Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2060 E. 2023/1975 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 11/04/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : İtirazın İptali
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 11/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 29/09/2015 tarihinde sürücü …., sevk ve idaresinde bulunduğu… plakalı kamyonet ve kamyonetin arkasında takılı bulunan traktör römork ile seyir halindeyken, davalı….’nın maliki, ….’nun sürücü olarak bulunduğu yolun sağ tarafında duraklama halinde bulunan …Plakalı araca, aracın ön kısmı ile çarptığını ve çarpma neticesinde önce yaralamalı akabinde ölümlü maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini olay sonrasında… plakalı aracın sürücüsü …’ın aracında bulunan ve vefat eden …’nün yakınına ölümü nedeniyle … Sigorta AŞ tarafından ölüm tazminatının ödendiği , davacının sigorta şirketine …plakalı araç %25 kusurlu ve yetersiz ehliyete sahip olması nedeniyle orana tekabül eden miktarın …plakalı aracın trafik sigortasından ölüm tazminatı ödemesini yapan … Sigortaya ödendiğini, davacı sigorta şirketi tarafından ödenen meblağın ve davalının maliki bulunduğu araç sürücüsünün kusuru dolayısıyla davalıya müracaat edildiğini, ancak ödeme yapılmadığı gerekçesiyle Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosya ile davalı taraf aleyhine takip başlatıldığı, davalının icra takibine itiraz ettiği, icra dosyasının durdurulduğu, davalının borca ve ferilerine itirazı ile duran Konya .. İcra Müdürlüğü’nün … E sayılı dosyası nezdindeki itirazın iptali ile başlatılan takibin devamını, haksız itiraz nedeni ile alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, davacının alacağının semeresiz kalmaması adına başta kazaya karışan …plakalı araç olmak üzere davalı adına kayıtlı taşınmaz ve araçların kayıtları üzerine iyiniyetli üçüncü kişilere devrinin engellenmesi bakımından ihtiyati tedbir konulmasını, icra takibindeki peşin harcın işbu davadaki harçtan mahsubunu, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle özet olarak; …plakalı araç sürücüsü ….’nun ehliyetinin yeterli olduğunu hem C hem de D sınıfı ehliyeti olduğunu, söz konusu kazada kusurunun olmadığını, dava dışı …plakalı araç sürücüsü ….hakkında taksirle ölüme neden olma suçundan Aksaray .. Asliye Ceza Mahkemesinin …. E sayılı dosyasında dava açıldığını ve bu dava dosyasında İTÜ Ulaştırma Ana Bilim Dalı Karayolu ve Trafik Mühendisliği Öğretim üyelerinden alınan 16/11/2016 tarihli 3’lü heyet raporunda araç sürücüsü ….’nun kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığının tespit edildiğini, bu nedenle davanın reddinin gerektiğini, davacının %20 den az olmamak üzere tazminat ödemesini yargılama giderlerinin vekalet ücretinin davacı tarafta tahmiline karar verilmesinin gerektiğini beyan ve talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde;
Dava, “İtirazın İptali” davasıdır.
Davada öncelikle Konya .. Tüketici Mahkemesi’nin …. Esas, …. Karar sayılı dosyasından yapılan yargılama sonucunda, davaya bakmaya görevli Asliye Ticaret Mahkemelerinin olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmesi sonucu mahkememizin … Esas sayılı sırasına kaydının yapıldığı ve davaya bakmaya Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı üzerine tevzi olunan Konya … Asliye Hukuk Mahkemesinin …. Esas ,…. Karar sayılı kararı ile karşı görevsizlik kararı verildiği anlaşılmıştır.
Konya BAM 4. HD’nin ….Esas, …. Karar sayılı ilamıyla yargı yerinin Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi olarak belirlenmesi üzerine dava dosyası mahkememizin yukarıda belirtilen esasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Delillerin toplanması bakımından Konya .. İcra Müdürlüğü’ne, Aksaray .. Asliye Ceza Mahkemesine, Aksaray .. Asliye Hukuk Mahkemesine, Konya Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne, … Sigorta A.Ş.’ne, .. Sigorta A.Ş.’ne, Konya Ticaret Sicil Müdürlüğüne, Konya Esnaf ve Sanatkarlar Odasına, Konya İl Nüfus ve Vatandaşlık Müdürlüğüne müzekkere yazıldığı, gelen cevabi yazıların incelenerek dosya arasına alındığı anlaşılmıştır.
Mahkememizin … Esas …. Karar sayılı 25/02/2020 tarihli ilamı ile verilen karar istinaf incelemesinden geçmiş olup, Konya BAM. 6. HD.’nin …. Esas … Karar sayılı ilamı ile mahkememiz kararının kaldırılmasına karar verildiği, dosyanın …. esas sırasına kaydının yapıldığı anlaşılmıştır.
Konya .. İcra Müdürlüğü’nün…. sayılı takip dosyasının incelenmesinde; alacaklısının … Sigorta A.Ş., borçlusunun …, takip dayanağının 29/09/2015 tarihinde sürücüsü, maliki bulunduğu, …plakalı araç ile… plakalı araca kazaya sebebiyet vermekten dolayı vefat eden ….’ye ödenen destekten yoksun kalma tazminatının alacaklı tarafından ödenen meblağ için rucüen tahsil işleminden kaynaklandığı, 31.285 TL asıl alacak, 1.329,61 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 32.614,61 TL üzerinden takip başlatıldığı görülmüştür.
Mahkememizce Aksaray .. Asliye Ceza Mahkemesi’ne yazı yazılarak Uyap sisteminden gerekli bilgi ve belgeler getirtilerek dosyamız arasına konulmuştur.
Yukarıda izah edilenler, ilgili icra dosyası le tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı sigortanın …plaklı aracın ZMSS kapsamında sigortacısı iken, … Sigorta AŞ.’nin de… plaklı aracın ZMSS kapsamında sigortacısı olduğu, davalının maliki olduğu ve dava dışı ….isimli kişinin sevk ve idaresindeki …plakalı araç ile… plaklı aracın 29.09.2015 tarihinde kazaya karışması sonucu… plakalı araçta yolcu olarak bulunan …. isimli kişinin vefaat etmesi nedeni ile ölenin mirasçıları tarafından … Sigorta Aş.’ye karşı Aksaray .. Asliye Hukuk Mah. …. Esas sayılı dosyasında destekten yoksun kalma davası açıldığı, dava dosyası kapsamında … sigorta tarafından ….’nün mirasçılarına ödeme yapıldığı, … sigorta’nın da yaptığı bu ödemenin tarafların kusur oranına göre %25’ini …. Sigorta A.Ş den talep ettiği ve …plakalı aracın sigortacısı olarak 32.614,61 TL lik tutarı … Sigorta A.Ş ye ödediklerini beyan ettiği, davacı sigortanın ödedikleri 32.614,61 TL yi ise …plakalı aracın şöförü olan dava dışı …’nun yetersiz sürücü belgesi olduğu bu nedenlede rücu hakkının doğduğu iddiası ile araç sahibi olan davalı hakkında başlatılan icra takibine itirazın iptalini talep ve dava ettiği, dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere dava dışı araç sürücüsü …’nun C ve D sınıfı sürücü belgesine sahip olduğu, söz konusu trafik kazasına ilişkin düzenlenen Trafik Kazası Tespit Tutanağında, Aksaray Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma sayılı dosyasında sürücü belgesine sahip olduğunun belirtildiği, Aksaray .. Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dava dosyasından Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinin düzenlemiş olduğu raporda dava dışı sürücünün kusurunun bulunmadığı belirtildiğinden davacının davasının reddine, şartları oluşmadığından davacının icra inkar tazminatının reddine, davalının kötü niyet tazminatının reddine dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının REDDİNE,
Şartları oluşmadığından Davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine
Şartları oluşmadığından Davalının kötü niyet tazminatı talebinin reddine” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkeme tarafından kusura ilişkin bir rapor alınmadığını, davalı sürücünün hem C hem de D sınıfı ehliyete sahip olmasının onun yeterli ehliyetle kazaya karışan kamyonu sürdüğü anlamına gelmediğini, kamyonun taşıdığı yükün ağırlığının tespitinin yapılmadığını, kamyonun taşıdığı yük 7.500 kilonun üzerinde ise sürücünün sahip olduğu ehliyet sınıflarının bu aracı kullanmasına yeterli olmadığını, bu hususun ayrıca araştırılması gerektiğini, eksik inceleme sonucu verilen kararın müvekkili şirketin mağduriyetine sebep olduğunu, ayrıca yerel mahkemenin kaldırma kararı öncesi verilen kararına karşı davalı tarafça itirazda bulunulmamış olmakla davalı tarafa hükmedilen vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış durumunun söz konusu olduğunu, davalının itirazı olmamasına rağmen davanın yeniden reddedilmesi neticesinde vekalet ücretinin yükseltilmesinin usule aykırılık teşkil ettiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, davacı sigorta şirketinin hak sahiplerine ödemiş olduğu tazminat bedelinin kazaya kusuru ile neden olduğu iddia edilen …’nun sürücüsü olduğu …plakalı araç maliki olan davalıdan rücuen tahsili istemiyle başlatılan ilamsız takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yerel mahkemece …plakalı araç sürücüsünün yargılandığı ceza davasında kusursuz olduğundan bahisle sanık hakkında beraat kararı verildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekili hukuk mahkemesinin ceza mahkemesinin kararı ile bağlı olmadığı ve davalı araç sürücüsünün yeterli ehliyete sahip olmadığı iddiasıyla kararın kaldırılması istemine bulunulmuştur.
Davacı vekilinin hukuk hakiminin ceza mahkemesinin kararı ile bağlı olmadığına yönelik istinaf incelemesinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Davacı vekilinin husumete yönelik istinaf incelemesinde
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır. Ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususlarının doktrinde ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında kabul edilmekte olduğu, bunun yanında, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığı, (YHGK’nın 23.01.1985 gün ve 1983/10-372 esas, 1985/21 karar sayılı ilamı) ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı, bunun nedeninin, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasından kaynaklandığı, (Mustafa Çemberci, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd; Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, S. 844; YHGK’nın 28.03.2012 gün ve 19-24 esas, 243 karar sayılı ilamı) böylece, kural olarak hukuk hakiminin ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmadığı, ancak ceza yargılamasındaki mahkumiyet kararı, kusurun takdiri ve zarar tutarının saptanması konusunda hukuk hakimini bağlamaz ise de; mahkumiyet kararı, eylemin haksızlığını ve sanık tarafından işlendiği hususları hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenen kusur durumu, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ve beraat kararı ile bağlı değil ise de; ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıa ile bağlıdır.
Somut olayda
Davaya konu olay hakkında Aksaray .. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …esas numaralı dosyası üzerinden kamu davası açıldığı, söz konusu Aksaray .. Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas, …. karar sayılı, 18/05/2018 tarihli kararı ile davalının maliki olduğu araç sürücüsü ….hakkında sanığının kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle beraat kararı verildiği, kararın istinaf edilmeksizin kesinleştiği, beraat kararı hukuk hakimini bağlamaz ise de, maddi olayları saptayan kısmının hukuk hakimini bağlayacağı, bu sebeple davalıya ait araç sürücüsünün kusurunun olmadığına dair yapılan tespitin işbu somut olayda değerlendirme yapılırken mahkemeyi bağlayacağının kabulünün gerektiği, tazminat davasında davalının sorumlu olabilmesi için TBK’nın 49. Maddesi gereğince, kusurlu ve hukuka aykırı bir fiil ile davalının davacıya zarar vermiş olmasının gerektiği, burada eylemi gerçekleştirenin kusurunun önemli olduğu, davalı araç sürücüsünün bu olayda herhangi bir kusurunun olmadığından davanın reddine karar verilmesi doğru olup istinaf yersizdir.
Davacı vekilinin davalı araç sürcüsünün yeterli ehliyete sahip olmadığından kusurlu olduğuna yönelik istinaf incelemesinde;
Sürücünün ehliyetsiz olması veya yeterli ehliyete sahip olmaması sürüş ve trafik akışı kusurlarından olmayıp (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi E:2016/126, K: 2016/4896, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi E: 2021/11498, K: 2022/523) bu husus Karayolları Trafik Kanunu 36. Maddesi gereğince idari yaptırımı gerektirir. Somut olayda davalı araç sürücüsünün kusurunun bulunmadığı ceza mahkemesinin kesinleşen beraat kararı ile sabit olduğundan davalı araç sürücüsünün yeterli ehliyete sahip olup olmadığının davanın sonucuna bir etkisinin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Kaldı ki yerel mahkemece de araç sürücüsünün yeterli ehliyetnameye sahip olup olmadığı da usulünce araştırılmış olup yeterli ehliyetinin bulunduğu da tespit edilmiş olduğundan davacı vekilinin bu yöne ilişkin istinaf talebi de yerinde değildir.
Bu halde, dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Alınması gereken 269,85‬ TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harç giderinin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 11/10/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.