Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1808 E. 2023/2256 K. 31.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 31/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 04/05/2023
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI :
VEKİLİ : Av.
DAVALI :
VEKİLİ : Av.
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 31/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 01/11/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin dilekçesi özetle; 29.10.2020 tarihinde ……plaka sayılı aracın…..plaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sırasında ……plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilin ağır yaralandığını, Müvekkilin içinde bulunduğu ……plaka sayılı aracın kaza tarihi itibarı ile davalı şirkete karayolu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi sigortası ile sigortalı olduğunu, Müvekkilin zorunlu koltuk sigortasından kaynaklı alacağının ödenmesi için davalı tarafa KEP adresine ve iadeli taahhütlü posta ile gerekli evraklarla başvuru yapılmış, başvuru dilekçesi ile savcılık dosyası doktor raporları ve ekleri gönderilmiş, davalı şirkete teslim edildiğini, Davalı kurumca tarafımıza ödeme yapılmadığını, müvekkilin yaralanması ile ilgili olarak müvekkilin sigorta genel şartları uyarınca uğramış olduğu maddi tazminat alacaklarının ödenmesi için Akşehir Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapılmış ancak arabuluculuk görüşmesi ile de anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilin karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ve ferdi sigortasından kaynaklı şimdilik 25.000 TL (Belirsiz alacak davası) maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari (avans) faizi birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yönetilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı …. vekilinin 15/10/2019 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; Trafik Kaza Tutanağına göre; 29/10/2020 tarihinde ……plakal ısayılı aracın…..plakal sayılı araça çarpması sonucu yaralamalı maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, Müvekkil sigorta şirketi tarafından sigortalı ……plakalı aracın Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigorta Poliçesi düzenlenmek suretiyle sigortacısı olduğunu, davacı taraf müvekkil sigorta şirketinden maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili için iş bu davanın açıldığını, ancak davacının Sayın Mahkememize açmış olduğu dava usul ve esas yönünden red edilmesi gerektiğini, davacı tarafından kati sakatlık raporu gönderilmediğini, davacının almış olduğu rapor da görüleceği üzere “iyileşme sürecenin 3 aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir. yani kati bir rapor değildir. davacı tarafından kati sakatlık raporu gönderilmemiştir. davacının almış olduğu rapor da görüleceği üzere “iyileşme sürecenin 3 aya kadar uzayabileceği” belirtilmiştir. yani kati bir raporun olmadığını, müvekkil sigorta şirketinin Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartları gereğince herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, yargılamaya mahal vermediğinden iş bu davada söz konusu olan yargılama giderlerinden sorumluluğu bulunmadığını, Dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, davacının iddia ettiği maddi zararın miktarının belli olduğunu, davacı dilekçesinde sunulduğunu düşündüğümüz sağlık raporu ile de bu rakam belirlenmiştir. Dava dilekçesinde şartları bulunmadığı halde davanın belirsiz alacak davası olarak açıldığı durumda hukuki yarar yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmelidir. Çünkü, alacağın belirlenebilmesi mümkün iken,böyle bir davanın açılmasına Kanun izin vermemiştir. Bu sebeple mahkemece, davaya konu edilen zararın gerçekte belirli bir alacak olduğu ve dolayısıyla belirsiz alacak davasına konu edilemeyeceği anlaşılmakla, hukuki yarar yokluğundan davanın esasa girilmeden reddinin gerektiğini, Davacı taraf, kaza sebebiyle yaralanarak malul kaldığını iddia etmektedir. Davacının maluliyet iddiasının ispata muhtaç olduğunu, alınan kati maluliyet raporunun bulunmadığını, KTK 97. Maddesi gereğince “Dava şartı noksanlığı” sebebiyle davanın usulden reddine, aksi halde dava belirsiz alacak şeklinde açıldığından davanın hukuki yarar yokluğundan reddine ; Davanın davacının sunduğu engellilik raporu gereğince Zorunlu Ferdi Kaza Sigortası Genel Şartlarına uygun olmadığından davacı müvekkil …. Koop. nin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığı ve yargılamaya neden olmadığından davanın reddine; hukuki dayanaktan yoksun olarak ikame edilen işbu davanın esas yönünden de reddi ile tüm yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin, davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 29.10.2020 tarihinde ……plaka sayılı aracın…..plaka sayılı araca çarpması sonucu trafik kazasının meydana geldiğini, kaza sırasında ……plakalı araç içerisinde yolcu olarak bulunan müvekkilin ağır yaralandığını, Müvekkilin içinde bulunduğu ……plaka sayılı aracın kaza tarihi itibarı ile davalı şirkete karayolu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi sigortası ile sigortalı olduğunu, Müvekkilin zorunlu koltuk sigortasından kaynaklı alacağının ödenmesi için davalı tarafa KEP adresine ve iadeli taahhütlü posta ile gerekli evraklarla başvuru yapılmış, başvuru dilekçesi ile savcılık dosyası doktor raporları ve ekleri gönderilmiş , davalı şirkete teslim edildiğini, Davalı kurumca tarafımıza ödeme yapılmadığını, müvekkilin yaralanması ile ilgili olarak müvekkilin sigorta genel şartları uyarınca uğramış olduğu maddi tazminat alacaklarının ödenmesi için Akşehir Arabuluculuk Bürosuna başvuru yapılmış ancak arabuluculuk görüşmesi ile de anlaşmanın sağlanamadığını, müvekkilin karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ve ferdi sigortasından kaynaklı şimdilik 25.000 TL ( Belirsiz alacak davası ) maddi tazminatın başvuru tarihinden itibaren işleyecek ticari ( avans ) faizi birlikte davalıdan tahsiline, Yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yönetilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Dosya İncelendiğinde; davacının 29/10/2020 tarihinde yolcu olarak bulunduğu araçta meydana gelen kaza neticesinde uğramış olduğu zarara ilişkin K.Y.T.Z.K’den kaynaklanan belirsiz maddi zarara ilişkin dava açmış olduğu, yapılan incelemelerde gerek arabuluculuk gerek ise başvuru sorumluluklarını yerine getirmiş olduğu anlaşılmıştır.
Açılan davaya karşı davalı tarafından yapılan yetki, görev gibi usuli gibi ve belirsiz davaya ilişkin yapılan ilk itirazlar reddine karar verilerek davanın esası incelemeye alınmıştır. Dosya kapsamında toplanan kazaya, maluliyete , tedaviye ilişkin evraklar dava konusu kazaya ilişkin Savcılık dosya örnekleri mahkememize getirtilerek dosya arasına alıp incelenmiş, öncelikli olarak davacının maddi tazminatına yönelik maluliyet raporu alınmış, yapılan itirazlar ek rapor ile değerlendirilmiş, alınan maluliyet oranı dikkate alınarak davacının iddia etmiş olduğu zararın miktarının tespiti için dosya aktüerya bilirkişine tevdi edilmiş, gelen rapor taraflara tebliğ edilerek bilirkişi raporuna karşı itirazlar da değerlendirilerek aşağıdaki gibi davacının talepleri, gerek bilirkişi raporları gerek ise Mahkememiz incelemesi sonucunda aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Davacının davasının KISMEN KABUL, KISMEN REDDİ İLE,
Davacının 29/10/2022 tarihinde meydana gelen trafik kazasından kaynaklanan maddi zararları olan K.Y.T.Z.K ferdi kaza sigortasından kaynaklı zararı olan 5.250,00 TL ile yine K.Y.T.Z.K ferdi kaza sigortasından kaynaklanan tedavi masrafı olarak 2.000,00 TL olmak üzere toplam 7.250,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden sigorta şirketi limitleri ile sınırlı olmak üzere sigortanın temerrüte düştüğü tarih olan 18/08/2021 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; taleplerinin Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortasından kaynaklanan tazminata ilişkin olduğunu, Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası limitli olmak ile birlikte davalı sigorta şirketinin bu limitin tamamından sorumlu olduğunu, raporda maluliyet oranının ilk önce %19 hesaplanıp daha sonra bu oranın %7.1’e ve tekrar bu oranın da %3’e düşürüldüğünü, hazırlanan raporun açıklayıcı ve elverişli bir rapor olmadığını, uygulanan yönetmeliğin de eksik olarak uygulandığını, Karayolu Taşımacılık zorunlu Koltuk Ferdi sigortası limitli olmakla birlikte davalı sigorta şirketinin bu limitin tamamından sorumlu olduğunu, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkeme kararının aleyhe olan kısımlarının kaldırılması ve masrafların karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, ferdi kaza sigortasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası tazminat miktarının yanlış belirlendiği iddiası yönünden,
Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası, yolculuğun başlangıcından bitişine kadar, otobüsün içinde veya dışında, otobüs hareket halinde iken veya değilken, yolculuk sırasında veya bekleme, duraklama ve mola yerlerinde karşılaşılabilecek her türlü kazalara karşı, sigortalılar (yolcular, sürücüler ve yardımcılar) yararına taşımacı tarafından yaptırılması zorunlu bir kaza (can) sigortası olup, kazanın oluşunda taşımacının yada sürücü ve yardımcılarının bir kusurları bulunmasa bile, ölümlerde sigorta poliçesinde yazılı tutarın tamamı, bir zarar hesabı yapılmaksızın, ölen kişinin mirasçılarına eksiksiz ve kesintisiz olarak; yaralanmalarda beden gücü kayıp oranına göre zarar gören kişilere ödenir.
Ödenecek tazminat miktarı yönünden “zarar sigortası – tutar (meblâğ) sigortası” ayrımında Zorunlu Koltuk Sigortası bir “tutar (meblâğ) sigortası”dır. Zarar sigortasında sigortacının ödeyeceği tutar, “sigorta değeri” ya da “sigorta poliçesinde yazılı tutar” olmayıp, sigortalının ya da üçüncü kişinin uğradığı “zararın tutarı”dır. Meblâğ sigortasında ise, sigortacı, sigorta ettirilen kişinin zarara uğraması durumunda, somut zarar ne olursa olsun, sigorta sözleşmesinde belirlenen tutarı (meblâğı), başka bir deyişle, sigorta poliçesinde yazılı olan “sigorta bedelini” eksiksiz ve tam ödemek zorundadır.
4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile buna bağlı Yönetmeliğin yürürlüğe girmesinden sonra düzenlenen 25.03.2004 tarihli Genel Şartlar A.3.2 maddesi 1.fıkrasında: “Bu sigorta ile teminat altına alınan bir kaza, sigortalının kaza tarihinden itibaren iki yıl içinde sakatlığına yol açtığı takdirde, tıbbi tedavinin sona ermesi ve sakatlığın kesin olarak tespiti sonucunda, sakatlık tazminatı aşağıda belirtilen oranlar dahilinde kendisine ödenir.“ denildikten sonra, hangi zarar durumunda veya organ kaybında ne oranda tazminat ödeneceği (01.07.2006 tarihinden itibaren) tablo halinde gösterilmiştir.
Buna göre, bu sigorta türünün sigortalı olarak gösterilen yolcu, sürücü ve sürücü yardımcıları yararına yapılmış bir ferdi kaza meblağ sigortası olduğu, poliçede yazılı maluliyetin gerçekleşmesi halinde, iş görmezlik halinin oluştuğu organ veya organlar dikkate alınarak, sigorta bedelinin poliçede belirlenen oranı dâhilinde ödeme yapılmasını gerektiren bir sigorta türü Ferdi kaza Sigortaları, can sigortası türlerinden olup, meblağ sigortası olması itibariyle de, ölüm halinde limit kadar olmak üzere maktu; yaralanma halinde ise, yapılan tedavi giderleri bakımından buna ilişkin limiti geçmemek üzere ve yapılan harcama kadar nispi; sürekli sakatlık halinde ise, sakat kalma oranı ve sakatlığın derecesine göre limitin belli oranı olmak üzere, sigorta bedelinin ödenmesini gerektirir. Uyuşmazlık halinde bu yönlerin ispatlanması yeterli olup, gerçek zararın hesaplatılmasına girişilmeksizin, tespit edilecek bu miktarların aynen ödenmesi gerekmektedir.
Mahkemece hükme esas alınan adli tıp kurumu raporunda davacının maluliyetlerinin poliçe şartlarında ve klozlarında düzenlenmiş olan maluliyet cetvelinden hangisi kapsamında kaldığı belirlenmiş ve buna göre hüküm kurulmuş olup itirazın reddi gerekmiştir.
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından yatırılması gereken 269,85 TL maktu karar harcından istinaf aşamasında yatırılan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların davacı üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.31/10/2023

Başkan Üye Üye Katip

e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.