Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2297 E. 2023/2007 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ARA KARAR TARİHİ : 21/08/2023
NUMARASI : Esas

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Sigorta Ödemesine Dayanan Rücuen)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 06/07/2021 tarihinde …..Tic. Ltd. Şti. bünyesinde çalışmakta olan sürücü …..adlı personelin sevk ve idaresindeki …..plakalı araç ile ….. SAN.’ye ait işletme deposuna giriş yapıp malzeme indirimini gerçekleştirikten sonra çıkış yaparken yarım açık halde bulunan kapıya çarparak maddi hasarlı işyeri kazası gerçekleşmiştir. Gerçekleşen hasarda …..plaka sayılı ….Tic. Ltd. Şti.’i adına tescilli olan araç sürücüsünün sebebiyet verdiği açık olduğunu, kaza neticesinde söz konusu iş yerinde yangına neden olunmuş olmakla birlikte bunun üzerine kendilerine müvekkili şirket tarafından toplamda 6.964,00 TL bedelli tazminat ödemesi yapıldığını, müvekkili sigorta şirketi tarafından ödenen meblağın ve davalının kusuru dikkate alınarak 6.964,00 TL’nin tahsili için davalıya müracaat edilmiş, ödeme yapılmaması üzerine müvekkili şirket adına Konya … İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası ile davalı şahıs aleyhine icra takibine girişildiğini, ancak takip davalı-borçlunun haksız itirazı neticesinde durduğunu, Dava konusu olay nedeniyle iş yeri maddi hasara uğrayan sigortalı, müvekkili şirkete ….. poliçe numaralı kasko(yangın) sigortası ile sigortalı olduğunu beyanla; Davalının, borca ve fer’ilerine itirazı ile duran Konya …. İcra Müdürlüğü’nün …. E. sayılı dosyası nezdinde ki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamına, haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, müvekkilinin alacağının semeresiz kalmaması adına başta kazaya karışan …..plakalı araç olmak üzere davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçların kayıtları üzerine iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir vaazına, arabuluculuk sürecinin anlaşmazlık ile sonuçlanması ve arabuluculuk sürecinin vekil ile takip edilmesi nedeniyle Avukatlık Asgari Ücret tarifesinin 16/2c maddesi gereğince arabuluculuk faaliyeti vekalet ücretinin tarafımız lehine takdir edilmesine, Harçlar Kanunu 29/3’e göre icra takibindeki peşin harcın işbu davadaki harçtan mahsubuna, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirketin ticari poliçe tanzim ettiği ve …. A.Ş.’ye ödediği maddi hasar bedelini rücu etme olanağı olmadığından davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı sigorta şirketinin talep ettiği hasar bedeli miktarını kabul etmediklerini, davacı vekili tarafından her ne kadar icra inkar tazminatı talep edilmiş ise de icra takibine konu edilen alacağın likit olmadığını, bu nedenle icra inkar tazminatının koşullarının oluşmadığını, davanın ….. Sigorta’ya ihbar edilerek davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Davacının İhtiyati Tedbir Talebi Yönünden: İhtiyati tedbir öğretide “…kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukuki durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukuki korumadır.” şeklinde tarif edilmiştir. 6100 sayılı HMK.nın 389/1 maddesine göre ihtiyati tedbir talebi ancak uyuşmazlık konusu hakkında istenip uygulanabilir.
HMK.nın 389. maddesinde ihtiyati tedbirin şartları düzenlenmiş olup, söz konusu maddede; meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağı yada tamamen imkansız hale gelebileceği veya gecikmesinde sakınca bulunması yahut ciddi bir zararın ortaya çıkacağı endişesi bulunan haller genel bir ihtiyati tedbir sebebi ve şartı olarak kabul edilmiştir. Mahkemece ihtiyati tedbir yargılamasını gerektirdiği inceleme ve ispat kuralları dikkate alınarak yapılan incelemeden sonra bu sakınca veya zararı ortadan kaldıracak tedbire karar verilmesi mümkün olacaktır. İhtiyati tedbirde asıl olan ihtiyati tedbire esas bir hakkın bulunması ve bir ihtiyati tedbir sebebinin ortaya çıkmasıdır. Bunlar ihtiyati tedbirin temel şartlarını oluşturur. Maddede bu iki hususa yer verilmiş, ihtiyati tedbire ilişkin hak ve özellikle ihtiyati tedbir sebebi genel olarak belirtilmiştir.
Tedbir talebinin kabulü veya reddi bir kısım genel ilkeler konularak hakime bırakılmış, ancak ihtiyati tedbirin uyuşmazlık konusu hakkında verileceği düzenlenmiştir. Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturacaktır. Diğer geçici hukuki korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesi kanunda özel olarak benimsenmiştir.
Anılan yasal düzenlemeler ışığında somut olaya bakıldığında; İşbu davada davacılar vekilinin istemi trafik kazası sonucu ortaya çıkan zararların karşılanması olup, ihtiyati tedbir konulması istenen şey davalının malvarlığı ve/veya üçüncü kişilerdeki hak ve alacaklarıdır. Dolayısıyla dava konusu olan taraflarca çekişmeli olan şey veya hak üzerinde tedbir talebi mevcut değildir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 08/02/2012 tarih ve 2012/867 E., 2012/1672 K. Sayılı ilamında belirtildiği üzere HMK’nın 389. maddesine göre ihtiyati tedbir sadece uyuşmazlık konusu şey üzerine konulabilir. İşbu davada bu koşul gerçekleşmemiştir.
Tüm bu nedenlerle davacı vekilinin ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verilmesi uygun görülmüştür.
Davacı vekilinin İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN HMK 389. maddesi kapsamında REDDİNE,
Davacı tarafın …..plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin KABULÜNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacı vekilinin dava dilekçesinde belirttiği üzere dava değerinin 7.233,66 TL olup salt bu bedelin ödenmesi amacıyla müvekkili şirkete ait …..plakalı araca ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu, ayrıca dava konusu uyuşmazlığın …..plakalı araç olmadığını, bu nedenle dava konusu olmayan araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasının açıkça hukuka aykırı olduğunu, para alacağına ilişkin uyuşmazlıkta araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin …..plakalı araç üzerine ihtiyati tedbir konulmasına ilişkin 21/08/2023 tarihli ara kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece, ara karar ile ihtiyati tedbir talebinin kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili süresi içinde istinaf başvurusunda bulunmuştur.
02/12/2016 tarihinde yürürlüğe giren 6763 sayılı Kanun’un 41. maddesi ile HMK’nun 341. maddesinin 2. fıkrası değiştirilmek suretiyle 3.000 TL’yi geçmeyen mal varlığı davalarına ilişkin kararlar kesin hale getirilmiş ve aynı yasanın 44. maddesi ile HMK’ya eklenen ek madde 1 ile de kesinlik sınırı olan 3.000 TL’nin her yıl yeniden değerleme oranında artışa tabi olduğu kabul edilmiştir.
Yeniden değerleme sonucunda 2023 yılı için kesinlik sınırı 17.830 TL olmuştur.
HMK’nun 352 maddesinde; “Bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince dosya üzerinde yapılacak ön inceleme sonunda; incelemenin başka bir dairece yapılması gerektiği, kararın kesin olduğu, başvurunun süresi içinde yapılmadığı, başvuru şartlarının yerine getirilmediği, başvuru sebeplerinin veya gerekçesinin hiç gösterilmediği tespit edilen dosyalar hakkında öncelikle karar verilir. Eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosya incelemeye alınır.” hükmü gereğince ön inceleme sonucu karar verilecek dosyalara ait şartlar belirtilmiştir.
İstinaf kanun yoluna başvuru olanağı bulunmayan kesin nitelikteki kararlara ilişkin olarak HMK’nun 346/1 maddesi uyarınca mahkemesince bir karar verilebileceği gibi Bölge Adliye Mahkemeleri tarafından da istinaf isteminin reddine karar verilebileceği de belirtilmiştir.
Bu yasal düzenlemelere göre istinaf incelemesine konu ihtiyati tedbir talebinin ve asıl dava değerinin 7.233,86 TL olup, ihtiyati tedbir talebinin kabulüne ilişkin kararın verildiği tarih itibariyle bu miktarın HMK’nın 341/2 maddesinde açıklanan 17.830 TL istinaf başvuru sınırının altında kaldığı anlaşıldığından, HMK’nın 352. maddesi gereğince davalı vekilinin istinaf dilekçesinin MİKTAR İTİBARİYLE USULDEN REDDİNE karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 352. ve 341. maddeleri uyarınca davalı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun miktar itibariyle USULDEN REDDİNE,
2-Davalı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafça yapılan masrafların kendisi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Kararın tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yapılmasına
Dair, HMK nın 341/2 ve 352. maddesi gereği KESİN nitelikte olmak üzere dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu karar verildi. 11/10/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.