Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/1111 E. 2023/1478 K. 17.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas …Karar

DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 17/07/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davacının maliki olduğu … plakalı araç ile davalının maliki ve sürücüsü olduğu … plakalı aracın karıştığı … tarihli maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, davacının aracında kaza nedeniyle değer kaybı meydana geldiğini, aracın 2020 model olup, kilometresinin düşük olduğunu, aracın tamir süresindeyken müvekkilinin sözleşme hükümlerine göre dava dışı …’ne başka bir araç veremediğini ve zarara uğradığını, sigorta şirketine başvuru yapıldığını, kısmi ödeme yapıldığını, bu nedenlerle; 100TL değer kaybı, 100TL araç mahrumiyetinden kaynaklı 200TL’nin kaza tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin sunmuş olduğu 23/06/2022 tarihli beyanında özetle; müvekkilinin yerleşim yeri mahkemesi olan… Asliye Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğunu, dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının maddi ve manevi tüm zararların karşılandığını, sigorta şirketi tarafından ödeme yapıldığını, araçtaki hasarın kısa sürede tamir edildiğini, bu nedenlerle; davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; meydana gelen trafik kazasında davalı …’ın %100 kusurlu olduğu ve kusur oranının tenzil edilerek davacıya ait araçta 15.000,00 TL değer kaybının oluştuğu, dava dışı sigorta şirketi tarafından 3.761,93 TL ödeme yapıldığı anlaşılmakla; araç değer kaybına ilişkin 11.238,07 TL ve araç mahrumiyet tazminatı 2.625,00 TL’nin davalıdan olay tarihi olan 02/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kabulü ile, Araç değer kaybına ilişkin 11.238,07 TL ve araç mahrumiyet tazminatı 2.625,00 TL’nin davalıdan 02/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacıya ödenmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dava konusu trafik kazası nedeniyle davacı tarafın maddi ve manevi tüm zararlarının karşılandığını, davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu ve haksız menfaat teminine yönelik olduğunu, hükme esas alınan bilirkişi raporunun maddi gerçeklikten uzak olduğunu, davacının iddia ve taleplerinin zaman aşımına uğradığını, davanın müvekkili adına her türlü riski güvence altına alan …’ne yöneltilmesi gerektiğini, dosya kapsamında …’nin dosyaya eklenip beyan ve cevaplarının dikkate alınmadan dosyanın karara çıkartıldığını, yerel mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik inceleme sonucunda yeterli araştırma yapılmadan karar verildiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Değer kaybı ve mahrumiyet zararına itiraz
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmiştir.
Davada sigorta şirketinin taraf olmaması nedeniyle yeni genel şartların uygulanması mümkün olmayıp, kaldı ki 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden tarafı olmadığı ZMSS sözleşmesindeki şartların davacı açısından bağlayıcı olmaması nedeniyle uygulanmaması gerekeceğine
Mahkemenin kaza sebebi ile tarafların kusur oranları ile davacının aracının modeli, markası, kaza tarihindeki yaşı, km’si, hasarın nitelik ve niceliği v.s. Gibi hususlar gözönünde bulundurularak kaza tarihi itibari ile serbest piyasadaki 2.el piyasa rayiç değeri(hasarsız hali ile) ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2.el piyasa değerinin arasındaki farkın bulunarak değer kaybının rapor halinde gönderilmesi istenilmiş,bilirkişi tarafından aracın değer kaybının, SİGORTACA YAPILAN 3.761,93 TL değer kaybı ödemesi düşüldükten sonra 11.238,07 TL, araç mahrumiyet kaybı bedelinin 2.625,00 TL olduğu şeklinde raporun sunulduğu görülmekle,değer kaybı usulünce belirlenmesine göre itiraz yersizdir
Mahkemece aldırılan bilirkişi raporunda dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra)ikame araç bedelinin (ulaşım gideri) tespitine yönelik rapora göre karar verilmesi yerindedir.itiraz yersizdir
Zamanaşımı itirazı
2918 sayılı KTK’nın 109/1-4 maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza günüden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğredikleri günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrar.”
Kaza 02/12/2020 tarihi olup ıslah da 29/11/2022 de yapılmasına göre 2 yıllık süre geçmemiştir. İtiraz yersizdir.
Davalının, davacı tarafın davayı sadece kendilerine açtığı,diğer müteselsil sorumlulardan zmms sigortasından tazminat talep etmemesinin ,sadece kendilerine husumet yöneltilmesinin usule uygun olmadığı istinafı yönünden;
Aynı yasanın 88. Maddesinde ise “Bir motorlu aracın katıldığı bir kazada, bir üçüncü kişinin uğradığı zarardan dolayı, birden fazla kişi tazminatla yükümlü bulunuyorsa, bunlar müteselsil olarak sorumlu tutulur.” düzenlemesi ile motorlu araçların işletilmesi neticesi üçüncü kişinin zarar görmesi durumunda o aracın işleteni, aracın sürücüsü ve varsa teşebbüs sahibinin müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu ayrıca birden fazla kişinin zararı tazminat ile yükümlü olması durumunda zarar görene karşı müteselsil sorumlu oldukları belirtmiştir. Bu haliyle Karayolları Trafik Kanunu, trafik kazaları neticesi doğacak zarar sorumluluğunda müteselsillik esasını benimsemiştir.
Yine TBK 61. Maddesinde “Birden çok kişi birlikte bir zarara sebebiyet verdikleri veya aynı zarardan çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu oldukları takdirde, haklarında müteselsil sorumluluğa ilişkin hükümler uygulanır.” demekle birden çok kişi aynı zarardan aynı sebeple yada çeşitli sebeplerden dolayı sorumlu olabileceği vurgulanmıştır. Bu durum iki veya daha çok kişinin şahsında sorumluluğun ya da herhangi bir tazminat yükümlülüğün şartlarının gerçekleşmesi halinde söz konusu olur. İşte bu tür durumlarda sorumlular hakkında müteselsil sorumluluk hükümleri uygulanacaktır.
Bu itibarla davacı taraf müteselsil sorumlulardan istediği aleyhine dava açma hakkına sahip olup davalıların ZMMS sigortacısından talepte bulunmadan doğrudan davalılardan zararını isteyebileceğinden davalının buna yönelik itirazı yerinde değildir.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Alınması gereken 946,98 TL harçtan peşin alınan 236,75 TL harcın mahsubu ile bakiye 710,23 TL harcın davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
2-Davalı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 17/07/2023

Başkan … Üye … Üye … Katip …

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.