Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/227 E. 2023/352 K. 27.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 27/02/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/11/2022
NUMARASI : … Esas …Karar

DAVACI : … – …
VEKİLİ : Av. … – ..
DAVALI : … – …

VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/02/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 28/02/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 29/07/2022 tarihli dilekçesiyle; … tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile… sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazası neticesinde …’ın malul kaldığını, kaza tarihinde … plakalı aracın … A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, ve savcılık dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre tali kusurlu olduğunu, davacının kaza sonrası … Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan rapora göre %31 malul kaldığını, sigorta şirketinin ceza dosyasında uzlaşma olması nedeniyle ödeme gerçekleştirmediğini, her ne kadar ceza dosyasında uzlaşma sağlanmış is ede davacının edimsiz olarak uzlaştığını, bu nedenle sigortaya karşı haklarının baki olduğunu, kazadan sonra usulüne uygun adli tıp raporu ile sigorta şirketine başvuru yapıldığını, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 25,00 TL geçici bakıcı gideri ve 25,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının sigortaya yapılan başvurunun takip ettiği 8. günden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … A.Ş. vekilinin … tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davaya konu kazaya karışan … plakalı aracın müvekkili tarafından sigortalı olduğunu, müvekkilinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunu ve araç sürücüsünün kusuru oranında ve zarar nispetinde olduğunu, davacının herhangi bir sosyal sigorta kurumuna bağlı olup olmadığının araştırılması gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydı ile hesaplanan tazminattan %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiği ve müvekkilinin sigorta bedelini ödeme yükümlülüğünün dava tarihinde muaccel hale geldiğini, mahkemece faize hükmedilmesi halinde hükmedilecek faizin dava tarihinden itibaren işletilecek yasal faiz olduğunu, sigorta şirketine başvuru üzerine müvekkili tarafından ödeme yapıldığını ve zararların böylelikle karşılanmış olup müvekkilinin temerrüdünden bahsedilemeyeceğini beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; … tarihinde … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … sevk ve idaresindeki tescilsiz motosikletin çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, kazası neticesinde …’ın malul kaldığını, kaza tarihinde … plakalı aracın … A.Ş. tarafından sigortalı olduğunu, ve savcılık dosyasından alınan bilirkişi raporuna göre tali kusurlu olduğunu, davacının kaza sonrası … Adli Tıp Anabilim Dalı tarafından hazırlanan rapora göre %31 malul kaldığını, sigorta şirketinin ceza dosyasında uzlaşma olması nedeniyle ödeme gerçekleştirmediğini, her ne kadar ceza dosyasında uzlaşma sağlanmış is ede davacının edimsiz olarak uzlaştığını, bu nedenle sigortaya karşı haklarının baki olduğunu, kazadan sonra usulüne uygun adli tıp raporu ile sigorta şirketine başvuru yapıldığını, dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik 50,00 TL sürekli iş göremezlik, 25,00 TL geçici bakıcı gideri ve 25,00 TL geçici iş göremezlik tazminatının sigortaya yapılan başvurunun takip ettiği 8. günden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Dosya incelendiğinde davacının … tarihinde meydana gelen kaza neticesinde zarar gördüğü ve maluliyete uğradığı, bu nedenle nezdimizde görülen davayı açtığı, anlaşılmakla davamızla ilgili kazaya ilişkin ceza dosyası kazanın olduğu Beyşehir Cumhuriyet Savcılığından istenmiş, gönderilen cevabı yazı ve ekinde davacı ile dava dışı …’nın uzlaşmış olduğu ve uzlaşma nedeniyle kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, görülmekle davacının dava konusu kazaya neden olan kişiyi affettiği, ve bütün haklarından vazgeçtiği anlaşılmıştır.
Her ne kadar davacı söz konusu uzlaşmanın dava dışı 3.şahsı bağladığı dolayısıyla maluliyetini sigorta şirketinden gidermek istediğini, sigorta şirketine söz konusu kazaya ilişkin ibraz etmediğini, ve dolayısıyla maluliyetini sigortadan tahsil edebileceğini iddia etmiştir.
Yapılan incelemede Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı ve … karar sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın bulunduğu ve bu nedenle 5271 sayılı ceza muhakemeleri kanununun 253.maddesi ve devamında gerekse de uzlaştırma yönetmeliğine göre uzlaşma sağlanması halinde suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı hak sahibinin davadan feragat ettiği anlamına geleceğinden her ne kadar davacının davayı sigorta şirketine açmış ise de sigortalı ile sigortacı arasında bir sözleşme ilişkisi olduğu ve tarafların yapmış oldukları eylemlerin birbirine bağlı olduğu, zaten sigortanın sigortalısının eyleminden dolayı sorumlu olacağı dolayısıyla davacının dava dışı zarar verenden haklarından vazgeçmesi durumunda söz konusu zarardan da şikayetçi olmadığı bahisle sigortanın da aynı feragat ve ibradan yararlanacağı, ayrıca Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığınca gönderilen yazının ekinde bulunan uzlaşma tutanağında herhangi bir hakkını saklı tutmadığı da anlaşıldığından davacının davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın uzlaşma nedeniyle reddinin hatalı olduğunu, her ne kadar ceza dosyasında uzlaşma sağlanmış ise de, müvekkilinin edimsiz olarak uzlaştığını, bu nedenle sigortaya karşı haklarının baki olduğunu, müvekkilinin uzlaşma sonrası haklarından feragat edeceğini bilmesinin beklenemeyeceğini, hiç kimsenin sigortaya karşı haklarından feragat edeceğini bile bile uzlaşma yoluna gitmeyeceğini, bu şekilde verilen ret kararlarının uzlaştırma kurumuna ve yargıya olan güveni azalttığını, uzlaştırmacı tarafından açıkça bütün hususların belirtilmesi gerektiğini, buna ilişkin emare olmaması nedeniyle de müvekkilinin sigorta karşı haklarının saklı kaldığının kabulü gerektiğini, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının kaldırılarak ve yeniden yargılama yapılarak davanın kabulüne karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici, sürekli iş göremezlik, bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
CMK’nun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.” hükmü CMK’nun 253/19. bendinde ise “… uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmü yer almakta olup, buna göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
6098 sayılı TBK’nın 166. maddesinin 3. fıkrası hükmüne göre; “Alacaklının borçlulardan biriyle yaptığı ibra sözleşmesi, diğer borçluları da ibra edilen iç ilişkideki borca katılma payı oranında borçtan kurtarır.” İbranin diğer müteselsil borçlulara etkisine ilişkin bu özel hükümle alacaklının sadece bir borçluyu ibra etmesi üzerine, ibra ettiği borçlunun iç ilişkideki payı kadar, diğer borçlulara karşı da alacak hakkını kaybedeceği hükme bağlanmıştır.
20/10/2018 tarihinde çift taraflı trafik kazası gerçekleştiği, kazaya karışan motosiklet sürücüsü davacının yaralandığı dosya kapsamıyla sabittir. Olaya ilişkin olarak açılan Beyşehir Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyasında, savcılık tarafından, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (CMK) 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulmuş, kazadaki yaralanma nedeniyle … tarihli uzlaştırma teklif formu düzenlenmiştir. Davacı tarafından uzlaşma teklifinin kabulü edildiği, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından uzlaşma sağlandığından bahisle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği görülmüştür.
Şu halde davacının maddi ve manevi tazminat talebi olmaksızın dava dışı sürücü ile uzlaşmış olması, Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan uzlaşmanın usulüne uygun olması, uzlaşmanın anlam ve sonuçlarının uzlaşma teklif formu ile usulünce davacıya açıklanması, davacının da bunu okuyup imzalayarak kabul etmesi, karşısında davalı sigorta şirketi hakkında tazminat davası açamayacağı gözetilmeksizin açılan davanın reddine karar verilmesi yerinde olup itirazın reddi gerekmiştir. (YARGITAY 4. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2021/15767 KARAR NO: 2022/8719)
Bu karara karşı davacı vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden başvurunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi. 28/02/2023


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.