Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1398 E. 2023/1815 K. 26.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 26/09/2023

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 28/03/2023
NUMARASI : …… Esas ….. Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 26/09/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 27/09/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; müvekkili şirketin ………………….’da bulunan Sınırlı Sorumlurşılıklı Sigorta Kooperatifi’nin ……….’da ki ………….acentesine 2016 model Renault marka ………… plakalı ticari aracını 20.11.2020 tarihinde bir yıl süre ile sigortalatmış ve sigorta primlerini de peşin olarak ödediğini, ancak acentelik müvekkili şirketin primlerini taksitle ödediğini kayıtlarına girdiğini, söze konu müvekkiline ait aracın şirket görevlisi ………… yönetimindeki iken 16.11. 2021 tarihinde sabah saat 07:15-25 sularında tek taraflı kaza yaptığını, sürücü ……….. ın Konya otogar kavşağında seyir halinde iken fireni boşalan aracı sağ tarafta kaldırım üzerindeki ağaca önden çarparak durdurabildiğini, müvekkili şirket yetkililerinin, kazadan sonra ilgili sigorta şirketini arayarak durumdan haberdar ettiklerini, ………’da …… acenteliği müvekkili şirket yetkililerinin aramaları ve mesajlarına duyarsız kaldığını, ………………. Kooperatifi ve ……… da bulunan………. acenteliğine 2 Aralık 2021 tarihinden ……….. Noterliğinden ………. yevmiye No.su ile çekilen ihtarnameye, ………. da bulunan genel merkez, sorumluluğun ………. da bulunan ……… acenteliğinde olduğu yanıtını verdiğini, Müvekkili şirket yetkililerinin internet ortamında yaptıkları araştırma sonunda Sigorta acentesinin kendilerinin izni ve haberi olmadan sigorta başlangıç tarihinden bir ay sonra poliçelerini iptal ettiklerini öğrendiklerini, bu aşamadan sonra Konya …Asiye Hukuk Mahkemesinin ……… Esasa sayılı dosyasında delil tespiti yaptırdıklarını ve 3.000 TL masraf yaptıklarını, aracın bulunduğu tamirhane önünde yapılan keşiften sonra sayın bilirkişinin müvekkil şirketin aracındaki hasarının 110.000 TL olduğu ve gerçek değerinin ise 220.000 TL olduğunu belirttiğini, ayrıca sayın Bilirkişi………….ın mahkeme dosyasına sunduğu 04.03.2022 tarihli raporunda, aracın pert olduğunu da belirttiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin dava ve delil hakları saklı kalmak kadıyla şimdilik 110.000 TL hasar, 3.000 TL delil tespiti, değer kaybı veya Kaza tarihi itibarıyla piyasa rayiç bedeli ve 3.000 TL masrafımızın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı……………..şirketi vekili cevap dilekçesi ile özetle; işbu haksız ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkili acente tarafından davacı tarafa ait araca ilişkin ………. poliçe numarasıyla tüm kasko sigorta poliçesi ve akabinde tüm kasko zeyilnamesi (işleten sıfatının kaybı) düzenlenmiş olup ekte sunulduğunu, müvekkili şirket tarafından davacı tarafa ait aracın kasko sigorta poliçesinde yanlış beyanda bulunmasından (beyan yükümlüğünün ihlali) dolayı Kasko Sigortası Genel Şartları ve Türk Ticaret Kanunu m.1435 vd. maddelerince poliçesi haklı ve hukuka uygun şekilde iptal edildiğini, davacı tarafa ait aracın ruhsat bilgilerinden de görüleceği üzere kamyonet cinsi olarak belirtilmesine rağmen aracın sağlık/ambulans aracı olarak kullanılması neticesi kasko poliçesi haklı ve hukuka uygun olarak müvekkili acente tarafından iptal edildiğini ve primlerin iade edildiğini, nitekim kasko poliçe şartlarında beyan yükümlülüğü ve beyana aykırılık klozlarını da içerir şekilde düzenleme mevcut olduğunu, müvekkili şirketçe anılan kazaya ilişkin izah edilen sebeplerle ödeme yoluna gidilmediğini, bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı davanın reddini, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı………… vekili cevap dilekçesi ile özetle; dava dilekçesinde talep sonucunun açık ve anlaşılır olmadığını, bu nedenlerle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, arabuluculuk dava şartına ilişkin eksikliğin giderilmediğini, hasar tarihinde geçerli bir poliçe bulunmadığını, delil tespitindeki bilirkişi raporu hatalı ve hukuka aykırı olduğunu, kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz talebinin hukuka aykırı olduğunu, bu nedenlerle öncelikle dava şartı eksikliği nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesini, aksi kanaat halinde usule ilişkin tüm itirazları değerlendirilerek davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesini, usule ilişkin itirazlarının kabul görmemesi halinde ise esasa ilişkin itirazları değerlendirilerek davacı tarafından ikame edilen haksız davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve ücreti vekâletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “…Yukarıda yapılan açıklamalar, amir kanun hükümleri, bilirkişi raporu, kurum müzekkere cevapları, Yüksek Mahkemenin emsal ilamları ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde taraflar arasında…. nolu kasko poliçesi akdedildiği, poliçe teminat bedelinin rayiç değer teminatı olduğu, poliçenin 20/11/2020 tarihinde başladığı, poliçe süresinin 365 gün olduğu, bitiş tarihinin 20/11/2021 tarihi olduğu, poliçe devam ederken davalı tarafından davacıya herhangi bir bildirim yapılmadan 15/12/2020 Tarihli Zeyilname ile “İşleten Sıfatının Kaybı” gerekçesiyle 15/12/2020 tarihinde tek taraflı olarak iptal edildiği, Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Tebliğinin A.1.4 maddesi de nazara alındığında her ne kadar davalı sigorta şirketi tarafından “Araç İşleten Sıfatının Kaybedildiği” iddiasıyla zeyilname düzenlenmiş ise de Türkiye Noterler Birliği Sicil ve Tescil Hizmetleri Müdürlüğünün 09/04/2022 Tarihli müzekkere cevabı ve ekinde yer alan liste incelendiğinde dava konusu aracın 23/06/2017 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve kaza tarihi olan 16/11/2021 tarihine kadar araç işleteninde herhangi bir değişiklik olmadığı ve bu sebeple davalı sigorta şirketinin zeyilname düzenlenmesinin yerinde olmadığı, nitekim Sigorta Sözleşmelerinde Bilgilendirmeye İlişkin Yönetmelik’in 10/1. Maddesi gereğince kasko poliçesinin iptal edildiğine ilişkin olarak davalı tarafından davacıya herhangi bir bildirim de yapılmadığı, yine zeyilnamede ifade edildiği üzere iptal gereğince prim iadesinin ne zaman yapıldığı ve iade sebebiyle davacının sözleşmenin iptal edildiğinden haberdar olup olmadığı mahkememizce araştırılmış, davalı tarafından prim iadesinin ise 30/12/2021 tarihinde Halkbankasından EFT yoluyla yapıldığı, dolayısıyla iptal edilen sözleşmeye ilişkin prim iadesinin kaza tarihi olan 16/11/2021 tarihinden sonra yapıldığı, bir başka ifade ile davacının, davalı sigortalının tek taraflı bu iptalden haberdar olmadığı, dava konusu aracın ruhsat bilgileri incelendiğinde Cinsinin Kamyonet olduğu ve Yük Nakli-Ticari amaçla kullanıldığı, işleten/malikinin ise ….. Şti. olduğu, taraflar arasında akdedilen Kasko sözleşmesinin kullanım klozunda ifade edilen ayrıksı hallerin “Tahdidi” olarak sınırlı sayıda açıkça belirtilmiş olduğu, faaliyet sektörü sağlık alanı olan davacının kamyonet niteliğindeki dava konusu aracı “Ambulans” olarak kullanamayacağına ilişkin bir sınırlandırma yer almadığından davalının kullanım amacına aykırılık sebebiyle teminat dışı kaldığı yönündeki iddiasının da yerinde olmadığı, Motorlu Araç Değer Kaybı, Motorlu Araç Sigortaları/Hasar Tespiti alanında uzman bilirkişiden aldırılan 15/01/2023 Tarihli bilirkişi raporuyla davacının hasar bedeli değer kaybının 110.000,00 TL olması ve değer kaybı maddi zararının bulunmadığı anlaşılmakla davacının 13/02/2023 Tarihli talep açıklama dilekçesi de nazara alınarak davacının davasının kısmen kabulü ile 16/11/2021 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının uğramış olduğu 109.999,00 TL hasar bedeli/pert maddi zararının davalı……( kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 17/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) ile davalı …… ( kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, davacının talep etmiş olduğu dava öncesi masraflarının yargılama gideri içerisinde değerlendirilmesine dair Mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir.
Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
16/11/2021 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle davacının uğramış olduğu 109.999,00 TL hasar bedeli/pert maddi zararının davalı ………………..i( kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 17/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) İLE davalı ……………………….( kaza tarihinde geçerli olan poliçe limitleriyle sınırlı olmak üzere temerrüt tarihi olan 21/12/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte) MÜŞTEREKEN VE MÜTESELSİLEN TAHSİLİ İLE DAVACIYA VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
Davacının talep etmiş olduğu dava öncesi masraflarının yargılama gideri içerisinde DEĞERLENDİRİLMESİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı ………….. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; hasar tarihinde geçerli kasko poliçesi bulunmadığını, müvekkili acente tarafından davalı tarafa ait araca ilişkin yapılan tüm kasko sigorta poliçesinin 20.11.2020-20.11.2021 tarihlerini kapsayacak şekilde düzenlendiğini, akabinde aracın ilaç şirketi aracı/sağlık/ambulans aracı olarak kullanılması nedeniyle 15.12.2020 başlama tarihli zeyilname ile poliçenin iptal edildiğini, tahsil edilen primlerin iade edildiğini, hasar tarihinde geçerli poliçe bulunmamasına rağmen Yerel Mahkemece hukuka aykırı şekilde poliçe hasar tarihinde geçerli kabul edilerek müvekkili acentenin sorumluluğuna gidildiğini, anılan kararın usul ve yasaya aykırı olup kaldırılması gerektiğini, kamyonet cinsi olarak belirtilmesine rağmen aracın sağlık/ambulans aracı olarak kullanılması neticesi kasko poliçesinin haklı ve hukuka uygun olarak müvekkili acente tarafından iptal edildiğini ve primlerin iade edildiğini, kasko poliçe şartlarında beyan yükümlülüğü ve beyana aykırılık klozlarını da içerir şekilde düzenleme mevcut olup müvekkili şirketçe anılan kazaya ilişkin izah edilen sebeplerle ödeme yoluna gidilmediğini, müvekkil acente tarafından davacı tarafa ait araca ilişkin ……….poliçe numarasıyla tüm kasko sigorta poliçesi ve akabinde tüm kasko zeyilnamesi (işleten sıfatının kaybı) düzenlenmiş olup davacı tarafa ait aracın kasko sigorta poliçesinde yanlış beyanda bulunmasından (beyan yükümlüğünün ihlali) dolayı Kasko Sigortası Genel Şartları ve Türk Ticaret Kanunu m.1435 vd. maddelerince poliçenin haklı ve hukuka uygun şekilde iptal edildiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……….vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde talep sonucunun açık ve anlaşılır olmadığını, kanun hükmüne göre davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken davacı tarafa defaetle eksikliğin tamamlanması üzerine kesin süre verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, hasar tarihinde geçerli bir poliçenin bulunmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığını, hükme esas alınan bilirkişi raporunda rayiç bedel tespit edilirken eski hasarların, hasar tazminatı hesaplanırken de eski hasarların dikkate alınmadığını, aynı zamanda raporda piyasa şartlarındaki makul iskonto oranlarının da dikkate alınmadığını, müvekkili şirketin KDV’den sorumlu olmadığını, hasar tazminatı, rayiç bedel ve sovtaj bedeli tespiti yapıldıktan sonra aracın onarımının ekonomik olup olmayacağının değerlendirilmesi ve sonuca göre hüküm tesis edilmesi gerektiğini, tüm bu nedenlerle istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden yapılacak yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, kasko sigorta sözleşmesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Mal sigortası türünden olan kasko sigorta sözleşmeleri gerek kuruluşlarında, gerek devamı sırasında ve gerekse rizikonun gerçekleşmesi aşamasındaki ihbar yükümlülükleri bakımından iyiniyet esasına dayalı sözleşme türlerindendir.
Kasko Sigortası Genel Şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve müziplikle yaptıkları hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, TTK. 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre, kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise, bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan “teminat dışında kalan zararlardan” olması gerekmektedir.
Keza, Kasko Sigortası Genel Şartları B.1.5 maddesine göre, sigortalı, sigortacının isteği üzerine rizikonun gerçekleşmesi nedenlerini ayrıntılı şekilde belirlemeye, zarar miktarı ile delilleri saptamaya ve rücu hakkının kullanılmasına yararlı bilgi ve belgelerin geçikmeksizin sigortacıya vermekle yükümlüdür.
TTK.nun 1290 ve 1292/son madde hükümlerine göre, sigortalı rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde, sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki, teminat içinde kalmış gibi ihbar ederse, rizikonun teminat dışında kaldığını ispat sigorta şirketine düşer.Eğer sigortacı tarafından sigortalının doğru beyan yükümlülüğüne aykırı davrandığı, başka bir deyişle rizikonun teminat dışında kaldığı somut delillerle kanıtlanılırsa, bu kez ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
Somut uyuşmazlıkta da taraflar arasında düzenlenen kasko sigorta poliçesinde,; “Kullanım Şekli Klozunda; kullanım şekli kamyonet olarak belirtilen aracın poliçede belirtilen kullanım şekli dışında Kısa Süreli Kiralama, Uzun Süreli Kiralama, Dolmuş, Hatlı Minibüs, Hatlı Küçük Otobüs, Hatlı Büyük Otobüs veya Sürücü Kursu aracı olarak kullanıldığının tespiti durumunda meydana gelen hasar teminat haricidir. Sigortalı aracın bu şekillerde kullanımının tespit edilmesi durumunda beyana aykırılık nedeni ile sigorta şirketi iş bu kasko poliçesini hiç bir hasar ödemeksizin tek taraflı kalan gün üzerinden prim esaslı iade olacak şekilde fesih hakkına sahiptir” denilmiştir.
Kullanım klozunda ifade edilen haller “Tahdidi” olarak sınırlı sayıda açıkça belirtilmiş olup faaliyet sektörü sağlık alanı olan davacının kamyonet niteliğindeki dava konusu aracı “Ambulans” olarak kullanamayacağına ilişkin bir sınırlandırma yer almadığından davalının kullanım amacına aykırılık sebebiyle teminat dışı kaldığı yönündeki iddiasının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi raporu yönünden yapılan itirazın incelenmesinde ; kazanın oluş şekli, çarpma noktaları, dava konusu aracın modeli, markası, özellikleri, kaza sebebiyle yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, kaza neticesinde araçta meydana gelen hasar miktarı nazara alındığında bilirkişi raporunun usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
Düzenlenen Raporda, KDV ilave edilmesi usul ve yasaya uygun olup buna yönelen itirazlar yersizdir.
Davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden ayrı ayrı reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf eden davalı ……………………. alınması gereken 7.514,03 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 1.878,51 TL nin mahsubu ile bakiye 5.635,52 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-İstinaf eden davalı …………….den alınması gereken 7.514,03 TL karar ve ilam harcından istinaf aşamasında yatırılan 1.878,51 TL nin mahsubu ile bakiye 5.635,52 TL eksik harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
4-İstinaf aşamasında davalı tarafından yapılan masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi.26/09/2023

……………… …………….. ……………. ………………..
Başkan Üye Üye Katip
……… ……. ………. …………..
e-imzalı e-imzalı e-imzalı e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.