Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1951 E. 2023/2060 K. 12.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 12/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 09/05/2023
NUMARASI : ….. Esas……. Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI : 1-
VEKİLLERİ :

DAVALI : 2-
VEKİLLERİ :

DAVALI : 3-
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 13/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dilekçesinde özetle; 23/05/2022 tarihinde müvekkiline ait ……. plakalı araç ile …….. plakalı aracın çarpışması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın meydana gelmesinde müvekkiline ait aracın sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, karşı araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, …….. plakalı aracın kaza esnasında ………. tarafından tanzim edilmiş olan ZMMS poliçesi ve …….. Tarafından tanzim edilmiş olan kasko poliçesinin olduğunu, ………’nden ZMMS poliçe teminat üst limiti kapsamında 50.000,00 TL tazmin edildiğini, kalan miktarın kasko poliçesinin İhtiyari Mali Mesuliyet teminatı kapsamında karşılanması gerektiğini, müvekkilinin aracında meydana gelen hasar bedeli, değer kaybı bedeli ve mahrumiyet bedelinin davalılardan tazmin edilmesi gerektiğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 23/05/2022 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında müvekkili ……….’in ……… plaka numaralı aracında meydana gelen maddi zararların tazmini için daha sonradan ıslah etmek üzere şimdilik 100,00TL maddi hasar tazminatının davalılardan kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, (İMMS poliçesi kapsamında sorumlu olan sigorta şirketinin ZMMS teminat limitini aşan bedelden İMM teminat bedeline kadar ve temerrüt tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olması kaydıyla), HMK 107. Madde kapsamında (Değer kaybı talepleri yönünden davanın belirsiz alacak davası olduğunu) daha sonradan bedel artırmak üzere şimdilik 100,00TL değer kaybı tazminatının davalılardan kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, (İMMS poliçesi kapsamında sorumlu olan sigorta şirketinin ZMMS teminat limitini aşan bedelden İMM teminat bedeline kadar ve temerrüt tarihinden itibaren yasal faizden sorumlu olması kaydıyla), HMK 107. Madde kapsamında (Aracın kullanılamamasından kaynaklı zarar talebimiz yönünden davamız belirsiz alacak davasıdır.) daha sonradan bedel artırmak üzere şimdilik 100,00TL aracın kullanılamamasından kaynaklı zararın davalılar araç sürücüsü ……. ve araç maliki …………..’nden kaza tarihi itibariyle işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen, tahsili ile ekspertiz rapor ücretleri (toplam 881,56TL), diğer yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı………. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın yetkisiz ve görevsiz mahkemede açıldığını, davacıya ödeme yapılmamasının sebebinin ……….’nın teminat limitlerinin dolmadan başvuru yapılması olduğunu, …….. tarafından ZMMS poliçesi kapsamında eksper raporuna göre 35.086,07 TL ödendiğini, davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasının doğru olmadığını, davacı tarafın delillerinin tebliğ edilmediğini, değer kaybı hesaplaması yapılırken genel şartlara göre hesaplanması gerektiğini, müvekkil şirketin poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu tutulabileceğini, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davanın öncelikle görevsizlik itirazının kabul edilerek görevli mahkemeye gönderilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise yetki itirazı kabul edilerek yetkili mahkemeye gönderilmesini, mahkeme aksi kanaatte ise usule yönelik cevapları dikkate alınarak usulden reddini, mahkeme aksi kanaatte ise esasa yönelik cevapları dikkate alınarak esastan reddini, yargılama harç ve giderleri ile vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………… Vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın meydana gelmesinde davacıya ait araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunu, kaza esnasında müvekkil şirkete ait aracın sigortası olduğunu, davacının tazminat taleplerinin sigorta şirketi tarafından karşılanması gerektiğini, keza belirli miktarlarda ödeme de alındığını, müvekkil şirketin herhangi bir sorumluluğu olmadığını, bu nedenlerle haksız ve mesnetsiz şekilde ikame edilen davanın tarafları bakımında hem usul hem de esas bakımından reddini, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……. ın cevap dilekçesi vermediği anlaşıldı.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk Derece Mahkemesince verilen kararda özetle; “Yukarıda yapılan açıklamalar, bilirkişi raporları, Yüksek Mahkeme içtihatları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde 23/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesinde davacının aracında zarar meydana geldiği, bu zararın tazmini amacıyla ……… Plakalı aracın ZMMS’sine müracaat ederek sigorta poliçe limiti çerçevesinde zararının bir kısmını tanzim ettiği, bakiye kalan zarar yönüyle eldeki davayı açtığı, 22/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde …….. plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığı, davalı ……… tarafından kullanılan, diğer davalının maliki olduğu ve sigorta şirketi tarafından İMMS yapılan ……… plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun rapor edildiği, 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda ZMMS tarafından yapılan ödemelerin mahsubu neticesinde davacının bakiye hasar bedeli alacağının KDV dahil 32.734,74 TL, değer kaybı bakiye maddi zararının 25.086,10 TL ve ikame araç bedeli maddi zararının ise 2.800,00 TL olduğu anlaşılmakla davacı ……..’in davasının kabulü ile davacının 23/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 32.734,74 TL hasar bedeli maddi zararı ile 25.086,10 TL değer kaybı maddi zararının davalı …….. (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar ………… ve …….’tan( kaza tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, davacının 2.800,00 TL ikame araç bedeli maddi zararının ise davalılar ………… ve …….’tan kaza tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine dair Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.” şeklinde davacı ……….’in davasının kabulü ile; davacının 23/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 32.734,74 TL hasar bedeli maddi zararının davalı …….. (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar ………… ve …….’tan( kaza tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, Davacının 23/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 25.086,10 TL değer kaybı maddi zararının davalı …………. (kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 11/09/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalılar …………….. ve …….’tan( kaza tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine, davacının 23/05/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle mahrum kaldığı 2.800,00 TL ikame araç bedeli maddi zararının davalılar ……….. ve …….’tan kaza tarihi olan 23/05/2022 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiliyle davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ………. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece maddi meselenin takdirinde hata yapıldığını ve eksik incelemeye dayalı olarak hüküm kurulduğunu, öncelikle davacı tarafın aracının hususi bir araç olduğunu, bu kapsamda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, görev yönünden itirazlarının bulunduğunu, aleyhine hüküm kurulması halinde parça ve işçilik iskontosu uygulanması gerektiğini ve bu oranın en az yüzde 30 olması gerektiğini, müvekkili şirketin KDV’den sorumlu tutulmasının mümkün olmadığını, her halükarda değer kaybı tazminatı hesaplamasının 04/12/2021 tarihli genel şartların esas alınarak yapılması gerektiğini, her durumda değer kaybı bedelinin belirlenirken aracın somut özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini, ayrıca bilirkişi raporundaki tespitlerin haksız ve hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ………. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın yargılama yapıldığını, davaya konu olayla alakalı hukuki değerlendirmenin de hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, yerel mahkemenin kusur saptaması yönünden yeterli irdeleme yapmadığını, hukuki olarak gerekli açıklamaların yapılmadığını, hukuka aykırı nitelikteki kusur raporunun karara dayanak edildiğini, müvekkili şirketin gerçekte sorumlu olmadığı bir tazminattan hukuka ve hakkaniyete aykırı şekilde sorumlu tutulduğunu, söz konusu trafik bilirkişisi raporunun tek kişiden oluşan bilirkişiden hazırlandığı için hükme esas alınacak nitelikte olmadığını, araç tamiratı, değer kaybı ve mahrum kalınan araç bedellerinin tespiti için aldırılan 17/03/2023 tarihli bilirkişi raporuna karşı sunulan itirazların da dikkate alınmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Göreve itiraz
Davalı ………nın kazaya karışan ……… plakalı aracın genişletilmiş kasko poliçesi sigortacısı olması, sigorta sözleşmelerinden kaynaklanan uyuşmazlıkların 6102 sayılı TTK gereğince mutlak ticari dava olması sebebiyle görev dava şartı yönüyle yapılan itirazın reddine karar verilmesi doğrudur.
Kusura itiraz
Adli trafik bilirkişisinden kusur raporu aldırıldığı, 22/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda kazanın meydana gelmesinde …….. plakalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru olmadığı, davalı ….. tarafından kullanılan, diğer davalının maliki olduğu ve sigorta şirketi tarafından İMMS yapılan …… plakalı araç sürücüsünün %100 oranında asli ve tam kusurlu olduğunun rapor edildiği, gerek ……. plakalı araç ZMMS tarafından yaptırılan ekspertiz raporunda da sigorta tarafından sigortalanan araç sürücüsünün tam kusurlu, davacı araç sürücüsünün ise kusursuz olarak kabulü neticesinde kısmi ödeme yapılması, gerekse de 23/05/2022 Tarihli Kaza Tespit Tutanağında yer alan tespitler ile 22/01/2023 Tarihli Adli Trafik Bilirkişisi tarafından hazırlanan raporda yer alan tespitleri birbiri ile örtüşmesi dikkate alındığından itiraz yersizdir.
Hasara ve rapor içeriğine itiraz
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden YUKARIDA İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE TARAFI OLMADIĞI ZMMS SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARIN DAVACI AÇISINDAN BAĞLAYICI OLMAMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 SAYILI KANUNUN 3.MADDESİYLE DEĞİŞTİRİLEN 90. MADDESİNİN BİRİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE BU KANUN ÇERÇEVESİNDE HAZIRLANAN GENEL ŞARTLARDA” İBARESİNİN VE İKİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE GENEL ŞARTLARDA ’’ İBARESİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİYLE UYGULANMAYACAKTIR.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,hesaplamanın bu yönteme göre yapılmasını,bizzat davalı tarafça yapılan expertiz incelemesi raporunda davacıya ait aracın daha önce kazaya karışmadığının belirlenmesine göre itiraz yersizdir.
Keza davalılar gerçek zarardan sorumludur. Hasar yönünden hükme esas alınan raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle aracın 2. el piyasa rayiç değeri tesbit edildiği, tamirinin ekonomik olup olmadığı ve hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin tespit edildiği davacının gerçek zararı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi yerinde olup itiraz yersizdir.
Yine Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra)ikame araç bedelinin (ulaşım gideri) tespitine yönelik rapora göre karar verilmesi yerindedir. İtiraz yersizdir.
Davalı vekilinin KDV tutarının hesaplamaya dahil edilmemesi gerektiği istinafı yönünden
Sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan faydalanan kimsenin ancak gerçekten uğradığı zararı tazmine mecbur olduğundan, hasar bedeli nedeniyle davacının 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu gereğince ödenmesi gereken KDV’yi de davacıya ödemekle yükümlüdür.
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde, yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi doğrudur.
Nitekim Yargıtay 17 HD nin 2016/18474 esas 2017/10417 karar, 2015/864 esas 2015/9408 karar, 2015/14700 esas 2016/4229 karar sayılı ilamları.
Yedek parça ve işçilik bedellerine iskonto uygulanması istinafı
TTK’nın 1283. maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, hasar bedeli tespit edilirken davalı sigorta şirketiyle servis arasında yapılan anlaşma gereği olduğu belirtilen %30 iskonto esas alınmadan gerçek zarar hesabıyla ve yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulamayarak karar vermesi doğrudur.
Nitekim Yargıtay 17 hdnin 2015/14700 esas 2016/4229 karar sayılı ilamı.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı ……. vekili ile Davalı ………. vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı ……. vekili ile davalı …… vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ayrı ayrı ESASTAN REDDİNE,
1-Davalı…… tarafından alınması gereken 3.949,74 TL harçtan peşin alınan 987,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.962,30 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı …….. alınması gereken 4.141,00 TL harçtan peşin alınan 1.035,25 TL harcın mahsubu ile bakiye 3.105,75 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davalılar tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 13/10/2023

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.