Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1461 E. 2023/1791 K. 20.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: ….. – ……
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 20/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA …. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 05/04/2023
NUMARASI : …. Esas …… Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :
VEKİLLERİ :
2-
3-
VEKİLLERİ :
4-
VEKİLİ :
DAVALI : 5-
VEKİLİ :
DAVALILAR : 6-
7-
DAVA : Kayıt Terkin

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 20/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 21/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 21/07/2022 tarihli dilekçesiyle; dava dışı ……….’nin iflası nedeniyle Konya …. İcra (İflas) Müdürlüğü’nün …. İflas sayılı iflas masasının oluşturulduğunu, davacı şirketin ve davalıların sıra cetveline alacaklarının kaydedilmiş olduğunu ancak, davalıların alacaklarının muvazaalı olduğunu beyan ederek, davalıların sıra cetvelinde yer alan alacak kayıtlarının gerçek bir alacak olmamaları nedeniyle terkinine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalılardan ……., ……., …….. ve …… vekili, öncelikle davada hak düşürücü sürenin geçtiğini beyan etmiş, bu davalıların alacağının muvazaalı olmadığını da beyan ederek davanın esastan da reddini istemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Somut olayda ; davada öncelikle çözülmesi gereken sorunlar; dava açmaya ilişkin hak düşürücü sürenin geçip geçmediği ve davalıların alacağının muvazaalı olup olmadığı, dolayısıyla sıra cetvelinden kayıtlarının terkininin gerekip gerekmediği ve davalılar arasında ihtiyari veya zorunlu dava arkadaşlığının bulunup bulunmadığı, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin her bir davalı yönünden ayrı ayrı değerlendirilmesinin gerekip gerekmediği sorunlarıdır.
2004 s. İİK’nin 235/1. maddesine göre, “sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.”
2004 s. İİK’nin 223/3. maddesine göre de, “… İflâs masasına alacaklı olarak müracaat eden alacaklılar, tebligata elverişli adres göstermek ve Adalet Bakanlığınca çıkarılacak tarifede gösterilecek yazı ve tebliğ masrafları için avans vermek suretiyle iflâs idaresince alınacak kararların kendilerine tebliğini isteyebilirler. Bu muameleyi yaptırmış alacaklılar hakkında iflâs idare memurunun kararlarına karşı kanun yolları kendilerine tebliğ tarihinden itibaren işlemeye başlar.”
2004 s. İİK’nin 235/1. maddesinde yazılı 15 günlük dava açma süresi hak düşürücü süre olup, re’sen de değerlendirilmesi gerekmektedir.
İflas Müdürlüğü’nün cevabi yazısından, 22/06/2022 tarihli sıra cetvelinin davacı şirket vekiline 27/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 2004 s. İİK’nin 223/3. maddesi gereğince, davacı yönünden 2004 s. İİK’nin 235/1. maddesinde yazılı 15 günlük hak düşürücü sürenin tebliğden itibaren başlayacağı anlaşılmıştır.
Davacıya 27/06/2022 tarihinde yapılan tebliğden itibaren 15 günlük sürenin son günü resmi tatil olan 12/07/2022 tarihine denk gelmiş, davacının en geç resmi tatilin son bulduğu 13/07/2022 tarihinde bu davayı açması gerektiği ancak, davanın 18/07/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar, 13/07/2022 ve 14/07/2022 tarihlerinde idari tatil yapılmış ise de, idari tatiller resmi tatiller olmadığından ve Yargıtay 12. HD’nin 30/11/2015 gün ve 2015/19934 E. 2015/29850 K. ve Yargıtay 16. HD’nin 28/03/2017 gün ve 2016/14817 E. 2017/1983 K. sayılı emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere, idari tatil günlerinde süreler işlemeye devam edeceğinden davanın 15 günlük hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı anlaşılmış ve bu nedenle davanın bütün davalılar yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine ve ayrıca davalılardan Azizbey Lojistik A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılardan ……. yönünden hem feragat hem hak düşürücü süre nedeniyle ret kararı verilmesine rağmen, tek bir maktu vekalet ücreti takdiri gerektiği sonucuna varılmıştır.
Davacı tarafından 7 davalı aleyhine bu dava birlikte açılmış ise de; davalılar arasında herhangi bir zorunlu veya ihtiyari dava arkadaşlığı bulunmadığından davalıların her biri yönünden harç ve vekalet ücretinin ayrı ayrı değerlendirilmesinin gerektiği düşünülmüş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde Davacının davasının bütün davalılar yönünden hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle ve ayrıca davalılardan ……….. yönünden davadan feragat edilmiş olması nedeniyle de reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Konya ….. Asliye Ticaret Mahkemesi ……… Esas ……… Karar sayılı ilam ile süresinde dava konusu edildiğini ancak pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddedildiğini, süresinin bu karar ile muhafaza edildiğine dikkat edilmeden süresinde açılmadığı iddia edilen kararın kaldırılması ile İİK’nın amir hükümlerine aykırı düzenlenen sıra cetvelinin karşı yaptıkları şikayetin kabulü ile şirket ve şahısların alacaklarının varlığının araştırılması ve ispat olunmayan alacakların kaydının terkin edilmesi ya da yapılması yönünde yerel mahkemeye dosyanın gönderilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, “Kayıt Terkin” davasıdır.

İİK’nın 234/1. maddesi, “İflas idaresi sıra cetvelini iflas dairesine verir ve alacaklıları 166. maddenin 2. fıkrasındaki usule göre ilan yoluyla haberdar eder.” hükmünü, 235/1. maddesinin ilk iki cümlesi, “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur.” hükmünü içermektedir. Bu madde hükümlerinden de anlaşılacağı üzere, iflas sıra cetveline itiraz davaları süreye tabi olup, bu husus üzerinde mahkemece re’sen durulmalıdır. Bu süre, kural olarak sıra cetvelinin İcra İflas Kanunu’nun 166. maddesinde gösterilen usulde ilanından itibaren işlemeye başlar eğer davacı, aynı Kanun’un 223. maddesine göre tebliğe elverişli adres gösterir ve gerekli masrafı avans olarak yatırırsa, süre kendisine yapılan tebliğden itibaren hesaplanır. Masraf verilmediği takdirde iflas masasının masrafından yapılan tebliğ bilgi mahiyetinde olup alacaklıya herhangi bir hak bahşetmez ve bu durumda dava açma süresi son ilan tarihinden itibaren başlar.
İflas Müdürlüğü’nün cevabi yazısından, 22/06/2022 tarihli sıra cetvelinin davacı şirket vekiline 27/06/2022 tarihinde tebliğ edildiği, 2004 s. İİK’nin 223/3. maddesi gereğince, davacı yönünden 2004 s. İİK’nin 235/1. maddesinde yazılı 15 günlük hak düşürücü sürenin tebliğden itibaren başlayacağı anlaşılmıştır.
Davacıya 27/06/2022 tarihinde yapılan tebliğden itibaren 15 günlük sürenin son günü resmi tatil olan 12/07/2022 tarihine denk geldiği, davacının en geç resmi tatilin son bulduğu 13/07/2022 tarihinde bu davayı açması gerektiği ancak, davanın 18/07/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmıştır.
Her ne kadar, 13/07/2022 ve 14/07/2022 tarihlerinde idari tatil yapılmış ise de, idari tatiller resmi tatiller olmadığından ve Yargıtay 12. HD’nin 30/11/2015 gün ve 2015/19934 E. 2015/29850 K. ve Yargıtay 16. HD’nin 28/03/2017 gün ve 2016/14817 E. 2017/1983 K. sayılı emsal içtihatlarında da belirtildiği üzere, idari tatil günlerinde süreler işlemeye devam edeceğinden davanın 15 günlük hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra açıldığı anlaşılmış ve bu nedenle davanın bütün davalılar yönünden hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle reddine ve ayrıca davalılardan ………..A.Ş. yönünden feragat nedeniyle reddine karar verilmesi doğrudur.
Nitekim Yargıtay 6 hd nin 2022/946 esas 2023/972 karar sayılı ilamı
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davacı taraftan alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 89,95 TL harcın davacı taraftan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dair dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde, İİK m. 308/a gereğince kararın tebliğ tarihinden itibaren 10 GÜN İÇİNDE , kararı veren bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine yahut temyiz edenin bulunduğu yer bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine veya ilk derece mahkemesine verilebilecek bir dilekçe ile Yargıtay nezdinde TEMYİZ YOLU AÇIK olmak üzere, OYBİRLİĞİYLE karar verildi.21/09/2023

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.