Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2518 E. 2023/2919 K. 21.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 21/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP : İ

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/07/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1-)
VEKİLİ : Av.
: 2-)
3-)
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait olan ve müvekkilinin eşi …….’ın sevk ve idaresinde olan ….. Plaka sayılı Peugeot 3008 marka aracının 16/09/2022 günü saat 09:15 sularında Şeyh Şamil Mah. Dilara Cad. (Çift Şeritli Yol) istikametinden gelerek Açıkkalpli Sok. istikametine doğru seyretmekte iken davalı …..’e ait olan sürücü belgesi bulunmayan ve alkollü halde araç kullanan kardeşi…..’in sevk ve idaresindeki ….. Plaka sayılı Peugeot Partner marka aracın Eyüp Sultan Cad. İstikametinden gelerek Dilara Caddesi’ni takiben Cengizhan Caddesi istikametinde ilerlerken Açıkkalpli Sok. Kavşağında aşırı hız sebebiyle direksiyon hakimiyetini kaybederek önce sola doğru savrulduğunu, savrulmanın etkisiyle yolun ortasında bulunan refüje çıkarak refüj üzerinde yer alan yön levhasına çarptığını, sonrasında da aynı yolun karşı istikametinden gelmekte olan ve müvekkiline ait olan ve eşi …….’ın sevk ve idaresinde bulunan araca çarparak maddi hasar oluşmasına sebebiyet verdiğini, kaza sonucunda herhangi bir yaralanma ve ölüm olayının gerçekleşmediğini, davalı kusurlu araç sürücüsü…..’in kavşağa yaklaşırken hızını azaltmadığını ve aksine hızını artırarak direksiyon hakimiyetini kaybettiğini ve kazaya sebep olduğunu, kaza tespit tutanağında…..’in tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, kusurlu tarafa ait aracın sigorta şirketi olan …. Sigorta AŞ’ye araçta oluşan hasarın giderilmesi için başvuru yapıldığını, müvekkili ve karşı taraf sigorta şirketi ile 21/10/2022 tarihinde yapılan ibranameye göre aracın rayiç bedelinin 305.000,00-TL olduğu, aracın hasarlı durumdaki değerinin ise 218.999,00-TL olduğu ve sigortalı tarafın %100 kusurlu olması hasebiyle aradaki 86.001,00-TL’de sigorta şirketi tarafından karşılanacağının kararlaştırıldığını, diğer davalılar araç sahibi ….. ve araç sürücüsü…..’in ise müvekkiline tek kuruş dahi ödemede bulunmadıklarını, müvekkilinin aracının tamamen orjinal olduğunu, belirlenen bedelin düşük olduğunu, 2918 sayılı KTK 111. Maddenin; ” Bu Kanunla öngörülen hukuki sorumluluğu kaldıran veya daraltan anlaşmalar geçersizdir. Tazminat miktarlarına ilişkin olup da,yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşmalar veya uzlaşmalar yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebilir.” hükmünü amir olduğunu, bu nedenle ibra sözleşmesinin iptal edilerek bakiye zararı talep ettiklerini, emsal Yargıtay İçtihatlarına göre de hukuki sorumluluğu kaldıran işlemlerin geçersiz olduğunu ve yapılan ödemelerin makbuz hüviyetinde olduğunu ve iptalinin istenebileceğini, bu nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 107. Maddesi uyarınca şimdilik 65.000,00-TL’nin müvekkili ile davalı …. Sigorta AŞ arasında imzalanan ibranamenin iptali ile davalı sigorta şirketinin sigorta sözleşmesinde üstlendiği kısmından taraflarına ödediği kısmın mahsup edilerek kalan tutarın taraflarına ödenmesini, kalan maddi tazminat taleplerinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar ….. ile…..’den tahsilini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; uyuşmazlığa konu kazanın müvekkili şirkete ihbar edilmesi üzerine müvekkili tarafından……i Ltd. Şti. ……. Ltd. Şti.’nin Eksper olarak atandığını, görevlendirilen eksper tarafından yapılan incelemeler neticesinde araçta değiştirilmesi ve onarılması gereken parçalar ve işçilik ücretine ilişkin hesaplama ile araçtaki hasar bedelinin 222.168,41-TL olduğunun tespit edildiğini, aracın rayiç bedeli göz önüne alındığı takdirde onarımının ekonomik olmaması üzerine söz konusu aracın ağır hasar kayıtlı olarak işlem görmesi gerektiğinin takdir olunduğunu, durumdan başvuranın haberdar edilmesi üzerine başvuran ile aracın piyasa rayiç bedelinin 305.000,00-TL kabul edilmesi ile yine eksper tarafından alınan fiyat teklifleri doğrultusunda aracın bedelinin 218.999,00-TL olacağı hususunda mutabakat sağlandığını, davacı ile yapılan mutabakatname sonucu talep edilen hasar bedelinin ödendiğini, müvekkili şirketin dava konusu kaza nedeniyle tüm borçlarından ibra edildiğinden müvekkilinin sorumluluğunun sona erdiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla araç rayiç bedelinin usulüne uygun ve gerekçeli olarak belirlendiğini ve davacının taleplerinin miktar yönünden de kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, başvuruya konu kaza sonrası başvuran tarafın zararının karşılandığından müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının faiz taleplerinin yerinde olmadığını, bu nedenlerle yapılan ödemeler ile başvuranın zararının karşılanmış olması nedeniyle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, araç rayiç değerinin kaza tarihi verilerine göre bilirkişi tarafından değerlendirilmesi gerektiğini, her durumda olası tazminat hesaplanmasının ZMMS Genel Şartlara göre yapılmasını, bu nedenle davanın reddi ile yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ….. ve….. vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının davasının süresinde açılmadığını, zamanaşımı itirazlarının bulunduğunu, davalı sürücünün alkollü olduğu iddiasına ve kusur oranına itiraz ettiklerini, davacıya değer kaybı bedeline ilişkin davalı sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını ve davacı tarafından ibraname imzalandığını, dava konusu aracın kaza tarihinden önceki 2. el değeri ile kazadan sonraki onarılmış haldeki 2. el değeri arasındaki farkın tespitinin yapılması gerektiğini, yine aracın hasar görmüş parçaları, aracın yaşı ve modeli gibi 2. el değerini belirleyecek özelliklere dikkat edilmesi gerektiğini, dava konusu aracın 11 yaşında olduğunu ve daha öncesinde defalarca kaza geçmişinin olduğunu, dava konusu aracın 29/05/2017 tarihinde Muğla’da, 07/05/2015 tarihinde İzmir’de, 21/04/2014 tarihinde İzmir’de, 24/05/2013 tarihinde İzmir’de olmak üzere bir çok kazaya karıştığını, özellikle 29/05/2017 tarihinde Muğla’da gerçekleşen kaza sebebi ile aracın “Ağır Hasar” kaydı aldığını ve hasar durumunun pert çekme belgeli olduğunu, dava konusu kazaya baktığımızda da önceki kazaları gibi aynı yerden hasar gördüğünü, yani müvekkili ile yapmış olduğu kazada aldığı hasar bölümü ile daha önceki kazalarındaki aldığı hasar bölümünün aynı olduğunu, bu nedenlerle davanın reddini, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde yapılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirme neticesinde dosya kül halinde incelendiğinde davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada 16/09/2022 tarihinde davacıya ait ve davacının eşi ……. idaresindeki ….. Plakalı araca, davalı …..’e ait sürücü belgesi bulunmayan ve alkollü araç kullandığı iddia edilen davalı….. idaresindeki ….. Plakalı aracın direksiyon hakimiyetini kaybederek karşı şeride geçmesi ve davacı aracına çarpmasından dolayı araçta maddi hasar meydana gelmesinden sebep davalı sigorta şirketince aracın perte ayrıldığı ve davacıya ödenen pert bedelinin yeterli olmadığından sebep bakiye pert bedelinin tazmini talep edilmiş olup, alınan heyet raporu ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde bakiye pert bedelinin 20.000,00-TL olduğu, sigorta şirketinin bakiye poliçe limitinin 13.999,00 TL olduğu ve bu miktardan sorumlu olacağı, diğer davalıların ise 20.000,00-TL’nin tamamından sorumlu olacağı kanaati ile davanın kısmen kabul, kısmen reddine ilişkin olarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
Davacının davasının KISMEN KABULU İLE;
20.000,00-TL bakiye pert bedelinin davalı sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınır olmak kayıt ve şartı ile temerrüt tarihi olan 03/11/2022 tarihinden itibaren ve söz konusu bedelin 13.999,00-TL’sinden (bakiye poliçe limiti bu miktar kadar olduğundan dolayı) diğer davalılar bakımından ise kaza tarihi olan 16/09/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemenin arabuluculuk görüşmesine mazeretsiz olarak katılmayan davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmettiğini, arabuluculuk görüşmelerine davet edilmesine rağmen mazeret bildirmeksizin katılmayan ve yerine bir başka vekil de görevlendirmeyen sigorta şirketi lehine vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesinin hukuka ve kanuna açıkça aykırılık teşkil ettiğini, bilirkişi raporunun tarafların kusur oranları yönünden her ne kadar doğru olsa da araçta oluşan hasar miktarı ve aracın rayiç bedeli konusunda açık şekilde günümüz şartlarındaki otomobil piyasasına uygun olmadığını, kaza tarihinde müvekkiline ait araca benzer araçların rayiç bedelinin 370-380.000,00 TL aralığında olduğunu, günümüze geldiğimizde bu fiyatlar her ne kadar düşük olarak gözükse de kaza tarihi itibariyle müvekkiline ait aracın benzeri yaşta, km’de ve benzer hasar almış araçların piyasa rayiç bedelinin bu şekilde olduğunu, hal böyle iken bilirkişi raporu hazırlanırken kaza tarihinde geçerli olan piyasa şartlarının yeterli olarak araştırılmadığını, müvekkilinin zararının tam olarak tespit edilemediğini, aradaki en az 65.000,00 TL farkın müvekkiline ödenmesi lazım gelirken, 20.000,00 TL gibi bir bedel çıkarılmasının müvekkili açısından kabul edilemez bir durum oluşturduğunu, aracın kaza tarihi olan 16.09.2022 tarihi dolaylarındaki piyasa fiyatının yeniden araştırılarak, aracın o tarihlerdeki rayiç bedelinin net ve doğru olarak hesaplanması gerektiğini, aksi halde müvekkilinin büyük bir maddi zarara uğramış olacağını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile ilk derece mahkemesince reddedilen en az 45.000,00 TL’lik kısmın davalılardan alınarak taraflarına ödenmesine karar verilmesini, davalı …. Sigorta A.Ş. lehine hükmedilen yargılama gideri ve vekalet ücreti ile ilgili kararının kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesini talep etmiştir.
Davalılar ….. ve….. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine vekalet ücreti hükmedilmemesi gerektiğini, arabuluculuk toplantısına mazeretsiz bir şekilde katılmayan davalı sigorta şirketine vekalet ücreti hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkeme kararının kaldırılarak sadece davalı ….. ve….. lehine vekalet ücretine hükmedilmesine, davalı sigorta şirketi yönünden vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep ettiklerini, davacı dava dilekçesinde değer kaybı talep etmiş olup bilirkişi raporunda araçta değer kaybı olmadığı tespit edildiğinden işbu davanın reddinin gerektiğini, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının talebinde bulunmayan pert fark bedeli hakkında yapılan hesabın hatalı olduğunu, yerel mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı müvekkili…..’in %100 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğini, kusur oranına itiraz ettiklerini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve yeniden esas hakkında karar verilmesine, aksi kanaat durumunda ise kararın kaldırılmasına ve davanın yeniden görülmesi için kararı veren mahkemeye gönderilmesine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı müvekkillerine verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile araçtaki hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet zararının tazmini istemine ilişkindir. Davanın kısmen kabulüne dair karar, davacı ve davalı ….. Ve….. vekilince istinaf edilmiştir.
1-Davalı vekilinin kusura itirazı yönünden;
Dava konusu kazanın park halindeki davacıya ait araca davalıya ait aracın seyir halinde iken çarpması neticesinde meydana geldiği, olaya ilişkin olarak tutulan kaza tespit tutanağında davalının olayda kusurlu olduğu, davacının kusurunun bulunmadığı belirtilmiş olup, mahkemece alınan bilirkişi raporunda da aynı yönde görüş belirtilmiş olup kusur bilirkişisi raporu ile kaza tespit tutanağının birbirlerini teyit ettikleri, hükme esas alınan raporun dosya içeriğine uygun, açıklamalı , denetime elverişli olduğu anlaşılmakla kusura yönelik itirazın yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
2-Taraf vekillerinin davalı sigorta lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik itirazları yönünden;
6352 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı Madde 18/A-(Ek:6/12/2018-7155/23 md.) (11) nolu bendi “Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.” düzenlemesi karşısında; arabuluculuk son tutanağına göre davalı….Sigorta A.Ş vekilinin ilk oturuma mazeret bildirmeksizin katılmadığı anlaşılmakla, davacının yaptığı yargılama giderinin davalı …. Sigorta A.Ş’dan tahsiline karar verilmesi ve davalı sigorta lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi gerekirken bu kural göz ardı edilerek hüküm kurulması hatalı olduğundan davacı ve davalılar vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Ancak davalı sigorta şirketi sigorta poliçe limiti ile sorumlu olduğundan poliçe limitinin bakiye kalan kısmı olan 13.999,00 TL’ye ilişkin yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu olduğu, bakiye yargılama giderlerinin haklılık oranlarına göre taraflar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi gerekir.
3-Davacı ve davalı vekilinin tazminat miktarına yönelik itirazları hakkında;
Davalılar gerçek zarardan sorumludur. Hasar yönünden hükme esas alınan raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle aracın 2. el piyasa rayiç değeri tesbit edildiği, tamirinin ekonomik olup olmadığı ve hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin tespit edildiği, Yargıtay 17. HD İçtihatlarına göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirildiği, Hasar bedelinin piyasa rayiç değeri belirlendiği ve akabinde bu duruma göre tamirinin ekonomik olup olmadığı belirlendiği, tamiri ekonomik olmadığı için piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2. el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değeri belirlenmiş belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle ve davadan önce davalı sigıorta şirketince yapılan ödeme mahsup edilmek suretiyle davacının gerçek zararı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi yerinde olup davacı ve davalı vekilinin itirazı yersizdir. (Nitekim emsal Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2016/9274 E 2017/3378K sayılı ilamı)
Dava dilekçesinde konu başlığı altında her ne kadar değer kaybı bedeli olarak 65.000 TL ödenmesi gerektiği belirtilmiş ise de dava dilekçesi içeriğinde aracın pert olması nedeniyle davalı sigorta şirketince ödenen bedelin aracın rayiç değerinden düşük olduğu iddiasıyla bu fark bedelinin ödenmesi istemiyle eldeki dava açılmış olduğundan davacının somut olayda yalnızca pert fark bedeli talebinin bulunduğu anlaşılmakla mahkemece bu yönde verilen kararda isabetsizlik bulunmamaktadır.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek davacı ve davalı Muhammet ve Hasan vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekili ve davalılar ….. ve….. vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda KISMEN KABULÜ ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;

1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
20.000,00 TL bakiye pert bedelinin 03/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (davalı sigorta şirketi söz konusu bedelin 13.999,00 TL’sinden ve 03/11/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olmak üzere) davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
2-Alınması gereken 1.366,20 TL harçtan, peşin olarak alınan 1.110,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 256,16 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına, (davalı sigorta şirketinin haklılık oranına göre hesaplanan 179,30 TL’nin davalı sigorta şirketinden, kalan kısmın davalılar ….. ve…..’den alınmasına)
3-Hazine tarafından karşılanan 3.200,00 TL arabuluculuk giderinin davanın haklılık oranına göre belirlenen 689,18 TL’sinin davalı sigorta şirketinden, 2.510,82-TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yapılan 80,70 TL başvuru harcı, 1.110,04 TL peşin harç olmak üzere toplam 1.190,74 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (davalı sigorta şirketinin haklılık oranına göre hesaplanan 833,46 TL’nin davalı sigorta şirketinden, kalan kısmın davalılar ….. ve…..’den alınmasına)
5-Davacı tarafından sarfedilen 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 11,50 TL vekalet suret harcı, 200,00 TL yazışma ve tebligat gideri olmak üzere toplam 2.611,50 TL üzerinden haklılık oranına göre hesaplanan 803,54 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına, (Yargılama giderlerinin 561,67 TL’si sigorta şirketinden, kalan kısmının davalılar ….. Ve…..’den alınmasına)
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden dolayı karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, (Sigorta şirketinin 13.999,00 TL’den sorumlu tutulmasına)
7-Davalı ….. ve….. lehine hükmedilen 17.900,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine,
8-Dosyada artan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönüden;
9-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde taraflara ayrı ayrı iadesine,
10-Davacı tarafından yapılan 738,00 TL istinaf başvuru gideri ile 80,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 818,00 TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
11-Davalı ….. tarafından yapılan 738,00 TL istinaf başvuru giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
12-Davalı….. tarafından yapılan 738,00 TL istinaf başvuru giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
13-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
14-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.22/12/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.