Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/535 E. 2023/1277 K. 21.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 21/06/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 22/12/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLİ :Av. …

DAVALI : 1- …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :2- …- TC No: …
VEKİLLERİ :Av. …

:Av. …

DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/06/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:21/06/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkili …’in, 08.09.2021 tarihinde adına kayıtlı … plaka numaralı aracıyla … Caddesi’nde seyir halindeyken sürücü …’un sevk ve idaresinde bulunan … plaka numaralı aracıyla … Caddesi kesişiminde bulunan … Caddesi kavşağında sol şeritte iken sağ şeride direksiyon kırarak müvekkiline ait araca sol ön kapı ve yan kısımlarına çarpmasıyla çift taraflı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, mezkur kazada müvekkiline atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmamakla beraber … plakalı aracın sürücüsü …’un asli kusurlu hareketleriyle kazaya sebebiyet verdiğini, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinin aracında hasar oluştuğunu, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde … poliçe numaralı Karayolları Motorlu Taşıtlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile … Şirketin’de sigortalı olup müvekkiline ait … plakalı araçta meydana gelen maddi hasar bedellerinden sorumlu olduğunu, zararların tazmini yönüyle davalı sigorta şirketine müracaatta bulunulduğunu, ancak herhangi bir ödeme yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydı ile; davanın kabulü ile 08/09/2021 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkili …’in aracında meydana gelen maddi hasarın tazmini için şimdilik 100,00-TL maddi hasar tazminatı ile 319,78-TL eksper rapor ücreti olmak üzere toplam 419,78-TL’nin davalılardan temerrüt tarihi itibari ile işleyecek yasal faiziyle birlikte (sigorta şirketi için poliçe teminat limitine kadar olmak üzere) tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 19/07/2022 tarihli dilekçesi ile, hasar bedeli talebinin 8.449,41 TL, ekspertiz rapor ücreti giderinin 319,79 TL olarak ıslah ettiği anlaşılmıştır.
Davalı … A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; süresi içinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, KTK 97 uyarınca sigorta şirketine kanunda belirtilen evraklarla süresi içerisinde müracaat edilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, davanın reddi gerekmekle birlikte aksi kanaat halinde olunması halinde tarafların kusur oranlarınının tayini adına bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, davayı kabul manasında olmamak üzere davacı tarafın zararını ispat açısından araç görülmeksizin, yalnızca belge üzerinden inceleme ile düzenlenen ekspertiz raporunun kabulünün mümkün olamayacağını, sigortacının araç kaza tarihi itibariyle anlaşmalı olduğu onarım merkezinde onarılsaydı uygulanacak parça, tedarik, işçilik ve diğer hususlara göre belirlenecek bedel oranında sorumlu olacağını, davacı tarafından sunulan onarım faturası bulunmadığından davacı lehine kdv hesaplaması yapılmaması gerektiğini, davacı tarafın ekspertiz ücreti talebinin reddinin gerektiğini, kabul anlamına gelmemek üzere talebin kabulü halinde yargılama giderlerine eklenmesinin gerektiğini, müvekkili şirketin kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sorumlu olabileceğini belirterek; davanın usulden ve esastan reddine, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkilin aracının sağ ön kısmı ile davacının aracının sol ön kısmı teması sonucunda dava konusu kazanın meydana geldiğini, kaza fotoğrafları incelendiğinde dahi müvekkilinin kendi şeridinde olduğunun ve davacı tarafın şerit ihlali yaptığının ortada olduğundan davanın haksız ve mesnetsiz olduğunun alınacak bilirkişi raporunda da ortaya çıkacağını, eksik yatırılan harcın tamamlatılmasının gerektiğini, davacı tarafın hayali bir bedel ile haksız kazanç elde etmeyi amaçladığını belirterek; davanın reddi ile masraflarla ücreti vekaletin davacı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Somut olayda davacı, davaya konu trafik kazası neticesinde aracının hasara uğradığını iddia ederek hasar tazminatı isteminde bulunmuştur.
Davacının davalı sigorta şirketine davadan önce tazminat ödemesi için yazılı olarak başvurduğu, başvurunun sigorta şirketine 16/09/2021 tarihinde tebliğ edildiği ve davalı sigorta şirketinin 2918 s. KTK’nin 99/1. maddesi gereğince 8 iş günü sonra 29/09/2021 tarihinde temerrüte düştüğü, 2918 s. KTK.nin 97. maddesi gereğince dava şartının da yerine getirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Davaya konu trafik kazası sonrasında kaza tespit tutanağı düzenlenmediğinden ve davacı tarafça tanık deliline dayanıldığından davacı tarafın tanıklarının dinlenilmesine karar verilmiştir. Her ne kadar davalı … da tanık deliline dayanarak …’un tanık olarak dinlenilmesini talep etmiş ise de bu şahsın kazadan sonra olay mahalline geldiği, kazanın oluş şekline ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunmadığı anlaşıldığından davalı …’un tanık dinletme talebi yerinde görülmemiştir. Dinlenen davacı tanıkları kazaya karışan her iki aracın kaza esnasında kavşak içinde manevra halinde olduğunu, ancak davalı …’un aniden şerit değiştirmesi nedeniyle kazanın oluştuğunu ifade etmişlerdir.
17/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsü davalı …’un tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde hasarlanan davacıya ait araç 8.449,41 TL tutarında hasar oluştuğu tespit edilmiştir. Yine 27/10/2022 tarihli ATK raporu ile de kazanın oluşmasında davalı …’un tam kusurlu olduğu belirlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında davalı …’un tam kusurlu olduğu, kaza neticesinde davacıya ait araçta 8.449,41 TL tutarında hasar oluştuğu, oluşan hasardan davalıların müteselsilen sorumlu oldukları, her ne kadar davacı tarafça ekspertiz ücretinin de hüküm altına alınması talep edilmiş ise de bu masrafın yargılama giderlerinden olduğu sonucuna varılığından davanın 8.449,41 TL üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş ve;
DAVANIN KABULÜ ile 8.449,41 TL hasar tazminatının davalı … A.Ş. yönünden kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limitiyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 29/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı … yönünden ise kaza tarihi olan 08/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Vuku bulan “haksız fiil” olarak nitelendirilen olay sırasında, hasar tespit tutanağı ve devamında yer alan kaza fotoğrafları göz önünde bulundurulursa, müvekkil düze bir şekilde kendi istikametinden ilerlerken, davacının sağ tarafa manevra yapması sonucu kazanın gerçekleştiğini, müvekkil aleyhine herhangi bir delil emare edecek somut delil bulunmadığını, 17/07/2022 tarihinde bilirkişi raporunun işbu dava kapsamında hiçbir geçerliliğinin bulunmadığını, rapor içeriğinde, müvekkilin, davacı ile ada etrafında dönmeye çalıştığından dolayı vuku bulan kazanın meydana geldiğini belirtilmesinden dolayı, mevzu bahis rapor bu kapsamda davanın sonucunu etkilediğini, oysa ki müvekkilin, vuku bulan olay sırasında evi güzergahında yol aldığını ve ada etrafında dönmeye çalışmadığını, müvekkilin davacı taraf ile meydana gelen kaza sonrasında sürekli iyimser davrandığını, elinden gelen tüm desteği verdiğini, ancak her defasında davacı tarafın kötü tutumuyla karşılaştığını, Bilirkişi raporu ile atfedilen %100 kusurun kabulü mümkün olmamakla birlikte; ilk derece mahkemesi aksi kanaatte dahi olsa, davacının da kusuru ile kazanın meydana gelmesine ve zarara, zararın artmasına sebebiyet verdiğinden dolayı, işbu tazminatın, davacı ile bölüştürülmesi gerekmekte olmasına karşın yine ilk derece mahkemesince bu durumun gözardı edildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf kanun yoluna başvurunun kabulü ile, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 22/12/2022 tarihli … Esas … Karar sayılı kararının kaldırılarak yeniden hüküm kurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; trafik kazası sebebiyle araç hasar tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece verilen karar, davalı … tarafından kusur yönünden istinaf edilmiştir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür”, yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Karayolları Trafik Kanunun 86/1 maddesinde, “İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur” denilmektedir.
Birbirini teyit eden nitelikteki mahkemece alınan kazaya ilişkin resimler, araçların konumları ve vuruş yerleri ile tüm delillere göre verilen kusur raporlarına göre, davalı sürücünün tamamen kusurlu olup, buna göre tüm dosya kapsamındaki delillere göre benimsenen kusur oranlarının oluşa ve delillere uygun görüldüğünden, bu sebeple kabul edilen kusur oranının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davalı tarafın buna yönelik itirazlarının reddine karar verilmiştir.
Bunun dışında, davalı tarafından soyut şekilde, sebep ve konusu belirtilmeksizin müterafik kusur itirazında bulunulmuş ise de, müterafik kusura ilişkin ispat edilmiş ve dosyada bulunan herhangi bir olgu bulunmadığından, buna ilişkin yersiz itirazın reddi gerekmiştir.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davalı … vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı …’tan alınması gereken 577,17 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 179,90 TL nin mahsubu ile bakiye 397,27 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davalı … tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların bu davalı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.21/06/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.