Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1603 E. 2023/1901 K. 02.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 02/10/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 17/02/2023
NUMARASI : …… Esas …… Karar

DAVACI :
VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 02/10/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 03/10/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 26/04/2021 havale tarihli dilekçesinde özetle; 01/11/2020 tarihinde Çumra /Konya yolu üzerinde Seyir halinde bulunan …… plakalı araç ile seyir halindeyken Organize sanayi bölgesine geldiği esnada yolun sağ tarafında park halinde bulunan…… plakalı kamyonun önünden karşı tarafa doğru yönelen davacıya çarpması sonucu tek taraflı ve yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada ağır yaralanan davacının ………… Hastanesinde tedavi gören davacının kazadan dolayı sol bacağını kaybettiğini, davacının sürekli bakıma muhtaç hale geldiğini, davacının tedavisi süresince çalışamadığı günler dolayısıyla uğradığı kazanç kaybı ve geçici iş göremezliğe ilişkin maddi zararın tazmini için maddi tazminatın; kalıcı maluliyet ve özür durumundaki sürekliliğe bağlı olarak çalışma gücünü yitirmesi ve ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle sürekli iş göremezliğine ilişkin maddi zararın tazmini için maddi tazminatın, tedavi ve ilaç giderleri için maddi tazminatın ve bakıcı giderlerinin tazminine karar verilmesini, kişinin yalnızca yaralanmış olmasından kaynaklanan ve yaralanma sonrasındaki süreçte oluşan tedavi ve iyileşme süreci giderlerinin tümünün belgelendirilmesinin beklenmemesinin gerektiğini, sigorta şirketine başvuru sorumluluklarının da yerine getirtildiğini belirterek, fazlaya ilişkin talep ve dava haklarının saklı kalmak kaydıyla davanın kabulü ile davacı için şimdilik 25 TL geçici iş göremezlik, 25 TL sürekli iş göremezlik, 25 TL tedavi gideri, SGK tarafından karşılanmayan ve 25 TL bakıcı gideri olmak üzere toplam 100 TL maddi tazminatın sigorta şirketinin temerrüde düştüğü tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili 05/07/2021 tarihli cevap dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketinin yerleşim yeri bakımından davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul Anadolu Mahkemelerinin yetkili olduğunu, huzurdaki davada başvuran tarafından sürekli iş görmezlik/vs… tazminatına ilişkin uyuşmazlık/dava tutarı miktarının belirsiz alacak davası şeklinde açılmayacağını, ıslah yoluyla arttırmasına muvafakat etmediklerini, kaza tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davacı tarafın kazanın oluşumunda tek başına kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsü kazanın oluşumunu engellemek adına kendince gerekli tüm önlemleri aldığını, davacı ……’un 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 38 maddesini ihlal ederek söz konusu kazaya sebebiyet verdiğinin tespit edildiğini, Adli Tıp Trafik İhtisas Dairesince rapor düzenlenmesi gerektiğini, ayrıca sigorta şirketine eksik evrak ile başvuru yapıldığını, bu nedenle temerrüt oluşmadığını, davacı tarafından dava dosyasına herhangi bir maluliyet raporu sunulmadığı gibi hasar aşamasında da davalı şirkete iletilmiş bir maluliyet raporunun mevcut olmadığını, davacı tarafça sunulmuş olan maluliyet raporunda ilgili yönetmeliğin bulunmasını zorunlu kıldığı uzmanların imzalarının bulunmadığını, usul eksikliğinin yerine getirilmediğini, sigorta şirketinin sorumluluğu poliçe teminatı ile sınırlı olup bedeni zarar halinde maddi tazminat talepleri şahıs başına sınırlı poliçe teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, SGK nezdinde bir geçici işgöremezlik ödemesi alınıp alınmadığı hususunun sorgulanması gerektiğini, davalı şirkete sigorta poliçesi ile bağlı aracın kusurlu olduğunun tespiti halinde tazminat hesabı için davacı gerçek gelirinin tespitinin gerektiğini, gelire ilişkin bir delil sunulmadığından bu aşamadan sonra sunulmasını da kabul etmediklerini, tazminat hesabının aktüer bilirkişi tarafından yapılması gerektiğini, uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağını, uzlaşmanın sağlandığı tespit edilir ise davanın reddine karar verilmesini, davanın dava şartı yokluğundan (eksik belge) nedeniyle, esasa girilmesi halinde davanın kusur yokluğu sebebiyle esastan reddine, aksinin kabulü halinde ise, sorumluluğun azami poliçe teminatı ile sorumlu tutulmasına, birlikte kusur durumları gözetilerek varsa bu hususlarda resen indirim yapılmasına, SGK nezdinde alınmış bir ödeme olup olmadığının sorgulanmasına, temerrüde düşmemiş ve dava açılmasına sebebiyet vermemiş bulunan sigorta şirketi aleyhine vekalet ücreti, yargılama giderleri ve faize karar verilmemesini, kabul anlamına gelmemek üzere aleyhe hüküm kurulması halinde ise poliçe limiti ve sigortalının kusur oranı dikkate alınarak hüküm kurulmasını, reddedilen kısım için ise yargılama ücreti ve ücreti vekaletin davacı yana tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Yukarıda izah edilenler, bilirkişi raporları, adli tıp raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; ….. plakalı aracın seyri esnasında, …… plakalı kamyonun önünden karşı tarafa doğru yönelen davacıya çarpması sonucu davacının yaralandığından bahisle mahkememizde tazminat davası açıldığı, davalı tarafların ise davanın reddini talep ettiği anlaşılmıştır. Mahkememizce ve ceza dosyası içerisinde kusur raporlarının alındığı, yine mahkememizce kusur raporları arasındaki çelişkinin giderilmesi için Karayolları Fen Heyetinden rapor alındığı, alınan rapora göre;….’un kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, ……. plaka sayılı otomobil sürücüsü …….’un kazanın oluşumunda kural ihlalinin bulunmadığı, yönünde tespitte bulunulduğu, davalı sigorta şirketinin gerçekleşen kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle, davalı sigorta şirketinin kusura bağlı bir tazminat sorumluluğunun bulunmayacağının açık olduğu, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesi gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hükme esas alınan kusur raporunun eksik ve hatalı olarak hazırlandığını, aracın hızlı olması ve fren tedbirine başvurmamasının değerlendirilmediğini, mahkeme tarafından raporlar arasındaki çelişkinin giderilmeden eksik inceleme ve araştırma neticesinde hüküm kurulduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
01/11/2020 günü saat 15:30 sıralarında, sürücü ……. sevk ve idaresindeki …… plakalı otomobili ile …… İl yolunu takiben Çumra istikametinden Konya istikametine seyri sırasında olay mahalli 10+100 km.’ye geldiğinde, yolun sağında banket üzerinde duraklama yapmış olan ……… plakalı kamyonun ön tarafından yola girip karşıya geçmek isteyen yaya……. isimli şahsa aracının sağ yan ön kısımları ile çarpması sonucu dava konusu kaza meydana gelmiştir.
Trafik Kazası Tespit Tutanağı ve dosya kapsamından kazanın, meskun mahal dışında, 7 metre genişliğinde, asfalt kaplama, eğimsiz, düz, bölünmüş yolda, kuru zeminde, açık havada, gündüz meydana geldiği, yaya geçidi ve kavşak olmadığı, mahalde azami hız limitinin 110 km/s olduğu, fren izi tespiti olmadığı anlaşılmıştır.
Aynı Tutanakta, yaya …….’un K.T.Yönetmeliği 138. maddesinde belirtilen trafik kurallarını ihlal ettiği, ……. plakalı araç sürücüsü ……..’un kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlalinin olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyada mevcut hazırlık aşamasında alınmış 09/04/2021 tarihli bilirkişi raporunda, yaya ………’un K.T.Yönetmeliği‘nin 138/b maddesini ihlal ettiği, …… plakalı araç sürücüsü …….’in K.T.Yönetmeliği’nin 117. maddesini ihlal ettiği, ………. plakalı araç sürücüsü ….. ..’un kusurunun olmadığı kanaatine varıldığı belirtilmiştir.
Dosyada mevcut 21/01/2021 tarihli bilirkişi mütalaa raporunda, yaya …….’un K.T.K‘nun 68/1-c maddesi kuralını ihlal ettiği, …… plakalı otomobil sürücüsü ……’un K.T.K’nun 52/1-b maddesini ihlal ettiği belirtilmiştir.
Dosyada mevcut Adli Tıp Ankara Trafik İhtisas Dairesince soruşturma aşamasında düzenlenmiş 18/02/2022 tarihli raporda, sürücü ……..’un kusursuz olduğu, yaya …….’un asli kusurlu olduğu kanaati belirtilmiştir.
Mahkemece Ankara Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığı’ndan rapor alınmış, ……… sayılı 08/09/2022 tarihli raporda özetle; sürücü ……..’un kusursuz olduğu, davacı yaya ……’un %100 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Raporlar arası çelişkilerin giderilmesi için Mahkemece Ankara Asliye Ticaret Mahkemesi Kanalı ile bilirkişiler Makine Mühendisi …………, Trafik Mühendisi ……. ve Makine Mühendisi……….’den oluşan heyetten rapor alınmış, bilirkişi heyeti 14/12/2022 tarihli raporunda sonuç olarak; davacı yaya ……….’un KTK.’nın 138/b maddesini ihlal ettiğinden bu kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu,……… plaka sayılı otomobil sürücüsü ……….’un kazanın oluşumunda herhangi bir kural ihlalinin bulunmadığı belirtilmiştir.
Bu halde ………’un kazanın oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğu, ……… plaka sayılı otomobil sürücüsü ………’un kazanın oluşumunda kural ihlalinin bulunmadığı, yönünde tespitte bulunulduğu, davalı sigorta şirketinin gerçekleşen kazada kusurunun bulunmaması nedeniyle, davalı sigorta şirketinin kusura bağlı bir tazminat sorumluluğunun bulunmayacağının açık olduğu, açıklanan nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesi doğrudur.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davacı taraftan alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi.03/10/2023

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.