Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/40 E. 2023/259 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 25/10/2022
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – TC No : …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 17/02/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Davalı …’nın, … tarihinde iadesindeki … plakalı aracıyla … Mahallesi, … Caddesinde ilerlerken, karşıdan karşıya geçmekte olan müvekkili davacıya çarparak müvekkilinin hayati tehlike altına girmesine neden olacak şekilde yaraladığını, müvekkilinin kaza nedeniyle yatağa bağımlı ve temel ihtiyaçlarını karşılayamadığını, bu nedenle maddi zararlarının oluştuğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000 TL bakıcı giderinin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, … Mh. … ada, … parselde kayıtlı taşınmazın devrinin engellenmesi için tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacının sürekli ve geçici iş göremezlik ile tedavi gideri taleplere ilişkin olarak açmış olduğu … E. sayılı dosyası derdest olup, bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, dava öncesi başvuru şartı yerine getirilmediğinden davanın usulden reddi gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde ve poliçe limiti tükendiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen … plakalı araç, müvekkili şirkete, 03.07.2015-2016 tarihleri arasında geçerli olmak üzere … poliçe numaralı Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, tazminat belirlenirken asgari ücretin baz alınmasının gerektiğini, kabul anlamına gelmemekle birlikte asıl alacağa ancak dava tarihinden itibaren yasal faize hükmedilebilineceğini belirterek; davanın reddine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “…Konya BAM … Hukuk Dairesi’nin … E … K sayılı ilamı; ”KTK’nın 97.maddesine değişiklik sonucu getirilen, dava açılmadan önce sigortaya başvuru şartı noksanlığının, dava açıldıktan sonra giderilebilecek bir dava şartı noksanlığı olup olmadığı hususunun değerlendirilmesinde ise, dava açılmadan önce davadaki talebe ilişkin olarak ilgili birime başvuru yapılmasına ilişkin olarak getirilen düzenlemeler, mahiyeti gereği mutlaka davadan önce yerine getirilmesi gereken bir dava şartıdır. Çünkü bununla amaçlanan dava yoluna başvurmadan uyuşmazlığın çözümünü sağlamak, yargı yolu ile taleplerin karşılanmasının maliyetini azaltmak ve yargıdaki iş yükünü azaltmaya yöneliktir. Bu yol ile çözüm sağlanamadığı taktirde ancak dava yoluna gidilmelidir. Bu sebepledir ki dava açıldıktan sonra, bu dava şartının tamamlanabileceğinin düşünülmesi halinde kanun maddesinin mahiyetine ve kanunun getiriliş amacına aykırı bir durum söz konusu olacak ve yasanın amaçladığı hususu genişleterek yorumlamak söz konusu yasa maddesinin getirilmesi ile amaçlanan ilkeleri ihlal edeci nitelikte olacaktır. Dava şartları, davanın esası hakkındaki yargılamanın devamı için gerekli olan şartlar olup, davanın açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Keza söz konusu değişikliğin madde gerekçesinde; “2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda değişiklik yapılması suretiyle, trafik kazalarında zarar görenlerin daha hızlı ve eksiksiz tazminat alabilmesi ve yargı üzerinde oluşan yükün hafifletilebilmesini teminen zarar görenlerin sigorta şirketine başvurmasının ardından, 5684 Sayılı Sigortacılık Kanununun tahkime ilişkin başvuru şekli ve süresinin dikkate alınmasını öngören bir düzenleme Tasarıya yeni çerçeve 6 ncı madde olarak eklenmiştir.” şeklinde belirtildiği, KTK nın 97’nci maddenin değiştirilmeyen hâlindeki düzenlemede; “Zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunulabileceği gibi dava da açabilir.” hükmünün düzenlendiği yapılan değişiklikle sigortası kapsamında dava yoluna gitmeden önce ilgililerin sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiğinin emredici bir şekilde düzenlendiği, yani başvuru yapmadan önce dava yoluna gidilemeyeceğinin, daha önce ihtiyari olan hususun bu sefer zorunlu bir başvuru haline dönüştürüldüğü anlaşılmaktadır 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunun 97. maddesinde yapılan değişiklik ile dava açılmadan önce sigorta şirketine başvurunun zorunlu olduğunun belirtilmesi, zarar görene seçimlik bir hak tanınmamış olması nedeniyle bu hususun HMK’nin 114/2.maddesinde belirtilen diğer kanunlarda düzenlenen dava şartları kapsamında değerlendirilmesi ve yargılama esnasında tamamlanması mümkün olmayan dava şartı niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dava şartına aykırılık, HMK 115/2 madde uyarınca davanın usulden reddini gerektirir. Aksi durumun kabulü 6704 sayılı Kanun ile yapılan değişikliğin ruhuna ve amacına aykırı düşecek niteliktedir. Bu itibarla, ilk derece mahkemesince davadan önce davalının sigorta şirketine başvurusunun bulunmadığı ve bu itibarla açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermesi usul ve yasaya uygundur.” şeklindedir.

Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davacının davadan önce davalı … A.Ş.’ye yazılı başvuru yapmadığı, dava tarihi dikkate alındığında yazılı başvurunun dava şartı niteliğinde olduğu, bu eksikliğin sonradan giderilmesinin de mümkün olmadığı kabul edildiğinden davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve ;
DAVANIN DAVA ŞARTI YOKLUĞU NEDENİYLE USULDEN REDDİNE,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalılar aleyhine daha önce açılan maddi tazminat istemli dava dosyası içerisinde sigorta şirketine başvuru yapıldığı sabit olmasına rağmen yerel mahkemece işbu dosya celp edilmesine rağmen incelenmediğini ve hatalı olarak red kararının verildiğini, yerel mahkemenini kabulünün aksine davaya konu trafik kazasının tarihinin … olup kaza tarihi itibariyle sigortaya başvuru zorunluluğunun olmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile usul ve yasaya aykırı yerel mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar, davacı vekilince aşağıda belirtilen yönlerden istinaf edilmiştir.
Dava, trafik kazasından dolayı maddi tazminat istemine ilişkindir.
2918 sayılı KTK’nın 97.maddesinde, 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik neticesinde, 97.maddenin eski metninde, zarar görenin zorunlu mali sorumluluk sigortasında ön görülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi, dava açabilme hakkı mevcut iken 6704 Sayılı Kanunun 5.maddesi ile yapılan değişiklik sonucunda madde hükmü “Zarar görenin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir. Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması halinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 Sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” denilmiştir.
Yukarıda maddede yapılan değişiklikle, zarar gören hak sahipleri ZMMS sigortacısına karşı artık doğrudan dava açamayacaklardır. Öncelikle sigortacıya tazminatın ödenmesi için genel şartlarda belirtilen belgeler ile yazılı olarak başvuracaklar ve yazılı başvurudan itibaren 15 gün içinde kendilerine cevap verilmez ya da verilen cevap hak sahibinin talebini karşılamaz ise, hak sahibi tazminat için dava açabileceği gibi tahkime de başvurabileceklerdir. Bu hali ile trafik kazaları nedeniyle zarara uğrayanlar sigortaya davadan açmadan önce mutlaka sigortacıya yazılı başvuruda bulunmak zorundadırlar. Dava açabilmeleri için yazılı başvurudan itibaren 15 günlük sürenin dolmuş olması gerekmektedir. Bu sebeplerle davadan önce yazılı başvuruda bulunmak ve başvurudan itibaren 15 günlük sürenin geçmesi ZMMS sigortacısına tazminat davası açılmasının ön şartıdır. Bu husus anılan maddenin değişiklik gerekçesinde vurgulanmıştır.
6100 sayılı HMK’nın dava şartlarının düzenlendiği 114.maddesinin 2.fıkrasındaki düzenlemeye göre “Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır”.
HMK 115. maddenin 1.fıkrasında ise, “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” denilmiş,
2.fıkrada ise, “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.” düzenlemesi mevcut olup
6407 sayılı Kanunla değişik 2918 sayılı KTK’nın 97. maddesinde zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerektiği, sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar görenin dava açabileceği veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabileceği düzenlenmiştir.
Davacının, istinaf dilekçesine ekli sigortanın davadan önceki başvuruya verdiği cevap yazısı ve aynı kazaya ilişkin diğer tazminat kalemlerinin istenilmesine ilişkin davalı sigorta şirketine karşı açılan Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas, … Karar sayılı dosya kapsamı ve davanın esasına girilerek karar verilmiş olması hususları da birlikte değerlendirildiğinde, davacının dava açmadan önce davalı sigortaya başvuru yaptığı anlaşıldığından, her bir tazminat kalemi için ayrı bir başvuru da aranmayacağından, mahkemece yazılı başvuru yapılmadığından bahisle verilen kararda isabet bulunmadığından, buna yönelik davacı istinafının kabulü ile kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
Anlatılan sebep ve gerekçelerle, tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.17/02/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.