Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2088 E. 2023/1990 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 25/07/2023
NUMARASI : ……. Esas

TALEP EDEN
DAVACI :
VEKİLİ :
KARŞI TARAF
DAVALI :
MÜFLİS : (İFLAS NEDENİYLE)
TALEP : İhtiyati tedbir
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;………….’nin üzerinde geçici mühlet tedbirleri dolayısıyla çek hakkında işlem yapılamadığını, müvekkili şirketin, müflis şirketten, çek ve fatura bedellerinden mütevellit, faizi ve diğer alacak kalemleri ile birlikte toplam 662.489,76 TL alacağı bulunduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin müflis şirketten iflas tarihi olan 27/04/2022 tarihi itibariyle 666.489,76 TL alacağının iflas masasına kaydının yapılmasını, İİK 196. maddesi gereğince iflasın açılmasıyla birlikte işleyecek faizlerin de hesaplanmasını, İİK 223/3 gereğince iflas idaresi tarafından alınacak olan kararların taraflarına tebliği için dosyaya masraf avansı alınmasını, yargılama harç ve giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafça cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Talep, ihtiyati tedbir yoluyla ikinci alacaklılar toplantısına katılmaya izin verilmesine ilişkindir.
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 235. maddesinde “ Sıra cetveline itiraz ve neticeleri “ düzenlenmiştir.235/1. fıkrada “…Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nispette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir. ” ifadelerine yer verilmiştir. Maddede belirtilen 302/6. fıkrasında ise, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. 237.Maddenin üst başlığı ise, “ ikinci alacaklılar toplanması “ dır. Maddede, İflas idaresinin, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232. maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan, 235. maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanlarında, ikinci toplantıya ilanla davet edeceği belirtilmiştir.
Alacakları tamamen reddedilmiş olan alacaklılar, ikinci alacaklılar toplantısına katılamaz. Fakat, alacağı tamamen reddedilen alacaklının süresi içinde sıra cetveline itiraz davası ( m.235,1.) açmış olması halinde, bu sıra cetveline itiraz davasına bakan ticaret mahkemesi, davacı alacaklının alacaklılar toplantısına katılması hakkında İhtiyati tedbir kararı verebilir ( m.235,237).( Prof.Dr.Baki Kuru, İcra ve İflas Kanunu, cilt 4.sayfa 3284,1997).
Mahkememizce, dava dilekçesi ekinde sunulan belgeler ile davacının alacağına dayanak olarak gösterdiği Trabzon İcra Dairesi’nin ……. Esas ve …… Esas numaralı dosyaları celp edilerek incelenmiştir.
Konya İflas Müdürlüğü’nün dosyamıza gönderdiği 13/07/2023 tarih ve …… İflas sayılı cevabi yazısından, davacı şirketin alacak kayıt başvurusunun tamamen reddedildiği, sıra cetvelinin davacıya 20/06/2023 tarihinde tebliğ edildiği ve iş bu davanın yasal 15 günlük hak düşürücü süre dolmadan 04/07/2023 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
İhtiyati tedbir talep eden vekilinin dilekçesi ve ekleri ile celp edilen belgelerin incelenmesi sonucunda;
Davacı tarafın alacağına dayanak gösterip suretlerini dosyaya sunduğu çeklerin, keşidecisinin müflis şirket, lehtarının ise davacı şirket olması, unsurları tam olan ve süresinde bankaya ibraz edilerek karşılıksız işlemine tabi tutulan çekler yönünden yasada aranan yaklaşık ispat koşulunun bu aşamada sağlanmış olması, ihtiyati tedbir isteyenin muhtemel haklarının güvence altına alınması yönünden gecikmesinde sakınca görülmesi ve benzer olaylara ilişkin olarak verilen emsal İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi’nin ……… Esas……Karar sayılı ve ………Esas …….. Karar sayılı kararları gözetilerek, talebe dayanak çek bedelleri ve çeklerin ferileri toplamı olan 427.216,72 TL alacak miktarı üzerinden davacının ikinci alacaklılar toplantısına tedbiren katılması yönünde karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davacının alacağına dayanak gösterdiği fatura suretlerinin tek başına alacağın yaklaşık ispatına elverişli olmaması, faturada belirtilen ürün veya malların müflis şirkete teslimine dair henüz dosyaya bir delil sunulmaması, fatura alacağının yargılamayı ve bilirkişi incelemesini gerektirmesi dikkate alınarak, faturaya dayalı alacak yönünden ihtiyati tedbir isteminin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacının İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE; Davacının İİK’nın 235/1.maddesi gereğince davalı müflis şirketin ikinci alacaklılar toplantısına 427.216,72 TL alacak miktarı üzerinden ihtiyati tedbiren katılmasına,
Davacının fazla ilişkin kısımla ilgili ihtiyati tedbir talebinin reddine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıt bilgilerinin yer aldığı flash belleğin Konya…Asliye Ticaret Mahkemesi’ne muhabere yoluyla gönderilmek üzere 24/07/2023 tarihli delil listesi eki olarak kapalı zarf içerisinde Trabzon Asliye Ticaret Mahkemesi’ne sunulduğunu, yerel mahkeme kararında belirtilenin aksine dosya kapsamına reddedilen kısım alacakları yönünden dayanak olarak sadece fatura suretlerinin sunulmadığını, fatura suretlerinin yanı sıra faturada belirtilen ürün veya malların müflis şirkete teslimini gösterir, müvekkili şirkete ait ticari defter ve kayıt bilgilerini içeren flash belleğin de muhabere yoluyla gönderilmek üzere dava dosyasına sunulduğunu, müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtları taraflarınca yerel mahkemeye ibraz edilmiş olmasına rağmen “faturada belirtilen ürün veya malların müflis şirkete teslimine dair henüz dosyaya bir delil sunulmaması” gerekçesiyle ihtiyati tedbir taleplerinin fatura alacakları yönünden reddedilmesinin taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, tüm bu nedenlerle yerel mahkemenin 25/07/2023 tarihli ara kararı ile ihtiyati tedbir taleplerinin fatura alacakları yönünden reddedilen kısmı için verilmiş olan kararın kaldırılmasına, reddedilen kısım da dahil olmak üzere dava dilekçesinde belirtmiş oldukları tüm alacaklar yönünden ihtiyati tedbir taleplerinin kabulüne, tüm yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Talep konusu ve uyuşmazlık, davacının ikinci alacaklılar toplantısına katılma talebinin yerinde olup olmadığı ve mahkeme gerekçesinin talebe uygun olup olmadığıdır.
A) Kararın istinaf incelemesine tabi olup olmadığı yönünden yapılan incelemede:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunun 235. maddesinde “Sıra cetveline itiraz ve neticeleri” düzenlenmiştir.235/1. fıkrada “…Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nispette katılması gerektiği konusunda 302’nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.” ifadelerine yer verilmiştir. Maddede belirtilen 302/6. fıkrasında ise, çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkemenin karar vereceği, şu kadar ki bu iddialar hakkında ileride mahkemece verilecek hükümlerin saklı olduğuna yer verilmiştir. 237.Maddenin üst başlığı ise, “ikinci alacaklılar toplanması” dır. Maddede, İflas idaresinin, alacakların tespit işini yaptıktan sonra, 232. maddedeki sürenin bitiminde alacakları tamamen veya kısmen idarece kabul edilen alacaklılar ile sıra cetveline kayıt davası açmış alacaklılardan, 235. maddeye göre katılmalarına karar verilmiş olanlarında, ikinci toplantıya ilanla davet edeceği belirtilmiştir.
Alacağını iflâs idaresine veya basit tasfiye usulünde iflâs müdürüne bildirmeyen alacaklının doğrudan doğruya açtığı kayıt kabul davası mahiyetindeki alacak davasında alacaklı, yargılamayı yürüten ticaret mahkemesinden İİK m. 237 uyarınca yapılacak olan ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ya da katılacaksa hangi miktarda alacağı için katılacağı hususunda İİK m 297/son’un kıyasen uygulanması yoluyla ihtiyati tedbir kararı vermesini talep edebilir. Mahkemenin ihtiyati tedbir talebini reddetmesi hâlinde ret kararına karşı alacaklı istinaf kanun yoluna başvurabilir. Çünkü alacaklının talebi neticesinde verilecek olan karar niteliği itibariyle bir ihtiyati tedbir kararıdır. (Uyar, Şerh, C:10, s. 16383; Kuru/Arslan/Yılmaz, s. 579; Kuru, El Kitabı, s. 1333; Muşul, s. 1353, 1354; Arslan/Yılmaz/Taşpınar-Ayvaz/Hanağası, s. 510; Yılmaz, Şerh, s. 1069. 43 Y.3.HD., 12.06.2015
Bu sebeple, mahkemece, İhtiyati tedbir şartlarının değerlendirilmiş olması yerindedir.
B) Esasa ilişkin itirazın incelenmesinde:
6100 sayılı HMK’nun 389.maddesi başlığında düzenlenen ve geçici hukuki korumalar olarak vasıflandırılmış ihtiyati tedbir müessesesi ile ilgili aynı maddenin 1.fıkrasında ”mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir” şeklinde şartları belirtildikten sonra takip eden maddelerde bu konudaki talep verilecek karar ve içereceği hususlar, teminat, kararın uygulanmaması… gibi sair hususlarda tereddüte yer bırakmayacak şekilde takip edilmesi ve yapılması gerekli usul ve prosedür gösterilmiştir.
Diğer taraftan, ihtiyati tedbir talebinin kabul edilebilmesi bakımından HMK’nun 390/3. maddesinde ihtiyati tedbir isteyenin haklılığı konusunda tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel yaklaşık bir kanaatin yeterli olacağı, davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorunda olduğu öngörülmüş olup, Yasanın hükümet gerekçesinde de belirtildiği üzere yaklaşık ispat durumunda “…hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte zayıf bir ihtimalde olsa aksinin mümkün olduğu ihtimalini göz ardı edemez… bu sebepledir ki haksız olma ihtimali de dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması…” hükme bağlanmıştır.
Somut olayda davacının müflis şirketten çek ve fatura bedellerinden mütevellit, faizi ve diğer alacak kalemleri ile birlikte toplam 662.489,76 TL alacağı bulunduğunu, tüm bu nedenlerle müvekkilinin müflis şirketten iflas tarihi olan 27/04/2022 tarihi itibariyle 662.489,76 TL alacağı için ikinci alacaklılar toplantısına katılmak yetkisi verilmesi yönünde tedbir kararı verilmesini talep ettiği, mahkemece 427.216,72 TL TL’lik çekler yönünden talebin kabulüne, diğer alacak talebine ilişkin fatura suretlerinin tek başına alacağın varlığını ispata elverişli olmadığı, bu alacakların yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle bu alacaklar yönünden red karar verildiği anlaşılmakta olup davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinde dosya içerisine sunulan bilgi ve belgelerin değerlendirilmesinde 6100 sayılı HMK’nun 390. Maddesi kapsamında fatura suretlerine ilişkin yaklaşık ispat koşullarının gerçekleşmediği anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Bu nedenle davacı vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 11/10/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.