmasına rağmen tamir edilmemesi nedeni ile dava dışı … ile aradaki sözleşmedeki yükümlülüklerini ifa edemediğini, davalarının kabulüne, müvekkilin uğramış olduğu zararın fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1000,00-TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari fazi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin haklarımızın saklı tutulmasına, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkil Sigorta şirketi ile davacı arasında , … plakalı, … model, … marka ve tipi araç için 11.04.2019 başlangıç tarihli … poliçe nolu Kasko Sigorta Poliçesinin tanzim edildiğini, 27.05.2019 tarihli Trafik Kazası Tespit Tutanağından anlaşılacağı üzere sigortalı-davacıya ait … plakalı araç 27.05.2019 tarihinde, … plakalı araç ile çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mezkur kaza akabinde, ilgili eksper, servise intikal ederek incelemelerini yaptığını ve 18.07.2019 tarihli Kasko Ekspertiz Raporu’nu tanzim ettiğini, mezkur Ekspertiz Raporunda sigortalı araçta 25.600,00 TL lik toplam hasar tespit edildiğini, tespit edilen hasarda sigortalı-davacı ile mutabık kalındığını ve hasar bedeli olan 25.460,00 TL davacıya ödenerek davacıdan buna ilişkin ibranamenin de alındığını, davacı tarafın talepleri haksız ve kötüniyetli olup hukuki mesnetten yoksun olduğunu, davacı tarafın dava dilekçesinde aracın kasa kısmının poliçeye dahil edilmediğini ,ödeme aşamasının yaklaşık üç ay sürdüğü ve bu zaman zarfında… ile akdedilen sözleşmenin ifa edilmemesinden dolayı kazançtan mahrum kaldığını, sigortalı işçisinin iş akdini sonlandırmak zorunda kaldığını ,… nezdinde olan rehin dosyasından dolayı icra takibine geçildiğini bütün bunlardan dolayı büyük maddi zarara uğradığını kazançtan mahrum kaldığını belirterek işbu davayı açmışsa da davacı tarafın bu talepleri Sigorta Poliçesi Genel Şartları , Kasko Poliçesi vb mevzuat hükümleri gereği teminat dışı kaldığını, dava konusu araç, tamir olunabilir durumda olduğu için aracın üzerinde yapılan eksper incelemesi sonucunda 25.600,00 TL lik hasar tespit edildiğini, bu hasar tespiti kasa da dahil tüm araç üzerinden yapıldığını, yani davacının dilekçesinde ifade ettiği şekilde, aracın tümünün tamir edilmediğini veya pert olarak kabul edilmediği şeklindeki beyanlarının doğru olmadığını, zira ekpertiz raporunda görüldüğü gibi davacı ile araçtaki hasarlar yönünden mutabık kalındığını ve ibranamenin imzalandığını, müvekkil şirketçe aracın 2.el rayiç değeri yapılan araştırmalar sonucu 67.000,00 TL tespit edildiğini, aracın Sovtaj bedeli 41.540,00 TL olarak tespit edildiğini bu bu haliyle sigortalıya bırakılarak 25.460,00 TL hasar bedeli davacı-sigortalıya ödendiğini, (Sovtaj bedeli 41.540 TL+Hasar bedeli 25.460 TL=67.000,00 TL 2.el rayiç bedel) dolayısıyla araç mülkiyeti müvekkil sigorta şirketi tarafından davacı-sigortalıya bırakılarak araçtaki toplam hasar bedeli olan 25.460,00 TL davacıya ödediğini ve ibralaşıldığını, ibraname, dilekçenin ekinde sunulduğunu, bu nedenlerle haksız ve hukuki mesnetten uzak davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa tahmili yönünde karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının; Taraflar arasındaki Kasko Poliçesinin hatalı düzenlenip düzenlenmediği, hatalı ise davacının bu nedenle zarara uğrayıp uğramadığı, uğramış ise zarar miktarının ne olduğu ve davalıdan zararın tazmininin gerekip gerekmediği hususları olduğu anlaşılmıştır.
Alınan bilirkişi raporları doğrultusunda davacı vekilinin 07/06/2022 tarihli duruşma ara kararı ile hasar bildirimine ilişkin varsa yazılı belgelerini sunmak üzere iki hafta kesin süre verilmesine aksi halde yazılı hasar bildiriminde bulunulmadığının kabul edilebileceğinin ihtarına (ihtar edildi.) şeklinde yapılan ihtara rağmen süresi içerisinde davacı vekilince davalı sigorta şirketinin TTK 1727/2 maddesi uyarınca hasar ihbarının yapıldığını belgeleyen delil dosyaya sunulmadığından davalı sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği anlaşılmıştır. Ayrıca dosyaya sunulu tarihsiz ibraname başlıklı mutabakatname ve tazminat makbuzu içeriğinde araç sovtaj bedelinin düşürüldükten sonra 25.460,00 TL hasar bedelinin ödenmesi halinde sigorta şirketinin poliçedeki taahhütlerini tamamen yerine getirdiği ve …’yi konu olaydan dolayı tamamen her türlü borç yükümlülük faiz ve taahhütlerden ibra ve tüm haklarımızdan feragat edildiğine dair Nizamettin Barim’in imzasının bulunduğu da gözetildiğinde davalı sigorta şirketinin davacıya yönelik dava konusu talepler yönünden sorumluluğunun kalmadığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna göre meydana gelen trafik kazası ve hasar sonucunda davalı …. tarafından davacı tarafa onarım bedeli olarak 3.580,64 TL’si dain-i mürtehin konumunda olan ….’ye ödenip kalan 21.879,36 TL’nin davacıya ödendiği anlaşıldığından, davalı sigorta şirketinin kasko poliçesinden kaynaklanan sorumluluğunu yerine getirdiği, davacının davalı sigorta şirketinden dava dilekçesinde belirttiği diğer zarar kalemlerini tazmin talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından;
Davacının davasının REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; müvekkil …’in, … plakalı kapalı kasa kamyonun trafik tescil kayıtlarına göre maliki olduğunu, müvekkilin söz konusu aracı … den kullanmış olduğu taşıt kredisi ile satın aldığını, taşıt kredisi kullanırken bankanın da zorunlu tuttuğu kasko poliçesini yine o dönemde bankanın anlaşmalı sigorta şirketi olan davalı şirket aracılığı ile 2019 Nisan ayında yaptırdığını, müvekkilin aracının 2019 Mayıs ayında trafik kazası geçirdiğini ve maddi hasara uğradığını, müvekkilin kasko poliçesi nedeni ile aracın kaza yaptığını davalı şirkete bildirdiğini, her ne kadar ilk derece mahkemesi tarafından süresinde hasar ihbarı yapılmadığı gerekçesi ile sigorta şirketinin temerrüde düşürülmediği belirtilmiş ise de kabulünün mümkün olmadığını, müvekkilin davalı şirket ile görüşmelerinin yaklaşık üç ay sürdüğünü, bu süre zarfında davalı şirketin poliçeyi tanzim etmesine rağmen bir türlü hatasını düzeltmediğini yaklaşık üç ay boyunca müvekkili oyaladığını, davalı sigorta şirketinin basiretli bir tacir gibi davranmadığını ve müvekkilin bu zarara uğramasına sebep olduğunu, müvekkilin hatalı düzenlenen sigorta poliçesi nedeniyle sigorta şirketi tarafından ödenmesi gerekli olan ancak kasten ve kendi hatalı işlemi nedeniyle geciktirilen bu bedeli aldığını gösteren belgeyi imzaladığını, tüm bu nedenlerle ilk derece mahkemesi tarafından verilmiş bulunan hukuka, kanuna aykırı, yerinde olmayan ve eksik inceleme ile verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar, davacı tarafından istinaf edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, taraflar arasındaki Kasko Poliçesi nedeniyle ibranameye karşın bakiye tazminat miktarının bulunup bulunmadığı noktasında toplandığı görülmüştür.
Dosyaya sunulu tarihsiz ibraname başlıklı mutabakatname ve tazminat makbuzu içeriğinde araç sovtaj bedelinin düşürüldükten sonra 25.460,00 TL hasar bedelinin ödenmesi halinde sigorta şirketinin poliçedeki taahhütlerini tamamen yerine getirdiği ve …’yi konu olaydan dolayı tamamen her türlü borç yükümlülük faiz ve taahhütlerden ibra ve tüm haklardan feragat edildiğine dair Nizamettin Barim’in imzasının bulunduğu, davacının gerek dava gerekse istinaf dilekçesinde ibraname belgesini ve buradaki imzayı inkar etmediği gibi irade fesadına uğradığından bahisle geçersiz olduğuna yönelik de iddia ve ispatının bulunmamasının yanında ödemeyi almak için imzalandığı belirtilerek ibranamenin geçerli olduğu dolaylı olarak kabul edilmiştir.
Bu itibarla, kasko sözleşesine dayalı olarak davacı ile sigortalı tarafından imzalanan ibraname ile sigorta şirketinin borcu sona erdiğinden, imzalanan ibranamede de miktarın kabul edilmediğine dair şerh koyulmadığı da görülmekle başvurunun reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. (bkz. Aynı yönde emsal YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2022/10280 ESAS, 2022/11539 KARAR; YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2021/15364 ESAS, 2022/10200 KARAR; YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2021/15044 ESAS, 2022/10199 KARAR sayılı ilamları)
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafın istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak 269,85 TL alınması gerektiğinden peşin olarak yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.14/07/2023

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.