Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.
T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 23/10/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 16/08/2023
NUMARASI : ……. Esas
DAVACI :
VEKİLLERİ :
DAVALILAR : 1-
2-
VEKİLLERİ :
3-
VEKİLİ :
4-
VEKİLLERİ :
5-
VEKİLLERİ :
TALEP : İHTİYATİ HACZE İTİRAZ
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 24/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin alacağının yargılama sonucu ödenmesinin güvence altına alınması adına davalıların mal varlığı üzerine ihtiyati haciz konulması gerektiğini, ihtiyati haciz taleplerinin kabülü ile davanın kabulüne, müvekkili sigorta şirketinin dava dışı sigortalısına ödemiş olduğu 277.712,82 Euro tazminatın ödeme tarihi olan 20/09/2022 tarihinden itibaren bankalarca uygulanan en yüksek döviz mevduat faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, harç, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …. vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; hasara sebep olan kazanın meydana gelmiş olduğu R3 reaktörünün yapı denetiminin müvekkili tarafından yapılmadığını, söz konusu reaktöre ilişkin yapı ruhsatı 20/05/2019 tarih ve … ruhsat numaralı olup bu işe ilişkin sorumlu olan yapı denetim kuruluşunun ………. olarak görüldüğünü, söz konusu reaktörle ilgili olarak müvekkilinin hiçbir sorumluluğu olmamasına rağmen salt dava dilekçesinde dayalı olarak müvekkili aleyhine ihtiyati haciz kararı verilmesinin müvekkilinin ticari itibarı açısından telafisi güç zararlar meydana getireceğini, müvekkili şirketin kaçma ve adresini yok ettirme gibi bir gayretinin söz konusu olmadığını, müvekkili şirketin kazaya esas olan yapı denetiminde bir sözleşmesi ve yükümlülüğü olmadığından söz konusu reaktöre ilişkin yapı denetim kuruluşunun ………. olması sebebiyle müvekkiline açılmış olan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, reaktörde meydana gelen hasarın ne şekilde olduğu, sebebinin ve hasar miktarının ne olduğunun müvekkili tarafından bilinmediğini, tüm bu nedenlerle ihtiyati hacze itirazlarının kabul edilerek 19/07/2023 gün ve ………. E. sayılı ihtiyati haciz kararının müvekkili yönünden kaldırılmasına, husumet itirazlarının kabul edilerek müvekkili aleyhine açılmış olan davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …………… ve …… vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; proje müellifi olan müvekkillerin mevzuata göre sorumlulukları belirlenmiş olup somut olaydan sorumlu tutulmalarının mümkün olmayacağını, dava dışı sigortalı ve yapı sahibi …….’nin sorumlulukları ve kusurlarının değerlendirilmediğini, neden değerlendirilmediğinin de izah edilmediğini, davanın ………….’ye ihbarının gerektiğini, onaylı statik projeye uyulmadan inşaa edildiği Çumra Sulh Hukuk Mahkemesince alınan heyet raporuyla apaçık ortada olan bir binanın göçmesinden proje müellifinin sorumlu tutulamayacağını, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Konya Şubesi raporuna göre müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği’ne göre proje müellifi olarak sorumluluğunu yerine getirmiş olan müvekkillerinin, inşaatın onaylı statik projeye uygunluğunun araştırılması ve varsa uygunsuzluğun düzeltilmesi ile ilgili önerilerini, ruhsatta gözükmeyen ancak mal sahibinin işlerinin takip ve organizasyonunu yapan, ekpertiz raporunda da inşaat yapım işlerini üstlendiği ifade edilen, dava dışı ………..’ye ilettiklerini, dava dışı sigortalı yapı sahibi ………….’nin mezkur olayda müvekkillerinin kusurunun olmadığını bilmekte olup hasar sonrasında müvekkillerinden başka yapı inşaatlarında hizmet almaya devam ettiğini, davacı tarafından müvekkilleri hakkında tamamen farklı görüş ve kanaatteki iki raporun sonuç kısımlarının harmanlandığını, sanki iki raporun da proje hatası hakkında aynı kanaatteymiş gibi mahkemeye sunulduğunu, tüm bu nedenlerle davanın ………’ye ihbarına, davanın reddi ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …………. vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; mahkemenin yetkisiz olup yetkisizlik nedeniyle davanın reddinin gerektiğini, davaya konu talebin zamanaşımına uğradığını, davalı müvekkilinin dava dilekçesinde iddia edilen olaylara yönelik kusur ve sorumluluğu bulunmadığından müvekkiline açılmış olan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddinin gerektiğini, müvekkili davalı şirket ve sigortalı şirket arasında beton alımına yönelik anlaşma sağlandığını, müvekkili şirketin yapmış olduğu anlaşma kapsamındaki tüm yükümlülüklerini eksiksiz ve tam bir şekilde sigortalı şirkete karşı yerine getirdiğini, meydana gelen kaza ve hasar durumuna dair müvekkili şirketin sorumluluğuna gidilebilecek hiçbir kusurum durumu bulunmadığını, sigortalı şirkete karşı sorumluluğu bulunmayan müvekkil şirkete karşı davacı sigorta şirketi tarafından da sorumluluk yüklenemeyeceğini, müvekkili davalı şirketin sigortalı şirket ile yaptığı anlaşma yalnızca beton alımına yönelik olup hasar ve kaza ile hiçbir bağlantısı bulunmadığını, işbu durumların sigortalı şirket tarafından yapılan delil tespiti ile de delillendirildiğini, tüm bu nedenlerle davanın usulden reddini, aksi durum ve her şartta ise davanın ve tüm davacı yan taleplerinin reddini, davacı tarafça talep edilen ihtiyati haciz talebinin reddini, hak kaybının önüne geçmek adına; müvekkilinin tüm durumlar dahilinde yargılamaya sebebiyet vermemiş olduğu göz önüne alınarak yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmamasını, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı …………. vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın bir yıllık hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri geçirildikten sonra açıldığından davanın süre yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkilinin sözleşmeye uygun olarak eserini tamamladığını, bir eksik ve ayıbı veya kusuru bulunmadığını, dava dilekçesindeki hata, kusur ve sair iddiaları kabul etmediklerini, dava dilekçesinde belirtilen ödemeler lütuf ödemesi olduğu gibi zarar kalemleri ve miktarlarının fahiş olduğunu, kabul edilemez ağırlıkta olduğunu, davacının sigortalı mal üzerindeki rehin sahibi …….’tan ödeme için onay aldığına ilişkin bir belgeyi dosyaya sunmadığını, davadan önce muvafakat alındığının belgelendirilmemesi halinde davanın başkaca hususlar incelenmeksizin reddinin gerektiğini, tüm bu nedenlerle yapılacak inceleme ve yargılama sonucunda davanın reddine ve dava ile ilgili tüm yargılama giderlerinin, harçların ve nispi vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…………. vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; davanın hak düşürücü ve zamanaşımı süreleri geçtikten sonra açıldığını, kazanın inşaattan mı yoksa kapasiteye uygun olmayan kullanımdan mı meydana geldiğinin irdelenmediğini, buna ilişki verilerin toplanmadığını, müvekkilinin denetim firması olmakla ne proje çizim, ne yapılan imalatlara dahli bulunmamakta olup kendisine atfedilecek bir kusur bulunmadığını, tüm bu nedenlerle davanın müvekkili şirket yönünden reddine, davacının yargılama gideri ve ücreti vekalet ödemeye mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda, davaya konu olayın dava dışı sigortalının riziko adresinde yer alan R3 reaktörünün duvarının yıkılması neticesinde meydana geldiği, reaktörün proje müellifinin …………. ile ………, projeyi gerçekleştirenin diğer ifadeyle reaktörün imalatını yapanın ……… ve reaktörün denetimini gerçekleştirenin ……… olduğu, her ne kadar davalıların kusur oranları kesin olarak henüz belirlenmemiş ise de mevcut raporların kusur yönünden yaklaşık ispata elverişli olduğu, yine ibraz edilen ödeme dekontu ve tespit raporu ile de zarar tutarının yaklaşık ispatının sağlandığı, dolayısıyla ihtiyati haciz şartlarının mevcut olduğu, yine alınan teminatın makul ve orantılı olduğu, bu kapsamda ………., ………, ………. ve ……….’nin ihtiyati haciz kararına yaptıkları itirazların yerinde olmadığı sonucuna varıldığından bu davalıların itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan ……… yönünden yapılan değerlendirmede ise; itiraz dilekçesi ekinde ibraz edilen sözleşmeler ve yapı ruhsatları dikkate alındığında, R3 reaktörünün yapı denetimini yapan şirketin ……… olduğu, dolayısıyla ihtiyati haciz şartlarından olan yaklaşık ispatın davalılardan ……… yönünden ortadan kalktığı sonucuna varıldığından, bu davalının ihtiyati haciz kararına yaptığı itirazının kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/07/2023 gün ve ……. Esas sayılı ihtiyati haciz kararına,
a) Davalı ………, davalı ……, davalı …….. ve davalı ……… tarafından yapılan itirazların ayrı ayrı REDDİNE,
b) Davalı ………. tarafından yapılan itirazın KABULÜ ile Konya … Asliye Ticaret Mahkemesinin 19/07/2023 gün ve …… Esas sayılı ihtiyati haciz kararının davalı ……… yönünden KALDIRILMASINA” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ……….. vekili sunmuş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkeme tarafından verilen ihtiyati haciz kararına Çumra Sulh Hukuk Mahkemesinin ……. D.İş sayılı dosyasından alınan rapor ve davacı sigorta sigorta şirketinin (sigorta acentasının) temin ettiği uzman görüşü ve ekspertiz raporu dayanak alınmış ise de Çumra Sulh Hukuk Mahkemesinin …… D.İş sayılı dosyasından yapılan tespitin tek taraflı bir tespit olduğunu, tespit isteyen dava dışı sigorta ettiren olup aleyhine tespit istenenin ise belli olmadığını, bu tespit dosyasında alınan raporun muhataplarına/karşı taraflarına hiç tebliğ edilmediğini, yani raporun itiraz görmediğini hatta tebliğ edilecek muhatap/karşı tarafın bile belli olmadığını, bu nedenle sadece sigorta ettirenin tek taraflı tespit dosyasına sunduğu tek taraflı belgeler ve beyanlar nazara alınarak hazırlanan bir tespit raporunun söz konusu olduğunu, bu tespit raporuna itibar edilmemesi, hukuki değer ve statü verilmemesi gerektiğini, ancak yerel mahkemenin bu raporu ispat/yaklaşık ispat için yeterli saydığını, dava konusu olayın oluşumunda kusur durumunun çekişmeli olduğunu, çekişmeli bir hususta tek taraflı hazırlanan ve kesinleşmemiş bir raporun karara dayanak alınmasının mümkün olmadığını, davacı sigorta şirketi ve sigorta ettirenin elinde kesinleşmiş, tüm tarafların iddia ve savunmalarının yer aldığı, mahkeme denetiminden geçmiş kesin bir raporun söz konusu olmadığını, bu nedenlerle İİK 257 maddesindeki şartlar oluşmadığı gibi yaklaşık ispat noktasında geçerlilik arz edecek bir rapor ve bedelin de söz konusu olmadığını, dava konusu somut uyuşmazlıkta kusur oranlarının belli olmadığını, kusurun sigorta ettirende ya da işi yapan kişilerde olup olmadığı ya da var ise ne ölçüde olduğunun belli ve net olmadığını, kusurun ve kusur oranının çekişme konusu olduğu bir durumda ihtiyati haciz kararı verilmesinin hukuki olmadığını, müvekkilinin projeye aykırı imalat yaptığına dair somut bir iddia ve delil bulunmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin 16/08/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına, müvekkili şirket aleyhine verilen 19/07/2023 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazlarının kabulü ile ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ………. ve …….. vekili sunmuş olduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı tarafından sorumluluğu bulunmayan kişilerin davaya dahil edildiğini, sorumluluğu olan kişilerin bir kısmının davaya dahil edilmediğini, müvekkilleri …………. ve ……..’nın görev ve sorumluluklarının anlaşılamadığını, sadece statik projenin çiziminden sorumlu olan ……..’nın bünyesinde görev yaptığı ……….’nin sorumluluğunun reaktör projesini gerçekleştirmek olarak ifade edildiğini, müvekkillerinin onaylı statik projeden kaynaklı bir kusur var ise ancak müteselsil sorumluluk yönünde değerlendirilmesi gerekirken münferiden sorumluluklarının olduğunun iddia edilmesinin davacı tarafından yapılan taraf değerlendirmesinin yanlış olduğunu ortaya koyduğunu, sadece statik proje müellifi olan müvekkili …….. ve ……..’nın bünyesinde görev yaptığı ortağı ve yetkilisi olduğu müvekkili ……..’nin mevzuata göre sorumlulukları belirlenmiş olup somut olaydan sorumlu tutulmalarının mümkün olamayacağını, onaylı statik projeye uyulmadan inşaa edildiği Çumra Sulh Hukuk Mahkemesince alınan heyet raporuyla apaçık ortada olan bir yapı hasarından proje müellifinin sorumlu tutulamayacağını, TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası …… Şubesi raporuna göre müvekkiline izafe edilebilecek bir kusur bulunmadığını, Yapı Denetim Uygulama Yönetmeliği’ne göre proje müellifi olarak sorumluluğunu yerine getirmiş olan müvekkillerinin, inşaatın onaylı statik projeye uygunluğunun araştırılması ve varsa uygunsuzluğun düzeltilmesi ile ilgili önerilerini, ruhsatta gözükmeyen ancak mal sahibinin işlerinin takip ve organizasyonunu yapan, ekpertiz raporunda da inşaat yapım işlerini üstlendiği ifade edilen, dava dışı …….’ye ilettiklerini, davalıların belirlenmesinin eksik/hatalı yapıldığını, davacı tarafından müvekkilleri hakkında tamamen farklı görüş ve kanaatteki iki raporun sonuç kısımlarının harmanlandığını, sanki iki raporun da proje hatası hakkında aynı kanaatteymiş gibi mahkemeye sunulduğunu, ihtiyati haciz talebi şartlarının oluşmadığını, müvekkilinin davacıya borcunun bulunmadığını, bu nedenle davacının alacaklı sıfatının da bulunmadığını, olmayan bir borcun muaccel hale gelemeyeceğini, vadesi gelmeyen borçlar yönünden ihtiyati haciz talep edilebilmesi için Kanunda sayılan şartların gerçekleşmediğini, Yargıtay kararları doğrultusunda ihtiyati hacze itirazın reddi kararının kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkemece 16/08/2023 tarihli ara karar ile verilen ihtiyati hacze itirazlarının reddi kararına karşı istinaf sebeplerinin kabulü ile ihtiyati haczin şartları oluşmadığından müvekkilleri ………… ve …….. aleyhine verilen ihtiyati haciz kararının kaldırılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İstinafa konu talep, sigorta şirketinin sigortalısına halef olarak talep ettiği rücuen tazminat istemi ile açılan davada ihtiyati haciz istemine ilişkindir.
Mahkemece talebin kabulüne, davalıların itirazının reddine karar verilmiş, itirazın reddi kararına karşı davalılar vekilleri tarafından ayrı ayrı istinaf talebinde bulunulmuştur.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu(İİK)’nun 257.maddesinde ihtiyati haciz şartları düzenlenmiş olup buna göre; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1–Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2–Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadiyle mallarını gizlemeğe, kaçırmağa veya kendisi kaçmağa hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlâl eden hileli işlemlerde bulunursa…”
İİK’nin 258.maddesi uyarınca da, alacaklı alacağı ve gerektiğinde haciz sebepleri hakkında mahkemeye kanaat getirecek deliller göstermek zorundadır.İhtiyati haczin, bir para alacağının ödenmesini güvence altına alan ve borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulmasını ifade eden tedbir niteliğinde bir kurum olması nedeniyle mahkemece, bu yöndeki istem değerlendirilirken gerçeğe benzerlik karinesi ile hareket edilmelidir.
Yaklaşık ispat kuralı ölçüsünde, Çumra Sulh Hukuk Mahkemesinin …… D. İş sayılı dosyası kapsamındaki deliller ve dosyada mevcut ve sunulan yazı, belge ve bilgilere, yasaya uygun gerektirici nedenlere, davanın niteliğine, İlk Derece Mahkemesi kararının gerekçesinde dayanılan delillerle, delillerin tartışılması sonucu maddi olay ve hukuki değerlendirmede usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına, incelemenin istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılıp, kamu düzenine aykırılığın da tespit edilmemesine ve özellikle alacağın varlığının yargılama sonucu belirlenecek olmasına göre, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından, HMK.’nın 353/(1)-b.1 maddesi gereğince davalılar vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalılar …………… ve …….. vekili ile davalı ………… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Davalı ……… tarafından yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davalılar……… ve …….. tarafından alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, ara kararlarda ihtiyari dava arkadaşlığı aranmadığından fazladan yatırıldığı anlaşılan bir adet istinaf kanun yoluna başvurma harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde bu davalılara iadesine,
4-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) ve İİK 265/son maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 24/10/2023
Başkan
e-imzalı
Üye
e-imzalı
Üye
e-imzalı
Katip
e-imzalı
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.