Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2130 E. 2023/2293 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 15/06/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ : Av.
: Av.
DAVALI : 1-
VEKİLİ : Av.
DAVALI : 2-
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 3-
: 4-
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç))
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 02/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin sahibi olduğu sevk ve idaremde bulunan … plakalı araç ile birlikte işe gitmek için 19.01.2022 tarihinde Ebu Suud Efendi Caddesinde ilerlerken sol şeritte bulunan belediyenin park ve bahçelerde görevli taşeron firması olan …. Şirketi’ne ait ….plakalı araca çarpmam sonucunda maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren …. Şirketi’ne ait …plakalı aracın davalı sigorta şirketine ….- olan, 01.09.2021 başlangıç, 31.08.2022 bitiş tarihli ZMSS Poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, kaza sonrasında müvekkilinin aracını … Servisine çekildiğini, hasara ilişkin olarak Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …D. İş dosyası ile davahlar aleyhine araçta meydana gelen hasar tazminatı, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin tespitinin istenildiğini, tespit dosyasında hasar miktarının 70.842,36 TL, araç mahrumiyeti zararın 9.270,00 TL, değer kaybının ise 50.017,00 TL olduğunun tespit edildiğini, arabuluculuk görüşmelerinden sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve sonradan artırılmak üzere şimdilik 100 TL hasar tazminatının ve 100 TL değer kaybının olay tarihi 19.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikttee tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 100 TL araç mahrumiyet zararımızının ise sigorta şirketi hariç diğer davalılar…. Belediyesi, ve …. Şirketinden tahsiline, haksız fiilden kaynaklanan fazlaya ilişkin tüm alacak ve dava hakları saklı tutulmasına, Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesi …. D. İş sayılı tespit dosyası masrafları ve tespit ücreti vekâletinin, Arabuluculuk giderleri ile tüm muhakeme masrafları ve ücreti vekaletin tespit edilecek kusur oranına göre tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. Belediye Başkanlığı vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkili davalı yönüyle arabulucuk başvurusu yapılmadığından davanın usulden reddinin gerektiğini, dava konusu trafik kazasının davacının kendi kusuru nedeniyle meydana geldiğini, kazaya karışan araçların belediyeye ait araçlar olmadığını, kusur tespitinin yapılmasının gerektiğini, tespit dosyasındaki bilirkişi hesaplamaların kabul etmediklerini belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı… Sigorta A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davada husumetin … Emeklilik A.Ş.’ye yöneltilmiş olup davacının aracının hasar almasına sebep olduğu iddia edilen …plakalı aracın ZMM sigortacısı ise… Sigorta A.Ş. olduğunu, dolayısıyla konu hasarda … Emeklilik A.Ş.’nin sorumluluğu olmadığından davanın müvekkili şirket yönünden esasa girilmeden husumet nedeniyle reddine karar verilmesinin gerektiğini, … Sigorta A.Ş. nezdinde …poliçe no ile 31/08/2021- 31/08/2022 tarihleri arasında Trafık Sigorta Poliçesi Karayolu Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası ile sigortalanan …plaka sayılı aracın 19/01/2022 tarihinde karıştığı iddia edilen kazad
a hasarlanan … plaka sayılı aracın hasarının, değer kaybı bedelinin, hasarının ve araç mahrumiyetinin karşılanması amacıyla, davacı yanca işbu davanın açıldığının anlaşıldığını, usul eksikliğine ilişkin beyanları saklı kalmak ve davayı kabul anlamına gelmemek kaydıyla belirtmek isteriz ki; sigorta poliçesi hazırlanış tarihi itibari ile sigortalının maddi araç başına sigorta limiti 43.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla müvekkili şirketin bu teminat ile sorumlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusurununu bulunmadığını, sürücünün ve işletenin kusuru olamaması nedeniyle de tazminat ödeme yükümlülüğünün bulunmadığını, kusur oranlarının tespitinin gerektiğini belirterek; davanın öncelikle usulden reddine, aksi durumda ise esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özet olarak; davacı tarafın sahip olduğu araç olan …plakalı aracın sol şeritte hız sınırlarını aştığını ve yol çalışmasını bitirmiş ilerlemeye başlamış olan müvekkili şirkete ait ve diğer davalı ….Belediyesi’ne uzun dönem araç kiralama sözleşmesi kapsamında kiraya verilmiş araca, güvenlik önlemleri alındığı halde hızını da kesmeden davacının aracı hareket etmiş ve güneşin gözüne geldiğini söylediğine, diğer davalı araç sürücüsü… ve tanıklar da şahit olduğunu, davacının aracının arkadan çarpması sonucu kaza meydana geldiğini, karşı taraf davacının %100 kusurlu olup, müvekkilim şirketin hiçbir kusurunun bulunmadığını, belediyeye ait araç ile kısa süreliğine yapılan çalışma esnasında yola konulan duba ve uyarı işaretleri toplanmış, işin çok kısa süreliğine ve hareket halinde olması hasebiyle müvekkili şirkete ait olan ve belediye işlerini yapan aracın 4’lü araç uyarı flaşörleri de yanık durumda iken işini bitirip harekete geçtiğini ve belediye çalışanı olan tanık ….’nun da arkadan taraftan gelen araçlara uyarı yaptığını, davacının aracının hızlı bir şekilde ve görüş açısı kısıtlı olarak üzerine geldiğini görünce de kendisini kenara zor attığını, müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine davet edilmediğini, bu yönden müvekkili yönüyle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, tespit dosyasından alınan rapora itiraz ettiklerini, aracın kayıt sahibi aracın bir yıl süreyle kiralayarak işleten sıfatını kaybettiğinden kazadan dolayı meydana gelen zarardan sorumlu tutulamayacağını, kendilerine husumetin yöneltilemeyeceğini belirterek; davanın öncelikle pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı… vekili cevap dilekçesinde özet olarak; müvekkilinin arabuluculuk görüşmelerine davet edilmediğini, bu yönden müvekkili yönüyle davanın arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddinin gerektiğini, tespit dosyasından alınan rapora itiraz ettiklerini, müvekkilinin belediye çalışanı olduğunu, müvekkilinin kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacı tarafın %100 oranında kusurlu olduğunu, söz konusu zararlardan müvekkilinin sorumlu olmadığını belirterek; davanın öncelikle zorunlu arabuluculuk dava şartı gerçekleşmediğinden usulden reddine, aksi durumda esastan reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; davaya konu trafik kazasının oluşmasında tarafların eşit oranda kusurlu olduğu, davacının kusur oranına göre talep edebileceği hasar tazminatı tutarının 35.000,00 TL, değer kaybı tazminatı tutarının 25.000,00 TL ve araç mahrumiyet tazminatı tutarının 3.400,00 TL olduğu, kaza tarihi itibariyle geçerli ZMMS poliçesi maddi hasar teminat klozu limitinin 50.000,00 TL olduğu, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun bu tutar ile sınırlı olduğu sonucuna varıldığından, davalı sigorta şirketine yönelik davanın kısmen kabulüne, davalı … … Ltd. Şti.’ye yönelik davanın husumet yokluğu nedeniyle reddine, diğer davalılara yönelik davanın ise kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davalı…. Ltd. Şti.’ye yönelik davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
Davalı… ve davalı … Belediyesi Başkanlığı’na yönelik DAVANIN KABULÜNE, davalı… Sigorta A.Ş.’ye yönelik davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE;
35.000,00 TL hasar tazminatı ve 25.000,00 TL değer kaybı tazminatı olmak üzere toplam 60.000,00 TL tazminatın davalı… Sigorta A.Ş.’nin sorumluluğunun poliçe limiti olan 50.000,00 TL ile sınırlı olması kaydıyla, davalı… Sigorta A.Ş. yönünden 08/04/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı… ile davalı … Belediyesi Başkanlığı yönünden ise 19/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte, davalı…, davalı… Belediyesi Başkanlığı ve davalı… Sigorta A.Ş.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, davalı… Sigorta A.Ş.’ye yönelik fazlaya ilişkin talebin reddine,
3.400,00 TL araç mahrumiyet tazminatının 19/01/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı… ve davalı …. Belediyesi Başkanlığı’ndan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ….Belediyesi Başkanlığı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; karara esas alınan bilirkişi raporunda davacıya %50 oranında kusur verilmesinin hatalı olup bu raporun hükme esas alınmaması gerektiği yönündeki itirazlarına itibar edilmeden verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılması gerektiğini, dava konusu aracın işleten sıfatının müvekkili belediyeye geçmediğini, karara dayanak yapılan bilirkişi raporunda hesaplamaların d.iş hasar tespiti raporunda yapılan tespitler ile aynı olduğunu, bilirkişinin tespit raporundaki hesaplamaları kopyala yapıştır yapmak suretiyle işbu raporu düzenlediğini, herhangi bir gerekçeye dayalı bir tespiti bulunmadığını, bu sebeple hesaplanan bedelleri kabul etmediklerini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının talepleri doğrultusunda kaldırılmasını talep etmiştir.
Davalı… vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkilinin hiçbir kusuru bulunmadığını, kazaya dair olay yerinde keşif yapılmadığını, fotoğraflar ve net olmayan kamera görüntüleri ile bilirkişi raporu alınmasının isabetli olmadığını, eksik inceleme sonucu karar verildiğini, davalılar açısından arabuluculuk tutanağının usulüne uygun olarak düzenlenmediğini, bu nedenle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı taraf %100 kusurlu iken işbu dava ile kusur oranının paylaştırılması haksız olup, bilirkişi raporunun tek taraflı yapılan delil tespitine yönelik rapordaki iddialar ve kaza tutanağını tekrar eder mahiyette olduğunu, karşı taraf davacının, güneşin gözüne çarpmasından dolayı gerekli önlemleri almadığını ve hız kurallarını ihlal ederek işbu kazaya neden olduğunu, kazanın oluşmasına sebep olan ilk kusurlu hareketleri davacı yapmış iken taraflarına kusur yüklenmesinin isabetli olmadığını, davacının aracının hız sınırlarını aştığını, fakat buna yönelik bilirkişinin tespit yapmadığını, aracın hızına ilişkin tespit yapılmış ve güneş ışınları için de gerekli önlemler alınmış olsa idi kazanın önlenebileceğini, işbu sebepler ile davacı tarafın %100 kusurlu olduğunu, olay yeri tespit tutanağında aleyhe olan kısımları kabul etmediklerini, müvekkilinin belediye çalışanı olup, emir ve talimatları Belediyeden ve belediyede çalışan birim amirlerinden aldığını, kaza sonucu oluşan olayda müvekkili şoförün kusurlu olmadığını, kusuru ve davayı kabul ettikleri anlamına gelmemek üzere, adam çalıştıranın sorumluluğu kapsamında ….. Belediyesi sorumlu olup, müvekkilinin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davalı şirket ile davalı belediyenin meydana gelen zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulması gerektiğini, 25.05.2023 tarihli ıslah dilekçesi ile kanuna ve içtihatlara uygun olarak taleplerini davanın davalı sigorta şirketi açısından, sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı tutularak kabulüne şeklinde değiştirmelerine rağmen bu durumun yerel mahkeme tarafından talep daraltılması olarak kabul edilerek davalı sigorta şirketi lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin yerinde olmadığını, dava belirsiz alacak davası olduğundan ıslah ile talep sonucunun değiştirilebilmesi mümkün olduğundan ve dosya kapsamında alınan bilirkişi raporlarına uygun olarak verilip harçları yatırılan talep artırım ve ıslah dilekçelerinin tümden kabulüne karar verilmesi gerekirken yerel mahkemenin davalı sigorta şirketi açısından vermiş olduğu kısmen kabul kısmen ret kararının ve bu karara ilişkin davalı sigorta şirketi lehine hükmedilen vekalet ücreti kararının kaldırılması gerektiğini, tüm bu nedenlerle kısmi istinaf başvurularının kabulü ile yerel mahkeme kararının izah edilen hususlarla sınırlı kalmak kaydıyla kaldırılmasına, geri kalan hususlarda yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle araç hasarı, değer kaybı ve araç mahrumiyeti tazminatı istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacı ile davalı belediye ve davalı… vekilleri tarafından istinaf edilmiştir.
1-Davalılar …. Belediyesi ile Davalı… vekilinin kusura itirazında;
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Kaza sonrası taraflarca tutulan kaza tespit tutanağı, kamera kayıtlarının çözümü ile tanıkların beyanlarından davacı araç sürücüsü ile davalı belediyenin olayda eşit kusurlu oldukları, bu yönde hazırlanan bilirkişi kök ve ek raporunun dosya içeriğine uyumlu olup, hükme esas alınan raporun açıklamalı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli olduğu anlaşılmakla mahkemenin tarafların eşit kusurlu olduğuna dair kararında yasaya aykırılık bulunmadığından davalılar vekillerinin kusur oranlarına yönelik itirazı yerinde görülmemiştir.
2-Davalı … Belediyesinin husumetin davalı …. Şti’de olduğuna dair, davacı vekilinin davalı … Şti’nin diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu olması gerektiğine dair itirazında;
2918 Sayılı KTK hükümlerine göre, trafik kaydı “işleteni” kesin olarak gösteren bir karine değilse de, onun kim olduğunu belirleyen güçlü bir kanıt niteliğindedir. Ancak, trafik kaydına rağmen işletenliğin 3.kişi üzerinde bulunmasını engeleyen bir yasa hükmü yoktur. Aynı Yasanın 3.maddesinde “işleten” araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehin gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak, ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiili tasarrufta bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır.” şeklinde tanımlanmıştır. Aynı kanunun 85.maddesinde ise, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” hükmüme yer verilmiştir.
Bu yasal düzenleme karşısında, kazaya karışan araçların meydana getirdiği zararlardan araç sahiplerinin hukuken sorumlu olacağı ilkesi benimsenmiş ise de, araçların malikleri tarafından herhangi bir sebeple yararlanılması için bir başka kimseye devir edilmesi halinde (kısa bir süre için kiralanmaması kaydıyla) artık üzerindeki fiili hakimiyeti kalmaması ve bu sebeple ekonomik yönden de bir yararlanma olanağının kalktığı durumlarda, o aracı kaza sırasında fiili hakimiyeti altında bulunduran ve ondan iktisaden yararlanan kimsenin işleten sıfatıyla meydana gelen zarardan sorumlu tutulması gerekir. Bunun sonucu olarak da, araç maliki sorumlu tutulmamalıdır. Gerek doktrinde gerekse Yargıtay’ın uygulamalarında, kiracının işleten sıfatının belirlenmesinde, kira sözleşmesinin uzun süreli olması araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının birlikte bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, kazaya karışan …plakalı araç, davalı şirket adına sigortalıdır. Davalı Belediye vekili müvekkilinin her yıl kamyon, çöp aracı ve personel nakil aracı kiralaması kapsamında hizmet alım işini ihale yöntemi ile yaptığını, bu aracın da çöp toplama ve nakli hizmet alımı işi kapsamında davalı … Şti tarafından çalıştırıldığını, belli bir araç plakası belirtilerek kiralama yapılmasının sözkonusu olmadığını, sözleşmenin 31.maddesine göre zarardan yüklenici firmanın sorumlu olduğunu, müvekkilinin işleten sıfatının bulunmadığını savunmuştur.
Belediye ile….Şti arasında imzalanan hizmet sözleşmesi ile teknik şartnamesinin incelenmesinde bu sözleşmenin kaza tarihini de kapsadığı, kazaya karışan aracın da bu sözleşme kapsamında yüklenici firma olan ….Şti tarafından kullanıldığı, dava konusu araçlar gibi hizmet sözleşmesine konu araçlarla davalı Belediyenin görevleri arasında bulunan çöp toplama ve nakli hizmetinin davalı … Şti tarafından yapılmasının amaçlandığı, davalı Belediyenin araç üzerinde fiili hakimiyet ve ekonomik yararlanma unsurlarının devam ettiği, yüklenici firmanın belediyenin direktifi altında bu hizmeti yerine getirdiği ve her alanda belediyenin denetimi altında bulunduğu, araç sürücüsü davalı…’ın da davalı belediye personeli olduğu, 3.kişilere verilen zararlardan yüklenici firmanın sorumlu olacağına dair hükümlerin taraflar arasında iç ilişkide bağlayıcı olduğu, bunun 3.kişilere karşı ileri sürülemeyeceği, anlaşıldığından mahkemece işletenlik sıfatının davalı Belediye’de olduğuna dair kararında hukuka aykırılık bulunmadığından (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E:2013/6039 , K:2013/7998) davalı belediye vekilinin istinaf talebinin reddi gerekir.
Yukarıda açıklandığı üzere işletenlik sıfatı davalı belediyeye ait olduğundan mahkemece işletenlik sıfatı bulunmayan davalı….Şti yönünden pasif sıfat yokluğundan red kararı verilmesi yerinde olduğundan davacı vekilinin istinaf talebi de yerinde değildir.
3-Davalı… Belediyesinin bilirkişi raporundaki hesaplamalara yönelik itirazında;
Değer kaybı, aracın trafik kazası sonucu hasarlanıp, onarılmasından sonraki değeri hiç hasarlanmamış haldeki değeri arasındaki farka ilişkin olup, araçtaki değer kaybı belirlenirken, aracın markası, yaşı, modeli ve hasar gördüğü kısımları dikkate alınarak, aracın kaza tarihinden önceki ikinci el satış değeri ile aracın tamir edildikten sonra ikinci el satış değerinin tespiti ve arasındaki fark gözönüne alınmaktadır. Davacı vekili her ne kadar 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan ” zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olduğunun bu emredici hükümlerin uygulanması gerektiğini beyan etmiş ise de tarafı olmadığı ZMSS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması nedeniyle uygulanmaması gerekir.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E – 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Kazaya karışan aracın poliçesinin incelenmesinde kaza başına maddi hasar olarak 43.000 TL limitinin bulunduğu, değer kaybı ve araç hasarının maddi hasar kapsamında değerlendirileceğinden mahkemece bu hususun ayrıca sigorta şirketine sorulmasında yarar bulunmadığı, araç hasarı, değer kaybı ve araç mahrumiyetine ilişkin olarak bilirkişi tarafından yapılan tespitlerin yukarıda belirtilen ilke ve içtihatlara uygun olduğu anlaşılmakla bilirkişi raporuna yönelik istinaflar yerinde değildir.
4-Davalı…’ın adam çalıştıran yönünden istinafında;
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” denilmekte olup, 2918 sayılı yasanın 88/1. Maddesinde ” Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda davalı sürücü…’ın kusurlu eylemi nedeniyle davacı maddi zarara uğramış olup, yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca haksız eylemin faili olan davalının oluşan bu zarardan kusuru oranında diğer davalılar belediye ve sigorta şirketi ile birlikte sorumlu olduğu, davalı vekilinin istinaf nedeni olarak belirttiği TBK 66. Maddesindeki düzenlemelerin adam çalıştıranın sorumluluğuna ilişkin olduğu, davalının işvereni olan belediyenin ayrıca bu düzenleme uyarınca sorumlu olmasının davalı sürücü…’ı sorumluluktan kurtarmayacağından bu yöndeki istinaf talebi de yerinde değildir.
5-Davacı vekilinin vekalet ücreti yönünden istinafında;
Davacı vekili 15.05.2023 tarihli talep arttırım dilekçesinde, dava dilekçesinde dava bedeli olarak gösterilen 300,00 TL nin alınan bilirkişi raporuna göre 63.100,00 TL. arttırılarak, artış miktarı ile toplam 63.400,00 TL. olarak belirlenmesine ve olay tarihi olan 19.01.2022 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıların kusuru oranında araçta meydana gelen hasar miktarı olan 35.000,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müsteselsilen tahsiline, olay tarihi olan 19.01.2022 gününden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıların kusuru oranında araçta meydana gelen değer kaybı bedeli olan 25.000,00 TL’ nin davalılardan müştereken ve müsteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Görüldüğü üzere 15.05.2023 tarihli dilekçesi ile toplam 60.000 TL olan araç hasarı ve değer kaybı tazminatının ayrım yapmaksızın tüm davalılardan tahsilini talep etmiş olup bu dilekçeden sonra sigorta şirketinin yalnız sigorta limiti ile olan 43.000 TL’den sorumlu tutulmasına dair dilekçe verilmesi, sigorta şirketi açısından 17.000 TL’lik davadan feragat edildiği anlamına geldiğinden mahkemece bu miktar yönünden red kararı verilmesi ve davalı sigorta lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabetsizlik olmadığından davacı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekir.
Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı Büşra Coşkun vekilinin, davalı Konya Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekilinin ve davalı… vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı … vekilinin, davalı …. Belediyesi Başkanlığı vekilinin ve davalı… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85‬ TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harç giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Alınması gereken 4.330,85 TL harçtan peşin alınan 1.082,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.248,14 TL harç giderinin davalı …Belediyesi Başkanlığı’ndan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Alınması gereken 4.330,85 TL harçtan peşin alınan 1.082,71 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.248,14 TL harç giderinin davalı…’tan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-İstinaf yargılama giderlerinin istinaf talep eden taraflar üzerinde bırakılmasına,
6-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.