Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/11/2022
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI :2- …
DAVA İHBAR OLUNAN : …
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/07/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Davacı müvekkil şirket ile dava dışı … A.Ş. Arasında 01.07.2018 başlangıç — 01.07.2019 bitiş tarihli, … poliçe nolu … Sigorta Poliçesi keşide edildiğini, dava dışı …. Türk A.Ş.’nin, … A.Ş.’ye satmış olduğu 992 koli deterjan ve şampuan cinsi ürünler, satıcı firmanın Konya’da ki tesisinden yüklenerek, alıcının Trabzon ve Ordu’daki depolarına, davacı şirket sigortalısı-nakliyeci firma … A.Ş. sorumluluğunda sevk edildiğini, satıcı … A.Ş.’ne ait 30.05.2019 tarihli sevk irsaliyelerine konu ürünler, sigortalımız … A.Ş. ile davalı taşıyıcı sıfatı ile hareket eden alt nakliyeci … arasında yapılan, 29.05.2019 tarihli taşıma anlaşması gereğince sağlam ve eksiksiz olarak sürücü … imzası mukabilinde diğer davalı …’a ait … plakalı çekici ve … plakalı römorka yüklendiğini, taşımanın yapıldığı … plakalı çekiciye ait taşıt kartı ve vergi levhası da davalı … adına olduğunu, taşıyıcı sıfatı ile hareket eden alt nakliyeci davalı … tarafından 30.05.2019 tarihli taşıma irsaliyesi ve 12.06.2019 tarihli fatura düzenlendiğini, söz konusu ürünler 14.06.2019 tarihinde alıcıya götürüldüğünde, malların bir kısmı hasarlı olduğu için alıcı tarafından teslim alınmadığını, ancak bu durum sigortalı … A.Ş.’ye muhataplar tarafından bildirilmediği ve navlun bedeli de tahsil edildiğini, satıcı … A.Ş.’nin, ürünlerin bir kısmının alıcıya teslim edilmemesi sebebiyle sigortalımız … A.Ş.’ne rücu etmesi ile sigortali şirket ürünlerin teslim edilmediğinden haberdar olduğunu, alınan ekspertiz raporundan da görüleceği üzere 57 koli emtia ezilmek, kirlenmek, patlamak ve akmak suretiyle kullanım özelliğini kaybettiğini, 317 koli emtia ise davalılar tarafından alıcı firmaya teslim edilmediği gibi satıcı firmaya da geri getirilmediğini, 109 koli ürünün ise sadece kolilerinin ezilmek ve kirlenmek suretiyle hasarlandığı tespit edilmiş olup, bu ürünler ile ilgili satıcı firma herhanci bir rücu talebinde bulunmadığını, | 374 koli ürün için yapılan hasar hesaplaması neticesinde 9.231,97 EURO hasar bedeli müvekkil şirket tarafından sigortalıya ödendiğini, bu rakamdan 2.000,00 EURO tenzili muafiyet düşüldükten sonra kalan 7.231,97 Euro’nun ödenmesi davalılardan talep olunmuş ise de, bu meblağ ödenmediğini, açıklanan sebeplerle dava konusu meblağ yapılan taleplere rağmen ödenmediğinden, alacağın tahsili amacıyla Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası aracılığıyla örnek 7 ödeme emrinin gönderildiğini, davalı-borçlular ödeme emrine itiraz ettiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla davalı-borçluların icra takibine itirazının iptali ile müvekkil sigorta şirketinin sigortalıya ödediği 7.231.97 EURO’nun ödeme tarihi olan 21.11.2019 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, mahkeme masraflarının ve ücreti vekaletin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere, davacı ile dava dışı … A.Ş arasında … poliçe nolu … Sigorta Poliçesinin mevcut olduğunu, yine dava dışı … A.Ş (…)’e satmış olduğu ürünlerin nakliyesi için dava dışı … A.Ş taşıma işini yüklenmiş ve davacının dilekçesinde de belirttiği üzere ilgili ürünler … A.Ş’nin sorumluluğunda sevk işlemine başlandığını, müvekkil … adına kayıtlı … plakalı araca Konya ilinden yüklendiği ve sevk irsaliyeleri bu araç üzerine kesildiği iddia edilmiş ise de, dava dilekçesinde de yer verildiği haliyle müvekkile ait araçla taşıma yapılamadığını, müvekkile kayıtlı aracın taşımaya başlamadan arızalanması nedeniyle … A.Ş’nin bilgisi, taşımayı üstlenen …’ın ve Şoför …’ın bilgisi ve talimatı dahilinde taşınması planlanan emtialar, … plakalı çekici ve … plakalı römork ile taşınmadığını, huzurdaki dava ile müvekkilden herhangi bir zararın tazmin edilmesi adına rucüen bir dava yöneltilmesi yerinde olmayıp, haksız ve mesnetsiz olduğunu, zira dava dışı … A.Ş ve diğer davalının bildiği, bilgisi dahilinde olduğu üzere, taşıma işi diğer diğer davalı ile lojistik firmasının aralarındaki mukim sözleşmeye istinaden ve yine kayıtlardan da tespit edildiği üzere … plakalı römork ve … plakalı çekici ile yapıldığını, davacının itirazının iptali talep etmiş olduğu icra dosyasına yönelik huzurdaki davasının; usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise davanın husumet yokluğundan müvekkil yönünden reddini, müvekkilin taşıma işinde yükümlülük ve sorumluluğunun olmaması, zarar ile müvekkilin sorumluluğu arasındaki illiyet bağının kesilmiş olması nedeniyle davacının haksız ve mesnetsiz davasının reddini, haksız ve mesnetsiz icra takibi nedeniyle davacı aleyhine kötüniyet tazminatı’na hükmedilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Davalı … yönünden yapılan değerlendirmede, davalı adına kayıtlı aracın taşımaya başlamadan arızalanması nedeniyle taşınması planlanan emtiaların, … plakalı çekici ve … plakalı römork ile taşınmadığı, dava dışı … sevk ve idaresindeki … — … plakalı araca yüklendiği ve bu araçlarla zarara uğrayan malların taşındığı tespit edilip anlaşıldığından bu davalıya zararın tazmin edilmesi adına rucüen bir dava yöneltilmesinin yerinde olmadığı, bu nedenle HMK nun DAVA ŞARTLARI başlıklı 114. Maddesinin birinci fıkrasının d ve e bendinde ” Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması. e)Dava takip yetkisine sahip olunması.” dava şartı olarak sayıldığından davalı …’ın pasif dava ehliyetinin olmadığı anlaşıldığından, dava şartının eksik olduğu ve davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesi gerektiği vicdani sonuç ve kanaate varılmıştır.
Diğer davalı borçlu … yönünden yapılan değerlendirmede; hem mahkememizce alınan 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporu hem de İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas sayılı dosyasından aynı kazayla ilişkin olarak alınan bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde davalı …’ın taşıma işini üstlendiği şehirler arası nakliye işinin bu onun sorumluluğu altında yükün aktarıldığı … – … plakalı araçla taşındığı, taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyanın gözetim sorumluluğunun ve taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan taşıyıcı …’ın sorumlu olduğu taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişinin görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden yerine geçen taşıyıcıların kusurlarından kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu bu nedenle ortaya çıkan zararın tazmininden sorumlu olduğu ( TTK madde 875- 879 – 888/3 ) alınan bilirkişi raporuna göre zarar gören eşyanın TTK 882. Maddede belirtilen Özel Çekme Hakkı ( SDR)’nin hasar tutarından çok daha fazla olduğu anlaşıldığından ve 12/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda davacı sigorta şirketinin yaptığı ekspertiz raporundaki hasar tutarının gerçek hasarı yansıttığı ve doğru olduğunu tespit edildiği de görüldüğünden, Konya … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki davalı … itirazının iptali ile takibin 7.231,97 EURO asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek kamu bankalarınca EURO cinsinden açılmış bir yıllık mevduatlara fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı üzerinden devamına karar vermek gerekmiş ve;
Davacının davalılardan …’ a yönelik davasında davalının pasif husumet ehliyeti olmadığından ve bu nedenle dava şartı yokluğundan davanın USULDEN REDDİNE,
Davacının davasının davalılardan … yönünden KABULÜ İLE;
Davaya konu Konya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasındaki İTİRAZIN İPTALİ İLE, takibin 7.231,97 EUR (EURO) asıl alacak ve takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek kamu bankalarınca EURO cinsinden açılmış bir yıllık mevduatlara fiilen uygulanan en yüksek faiz oranı ÜZERİNDEN DEVAMINA,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Somut olayda dava dışı … ile taşıma sözleşmesi imzalayan davalı … alt taşıyıcı, sözleşme gereği taşınacak olan, emtianın yüklendiği … plakalı araç ve … plakalı römorkun ruhsat sahibi davalı … ‘ın ise fiil taşıyıcı olduğunu, davalı … cevap dilekçesinde emtiayı 30.05.2019 tarihinde teslim aldıktan hemen sonra … plakalı aracın arızalandığını bu sebeple dava dışı … Lojistik’in bilgisi dahilinde, davalı …’in sorumluluğunda başka bir araçla taşındığı iddia edildiğini, bu hususun kabulünün mümkün olmadığını, davalı …’ın fiili taşıyıcı sıfatına haiz olduğu ve emtianın zarar görmesinde kusurunun bulunduğu sabitken, sayın mahkeme tarafından pasif husumet yokluğu nedeni ile davanın … yönünden usulden reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bilirkişi raporunda davalı …’a %10 kusur atfedildiğini, davalıya atfedilen bu kusurun oldukça düşük olması sebebiyle taraflarınca itiraz edildiğini, bu hususta itirazlarını ve iddialarını giderecek, bir ek rapor alınmadığını, tüm bu nedenlerle Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 15/11/2022 tarih … Esas … Karar sayılı ilamının davalı … yönünden istinaf incelemesinden geçirilerek kaldırılmasını ve … yönünden davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı …’a tahmiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; kendisinin sigorta şirketi ile herhangi bir anlaşması, imzası ve bağlayıcılığının olmadığını, zayi ve hasar olduğu belirtilen malların bir palet olduğunu, hasar olma sebebinin ise yanlış istif değil, forklife aracının yanlış manevrası sonucu devrildiğini, tutanaklarda bunun mevcut olduğunu, bundan sonraki oluşan sürecin talimatlar üzerine yapıldığını, sağlam olan paletlerin indirilmediğini ve bir depo bulunması ve oraya konulması talimatı verildiğini, ayrıca bu malların nakliye bedellerinin ödendiğini, konu ile alakalı bir palet hasarlı maldan haberleri varken, aylar sonra diğer malların hasarlığı olduğunu mahkeme yolu ile öğrendiklerini, bununla alakalı taraflarına herhangi bir delil, herhangi bir tutanak gösterilmediğini, konuya ilişkin muhattabın kendisi olmadığını, sigortanın bağlayıcılığı bulunan … A.Ş olduğunu, euro cinsinden olan malın ödemesini yapmasının mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf talebinin resen gözetilecek hususlar doğrultusunda mahkeme kararının istinaf edilerek yeniden karar verilmesine, mahkeme kararının iptal edilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen kısmen kabul kararı, davacı ve davalı … tarafından kusur ve sorumluluk yönlerinden istinaf edilmiştir.
Dava, TTK 1472. Maddesi gereğince, emtia sözleşmesi ile sigortacı bulunan davacının ödediği bedeli, zarara neden olduğu belirtilen taşıma sözleşmesinin tarafı da olan davalı işletenden ve ayrıca ruhsat sahibi olduğu belirtilen sürücüden rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Dava, Türk Ticaret Kanununun TTK 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsili amaçlı istemine ilişkindir.
Halefiyete dayalı rücu davası esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının onunu halefi olarak sigortacı tarafından açılması olduğundan, sigortalı ile ona zarar veren arasındaki yasal hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Bkz. YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/12992 ESAS, 2017/6501 KARAR sayılı ilamı)
Emtia nakliye sigortası, mal veya yüklerin herhangi bir vasıta ile bir yerden diğer bir yere taşınması esnasında uğrayabileceği zararları temin eden bir sigorta türü olmakla, mal sahibinin rizikolarını teminat altına almaktadır.
Türk Ticaret Kanunun 1472 sayılı maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.”;
Aynı kanunun 875. Maddesinde “(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.”;
877/1 . Maddesinde ise “(1) Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Anlatılan yasal düzenlemeler ve ilkeler ışığında somut olayda, davalı alt taşıyıcı konumundaki … ile dava dışı üst taşıyıcı sigortalı … A.Ş arasında münakit taşıma anlaşması uyarınca üstlendiği nakliye işi nedeniyle üstlendiği taşıma edimini yukarıda anlatılan yasal hükümlere göre taşıma süresi içerisinde naklini üstlendiği eşyayı gözetim sorumluluğunun da altındadır ve kural olarak taşıma süresi içerisinde taşıdığı eşyaya gelecek zararlardan mesuldür; kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, yerine geçen taşıyıcıların kusurundan, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. (6102 Sayılı TTK. Md.875, Md.879, Md.929).
Taşıma işi, kısmen veya tamamen akdi ya da üst taşıyıcı konumundaki … tarafından değil de onun temin ettiği araçla farklı bir nakliyeci tarafından yerine getirildiğinde, nihai taşıyıcı … taşıma mesuliyetini üstlendiği eşyanın zıyaı, hasarı veya gecikmesi nedeniyle “taşıma sürecinde” ortaya çıkan zararın tazmininden akdi ya da üst taşıyıcı gibi onunla birlikte müteselsilen sorumludur (6102 Sayılı TTK Md. 888/3). Hal böyle olmakla birlikte “zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa”, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde bu olguların ne ölçüde etkili olduğunun dikkate alınması da gerekir (6102 Sayılı TTK. Md. 875/2).
Bu durumda, alt taşıyıcı konumundaki …, kendi sorumluluğunda olan çalışan ve akitlerinin kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olmakla birlikte, karşı akidi sıfatını taşıyan dava dışı … ile asıl taşıtan konumundaki kişi veya kuruluşlar ile kusurlarını üstlendikleri kişilerin kusurlarından sorumlu bulunmayacak olup, hükme esas alınan raporda ise davalı … ile sorumlusu olduğu çalışanlar ile üst taşıtanlar ve sorumlusu oldukları kişilerin kusuru tam olarak belirlenmemiş, bir kısım kusur oranlara verilmiş ancak bu kusur oranlarından belirtilen hangi tarafların hangisinden sorumlu olduğu belirtilmemiş olmasının yanında istinaf aşamasında olan İstanbul Anadolu … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyada hükme esas alınan bilirkişi heyet raporunda böyle bir kusur belirlemesinin de yapılmayarak sorumluluğun tamamen davalıya yüklenmiş olması birlikte gözetildiğinde, sorumluluğunun tayininde gerekli kusur belirlemesinde çelişki oluştuğu anlaşılmakla, mahkemece davalı …in sorumluluğu kapsamına giren kusurunun (kendisinin ve sorumlu olduğu kişi veya çalışanların kusuru) belirlenerek isabet eden zarardan mesul olacakları gözetilerek, bu konudaki çelişkilerin giderilmesi için bilirkişi heyetinden ayrıntılı, gerekçeli, çelişkileri gideren ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, çelişkili ve kusur konusunda açık olmayan rapora dayanılarak karar verilmesinde isabet olmadığından, davalı …’in buna yönelik istinafının kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının istinaf sebebinden olmak üzere ise; ilk etapta dava konusu yüke tahsis edilen ve diğer davalının …’ın maliki olduğu ve noter sözleşmesi ile bir yıllık süre için 11.02.2019`da ondan kiraladığı dava konusu ürünlerin yüklendiği … plakalı aracın işletenin davalı …’e geçmiş olması yanında, sonradan taşıyan araçların değişmesi ve sürücüsünün de davalı … dışında kişilerin olması nedeniyle herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığının da anlaşılması nedeniyle mahkemece davalı …’ın sorumluluğuna gidilmemesinde isabetsizlik bulunmadığından, davacının istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
-Davalı …’in yabancı para üzerinden verilen hükme ilişkin itirazında;
6098 sayılı TBK m. 99 hükmüne göre, yabancı para borcunun vadesinde ödenmemesi halinde alacaklı, bu borcun vade veya fiili ödeme günündeki rayice göre Türk parası olarak ödenmesini isteyebilir. Yabancı para cinsinden yapılan harcamalar, yabancı para alacağı olarak dava edilebilir ve ödeme günündeki kura göre işlem görür.
Davacı, davalı aleyhine başlattığı icra takibinde Euro üzerinden ödediği zararı yine Euro üzerinden tahsili için talepte bulunmuş ve açıkça bu miktar ve para üzerinden alacağın tahsilini istemiştir. Bu halde ilamsız icra takibine davalı tarafça yöneltilen itirazın İİK 67/1 mad uyarınca iptali ile yabancı para üzerinden tahsile ilişkin icra takibi üzerinden karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmadığından, davalının buna ilişkin itirazının reddi gerekmiştir. (Bkz.Yargıtay 17 Hd nin 2018/4085 esas 2020/4160 karar sayılı ilamı)
Anlatılan sebep ve gerekçelerle, tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davalı …vekilinin istinaf talebinin kabulü ve davacı vekilinin istinaf talebinin reddi ile ilk derece mahkemesi kararının HMK m.353/1-a-6 uyarınca kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı … vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜNE; davacı vekilinin istinafının REDDİNE; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden taraflarca yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde yatıranlara iadesine,
4-İstinaf eden taraflarca istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına davacı … A.Ş tarafından sunulan; Nakit 11.835,00 TL teminatın İİK 36/5 maddesi gereğince talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.13/07/2023
…
Başkan
…
e-imzalı
…
Üye
…
e-imzalı
…
Üye
…
e-imzalı
…
Katip
…
e-imzalı
…
Katip
…
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.