Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2090 E. 2023/1992 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 07/06/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
DAVALI :
TEMSİLCİLERİ (İFLAS İDARE
MEMURLARI) :

c)
DAVA : KAYIT ve KABUL
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı … 24/03/2023 tarihli dilekçesiyle; kendisinin davalı şirkette iş akdi ile çalıştığını, davalı şirketin sonradan iflas ettiğini, Konya .. İş Mahkemesinin …. E. … K. sayılı ilamına konu olan fazla mesai ücretine ilişkin alacağının iflas masasına kabul edilmesine rağmen dava konusu edilmeyen ancak, Konya … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı takibine dayanak teşkil eden kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağı ile bunların işlemiş faizlerinden doğan iflas tarihi itibariyle toplam 159.695,91 TL.’lik alacaklarının iflas masasına kabul edilmediğini, Konya … İcra Müdürlüğünün …. E. sayılı takibinin de kesinleştiğini beyan ederek, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağı ile bunların işlemiş faizlerine ilişkin olarak iflas tarihi itibariyle toplam 159.695,91 TL.’nin de iflas masasına kayıt ve kabulüne karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı müflis şirketi temsilen iflas idaresi adına iflas idare memuru, davanın reddini istemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “Kayıt ve Kabul” davasıdır.
Yargıtay 7. HD.nin 04.05.2016 gün ve 2016/10855 E. 2016/10085 K. sayılı emsal içtihadına göre, “Alacaklıların alacaklarını kaydettirmeleri için 2004 sayılı Kanun’un 219/2. maddesinde öngörülen bir aylık sürenin bitiminden sonra, iflas idaresi alacakların doğru olup olmadığını incelemeye başlar. Maddi yönden inceleme sonucu kabul edilen her alacak tespit edilen sıraya göre sıra cetveline kaydedilir. Kabul edilmeyen alacaklar da red sebebleri ile birlikte sıra cetvelinde gösterilir. İflas idaresi 2004 sayılı Kanun’un 232. maddesinde öngörülen sürede düzenlediği sıra cetvelini iflas idaresine verir ve alacaklıları aynı Kanun’un 166/2. maddesindeki usule göre ilan yoluyla haberdar eder. Ayrıca iflas masasına müracaat sırasında tebligatı gösterir adres ve tebligat masrafları için avans yatıranlara sıra cetveli tebliğ edilir.
Sıra cetveline itiraz davalarında dava açma süresi, görev ve yetki 2004 sayılı Kanun’un 235. maddesinde düzenlenmiştir. Bu hükme göre dava açma süresinin ilandan itibaren başlayacağı belirtildikten sonra, ayrıca 2004 sayılı Kanun’un 223/3. maddesi hükmünün saklı olduğu belirtilmiştir. Saklı tutulan hükme göre, iflas masasına müracaat eden alacaklılar tebligatı kabule elverişli adres gösterir, yazı ve tebligat masrafları için avans yatırmışlarsa sıra cetveline itiraz davası açma süresi bu alacaklılar hakkında sıra cetvelinin kendilerine tebliğinden itibaren başlar. Davanın onbeş gün içinde açılması gerekmektedir. Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınır. 2004 sayılı Kanun’un 235/1. maddesine göre sıra cetveline itiraz davası iflas kararı veren ticaret mahkemesinin bulunduğu yerdeki herhangi bir ticaret mahkemesinde açılabilir. Görevin belirlenmesinde dava değerinin önemi olmadığı gibi, buradaki mahkemenin yetkisi de kamu düzenine ilişkindir.”
Somut olayda ; Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesinin 11/02/2022 gün ve …. E. … K. sayılı ilamı ile davalı … A.Ş.’nin iflasına, iflasın 11/02/2022 tarihi itibariyle açılmasına karar verildiği ve kararın da 24/11/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davacı tarafından davalı aleyhine iflas kararı öncesi Konya …. İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyası üzerinden, 28/08/2020 tarihinde ilamsız icra takibi başlatıldığı, 20.305,97 TL. kıdem tazminatı, 19.362,58 TL. ihbar tazminatı, 44.300 TL. ücret alacağı, 13.789,73 TL. yıllık izin ücreti ile bunların takip tarihine kadar işlemiş faizlerinden dolayı 22.809,40 TL. olmak üzere toplam 120.567,68 TL. talep edildiği, davalının 11/09/2020 tarihinde takibine itiraz etmesine rağmen itirazın süresinde olmaması nedeniyle takibin 11/09/2020 tarihinde kesinleştiği, icra müdürlüğünün yaptığı kapak hesabına göre de kesinleşen bu takip nedeniyle, iflas tarihi olan 11/02/2022 tarihi itibariyle, davacının takibe konu alacaklarının toplam 159.695,91 TL. olduğu belirlenmiştir.
Konya …İcra (İflas) Müdürlüğünün cevabi yazısından da; davacının iflas masasına 256.799,70 TL. üzerinden alacak kaydı talebinde bulunduğu, talebinin 97.103,79 TL.’lik kısmının kabul edilip, kalan 159.695,91 TL.’lik kısmının ise reddedildiği, sıra cetvelinin davacı tarafa 20/03/2023 tarihinde tebliğ edildiği belirlenmiş, davanın 15 günlük hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Yargıtay 3. HD’nin 07/06/2021 gün ve 2020/9183 E. 2021/6110 K. sayılı emsal içtihadında da belirtildiği üzere, “2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun 191. maddesi gereğince, borçlunun iflas açıldıktan sonra masaya ait mallar üzerinde her türlü tasarrufu alacaklılara karşı hükümsüzdür.”
Davalı müflis şirketin 11/02/2022 tarihinde iflasının açılması, davalı şirketin bu tarih itibariyle tasarruf yetkisinin kısıtlanması, bu tarihten önce tasarruf yetkisinin mevcut olması, davalı şirketin tasarruf yetkisinin mevcut olduğu dönemde ilgili icra dosyasına itiraz dilekçesi sunmasına rağmen dilekçenin süresinde sunulmaması nedeniyle, ilgili takibin kesinleşmiş olması ve iflas tarihi itibariyle davacının alacağının dava dilekçesinde yazıldığı üzere 159.695,91 TL. olduğunun belirlenmesi karşısında, usul ekonomisi gereğince davacı tanıklarının dinlenmesi, işçilik alacakları yönünden inceleme yapılması ve rapor alınmasına gerek görülmemiş, bu nedenlerle davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının KABULÜ ile davacı …’in Konya …. İcra Müdürlüğünün …E. sayılı takibine dayanak teşkil eden, kıdem tazminatı, ihbar tazminatı, ücret alacağı ve yıllık izin ücreti alacağı ile iflas tarihine kadar işlemiş faizlerinden dolayı toplam 159.695,91 TL.’nin, davalı müflis ….. A.Ş.’nin Konya … İcra (İflas) Müdürlüğü’nün … İflas sırasında kayıtlı iflas masasına, davacı alacağı olarak KAYIT ve KABULÜNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. Tic. A.Ş.’yi temsilen İflas İdare Memuru Av. …. sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece reddedilen bölüm yönüyle değerlendirme yapılması gerekirken talep edebileceği toplam alacağa göre karar ittihazına gidildiğini, müflis şirket hakkındaki davacı alacağının 97.103,79 TL’lik kısmının kabul edilmiş durumu dikkate alınmadan, işbu davanın alacak başvurusundaki 159.695,91 TL’lik ret kısmı yönünde değerlendirme yapılması gerekirken mahkemenin reddedilen kısmın tamamının kabul edilip edilmediği hususunu da, gerekçeli kararında açıklamadığını, davacı tarafın Konya … İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasına istinaden alacak talebinde bulunulmakla, mahkemece iflas tarihi olan 11.02.2022 tarihine göre 159.695,91 TL alacağın hesaplanmasına göre, 15.03.2023 tarihli sıra cetvelinde, alacak başvuru tutarının 97.103,79 TL’lik kısmı kabul edilmiş olduğu dikkate alındığında, bakiye (159.695,91 TL – 97.103,79 TL) 62.592,12 TL tutara göre karar ittihazına gidilmesi gerekirken toplama göre karar ittihazına gidilmesinin usul ve mevzuatlara aykırı olduğunu, davacı tarafın Konya … İcra Müdürlüğü’nün ….E. sayılı dosyasına istinaden alacak başvuru miktarının bilirkişi marifetiyle hesaplanması cihetine gidilmeden ve alacak başvurusu dilekçesi ve varsa ekleri de irdelenmeden eksik inceleme ile karar verildiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılması ile dosyanın yeniden karar verilmek üzere mahkemesine iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, kayıt ve kabul istemine ilişkindir.
Somut olayda davacı, davalı müflis şirketin işçisi olduğunu, fazla mesai ve UBGT alacakları için yapmış olduğu icra takibine konu alacaklar için iflas idaresinin kabul kararı vermesine rağmen diğer işçilik alacakları olan kıdem, ihbar tazminatı ile ücret ve yıllık izin alacağı için yapmış olduğu ve itiraz edilmediğinden kesinleşen Konya … İcra müdürlüğünün …. E sayılı dosyasındaki alacağın reddedildiğini ileri sürmüş, mahkemece icra dosyasına yasal süre içinde itiraz edilmediğinden takibin kesinleşmiş olması nedeniyle kesinleşen alacağın iflas masasına kayıt edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildiği, kararın davalı tarafından istinaf edildiği anlaşılmıştır.
1-Davalı İflas İdare memurunun bilirkişi raporu alınmadan eksik inceleme ile karar verildiğine yönelik istinaf incelemesinde;
Davacının alacağı kıdem, ihbar tazminatı ile ücret ve yıllık izin alacağından kaynaklanmaktadır. Davacının davalı müflis şirketin işçisi olarak çalıştığı sabit olup, fazla mesai ve UBGT alacakları için Konya.. İş Mahkemesinin … E. sayılı dosyasında açmış olduğu davada 15/12/2020 tarihli karar ile davacı lehine 60.749,43 TL fazla mesai ve 5.158,61 TL UBGT alacağına hükmedildiği, bu dava devam ederken davacı tarafından kıdem, ihbar tazminatı ile ücret ve yıllık izin alacağı için Konya … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasında ilamsız takip başlatıldığı, davalı şirket tarafından yasal süre içinde borca itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiği, davalının yasal süreden sonra icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesinin hukuki sonuç doğurmayacağı, davalı şirketin iflas kararından önce takip dosyası hakkında menfi tespit davası da açmadığı, takibin iflas tarihi itibaren de derdest olduğu anlaşılmaktadır.
Davacının kayıt kabul davasına konu icra takibi 2020 yılında açılmış, davalı müflis şirket hakkında ise bundan yaklaşık 1,5 yıl sonra iflas kararı verilmiştir.
Yargıtay 15. Hukuk Dairesinin E:2021/1340 , K:2021/894 sayılı kararında “… Davacının alacağının dayanağı olan icra takibi, davalı şirketin iflas tarihinden çok önce kesinleşmiş bulunduğundan, kesinleşen alacağın müflisin iflas masasına kayıt ve kabulü gerekir. Davacıya ayrıca kesinleşen alacağını kanıtlama yükümlülüğü getirilmesi ve sonucuna göre yazılı olduğu şekilde davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır (23. Hukuk Dairesi’nin 22.01.2014 tarih ve 2013/7027 E., 2014/327 K. sayılı emsal ilamı)” denilmekte olup, emsal kararda da vurgulandığı üzere somut olayda işçilik alacaklarına dayalı ilamsız takibe itirazda bulunulmaması, takibin iflastan yaklaşık 1,5 yıl önce kesinleşmiş olması nedeniyle davacıya alacağı kanıtlamak için ayrıca ispat külfeti yüklenemeyeceğinden eksik inceleme ile karar verildiği yönündeki istinaf talebi yerinde değildir.
2-Davalı İflas İdare memurunun, alacak başvurusunda 159.695,91 TL talep edildiği, iflas idaresince kabul edilen alacağın da hüküm altına alındığı, mahkemece 62.592,12 TL yönünden kısmen kabul kararı verilmesi gerektiğine yönelik istinaf incelemesinde;
Davacı tarafça Konya.. İş Mahkemesinin …. E. sayılı dosyasında hüküm altına alınan Konya .. İcra müdürlüğünün …. E sayılı ilamlı icra takibi ile birlikte Konya … İcra müdürlüğünün … E sayılı dosyasındaki ilamsız icra takibine konu alacağı için alacak başvurusu yapılmış, iflas idaresince yalnızca ilamlı icra takibine konu alacak kabul edilmiş olup, eldeki davaya konu 159.695,91 TL tutarındaki ilamsız icra dosyası kabul edilmediğinden, davacının kabul edilmeyen alacak miktarı için kayıt kabul davası açtığı , mahkemece icra takibinin kesinleşmiş olması nedeniyle 159.695,91 TL’lik alacağın tümü ile kabulüne karar verilmesinde yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin kısmen kabul kararı verilmesi gerektiği yönündeki istinaf talebinin de yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı … A.Ş.’yi temsilen iflas idare memurunun istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı ….A.Ş.’yi temsilen iflas idare memurunun istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95‬ TL harç giderinin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/10/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.