Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1459 E. 2023/1842 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ :

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 24/04/2023
NUMARASI : …Esas ……Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 27/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili …….adına kayıtlı, ……kullanımında olan …….plakalı araca, 07.10.2022 tarihinde …….adına kayıtlı , ……. kullanımında olan …….plakalı aracın çarpması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazaya sebebiyet veren …… plakalı araç davalı …….’de …….Poliçe numarası ile sigortalı olduğunu, işbu araç sürücüsü……….ün, müvekkili …….adına kayıtlı…….plakalı araca park halindeyken çarpmış olduğu kaza tespit tutanakları ile sabit olduğunu, olayın meydana gelmesinde ……. plakalı araç sürücüsü …… tam kusurlu olup müvekkiline atfı kabil herhangi bir kusur bulunmadığını, müvekkili şirketin somut olaydan ötürü maddi zarara uğramış ve aracında değer kaybı meydana geldiğini, davaya konu değer kaybı meydana gelen araç Hyundai Marka, Kona- 2020 model, 34.000 km de olan bir araç olduğunu, aracın piyasa değerinin 700.000,00 TL (tahmini değer olarak belirtilmiştir) civarında olduğunu, işbu davaya konu hasarın meydana geldiği aracın modelinin yüksek olması, km’sinin düşük olması da göz önüne alındığında araçta büyük bir değer kaybı meydana geldiği açık olduğunu, Yargıtay İçtihatları uyarınca trafik kazası nedeni ile araçta oluşan değer kaybı gerçek zarar kapsamında olup; kazaya sebebiyet veren aracın ZMSS tarafından bu zararın karşılanması gerektiğini, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu 30’uncu maddesi çerçevesinde yine 2918 sayılı KTK’nın 97’nci maddesi” Zarar görenin, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde dava yoluna gitmeden önce ilgili sigorta kuruluşuna yazılı başvuruda bulunması gerekir.Sigorta kuruluşunun başvuru tarihinden itibaren en geç 15 gün içinde başvuruyu yazılı olarak cevaplamaması veya verilen cevabın talebi karşılamadığına ilişkin uyuşmazlık olması hâlinde, zarar gören dava açabilir veya 5684 sayılı Kanun çerçevesinde tahkime başvurabilir” hükmü gereğince davalı şirkete yapılan yazılı başvuru yapıldığını, fakat başvuru sonucunda, taraflarına herhangi bir cevap verilmediğini, ilgili mevzuat hükümlerince dava şartı arabuluculuk kurumuna yapılan başvuruda da davalı taraf ile anlaşma sağlanamadığını, meydana gelen kaza sonucunda müvekkilinin aracında oluşan değer kaybı karşılanmadığından işbu davayı açma zarureti hasıl olduğunu, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, araçtaki değer kaybının, faiz ve ferileri ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsilini, davanın kabulünü, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, zira kaza 07/10/2022 tarihinde saat 16:00’da meydana gelmiş olmakla müvekkili şirketi tarafından sigorta poliçesi tanzim tarihi 07/10/2022 saat 16:39 olduğunu, poliçe düzenlenmesinden önce gerçekleşen kazadan kaynaklı olarak teminatın sağlanmadığı açık olmakla müvekkili şirketin sorumluluğunun olmaması nedeniyle hukuki yarar ve hususmet yokluğunun gözetilerek davanın öncelikle usulden reddini, kazaya karışan …… plakalı araç müvekkili şirketin nezdinde ……. poliçe numarasıyala 07/10/2022-07/10/2023 tarihlerini kapsayan Zorunlu mali mesuliyet sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğu poliçe teminatı ve sigortalı araç sürücülerinin kusuru oranı ile sınırlı olduğunu, belirtildiği gibi daha önce de kazaya karışan dava konusu aracın hali hazırda orjinal olup/olmadığı bilinmeyen parçalarının ve/veya değişen parçalarının yeniden değer kaybına sebebiyet vermeyeceği açık olduğunu, davacının davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle müvekkili şirket yönünden usulden reddine, mahkemeniz aksi kanaatte ise esastan reddine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İşbu dava; trafik sigortası kaynaklı sigorta davasıdır.
İşbu davanın yargılaması sırasında davacı vekili …….’ın mahkememize sunmuş olduğu 10/03/2023 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini, 17/03/2023 tarihli beyan dilekçesi ile davadan feragat beyanımız doğrultusunda karar verilmesini, işbu davanın açılmasında karşı tarafın yanıltıcı beyanlarının mevcut olması da göz önüne alınarak dava masraflarının davalı tarafa yansıtılmasını ve müvekkil aleyhine karşı avukat vekalet ücretine hükmedilmemesini mahkememize bildirmiştir.
Mahkememiz 24/04/2023 tarihli duruşmasında davalı vekili; feragate bir diyeceğimiz yoktur, lehimize vekalet ücreti ve yargılama giderlerine hükmedilmesini talep ettiğini beyan etmiştir.
HMK nun 307. maddesi “(1)Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 308. maddesi “(1)Kabul, davacının talep sonucuna, davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. (2)Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur.” hükmünü amirdir.
HMK nun 309. maddesi “(1)Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. (2)Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. (3)Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. (4)Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmünü amirdir.
HMK nun 310. maddesi “(1)Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 311. maddesi “(1)Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. İrade bozukluğu hâllerinde, feragat ve kabulün iptali istenebilir.” hükmünü amirdir.
HMK nun 312. maddesi “(1)Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (2)Davalı, davanın açılmasına kendi hâl ve davranışıyla sebebiyet vermemiş ve yargılamanın ilk duruşmasında da davacının talep sonucunu kabul etmiş ise yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilmez.” hükmünü amirdir.
Davadan feragat, talep tarihi itibariyle kesin hükmün yasal sonuçlarını doğuran ve davayı sonuçlandıran taraf işlemi olup, davalının kabulüne dâhi bağlı değildir. Bu durumlar karşısında davacının davasından feragat etmesi nedeniyle davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava açılmadan önce taraflarınca ulaşılması mümkün olmayan araç zorunlu trafik sigortası poliçesinin davaya sunulan cevap dilekçesi ile ortaya çıkarıldığını, davalı sigorta şirketinin araç sigortasını kaza saatinden sonraki bir saatte yapmış olduğunun ancak bu aşamada tespit edilebildiğini, davaya konu kazanın tespit tutanağında olayın meydana gelme zamanı 07.10.2022 saat 16:00 olarak belirtilmiş olup, aynı tutanakta davalı sigorta şirketince tanzim edilen 07.10.2022 tarih 16:39 saat zamanlı düzenlenen sigorta poliçe numarasının da mevcut olduğunu, söz konusu poliçenin düzenlendiği saatin müvekkili tarafından bilinebilme imkanı olmadığını, kazanın tarafı olan davalı sigorta müşterisi …… (araç maliki) -…… (araç kullanıcısı) tarafından beyan edilen bilgiler doğrultusunda kaza tespit tutanağı düzenlendiğini, verilen yanıltıcı bilgiler doğrultusunda işbu dosyanın açıldığını, dosyada, ön inceleme duruşması öncesi tespit edilen bu durum karşısında usul ekonomisi gereği davadan feragat edilmesinin uygun görüldüğünü, kazadan sonra yaptırılan sigorta işleminin oluşturduğu mağduriyetin ağırlaşmaması ve yargı merciilerinin iş yükünün daha da artmaması amacıyla feragat edilen bu dosyada, feragat sebebiyle müvekkili aleyhine karşı avukat vekalet ücretine hükmedilmesi ve yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılması şeklinde kurulan hükmün hakkaniyetle bağdaşmayan bir durum teşkil ettiğini, feragat beyanları doğrultusunda karar verilmesi gerekirken izah edilen durumun göz önüne alınmayarak matbu şekilde ve kanunlara aykırı olarak karar verildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile, feragat beyanlarına, hukuka ve kanuna aykırı verilen Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasını, davanın açılmasında karşı tarafın yanıltıcı beyanlarının mevcut olması da göz önüne alınarak dava harç(1/3), karşı vekalet ücretine (1/2) ve masraflara kanun maddelerinde yer alan oranlar doğrultusunda belirlenerek hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; maddi hasarlı trafik kazası nedeni ile araçtaki değer kaybı nedeni ile maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davadan feragat “MADDE 307- (1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.”
Feragat ve kabulün şekli “MADDE 309- (1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır.
(2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir.
(3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede
yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir.
(4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.
Feragat ve kabulün zamanı MADDE 310- (1) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir.”
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin vekalet ücreti ile ilgili 6. maddede “Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle; ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz.” hükmü düzenlenmiştir.
Yasal düzenleme ve yargılamanın seyri mahkemece gözetilerek vekil ile temsil edilmiş olan davacı yararına davanın değeri nazara alınarak tarife hükümlerine göre belirlenen vekalet ücretinin Yarısına hükmedilmesi gerektiğinden itirazın kabulü gerekmiştir.

Bu nedenle, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
1-Alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 179,90 TL’nin mahsubu ile bakiye 89,95 TL’nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince 2.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine.
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 3.120,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
5-Tarafların artan gider avansı olması halinde karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendilerine iadelerine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
6-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
7-Davacı tarafça yapılan 492,00 TL istinaf başvuru gideri ile 20,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 512,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
9-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.26/09/2023

……………… ……………. ……………. ……………
Başkan Üye Üye Katip
……… …….. ……… ……
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.