Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2125 E. 2023/2292 K. 02.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 02/11/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 20/06/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALILAR : 1-
VEKİLİ : Av.
2-
VEKİLİ : Av.
3-
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 02/11/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 02/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 01/05/2021 tarihinde davacıya ait ….. plakalı araç ile…… plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonrası Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesi vasıtası ile delil tespiti yaptırıldığını, davacının aracının onarımını yaptıracak durumu olmaması ve acil paraya ihtiyacı olması nedeniyle aracını hasarlı olarak 40.000 TL’ye satmış olduğunu, kaza ile ilgili … Sigorta A.Ş.’ye başvurulduğunu ancak herhangi bir cevap verilmediğini, davacının uğramış olduğu maddi zararın tazmini açısından şimdilik 1.000 TL’sinin davalı sürücü ve işleteni tarafından olay tarihinden davalı sigorta şirketi tarafından da başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.Davacı vekili 15/05/2023 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava konusu miktarın ıslah yolu ile 25.099,16 TL arttırılarak toplam 26.099,16 TL’nin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Sigorta A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limitinin kaza tarihi itibarıyla araç başına 43.000,00 TL olduğunu, davacıya 14/12/2021 tarihinde 14.544,84 TL ve 1.356,00 TL olmak üzere toplam 15.900,84 TL ödeme yapıldığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunu yerine getirdiğini, herhangi bir borcu olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ….. vekili dilekçesinde özetle; meydana gelen kazada davalı …..’un herhangi bir kusuru bulunmadığını, davacının tam kusurlu olduğunu, davacı tarafından yaptırılan hasar tespitinin davalıyı bağlayıcı bir yönü olmadığını, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı……. Ltd.Şti. vekili dilekçesinde özetle; 01/05/2021 tarihinin resmi tatil olduğunu ve davalı …..’un bu tarihte davalı şirket nezdinde çalışması bulunmadığını, davalının kaza günü davalı şirketin işi için değil kendi keyfiyeti için trafiğe çıktığını, aracın davalı şirket tarafından iş kullanımı için tahsis edilmiş olduğunu, bu nedenle davalı şirketin maddi zarar talebinden sorumlu tutulamayacağını, davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)” davasıdır.
Mahkememizce Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesi’ne, Tramer Müdürlüğü’ne, Türkiye Noterler Birliği’ne, … Sigorta A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne, Konya C. Başsavcılığı’na yazılar yazılarak gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Konya C. Başsavcılığı … soruşturma sayılı dosyasında Trafik Bilirkişisi …’ten rapor alınmış, bilirkişi: … plakalı otomobil sürücüsü …’un bu kazanın oluşumunda 2918 sayılı KTK nun 84. Mad. Aslı kusurlardan madde 56/1-A şerit izleme ve değiştirme kurallarına riayet etmemesi sebebiyle kural ihlali yaptığı, ….. plaka sayılı araç sürücüsü …..’ün bu kazada herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Mahkememizce talimat kanalıyla Ankara .. Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile bilirkişiler Makine Mühendisi ….., Makine Mühendisi …, Makine Mühendisi …n rapor alınmış, bilirkişi heyeti 07/08/2022 tarihli raporda özetle; davalı…… plakalı araç sürücüsü ….’un olayda %100 oranında kusurlu olduğu, davacı ….. plakalı araç sürücüsü …..’ün olayda kusursuz olduğu yönünde heyet raporu düzenlenmiştir.
Mahkememizce Hasar-Sigorta Bilirkişisi …..’dan rapor alınmış, bilirkişi 06/01/2023 tarihli raporda özetle; ….. plakalı aracın pert olarak işlem görmesinin uygun olduğu, bu itibarla gerçek hasar tutarının bakiye kalan tutarının 26.099,16 TL olduğu belirtilmiştir.
Somut olayda; davacı ile davalı sigorta şirketinin sigortalısına ait araçların karıştığı trafik kazasında, davacının sahibi bulunduğu araçta kazaya bağlı hasar oluştuğundan bahisle mahkememizde alacak davası açıldığı, mahkememizce alacağın oluşup oluşmadığına ilişkin uzman bilirkişilerden alınan raporlara göre; gerçekleşen kazada davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığı, ….. plakalı araçta meydana gelen hasar tutarının; sigorta şirketi tarafından yapılan ödeme dikkate alınarak 26.099,16 TL olduğu, yönünde tespitte bulunulmuştur. Her ne kadar……. Ltd. Şti. vekilince, kazanın gerçekleştiği tarihte diğer davalı….’un görevlendirilmediği, mesai günü dışında keyfi davranışları sonucu kazanın meydana gelmesi nedeniyle sorumluluklarının bulunmadığı iddiasında bulunulmuş ise de; davalı……. Ltd. Şti.’nin kazaya karışan…… plakalı otomobilin işleteni konumunda olduğu, davalı …..’un şirketin çalışanı olduğunda bir tereddüt bulunmadığı, davalı …..’un aracı amacı dışında kullanmasının davalıların iç ilişkisine bağlı rücu alacağına konu olabileceği, ancak davamız açısından, davalıların sorumluluğunu ortadan kaldıran bir durumun söz konusu olmadığı anlaşılmıştır. Bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kabulüne karar verilmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının KABULÜ ile; 01.05.2021 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıya ait ….. plakalı araçta meydana gelen hasar nedeniyle 26.099,16 TL maddi tazminatın davalı sigorta şirketlerinin olay tarihi itibariyle geçerli olan kaza başına teminat klozu limiti ile sınırlı olarak, davalı … Sigorta Şirketinden 24.06.2021 tarihinden diğer davalılar ….. ve……. Ltd. Şti.’den kaza tarihi olan 01.05.2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı……. Ltd. Şti. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; somut olayda müvekkili yönünden kaçınılmazlık unsuru gerçekleşmiş olmasına karşın müvekkili aleyhine hüküm kurulmasının hukuka ve usule aykırı olduğunu, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda hasar bedelinin, aracın 2. el değerinin yarısını geçer mahiyette olduğunun tespit edildiğini, davacı aracın pert olarak işlem görmesi için herhangi bir başvuruda bulunmamış olmasına rağmen hasar bedeli üzerinden hüküm kurulduğunu, araç davacının maliki olmayıp, davacının dava konusu zararın ispat yükümlülüğünü yerine getirmeden, satış işlemine dair dosyaya herhangi bir evrak sunmadan zararına aracı sattığını beyan ettiğini, davacının ispat yükümlülüğünü yerine getirmemesine karşın son derece hatalı olarak davanın kabulüne karar verildiğini, yapılmış olan zarar hesabı değerlendirmesinin fahiş hesaplamalar içerdiğini, bu hesap üzerinden karar verilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan araç hasarı bedelinin tazmini istemine ilişkindir. Davanın kabulüne ilişkin verilen karar davalı vekilince istinaf edilmiştir.
Davalı vekilinin kaçınılmazlık ilkesi gereği tazminattan sorumlu olmadığına yönelik istinafı;
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 85. Maddesinde “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” düzenlemesi yer almaktadır.
İşletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin, sorumluluktan kurtulması veya sorumluluğun azaltılması 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 86/1. Maddesinde düzenlenmiştir. Buna göre işletenin sorumluktan kurtulabilmesi için; kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusurunun bulunmaması veya araçtaki bir bozukluğun kazayı etkilemiş olmaması veya kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğinin işleten tarafından kanıtlanması gerekir.
Somut olayda davalı şirketin aracın işleteni olduğunda ihtilaf bulunmamakta olup kazanın resmi tatil gününde ve işveren olan davalı şirketin bilgisi ve talimatı dışında aracın kullanılmasından kaynaklanmasının davalıyı sorumluluktan kurtarmayacağı, olayda Çalınan veya gasbedilen araçlardan sorumluluğa ilişkin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu 107. Maddesinin sözkonusu olmadığından zarardan işleten sıfatıyla davalı şirketin de sorumlu olduğuna dair mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Davalı vekilinin hasara yönelik itirazları hakkında;
Davalılar gerçek zarardan sorumludur. Hasar yönünden hükme esas alınan raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle aracın 2. el piyasa rayiç değeri tesbit edildiği, Yargıtay 17. HD İçtihatlarına göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı ve hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin değerlendirildiği, hasar bedelinin piyasa rayiç değerine göre belirlendiği ve akabinde bu duruma göre tamirinin ekonomik olup olmadığının belirlendiği, tamiri ekonomik olmadığı için piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2. el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değeri belirlendiği ve belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararı tespit edildiği anlaşılmaktadır.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın sovtaj değerinin 40.000 TL, onarım maliyetinin 63.620,32 TL olarak tespit edilmesi ve toplam maliyet 103.620,32 TL olup aracın 82.000 TL’lik piyasa değerinin çok üzerinde olması nedeniyle aracın pert total işlemine tabi tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, aracın onarımı için yetkili servisten işçilik ve yedek parça fiyatının araştırılmasında yasal bir engel bulunmadığı, gerçek zararı davacı tarafından kanıtlandığından mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık olmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmış ve davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı……. Ltd. Şti. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 1.782,83 TL harçtan peşin alınan 446,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.336,83‬ TL harç giderinin davalı……. Ltd. Şti.’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 02/11/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.