Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2061 E. 2023/1976 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 11/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 02/03/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLLERİ :Av.
Av.
DAVALI :
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 11/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ:11/10/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özet olarak; Dava dışı… A.Ş. ‘nin davacı müvekkili şirket nezdinde … Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, Konya’dan Ankara’ya gönderilmek üzere yüklemesi yapılan 19 Adet Jeneratör Yakıt Tankı emtiası … nolu sevk irsaliyesi kapsamında … plakalı araç ile davalı-borçlu taşıyıcının sorumluluğu altında taşındığını, emtiaların alıcıya varışını müteakip yapılan kontrollerinde hasarlı olduklarının görülmesi üzerine davalı taşıyıcı imzalı hasar tutanağı tanzim edilmiş olduğunu, davalı borçlu olan taşıyıcı emtiaları sağlam, eksiksiz ve hasarsız bir vaziyette, yüke ilişkin yazılı hiç bir çekincelerini içermeyen temiz taşıma senedi ile teslim aldığını, ancak ne var ki emtiaların davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında alıcıya hasarlı şekilde teslim edildiğini, bu nedenle Türk Ticaret Kanunu’nun taşıma hukukuna dair hükümleri gereği eksiksiz ve hasarsız olarak emtiaları teslim alan davalı taşıyıcının kendi sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında emtiaların hasarlanmasına neden olması sonucu doğan zarar nedeniyle sorumlu olacağını, dava konusu emtialarda meydana gelen hasara istinaden gerekli tüm incelemeler ve araştırmalar yapılmış olup, inceleme ve araştırma sonucu tanzim edilen …. nolu ekspertiz raporuna göre davalının sorumluluğu altında yapılan taşıma işlemleri esnasında hasarlanan emtialarda 34.729,00 TL’lik zarar meydana geldiğinin tespit edildiğini, müvekkil şirket tarafından poliçe teminatı kapsamında bulunan hasar bedeli olarak dava dışı sigortalı firmaya 34.729,00 TL tazminat bedeli ödendiğini ve bu ödeme karşılığı dava dışı sigortalı frmadan temlikname alınmış olduğunu, buna göre dava dışı sigortalısına hasar ödemesi yapmakla halefiyet ilkesinden yararlanan sigortacı, sigortalısına tazminat ödedikten sonra hukuken sigorta ettiren yerine geçtiğine ve sigortalının 3. kişiler karşısındaki dava hakkı tazmin ettiği bedel nispetinde sigortacıya intikal edeceğine göre sigortacının 3. şahıslara rücu edebilme tarihinin sigortalısına ödeme yaptığı tarih olarak kabul edilmesinin gerektiğini, bu nedenlerle icra takibi başlatılırken dava dışı sigortalı firmaya yapılan hasar tazminatı ödemesine ilişkin ödeme tarihinden itibaren faiz işletilerek hem asıl alacak hem de işlemiş faiz üzerinden Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı icra dosyası üzerinden icra takibi başlatıldığını, ancak davalı borçlunun haksız itirazı üzerine de takibin durdurulduğunu, arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek; davanın kabulü ile davalı borçlunun Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E. Sayılı icra takip dosyasına yapmış olduğu haksız ve kötüniyetli itirazlarının iptali ile takibin icra takibindeki takip talebinde belirtilen şartlarda devamına, davalı borçlunun %20 den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı ödemesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalının cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas …. Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Tüm dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; taşınmak üzere davalıya teslim edilen emtianın taşıma esnasında hasara uğradığı, hasarın ambalaj yetersizliği ile hatalı istiflemeden kaynaklandığı, her ne kadar yüklemeden kaynaklı sorumluluk gönderene ait ise de taşıyıcının da nezaret yükümlülüğünün bulunduğu, davalı taşıyıcının nezaret yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle oluşan hasarın % 10’luk kısmından sorumlu olduğu, her ne kadar poliçede amabalaj ve yükleme hatasından kaynaklanan hasarların teminat kapsamında olmadığı belirtilmiş ise de hasarın % 10’luk kısmının davalının nezaret yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklandığının kabul edilmesi gerektiği, dolayısıyla davacının bu orana tekabül eden 3.472,90 TL’lik kısmı davalıdan rücuen talep edebileceği, ödeme tarihinden takip tarihine kadarki süreçte bu alacağa 176,83 TL tutarında faiz işleyeceği sonucuna varıldığından takibe itirazın 3.472,90 TL asıl alacak ve 176,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.649,73 TL üzerinden iptaline, alacağın likit nitelikte olmaması nedeniyle davacının tazminat isteminin reddine karar vermek gerekmiş ve;
DAVANIN KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile Konya .. İcra Müdürlüğü’nün …. E sayılı takibine davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptali ile takibin 3.472,90 TL asıl alacak ve 176,83 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 3.649,73 TL üzerinden devamına, asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının tazminat isteminin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle, yerel mahkemece davalı taşıyıcının davaya cevap vermediği, davalı taşıyıcının taşıma senedi üzerinde yüke ilişkin çekincesine dair herhangi bir ihtirazı kaydın yer almadığı, davalı taşıyıcının malı sağlam teslim ettiğine dair yazılı belge sunmadığının dikkate alınmadığını, Dava konusu emtialar sağlam, eksiksiz ve hasarsız şekilde temiz taşıma senedi ile davalı taşıyıcıya teslim edildiğini, taşıma senedi üzerinde davalının yüke ilişkin (ambalaj, istife vb) çekincesine dair hiç bir yazılı şerhin olmadığını, yerel mahkemece davalı taşıyıcıya %10 oranında kusur izafe edilmesini itiraz ettiklerini, tüm bu nedenlerle Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …. E. – ….K. Sayılı ve 02.03.2023 tarihli kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen kısmen kabul kararı, davacı tarafından kusur ve sorumluluk yönlerinden istinaf edilmiştir.
Dava, TTK 1472. Maddesi gereğince, emtia sözleşmesi ile sigortacı bulunan davacının ödediği bedeli, zarara neden olduğu belirtilen taşıma sözleşmesinin tarafı da olan taşıma sözleşmesinin tarafı olan taşıyıcıdan rücuen tahsili talebine ilişkindir.
Dava, Türk Ticaret Kanununun TTK 1472 maddesi uyarınca sigorta şirketi tarafından sigortalısına ödenen tazminatın rücuan tahsili amaçlı istemine ilişkindir.
Halefiyete dayalı rücu davası esas itibariyle sigortalının kendisine zarar verene karşı açacağı tazminat davasının onunu halefi olarak sigortacı tarafından açılması olduğundan, sigortalı ile ona zarar veren arasındaki yasal hükümlere göre görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. (Bkz. YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2016/12992 ESAS, 2017/6501 KARAR sayılı ilamı)
Emtia nakliye sigortası, mal veya yüklerin herhangi bir vasıta ile bir yerden diğer bir yere taşınması esnasında uğrayabileceği zararları temin eden bir sigorta türü olmakla, mal sahibinin rizikolarını teminat altına almaktadır.
Türk Ticaret Kanunun 1472 sayılı maddesinde; “Sigortacı, sigorta tazminatını ödediğinde, hukuken sigortalının yerine geçer. Sigortalının, gerçekleşen zarardan dolayı sorumlulara karşı dava hakkı varsa bu hak, tazmin ettiği bedel kadar, sigortacıya intikal eder. Sorumlulara karşı bir dava veya takip başlatılmışsa, sigortacı, mahkemenin veya diğer tarafın onayı gerekmeksizin, halefiyet kuralı uyarınca, sigortalısına yaptığı ödemeyi ispat ederek, dava veya takibi kaldığı yerden devam ettirebilir.
(2) Sigortalı, birinci fıkraya göre sigortacıya geçen haklarını ihlal edici şekilde davranırsa, sigortacıya karşı sorumlu olur. Sigortacı zararı kısmen tazmin etmişse, sigortalı kalan kısımdan dolayı sorumlulara karşı sahip olduğu başvurma hakkını korur.”;
Aynı kanunun 875. Maddesinde “(1) Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.
(2) Zararın oluşmasına, gönderenin veya gönderilenin bir davranışı ya da eşyanın özel bir ayıbı sebep olmuşsa, tazminat borcunun doğmasında ve kapsamının belirlenmesinde, bu olguların ne ölçüde etkili olduğu dikkate alınır.
(3) Gecikme hâlinde herhangi bir zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresi ile orantılı olarak indirilir; meğerki, taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat etmiş olsun.”;
877/1 . Maddesinde ise “(1) Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz.” düzenlemelerine yer verilmiştir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
Davacının istinaf dilekçesinde sözünü ettiği 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun “Taşıma Senedinin İspat Gücü” başlıklı 858. Maddesinde;
“(1) İki tarafça imzalanan taşıma senedi, taşıma sözleşmesinin yapıldığına, içeriğine ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığına kanıt oluşturur.
(2) İki tarafça imzalanan taşıma senedi, eşyanın ve ambalajının, eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı sırada, dış görünüşü bakımından iyi durumda bulunduğuna ve taşınan paketlerin sayısının, işaretleri ile numaralarının, taşıma senedinde yer alan kayıtlara uygun olduğuna karinedir; meğerki, taşıyıcı taşıma senedine haklı bir sebeple çekince koymuş olsun. Çekince, taşıyıcının, kayıtların doğruluğunu denetleyecek, uygun araçlara sahip olmadığı sebebine de dayandırılabilir” denilse de, sözü edilen taşıma senedindeki karine aksi ispatlanabilir nitelikte karine olup, tüm delillere göre aksi ispatlanabilecektir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunun 878. maddesine göre; (1) Zıya, hasar veya teslimdeki gecikme, gönderen tarafından yapılan yetersiz ambalajlamadan kaynaklanıyorsa taşıyıcı sorumluluktan kurtulur denilmektedir.
Aynı kanunun 862. maddesine göre; (1) Eşyanın niteliği, kararlaştırılan taşıma dikkate alındığında, ambalaj yapılmasını gerektiriyorsa, gönderen, eşyayı zıya ve hasardan koruyacak ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Ayrıca gönderen, eşyanın sözleşme hükümlerine uygun şekilde işleme tabi tutulabilmesi için işaretlenmesi gerekiyorsa, bu işaretleri de koymakla yükümlüdür.
6102 sayılı TTK’nın 863. maddesine göre; (1) Sözleşmeden, durumun gereğinden veya ticari teamülden aksi anlaşılmadıkça; gönderen, eşyayı, taşıma güvenliğine uygun biçimde araca koyarak, istifleyerek, bağlayarak, sabitleyerek yüklemek ve aynı şekilde boşaltmak zorundadır. Taşıyıcı, ayrıca yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür.
6102 sayılı TTK’nın 864. maddesine göre; (3) Zararın veya giderlerin doğmasında taşıyıcının davranışlarının da etkisi olmuşsa, tazmin yükümlülüğü ile ödenecek tazminatın kapsamının belirlenmesinde, bu davranışların ne ölçüde etkili oldukları da dikkate alınır.(4) Gönderen tüketici ise, taşıyıcıya karşı ancak kusuru hâlinde ve birinci ile ikinci fıkra hükümlerine göre, zarar ve giderleri tazminle yükümlü tutulur.
Anlatılan ilkeler ve yasal düzenlemeler ışığında somut olayda, taşınmak üzere davalıya teslim edilen emtianın taşıma esnasında hasara uğradığı, hasarın ambalaj yetersizliği ile hatalı istiflemeden kaynaklandığı, yukarıdaki sayılan yasal düzenlemeler kapsamında her ne kadar yüklemeden kaynaklı sorumluluk gönderene ait ise de taşıyıcının da nezaret yükümlülüğünün bulunduğu, davalı taşıyıcının nezaret yükümlülüğünü gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle oluşan hasarın yüzde onluk kısmından sorumlu olduğu, poliçede ambalaj ve yükleme hatasından kaynaklanan hasarların teminat kapsamında olmadığı belirtilmiş olsa da hasarın davalının nezaret yükümlülüğüne aykırı davranmasından kaynaklandığı anlaşıldığından, bu çerçevede sorumluluk ve rücu miktarının belirlenmesinde bir isabetsizlik bulunmadığından, davacının bu nedenlerle istinafının reddi gerekmiştir. Bu halde, kamu düzeni ve istinaf sebepleri çerçevesinde; dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde, dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön ile kamu düzenine aykırılık hallerinin bulunmamasına; dosya kapsamındaki bilgi, belge ve toplanan deliller değerlendirilip ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkeme kararında usul ve esas yönünden yasaya aykırılığın olmamasına göre davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafın istinaf talebi yönünden karar ve ilam harcı olarak 269,85 TL alınması gerektiğinden peşin olarak yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL istinaf karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.11/10/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.