Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2197 E. 2023/2688 K. 06.12.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 06/12/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 03/07/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 06/12/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 06/12/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili … adına kayıtlı, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç 28.03.2022 tarihinde 08.30 kavşaktaki araçlara yol vermek için beklerken; sürücü … adına kayıtlı kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç arkadan çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Bu husus trafik kaza İş bu kazada … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanan … plakalı araç 100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, Müvekkil aracının maddi hasarı kendi kasko şirketi tarafından giderilmiş fakat tramer kaydına işleyen 13,881.85 TL hasar miktarıyla araçta değer kaybının olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkile 02.06.2022 tarihinde… … açıklaması ile 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, Davalı sigorta şirketi tarafından tarafımıza yapılan işbu ödemenin değer kaybına ilişkin zararlarını karşılamaya yetmeyeceğini, alacak ve tazminat taleplerine ilişkin 15.08.2022 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, … plakalı araçta yüksek miktarlı hasar meydana geldiğini ve aracın büyük değer kaybetmiş olduğunu ve müvekkilinin kaza nedeniyle maddi zarara uğradığını, Araç değer kaybı ve hasar miktarı hesaplanırken, birçok etken rol oynadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak şimdilik, müvekkilin aracında meydana gelen 5.000,00 TL değer kaybını bedelinin 28.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin kaza anındaki poliçe limitleri ile sorumluğuna) Tüm yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili dava dilekçesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar dava belirsiz alacak davası olarak nitelendirilmişse de davaya konu sigorta tazminatının belirlenemez bir alacak olmadığını, davanın belirsiz alacak davası türünde açılabilmesi için, davanın açıldığı tarih itibariyle uyuşmazlığa konu alacağın miktar veya değerinin tam ve kesin olarak davacı tarafça belirlenememesinin gerektiğini, bu nedenle belirsiz alacak davasının reddinin gerektiğini, HMK 6. Madde gereği yetkili mahkeme davalı tarafın davanın açıldığı tarihteki yerleşim yer olduğunu, nedenle davanın yetki yönünden reddi ile dosyanın yetkili İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi ‘ne gönderilmesi gerektiğini, Öncelikle, Karayolları Trafik Kanunu 91. Madde gereği ve aynı kanunun 85. Maddesinde düzenlenen işletenin sorumluluğunu mevzuat ve genel şartlar çerçevesinde Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası poliçesini düzenleyen müvekkil şirketin sigortalı aracın işletilmesinden dolayı üçüncü şahısların uğradığı zararları tazminle mükellef olduğu araç başına teminat limitinin de 43.000,00 TL olduğunu beyan ederiz. davacının aracındaki hasar kasko firması 42lb212 tarfından giderildiği için müvekkil şirket kasko firmasına 29.06.2022 tarihinde 13.881,85 tl rücu ödemesi yapıldığını, araçtaki değer kaybı için …. sayılı dosya açılmış olup, 02.06.2022 tarihinde 6.000 tl davacıya ödeme yapıldığını, İşbu ödemelerin poliçe limitinde değerlendirilmesi gerektiğini, Müvekkilin sorumluluğundaki borç, sigortacılık mevzuatı gereği eksiksiz olarak ödendiğinden üzerine düşen edimi ifa eden müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğunun kalmadığını, İşbu sebeple talebin reddinin gerektiğini, bu nedenlerle öncelikle davanın yetkili, görevli mahkemenin İstanbul Anadolu Asliye Hukuk Mahkemesi olmasından dolayı ilk itirazlarımızın değerlendirilmesine; mahkemeniz aksi kanaatte ise esas yönünden izah ettiğimiz taleplerimiz ile inceleme yapılarak davanın reddine karar verilmesini, dava açılmasına neden olmadığından yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacıya tahmili hususunda karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Müvekkili … adına kayıtlı, kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç 28.03.2022 tarihinde 08.30 kavşaktaki araçlara yol vermek için beklerken; sürücü … adına kayıtlı kendi sevk ve idaresindeki … plakalı araç arkadan çarparak maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Bu husus trafik kaza İş bu kazada … Sigorta A.Ş tarafından sigortalanan … plakalı araç 100 kusurlu olarak kazaya sebebiyet verdiğini, Müvekkil aracının maddi hasarı kendi kasko şirketi tarafından giderilmiş fakat tramer kaydına işleyen 13,881.85 TL hasar miktarıyla araçta değer kaybının olduğunu, davalı sigorta şirketi tarafından müvekkile 02.06.2022 tarihinde …. … açıklaması ile 6.000,00 TL ödeme yapıldığını, Davalı sigorta şirketi tarafından tarafımıza yapılan işbu ödemenin değer kaybına ilişkin zararlarını karşılamaya yetmeyeceğini, alacak ve tazminat taleplerine ilişkin 15.08.2022 tarihinde arabuluculuğa başvurulduğunu, ancak herhangi bir anlaşma sağlanamadığını, … plakalı araçta yüksek miktarlı hasar meydana geldiğini ve aracın büyük değer kaybetmiş olduğunu ve müvekkilinin kaza nedeniyle maddi zarara uğradığını, Araç değer kaybı ve hasar miktarı hesaplanırken, birçok etken rol oynadığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin talep ve dava haklarımız saklı kalmak kaydıyla belirsiz alacak davası olarak şimdilik, müvekkilin aracında meydana gelen 5.000,00 TL değer kaybını bedelinin 28.03.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline karar verilmesine, (Davalı sigorta şirketinin kaza anındaki poliçe limitleri ile sorumluğuna) Tüm yargılama giderleri ile ücreti vekâletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK.91/1. maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde (6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı, görülmüştür.
Dosya İncelendiğinde; davacının 28/03/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasından doğan aracındaki değer kaybına ilişkin, kendisine yapılan ödemeye rağmen bakiye değer kaybının tazminine ilişkin açmış olduğu dava mahkememizce yapılan değerlendirme, dosya kapsamındaki kaza raporu , fotoğraflar ve mahkememizce kazaya yönelik kusur ve hasar miktarının tespitine ilişkin bilirkişi incelemesi sonucunda tespit edilen miktar kadar davacı vekilince talep artırımı dilekçesi de dikkate alınarak aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının KABULÜ ile;
Davacının 28/03/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklı uğramış olduğu değer kaybına ilişkin bakiye tazminat talebi olan 24.500,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden, sigorta limitleri ile sınırlı olmak üzere hasara ilişkin ilk ödemenin yapıldığı tarih olan 02/06/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının aracındaki reel değer kaybı için 02/06/2022 tarihinde 6.000,00 TL davacıya ödeme yapıldığını, müvekkilinin sorumluluğundaki borç sigortacılık mevzuatı gereği eksiksiz olarak ödendiğinden üzerine düşen edimi ifa eden müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu kalmadığını, reel piyasa fiyatları esas alınarak yapılan hesaplamanın pek fahiş olduğunu, geriye dönük hasar kayıtları incelenmeden hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile araçtaki değer kaybı tazmini istemine ilişkindir. Davanın kabulüne dair karar, davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak, aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değeri ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark gözönüne alınmaktadır.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E – 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Bu halde kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre hesap yapılması gerekmektedir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda yukarıda belirtilen ilkelere göre tespit ve değerlendirmeler yapıldığı, raporun dosya içeriğine uygun, açıklamalı, denetime elverişli olduğu, rapora yapılan itirazın soyut nitelikte olduğu anlaşılmakla istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmaktadır.
Davalı vekilince değer kaybının davadan önce ödendiği ve davacının başka bir zararının kalmadığı ileri sürülmüş ise de sigorta şirketinin poliçe limiti dahilinde gerçek zarardan sorumlu olduğu, gerçek zararın usulüne uygun olarak tespit edildiğinde davalının gerçek zararı karşılamadığı anlaşılmakla itirazın yersiz olduğu anlaşılmaktadır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.673,59 TL harçtan peşin alınan 450,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.223,59‬ TL harç giderinin davalı … Sigorta Anonim Şirketi’nden tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 06/12/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.