Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/2045 E. 2023/1743 K. 18.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 18/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA ….. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 21/06/2023
NUMARASI : ….. Esas

DAVACILAR : 1-
2-
3-
4-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 1-
2-
3-
TALEP : İhtiyati tedbir ve ihtiyati haciz
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 18/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ: 18/09/2023

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; haklı ve hukuka uygun davalarının kabulüne, ……. yönünden 7.000,00 TL Maddi tazminatın kaza tarihi olan 13.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalı …….. yönünden sigorta poliçesinde gösterilen limitlerle sınırlı olmak üzere davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, ……. yönünden 750.000 TL manevi tazminat ,……. yönünden 50.000 TL, …….. yönünden 50.000 TL, …… yönünden 50.000 TL Manevi tazminatın kaza tarihi olan 13.05.2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan ……. ve …….’dan müştereken ve müteselsilen tahsiline, dava sonucunda müvekkilleri lehine hükmedilecek hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşması ve/veya tamamen imkansız hale gelme ihtimaline binaen ……. plaka sayılı çekicinin ve bu çekiciye bağlı ……. plaka sayılı römork cinsi aracın el değiştirmesinin önlenmesi açısından trafik kayıtlarına ihtiyati haciz niteliğinde tedbir konulmasına,şayet araç kazadan sonra el değiştirmiş ise işlemin danışıklı olması sebebiyle 3.şahıs yönünden de aracın trafik kayıtlarına ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulmasına, davalılar ……. ve …….’ın menkul ve gayrimenkul malları ile tescil edilmemiş ayni hakları üzerine ihtiyati haciz zımnında ihtiyati tedbir konulmasına, müvekkillerin mağduriyeti dikkate alınarak 200.000 TL veya Mahkemece uygun görülecek bir tutarın davalılar tarafından BK.76 maddesi gereği ara karar ile ödenmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; Kazaya karışan araç sürücüsünün kusur durumunun tespiti için Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti’nden ve Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesi’nden kusur raporu alınmasına; varsa derdest ceza davasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına, davacının maluliyet oranının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi tarafından “Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik” göre rapor alınmasına, kabul anlamına gelmemek kaydıyla tazminat oranı ve miktarının tespiti için, yukarıdaki hususlar tamamlandığında Hazine Müsteşarlığı Aktüerler Siciline kayıtlı aktüer bilirkişiden TRH 2010 Mortalite Tablosunda yer alan verilere göre rapor düzenlenerek gerçek zararın tespit ettirilmesine, aleyhe hüküm kurulacak olması halinde SGK tarafından yapılan-yapılacak ödemelerin müvekkil şirketin sorumluluğundan tenziline, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar ……. ve ……. vekili cevap dilekçesinde özetle; yargılama konusu olayda, tarafların kusur oranlarının belirlenmesinin yanında kazanma gücü kaybı oranının tespit edilmesi açısından sosyal güvenlik hukuku ile ilgili tespit davası açılması gerektiğini, müvekkil …….’ın olay anında bulunmamakta olup meydana gelen olayda hiçbir kusuru yahut etkisinin bulunmadığını, yargılama konusu üzücü hadisenin meydana gelmesinde müvekkil …….’ın hiçbir kusurunun bulunmadığını, müvekkilin, üzerine düşen tüm sorumluluğu ve kontrolleri yerine getirdiğini, bunun yanında kaza meydana geldikten sonra müvekkiller ve aileleri ……. üzerine düşen bütün sorumlulukları yerine getirmiş olup maddi ve manevi olarak da davacının sürekli yanında olmaya çalıştıklarını, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın müvekkiller ……. ve ……. açısından reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/06/2023 tarih, …… Esas sayılı ara kararında özetle; “Somut olayda, davanın tazminat davası olması, kaza tespit tutanağı içeriği ve mevcut delil durumuna göre davacıların (kaza tarihi itibariyle muaccel olabilecek muhtemel alacaklarının teminat altına alınmasında davacıların hukuki yararlarının bulunması nedeniyle ve yasa gereğince teminat karşılığında, ihtiyati haciz talebinin kabulüne, ancak davacının ……. plaka sayılı çekicinin ve bu çekiciye bağlı ……. plaka sayılı römork cinsi aracın 3.şahıslar yönünden de aracın trafik kayıtlarına ihtiyati haciz niteliğinde ihtiyati tedbir konulması yönündeki talebinin ve davalı şahısların tescil edilmemiş ayni hakları üzerine ihtiyati haciz mahiyetinde ihtiyati tedbir konulması taleplerinin yerinde olmadığı görüldüğünden reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna varılarak;
2004 s. İİK.nın 261/1. maddesi gereğince bu ara karar tarihinden itibaren 10 gün içerisinde ve yine 2004 s. İİK.nın 259/1. maddesi gereğince de dava değerinin % 15’İ oranında nakdi teminatın veya kesin ve süresiz teminat mektubunun Mahkememize ibrazı halinde 2004 s. İİK’nın 257. maddesi gereğince İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜ ile;
Sadece davalılardan ……. ve …….’ın gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı tazminata yetecek kadar kısımlarının İHTİYATEN HACZİNE, diğer taleplerin reddine,” şeklinde hüküm kurulmuştur.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili istinaf dilekçesinde özetle; müvekkilin dava konusu kaza sonucunda daimi maluliyete uğradığını ve sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini, çok büyük maddi ve manevi zarara uğradığını, müvekkillerin içinde bulunduğu koşullar itibari ile yüksek tutardaki teminatı yatırmalarının mümkün olmadığını, mahkemece takdir edilen teminatın taraflarınca yatırılamaması ve bu nedenle ihtiyati haciz kararının uygulanamaması ileride davada haklı çıkmaları halinde müvekkilin çok ciddi anlamda mağduriyetine neden olacağını ve bu durumun hiç kuşkusuz Anayasa ve uluslararası sözleşmeler ile teminat altına alınmış olan hak arama hürriyeti ve adil yargılanma hakkı ilkesinin ihlaline neden olacağını, gerek müvekkillerin içinde bulunduğu maddi koşullar ve gerekse dosya kapsamı ile asgari ispat koşulunun gerçekleşmiş olduğu ve gecikme halinde hakkın elde dilmesinin imkansız olduğu dikkate alındığında yerel Mahkemece ihtiyatin haczin takdiren teminatsız olarak verilmesi veya teminat oranının daha uygun bir orana düşürülmesi gerekmekte iken bu taleplerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı bulunduğunu, tüm bu nedenlerle Konya …. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …… E. Sayılı dosyasından verilmiş olan 21.06.2023 tarih ve … no’lu ara kararından rücu edilmesine ilişkin taleplerinin reddine ilişkin 05.07.2023 tarihli ara kararının kaldırılarak ihtiyati haczin takdiren teminatsız olarak verilmesine ancak bu taleplerinin kabul edilmemesi halinde teminat oranının daha uygun bir orana düşürülmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Geçici hukuki koruma kurumu olan ihtiyati haciz İİK’nun 257 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
İİK’nun 257. maddesinde; “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.
Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir.
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında maucceliyet kesbeder.
İİK’nun 259. maddesinde de teminat hususu düzenlenmiştir. Madde de “İhtiyati haciz isteyen alacaklı hacizde haksız çıktığı takdirde borçlunun ve üçüncü şahsın bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan mesul ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun 87. maddesinde yazılı teminatı vermeye mecburdur.
Ancak alacak bir ilama müstenid ise teminat aranmaz.
Alacak ilam mahiyetinde bir vesikaya müstenid ise mahkeme teminata luzum olup olmadığını takdir eder.Bu açıklamalara göre ihtiyati haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile, borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki koruma yargılamasını asıl hukuki koruma yargılamasından ayıran özelliklerden biri ispat ölçüsü noktasındadır. Kanunda açıkça öngörülmemişse ya da işin niteliği gerekli kılmıyorsa, bir davada (normal bir yargılamada yaklaşık ispat değil, tam ispat aranır. Çünkü, hakim, mevcut ispat ve delil kuralları çerçevesinde, tarafların iddia ettiği bir vakıa konusunda tam bir kanaate varmadan o vakıayı doğru kabul edemez. Ancak kanun koyucu bazen ya doğrudan kendisi düzenleme yaparak ya da işin niteliği ve olayın özelliği gereği hakime, bu durumu belirterek, ispat olgusunu düşürme imkanı vermiştir. Bu düşürülmüş ispat ölçüsü çerçevesinde, tam kanaat değil, kuvvetle muhtemel, yaklaşık bir kanaat yeterli görülmektedir.
İhtiyati haciz talep eden davacıların ihtiyati haciz talebinin teminat karşılığında kabulüne mahkemce karar verilmiş, davacı yan teminatsız olarak haciz konulması şeklindeki itirazı da mahkemece de 05/07/2023 tarihli ara kararla reddedilmesi üzerine davacılar tarafından işbu istinaf talebinde bulunulmuştur.
Teminat olmaksızın ihtiyadi haczin istemi ile ilgili olarak;
Geçici hukuki koruma yargılamasında karar verilmesi için tam ispat ölçüsü yerine yaklaşık ispat ölçüsü olarak ifade edilmektedir. Ancak, yaklaşık ispatla yetinilmiş olması, ispatın aranmayacağı ya da ispat kurallarının tamamen dışına çıkılacağı anlamına gelmez. Bir taraf iddiasını mahkeme önüne ne kadar inandırıcı şekilde getirirse getirsin, bu sadece bir iddiadan İbarettir. İddia edilen vakıanın sabit yani doğru kabul edilebilmesi için, ispat yükü üzerine düşen tarafın bunu kanundaki delil sistemi içinde yine kanunun aradığı ispat ölçüsü çerçevesinde ispat etmesi gerekir. Tam ispatın arandığı durumlarda bu ölçü tereddütsüz ortaya konmalıdır. Yaklaşık ispat durumundan ise hakim o iddianın ağırlıklı ihtimal olarak doğru olduğunu kabul etmekle birlikte, zayıf bir ihtimal de olsa, aksinin mümkün olduğunu gözardı etmez. Bu sebepledir ki, genelde geçici hukuki korumalara, özel de ihtiyati tedbire ve ihtiyati hacze karar verilirken haksız olma ihtimalide dikkate alınarak talepte bulunandan teminat alınması yukarıda yazılı kanun hükmünden de anlaşılabileceği üzere kanun emridir.
Bu durumda mahkemece, davacının ihtiyati haciz talebinin mahkemece %15 teminat karşılığı kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya uygun olup buna yönelik davacılar vekilinin istinaf talebinin açıklanan sebeplerle reddine karar vermek gerekmiştir.
Anlatılan nedenlerle, davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereğince duruşma yapılmadan esastan reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacılar tarafından alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına, ara kararlarda ihtiyari dava arkadaşlığı aranmadığından fazladan yatırıldığı anlaşılan üç adet istinaf başvuru harcının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
3-Davacılar tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacılar üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde 6100 sayılı HMK.nun 353/1-b-1 ve 362/1-f maddesi uyarınca KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.
18/09/2023

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.