Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/600 E. 2023/1424 K. 13.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ :Av….
DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 13/07/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 13/07/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 21/01/2022 tarihli dilekçesiyle; 29/08/2021 günü … sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracın … mahallesi istikametinden … mahallesi istikametine seyir halindeyken, aynı istikamette yolun sağında geçici olarak bırakılan … plakalı traktör ve bağlı römorka çarpması sonucu … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının desteği (eşi) …’nün ölümüyle sonuçlanan trafik kazası meydana geldiğini, trafik tespit tutanağında … plakalı araç sürücüsü dava dışı …’nın kural ihlali yaptığının ve kazanın meydana gelmesinde esli kusurlu bulunduğunun belirtildiğini, Konya CBS … Sor. Numaralı dosyası kapsamında alınan 11.11.2021 tarihli rapora göre de gerçekleşen trafik kazasında … plakalı aracın sürücüsünün birinci derece asli kusurlu bulunduğu, davacının eşinin ölümü nedeniyle maddi ve manevi desteğinden yoksun kaldığını, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını beyan ederek fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla davanın kabulüne, dosya kapsamında toplanacak delillere göre maddi tazminat hesabı yaptırılarak, şimdilik müteveffanın davacı eşi için 100,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı olmak üzere toplam 100,00 TL maddi tazminatın olay tarihindeki sigorta limitleri aşılmamak üzere temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin 01/02/2022 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; 29/08/2021 tarihinde müvekkili sigorta şirketi tarafından … nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortaladığı, sürücüsü … olan … plakalı traktöre, davacının sevk ve idaresi altında bulunan … plakalı aracın çarpması suretiyle ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’nün hayatını kaybettiğini, kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili şirket nezdinde 18/06/2021-18/06/2022 tarihleri arası sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücülerinin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu ve bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına geçerli olan teminat limiti ile sınırlı olduğunu, kusur raporunun Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden alınmasını talep ettiklerini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limitleri dahilinde sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, Kaza Tespit Tutanağında her ne kadar uyuşmazlık konusu kazanın oluşumunda Müvekkili Şirket nezdinde sigortalı olan … plakalı araç sürücüsünün kusurlu olduğu iddia edilse de bu iddianın kabulü mümkün olmadığını, SGK‘dan, Aile Sosyal Politikalar Bakanlığı’ndan ve Almanya Federal Cumhuriyeti’nden gelir sağlayıp sağlamadığının tespiti gerektiğinin, davacının kazadan dolayı herhangi bir sosyal kurumdan, özellikle SGK’dan tazminat veya destek alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, tespiti halinde bu ödemelerin tazminat hesabından mahsup edilmesini talep ettiklerini, hesaplanacak tazminat bedelinden mütefarik kusur indirimi ile hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, müteveffanın yolcu olarak bulunduğu araçta emniyet kemerinin takılı olup olmadığının tespit edilmesi gerektiği, takılı olmaması halinde mütefarik kusur indirimi yapılması gerektiği, müteveffanın hatır taşıması sırasında gerçekleşen kazada vefat ettiği açık olmakla bu nedenle hatır taşıması indiriminin de uygulanması gerektiğini, ayrıca davacının avans faizi talebinin yersiz olduğunu, zira sigortalı aracın ticari bir araç olmadığını, bu nedenle kabul etmemekle birlikte faize hükmedilecekse bile yasal faiz uygulanması gerektiğini beyan ederek davacının ileri sürmüş olduğu haksız ve mesnetsiz iddiaların reddi ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Dosya incelendiğinde davacının 29/08/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası nedeniyle uğramış olduğu destekten yoksun kalma tazminatını talep ettiği anlaşılmakla yapılan yargılamada davaya ilişkin kazayla ilgili savcılık evrakları getirilmiş, sigorta ve ilgili belgeler tamamlanmış, davaya yönelik Adli Tıp Kurumundan kusura ilişkin rapor alınmış , alınan kusur raporu doğrultusunda davacının destekten yoksun kalma tazminatının kusur oranına göre hesaplanması için dosya bilirkişiye tevdi edilmiş , söz konusu bilirkişi raporu gelip taraflara tebliğ edildiğinde davacı vekilince bedel artırımı dilekçesi sunularak bilirkişilerce tespit edilen miktar üzerinden dava değeri artırılmış olup bedel artırıma ilişkin dilekçe davalı tarafa tebliğ edilmiştir.
Yapılan dava değeri artırımı dilekçesi de göz önüne alınarak dosya kapsamındaki deliller alınan raporlar, ve tespit edilen zarar mahkememizce değerlendirilerek;
Davacının davasının KABULÜ ile;
Davacının 29/08/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalmasına ilişkin zararı olan 363.249,74 TL’nin sigorta şirketinin limitleri dahilinde ve temerrüt tarihi olan 03/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; 29/08/2021 tarihinde müvekkil sigorta şirketi tarafından 59168302/0 nolu Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta poliçesi ile sigortaladığı, sürücüsü … olan … plakalı traktöre, davacının sevk ve idaresi altında bulunan … plakalı aracın çarpması suretiyle ölümlü, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda … plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan …’nün hayatını kaybettiğini, ATK raporunda sigortalı araç sürücüsü …’nın %85 oranında, davacının ise %15 oranında kusurlu olduğu değerlendirmesinde bulunulduğunu ancak kusur değerlendirmesinde hangi maddenin hangi fiil ile ihlal edildiğinin açıkça belirtilmediğini, yeni rapor alınmasına yönelik taleplerinin reddedilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırılık teşkil ettiğini, müteveffanın mütefarik kusurunun varlığının araştırılması ve hatır taşıması indirimi uygulanması gerektiğini, tüm bu nedenlerle Konya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarihli ve … Esas ve … Karar sayılı usul ve yasaya aykırı olan kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar, davalı sigorta şirketi tarafından istinaf edilmiştir.
-Kusur itirazları yönünden;
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Karayolları Trafik Kanunun 86/1 maddesinde, “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur” denilmektedir.
Aynı yöndeki kaza tespit tutanağı ile gerek soruşturma dosyasında alınan kusur raporu gerekse mahkemece alınan ATK raporu, olaya ilişkin tüm beyanlar ve tüm dosya kapsamındaki deliller nazara alınarak, davalının sigortalısı olduğu araç sürücüsünün asli derecede % 85, davacı sürücünün ise % 15 oranında kusurlu olup, davacının desteği yolcunun ise kusurunun bulunmamasına göre, davalının soyut nitelikteki hiçbir yeni somut delile dayanmayan itirazlarının yerinde olmadığı, bu raporlar esas alınarak hüküm verilmesinde usul ve yasaya aykırı bir durumun olmadığı anlaşılmakla, davalı vekilinin buna yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
-Müterafik kusura ilişkin itirazın incelenmesinde :
Davalı tarafın müterafik kusur yönünden yaptığı itirazlar bakımından ise; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre, müteveffanın emniyet kemerlerinin takılı olup olmadığı “belirsiz” olarak işaretlenmiştir. Müteveffanın emniyet kemerinin takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, emniyet kemerinin takılı olmadığının ispatı davalı taraf üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından ve emniyet kemerinin takılı olmadığının tespiti yapılamadığından, davalının bu yöndeki itirazının reddi gerekmektedir.
-Hatır taşıması bulunduğu itirazda;
Tüm dosya kapsamından sabit olduğu üzere davacının sürücüsü olduğu araçta desteği yolcunun eşi olduğundan, yerleşik Yargıtay uygulamasına göre eş, çocuk veya yakın akrabanın bir yere götürülmesi veya bunlardan birine aracın kullandırılması hatır işlemi olarak kabul edilemez. Çünkü aracın işletilmesinden kim yararlanıyorsa işletme tehlikesi de ona ait olur. Yakın akrabanın taşınmasında ahlaki bir ödev söz konusu olup bu nedenle hatır indirimi yapılamaz. Bu halde, Mahkemece her ne kadar karar yerinde tartışılmamış olsa da, hatır taşıması indirimi yapılmaksızın tazminat belirlenmesi yerinde olduğu görülmüştür.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı tarafından alınması gereken 24.813,58 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 6.203,40 TL nin mahsubu ile bakiye 18.610,18 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.13/07/2023

Başkan …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Üye …
e-imzalı

Katip …
e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.