Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/303 E. 2023/741 K. 12.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : …Esas … Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1- …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALI : 2- …
VEKİLİ : Av. A…
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/04/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 30/05/2021 tarihinde …’in sevk ve idaresindeki … plaka sayılı arcın ters istikametten gelerek, müvekkili …’ün sevk ve idaresindeki … plaka sayılı motosiklete çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, trafik kazasının davalı …’in kusuru nedeniyle gerçekleştiğini, olayla ilgili Konya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından … Sor. no ile soruşturma başlatıldığını, davalı araç sürücüsünün trafik kurallarına aykırı bir şekilde araç kullanarak kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, müvekkilinin motosikletinin pert olmasına sebep olduğunu, müvekkiline ait motosiklet hakkında Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyası kapsamında aldırılan 29.09.2021 tarihli bilirkişi raporunda; motosikletin pert olduğunu ve mahrumiyet süresinin bulunduğunun tespit edildiğini, meydana gelen trafik kazası sonucu müvekkilinin aracının tamirde kaldığını ve bu süreçte aracın kullanılamadığını, aracını kullanamadığı için de aracın kullanamamasından ve bu süreçte ulaşımını başka araçlarla sağlamak durumunda kalmasından dolayı maddi zarara maruz kaldığını, müvekkilinin kaza tarihine kadar aracın tüm bakımlarını zamanında ve yetkili serviste yapıldığını, kaza gerçekleşene kadar geçen süreçte aracın herhangi bir parçasının değişmediğini, kaporta ve boyasında herhangi bir kusur çizik dahi olmadığını, müvekkilinin motosikletinin … marka … model olduğunu, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasında yapılan 1.668,00-TL yargılama giderlerinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, kazaya karışan … plakalı aracın davalı … adına kayıtlı olduğunu, davalı … tarafından sigortalandığını, sigorta şirketinin davacı müvekkilinin aracında meydana gelen pert bedelinden ve Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasındaki yargılama giderlerinden Karayolları Trafik Kanunu’nun 85. Maddesi, Türk Ticaret Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu’nun ilgili hükümleri gereğince poliçe limitleri dâhilinde sorumlu olduğunu, dava açılmadan önce davalı sigorta şirketine 07.10.2021 tarihinde yazılı başvuru yapıldığını, yazılı başvurularının 08.10.2021 tarihinde davalı sigorta şirketine tebliğ edilmesine rağmen, davalı sigorta şirketinin herhangi bir ödeme yapmadığını, Konya Arabuluculuk Bürosuna 01.11.2021 tarihinde başvuruda bulunulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını bildirerek 100,00-TL hasar/pert bedelinin, 100,00-TL mahrumiyet bedelinin ve Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan 1.668,00-TL yargılama gideri olmak üzere toplam 1.868,00-TL’nin davalılardan araç sürücüsü ve işleteni olan davalı … yönünden olay tarihinden, sigorta şirketi yönünden temerrüt tarihinden işletilecek avans faizi ile tahsilini, mahrumiyet bedeli yönünden davalı …’den olay tarihinden itibaren yasal faizi ile alınarak müvekkiline verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; Yetkili mahkemenin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, bu nedenle davanın yetkisizlikten reddi gerektiğini, davacının delillerini taraflarına tebliğ ettirmek zorunda olduğunu, bunun gerçekleşmediğini, dosyada tespit yaptırıldığını bu nedenle belirsiz alacak davası açılamayacağını, araç mahrumiyet zararının poliçe teminatı dışında kaldığını, müvekkili şirketin sorumluluğunun bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, davacı yanın sigortalının kusurunu ispat etmesi gerektiğini, kabul etmemekle birlikte müvekkili şirketin faizden dava tarihinden itibaren sorumlu olduğunu bildirerek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … ise yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, yargılamanın devamında ise vekili vasıtası ile davanın reddini talep etmiş, ayrıca sunulan bilirkişi heyet raporuna karşı beyan dilekçeside özetle; Müvekkiline atfedilen kusuru kabul etmediklerini, eksik araştırma yapıldığını, delillerin toplanmadığını, kamera kaydı tespitinin yapılmadığını, davacının kullandığı motosikletin fren izi ölçümünün yapılmadığını, davacının müterafik kusurunun nazara alınması gerektiğini, kaza tespit tutanaklarının hükme elverişli olmadığını bildirerek yeniden bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasını talep ettiklerini, ceza dosyasının neticesinin beklenilmesi gerektiğini ifade ile davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde değerlendirildiğinde davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, 30/05/2021 tarihinde davalı sigorta şirketince sigortalı ve davalı … idaresindeki … plakalı aracın ters istikametten gelerek davacı idaresindeki … plakalı motosiklete çarpması nedeni ile davacının davalılardan araç hasar/pert bedeli, araç mahrumiyet bedeli ve Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyası yargılama giderlerinin tahsili talep edilmiş olup, alınan bilirkişi raporuna göre davacı aracında meydana gelen hasar/pert miktarının 18.750,00-TL, araç mahrumiyet zararının ise 1.980,51-TL olduğu, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi … D. İş sayılı dosyası için yapılan masrafın ise 1.256,60-TL olduğu anlaşılmakla buna göre davanın kısmen kabulüne yönelik olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.” şeklinde davacının davasının talep arttırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle kısmen kabulü ile; 18.750,00 TL araç hasar bedeli, 1.980,51 TL araç mahrumiyet bedeli olmak üzere toplam 20.730,51 TL tazminatın davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmak kayıt ve şartı ile ve sadece 18.750,00 TL araç hasar bedelinden sorumlu olmak üzere temerrüt tarihi olan 21/10/2021 tarihinden, davalı … bakımından ise kaza tarihi olan 30/05/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.İş sayılı dosyasında yapılan 1.256,60 TL masrafın davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt tarihi olan 21/10/2021 tarihinden, davalı … bakımından ise dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel mahkemece verilen kararın eksik araştırmaya dayandığını, bilirkişi raporuna karşı yaptıkları itirazın tam olarak denetlenmeden ve karşılanmadan hüküm verildiğini, taraflarına verilen kusur oranının çok fazla olduğunu, mahallinde keşif yapılmaksızın dosya üzerinden rapor alındığını, mevcut kazayla ilgili olarak başka dava dosyaları ve raporların da bulunduğunu, kusur oranlarının hepsinde farklı olduğunu, bu çelişkilerin giderilmeden hüküm verilmesinin doğru olmadığını, karşı tarafın kazanın oluşumundaki müterafik kusurunun tazminat ve kusur hesaplamasında dikkate alınmadığını, araç mahrumiyet bedeli yönünden herhangi bir somut kanıtın dosyaya sunulmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı vekilinin hasara yönelik itirazları hakkında;
Davalılar gerçek zarardan sorumludur.Hasar yönünden hükme esas alınan raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle aracın 2. el piyasa rayiç değeri tesbit edildiği, tamirinin ekonomik olup olmadığı ve hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin tespit edildiği, Yargıtay 17. HD İçtihatlarına göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirildiği, Hasar bedelinin piyasa rayiç değeri belirlendiği ve akabinde bu duruma göre tamirinin ekonomik olup olmadığı belirlendiği, tamiri ekonomik olmadığı için piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2. el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değeri belirlenmiş belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi yerinde olup itiraz yersizdir
(Nitekim emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9274 E 2017/3378K sayılı ilamı)
Araç yokluk bedellerine ilişkin her iki tarafın istinafı
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra)ikame araç bedelinin (ulaşım gideri) tespitine yönelik rapora göre karar verilmesi yerindedir.itiraz yersizdir
Kusura itiraz
Tarafların kusur durumunun tespiti amacıyla dosyanın konusunda uzman makine bilirkişisine gönderildiği,Sunulan 03/08/2022 tarihli heyet raporunda özetle; Dosya kapsamı, mevcut tutanaklar, kaza tespit tutanağı, kroki, dosyadaki bilirkişi raporu ve diğer tutanaklara göre yapılan inceleme neticesinde;… plakalı Otomobil Sürücüsü…’ in bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı K.T.K nun Asli kusurlardan 84. maddesinin Madde-53/1-B (Doğrultu değiştirme manevralarını yanlış yapma, sola dönüş kurallarına uymamak (Dönüş sırasında karşı yönden gelen ve emniyetle duramayacak kadar yaklaşmış olan araçların geçmesini beklemek zorundadırlar.) Asli kural ihlali olup %75 (yüzde yetmiş beş) ORANINDA KURAL İHLALİNİN olduğu,
… Plakalı Motosiklet Sürücüsü …’ün ise bu kazada yine aynı kanunun tali kusurlardan Madde-52/1-a (Araçların hızını; kavşaklara, yaklaşırken azaltmamak) kuralını ihlal ettiği ve %25 (yüzde yirmi beş) ORANINDA KURAL İHLALİNİN olduğunun tespit edildiği,raporun kaza tespit tutanağı ve ceza dosyasından aldırılan kusur raporları ile de uyumlu olduğu anlaşılmakla itiraz yersizdir
Davalı vekilinin olayda müterafik kusur bulunduğu,koruyucu ekipman ve dizlik kullanmama nedeniyle indirim yapılması gerektiği istinafı
6098 sayılı Borçlar Kanun’un, “Tazminatın belirlenmesi” üst başlıklı 51/1 maddesi ile (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 43.maddesi); Hâkimin, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği hükme bağlanmıştır.
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında zarar görenin de kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanun’un 52.maddesinde (818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 44.maddesi) düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Müterafik kusur indiriminde her somut olayın özelliğine göre olayın meydana geliş tarzı ve zararın artmasında zarar görenin kusurlu davranışının sonuca etkisi değerlendirilerek uygun oranda bir indirim yapılmasını gerektirir ve zarar görenin müterafik kusurunun tespiti halinde TBK.nun 52.maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır.
Davalı tarafın müterafik kusur yönünden yaptığı itirazlar bakımından ise; dosya içerisinde bulunan kaza tespit tutanağına göre, kask ve ekipmanların takılı olup olmadığı “belirsiz”dir .davacı da kaskın takılı olduğunu ceza aşamasındaki ifadesinde açıkça belirtmiştir.
davacının kaskının takılı olmadığına dair dosya kapsamında herhangi bir delil olmayıp, takılı olmadığının ispatı davalı üzerindedir. Davalı tarafça, yargılama aşamasında sunulmuş herhangi bir delil bulunmadığından,aslolan kask ve güvenlik ekipmanı takılması olup, bu hususun aksinin davalı tarafça da ispatlanamadığından indirim uygulanmaması kararı yerinde olup istinaflar yersizdir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı … vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 1.416,06 TL harçtan peşin alınan 375,49 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.040,57 TL harcın davalı …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 12/04/2023

Başkan Üye Üye Katip
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.