Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2935 E. 2023/2887 K. 19.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 19/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/07/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
: Av.
: Av.
: Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 19/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Müvekkili şirkette ….poliçe numaralı ve 19.06.2018 – 19.06.2019 vadeli Ekstra Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunan davalıya ait … plakaı aracın 27.08.2018 tarihinde gerçekleşen trafik kazası sebebiyle tazminat ödendiğini, hak sahibi … vekili tarafından Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi …. E. nolu dosyası ile dava açıldığını ve sulhen anlaşmaya varılarak …. nolu hasar dosyasından 365.283,00 TL ve …. nolu hasar dosyasından ise 27.767,00 TL ödeme yapıldığını, Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. sayılı dosyasında Adli Tıp Kurumu’ndan alınan bilirkişi raporunda sigorta’ı aracın %100 kusurlu olduğu ve kamyoneti hatalı şekilde yüklediği için kazanın meydana geldiği tespit edildiğini, kaza sırasında müvekkili şirketçe sigortalanan … plaka numaralı araç sürücüsünün istiap haddi ve ağır kusuru sebebiyle Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartlarının B.4 maddesinin ç fıkrası uyarınca ödenen tazminatın sigortalılarından rücuen tahsilini talep ettiklerini, ancak davalı ile arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmek üzere toplam 393.050,00 TL tutarın ödeme tarihi oları 07.04.2020 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti ile birlikte mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti ile davalıdan tahsiline, davalıya ait menkul ve gayrimenkul malları üzerine üçüncü kişilere devir ve temlikinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; öncelikle davacının taleplerinin zamanaşımına uğramış olup esasa girilmeksizin reddinin gerektiğini, her halükarda davacının davasına konu etmiş olduğu kazada müvekkili şirkete kusur atfedilmesi mümkün olmadığını, müvekkili şirketin kusurunun bulunmadığını, dava dışı … ile davacı sigorta şirketi arasındaki sulh durumu müvekkili şirkete karşı ileri sürülemeyeceğini, müvekkili şirketin sulhe taraf olmadığını, bu sebeple müvekkili şirketin taraf olmadığı bir anlaşma kapsamında ödenen tazminatın müvekkili şirkete rücu edilmesinin kabul edilemez olduğunu, davacı sigorta şirketinin …’ e ödemiş olduğu fahiş tazminatının dayanağı kesin sonuçlara bağlanmadığını, ödenen tazminatın ihtiva ettiği hesapların ve taleplerin kesin bir mahkeme kararına yahut kesinleşmiş bir rapora bağlandığından söz edilemeyeceğini, davacının dava dilekçesinde ödediğini iddia ettiği tazminat miktarlarının fahiş olup, kabulüıgı mümkün olmadığını, müvekkilin istiap haddini aştığı kazanın bu sebple gerçeklştiği yönünde herhangi bir tespitin bulunmadığını, kaldı ki bu iddia gerçeklikten yoksun olup istiap haddinin aşılması söz konusu olmadığını, davacının davasının ve taleplerinin iş bu B.4 Maddesi Ç fıkrası kapsamında olduğu nazara alındığında davacının davasının taleple bağlılık ilkesi gereğince her halükarda reddi gerekmekte olduğunu, zira istiap haddinin aşılmasının söz konusu olmadığı gibi bu yönde yapılmış bir somut tespitin de mevcut olmadığını, kaza tutanakları ile istiap haddinin aşılmadığının sabit olduğunu, davacının ihtiyati tedbir talebi yasal dayanaktan yoksun olup reddi gerektiğini belirterek; öncelikle davanın usulden reddine, yasal dayanaktan yoksun ihtiyati tedbir talebinin reddine, her halükarda haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline, karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında sigortalı araç sürücüsünün % 75 oranında kusurlu olduğu, istiap haddinin aşılması nedeniyle davacının sigortalısı olan davalıya rücu edebileceği, her ne kadar davacı tarafça bu trafik kazası nedeniyle zarar görene 393.050,00 TL tutarında ödeme yapılmış ise de davalının sadece gerçek zarardan sorumlu olduğu, dolayısıyla davacının rücu edebileceği toplam tutarın 159.007,34 TL olduğu sonucuna varıldığından davanın bu tutar üzerinden kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile, 159.007,34 TL’nin 07/04/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özet olarak; işbu davada çözümlenmesi gereken tek hususun kazanın istiap haddinin aşılmasından meydana gelip gelmediği noktasında olduğunu, davacı ve müvekkili şirket arasında sigorta ilişkisinin söz konusu olduğunu, davacı sigorta şirketinin dava konusu kaza nedeniyle herhangi bir mahkeme kararı olmaksızın kazazedeye ödediği bedeli müvekkilinden rücuen talep ettiğini, 09/04/2021 tarihli ATK raporunda kazanın münhasıran yük yönünden istiap haddinin aşılmasından kaynaklanmadığının açık ve net bir şekilde tespit edildiğini ancak mahkemece ATK raporunu yeterli görmeyip 03/06/2021 tarihli ara karar ile yeniden rapor alınmasına karar verdiğini, alınan raporda olayın istiap haddinin aşılmasından kaynaklandığının ileri sürülmesinin mümkün olmadığı yönünde görüş bildirildiğini, son alınan rapor olan 13/01/2022 tarihli raporda da kamyon sürücüsüne %75 kazazede yaya …’e %25 oranında kusur verildiğini ancak son gelen raporda önceki 2 rapordan farklı olarak ….’nın kusurunun salt aracın gabari dışı yüklenmesinden kaynaklandığının belirtildiğini, kazazede …’e %25 oranında kusur verilip müvekkili şirket sürücüsünün fiilinin salt istiap haddini aşması olarak tanımlanmasının doğru olmadığını, dosya kapsamında alınan aktüerya hesap raporunun ve maluliyet raporunun hükme esas alınmaması gerektiğini, sigorta şirketinin ödeme yaptığı tarihteki kendi kayıtlarına göre yapılan hesabın işbu dosyada tespit edilen kusur ve maluliyet oranlarına göre dikkate alınması gerektiğini, mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Mahkemece 30/10/2023 tarihli ek karar ile harç ve masrafların yatırılmaması nedeniyle davalı …LİMİTED ŞİRKETİ tarafından İSTİNAF BAŞVURUSU YAPILMAMIŞ SAYILMASINA kararı verildiği, bu ek kararın davalı vekili tarafından istinaf edildiği ve özetle; Konya .Asliye Ticaret Mahkemesi tarafından taraflarına yasal olarak 13/09/2023 tarihinde tebliğ edilen 07/09/2023 tarihli muhtıra ile tarafların 2.715,44TL nispi istinaf karar harcı +738,00TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı+250,00TL posta masrafı yatırmak için 1 hafta kesin süre verildiğini, verilen 1 haftalık süre içinde 738,00 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 250,00 TL posta giderinin 19/09/2023 tarihinde yatırıldığını, aynı muhtıra ile talep edilen 2.715,44 TL nispi karar harcının yatırılması için de süre verildiğini, işbu dosyanın 3.kez istinafa gideceğini, … Esasa kayıtlı iken verilen karara karşı müvekkili tarafından istinaf yoluna başvurulduğu aşama 06/01/2023 tarihinde 6.712,50 TL nispi karar harcı yatırıldığını ve yatırılan bu harcın bugüne kadar iade alınmayıp dosyada olduğunu, talep edilen 2.715,44 TL nispi karar harcının dosyada bulunan ve daha önce yatırılan 6.712,50 TL istinaf nispi karar harcından mahsup edilmesini, muhtıranın tebliğ edildiği 13/09/2023 tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içinde 19/09/2023 tarihinde istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve posta giderinin yatırıldığını, yine iade alınmayan 6.712,50 TL istinaf nispi karar harcından müvekkili tarafından ödenmesi gereken 2.715,44 TL’nin mahsup edilerek dosyanın istinaf incelemesine gönderilmesinin talep edildiğini ve bu talebin mahkemece uygun bulunarak dosyanın istinafa gönderildiğini, mahkemece verilen ek kararın kaldırılmasını ve 06/09/2023 tarihli istinaf dilekçelerinin dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararının reddine karar verilmesini, müvekkili lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İlk derece mahkemesince verilen ilk karara ilişkin olarak Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 01/12/2022 tarih .. Esas …Karar sayılı dosyasında verilen kararının eksik araştırma nedeniyle HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Hukuk Genel Kurulu’nun 30/11/2011 tarih 2011/5-619 Esas 2011/716 sayılı kararında da yer verildiği üzere: ‘Kural olarak, dosyada ilk temyiz sırasında yatırılıp da, bozma ilamında iadesine karar verilen miktar varsa ve bu miktar ilgilisince dosyadan geri alınmamışsa, bu miktarın kendiliğinden yatırılması gereken harçtan mahsup edilemeyeceği ve mahkemece hesaplanan harç ve giderlerin, gerekli harç ve giderleri yatırmakla mükellef olan, temyiz edenden isteneceği; şayet temyiz edene iadesine karar verildiği halde almadığı harcın hesaplanan harca mahsubunu talep etmiş ve bu durum belgelendirilmişse, bu mahsubun belgeye bağlanarak yapılacağı, mahsup sonrası ikmali gereken harç miktarı varsa bu miktarın da temyiz edenden tahsil olunacağı; bu işlem yapılmadan dilekçenin kaydedilmesi halinde ise yukarıda da açıklandığı üzere mahkemece 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu (HUMK) ’nun 434/3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nun 344- maddesi gereğince işlem yapılacağı, oyçokluğu ile kabul edilmiştir.
Somut olaya gelince, dava dosyasının kapsamında, Daire bozma ilamında davalıya iadesine karar verilen harcın iade edildiğine dair herhangi bir kayıt ya da belgeye rastlanmamış olup, bu nedenle ek kararın kaldırılması ile davalı itirazlarının incelenmesine karar verilmiştir.
Dava, sigorta şirketi tarafından kendi sigortalısına karşı açılan rücuen tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının B.4 kısmında sigortacının işletene rücu hakkı düzenlenmiş, rücu edilebilecek haller sınırlı olarak sayılmıştır. Bu düzenlemede “Tazminatı gerektiren olay, yolcu taşımaya ruhsatlı olmayan araçlarda yolcu taşınması veya yetkili makamlarca tespit edilmiş olan istiap haddinden fazla yolcu veya yük taşınması yüzünden meydana gelmiş ise…” şeklinde hüküm getirilmiştir. Buna göre istiap haddinin aşılması ve kazanın münhasıran bu nedenle meydana geldiğinin ispatlanması halinde zorunlu mali sorumluluk sigortacısının rücu hakkı vardır.
KTK 85/1 maddesi gereğince bir motorlu aracın işletilmesi sırasında meydana gelen zarardan motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi müşterek ve müteselsilen sorumlu olurlar. KTK 91/1 maddesi gereğince işletenin 85. madde gereğince sorumluluklarının karşılanması için trafik sigortası yaptırması zorunludur.
Teminat kapsamındaki hasar bedelini ödeyen ZMMS şirketi KTK 95. madde ve Genel Şartlar B4 maddesine göre kendi sigortalısına rücu edebilir.
KTK 65. maddesine göre araçların yüklenmesinde yönetmeliklerde belirtilen ölçü ve esaslara aykırı olarak işlem yapılması dolayısıyla gabari dışı yük yüklenmesi yasaklanmıştır.
Gabari, araçların yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin etmek amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçülerdir.
İstiap haddi yani taşıma sınırı ise bir aracın güvenle taşıyabileceği en çok yük ağırlığı ve yolcu sayısıdır.
Davaya konu edilen zararın oluşumunda tek etkenin, davalının aracına gabariyi aşan yükleme yapması olduğu tutanaklar ve alınan Karayolları fen heyeti bilirkişi raporuyla da sabit olmuştur.
Araçların yüklenmesi sırasında mevzuat gereği uyulması gereken kuralların ve istiap haddinin kapsamına, yükün ağırlığı ile birlikte yüksekliği (gabari) de dahildir. Dava konusu hasara yol açan kazanın oluşumuna, davalının taşıma kurallarına aykırı davranması ve istiap haddinin üzerinde yükleme yapmasının sebep olması karşısında, ZMSS Genel Şartları B.4 maddesi (e) bendi uyarınca davacı sigorta şirketinin davalıya rücu hakkı doğduğu anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalıdan alınması gereken 10.861,79 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 6.982,35 TL nin mahsubu ile bakiye 3.879,44 TL eksik harcın davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.19/12/2023

.
Başkan Üye Üye Katip
.
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.