Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO : …
KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 10/07/2023
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP : …
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 21/11/2022
NUMARASI : … Esas … Karar
DAVACI : …
VEKİLİ : Av. …
DAVALI : 1 -…
DAVALI : 2 …
DAVALI : 3 – …
DAVALI : 4 – …
VEKİLİ : Av. …
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 10/07/2023
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 11/07/2023
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 12/04/2021 tarihli dilekçesiyle; 27/10/2020 tarihinde davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracı davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımları ile çarpıştığını, bu esnada davacı ile aynı istikametten ve gerisinden gelen araç işleten konumunda bulunan davalı …’e ait ve davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın yakın takip yapması sonucu davacının aracının arka kısmına çarptığını, kaza tespit tutanağında da davalı sürücü … ve …inin kusurlu olduğu ve kural ihlali yaptıkları ayrıca kazaya sebebiyet verdiklerinin belirtildiğini, davacının herhangi bir kural ihlali yapmadığını ve kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.iş dosyasında delil tespiti talebinde bulunulduğunu, yapılan tespite göre aracın kaza sonrası değişmesi gereken parçaların toplam değerinin 35.636,00 TL, aracın onarımı için yapılması gereken işçilik bedeli olarak 14.300,00 TL’nin tespit edildiğini, yine aynı tespitte aracın onarımın yapılması halinde oluşabilecek değer kaybı olarak 10.000,00 TL değerlendirmesinin yapıldığını, araç mahrumiyeti olarak makul sürenin 40 gün olarak değerlendirildiğini, davalı sigorta şirketine ödeme yapılması için başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin davacıya 11.834,00 TL ödeme yaptığını ancak bu ödemenin az olduğunu, davalılar ile dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, kazaya karışan …’a ait … plakalı araç ve araç işleten …’e ait … plaka sayılı araç üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla araç hasar bedeli için 38.101,00 TL’nin … A.Ş.’den sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla ekspertiz talep tarihi olan 02/11/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, diğer davalılardan kaza tarihi olan 27/10/2020 itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç değer kaybı için 10.000,00 TL’nin … A.Ş.’den sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla ekspertiz talep tarihi olan 02/11/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, diğer davalılardan kaza tarihi olan 27/10/2020 itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyet tazminatı(40 gün) için 100,00 TL’nin … Sigorta A.Ş.’den sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla ekspertiz talep tarihi olan 02/11/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, diğer davalılardan kaza tarihi olan 27/10/2020 itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya karışan …’a ait … plakalı araç ve araç işleten …’e ait … plaka sayılı aracın üçüncü kişilere satılmasının veya cebri icra yoluyla satışının önüne geçmek amacıyla araç kayıtlarına tedbir şerhinin işlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … A.Ş. vekilinin 17/05/2021 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; Müvekkili şirket tarafından sigortalı olan … plakalı aracın 27/10/2020 tarihinde karışmış olduğu trafik kazasında hasarlanan … plakalı araçta meydana geldiği iddia olunan değer kaybı, hasar miktarı ve kazanç kaybının karşılanması amacıyla davanın açıldığını, şirketin sorumluluğunun sigortalı araç sürücüsünün kusur oranında ve zarar nispetinde olduğunu, 27/10/2020 tarihli kaza sebebiyle davacıya müvekkili şirketçe; 24/12/2020 tarihinde 11.834,62 TL hasar tazminatı ödemesi yapıldığını, yapılan ödeme ile müvekkili şirketin yasal sorumluluğunu yerine getirdiğini, bu nedenle konusuz kalan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen araçtan mahrum kalma tazminatı bakımından müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …, … ve …’e dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmiş, davalılar süresinde davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmadıkları gibi kendilerini bir vekil ile de temsil ettirmemişlerdir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 27/10/2020 tarihinde davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracı davacının sevk ve idaresindeki … plakalı aracın ön kısımları ile çarpıştığını, bu esnada davacı ile aynı istikametten ve gerisinden gelen araç işleten konumunda bulunan davalı …’e ait ve davalı sürücü … idaresindeki … plakalı aracın yakın takip yapması sonucu davacının aracının arka kısmına çarptığını, kaza tespit tutanağında da davalı sürücü … ve …nin kusurlu olduğu ve kural ihlali yaptıkları ayrıca kazaya sebebiyet verdiklerinin belirtildiğini, davacının herhangi bir kural ihlali yapmadığını ve kusurunun bulunmadığını, kaza sonrası Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi … D.iş dosyasında delil tespiti talebinde bulunulduğunu, yapılan tespite göre aracın kaza sonrası değişmesi gereken parçaların toplam değerinin 35.636,00 TL, aracın onarımı için yapılması gereken işçilik bedeli olarak 14.300,00 TL’nin tespit edildiğini, yine aynı tespitte aracın onarımın yapılması halinde oluşabilecek değer kaybı olarak 10.000,00 TL değerlendirmesinin yapıldığını, araç mahrumiyeti olarak makul sürenin 40 gün olarak değerlendirildiğini, davalı sigorta şirketine ödeme yapılması için başvuruda bulunulduğunu, sigorta şirketinin davacıya 11.834,00 TL ödeme yaptığını ancak bu ödemenin az olduğunu, davalılar ile dava açılmadan evvel arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, kazaya karışan …’a ait … plakalı araç ve araç işleten …’e ait … plaka sayılı araç üzerine tedbir konulmasını talep ettiklerini beyan ederek fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla araç hasar bedeli için 38.101,00 TL’nin … A.Ş.’den sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla ekspertiz talep tarihi olan 02/11/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, diğer davalılardan kaza tarihi olan 27/10/2020 itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç değer kaybı için 10.000,00 TL’nin … A.Ş.’den sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla ekspertiz talep tarihi olan 02/11/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, diğer davalılardan kaza tarihi olan 27/10/2020 itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, araç mahrumiyet tazminatı(40 gün) için 100,00 TL’nin … A.Ş.’den sigorta poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla ekspertiz talep tarihi olan 02/11/2020 tarihinden itibaren ticari faiziyle birlikte, diğer davalılardan kaza tarihi olan 27/10/2020 itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline, kazaya karışan …’a ait … plakalı araç ve araç işleten …’e ait … plaka sayılı aracın üçüncü kişilere satılmasının veya cebri icra yoluyla satışının önüne geçmek amacıyla araç kayıtlarına tedbir şerhinin işlenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde, KTK.91/1.maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı görülmüştür.
Davalı sigorta şirketince davacıya 11.834,00 TL ödemenin yapıldığı, yapılan bu ödemenin davacının zararını karşılamadığı ancak bu ödemenin faizinin hesaplanarak davacıların zararından mahsup edildiği görülmüştür.
Dosya incelendiğinde, davacının 27/10/2020 tarihinde meydana gelen trafik kazasında aracının davalıların kullandığı araçlarında karıştığı kaza ile meydana gelen kazada zarara uğramış olduğu söz konusu zararların değer kaybı, hasar bedeli, araç mahrumiyetinden kaynaklı olduğu iddiasıyla davalılar aleyhine nezdimizde görülen davayı açmış olduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan sigorta şirketinin bir kısım ödeme yaptığı verilen cevap dilekçesinde de davalı sigorta şirketinin de söz konusu ödemeye ilişkin mahkememiz dosyasına dekont sunmuş olduğu, ayrıca fazlaya ilişkin taleplerin de reddini talep ettiği cevap dilekçesinden anlaşılmakla dosya kapsamına giren evraklar mahallinde yapılan keşif ve alınan bilirkişi incelemesi neticesinde davacının aracının pert olduğu, pert araçlarla ilgili değer kaybının bulunmayacağı, ancak hasar ve araç mahrumiyetine ilişkin hesapların yapıldığı anlaşıldı.
Alınan bilirkişi raporlarından sonra davacı vekilinin hakkında pert kararı çıkması gereken dava konusu aracın tamir edilerek kendisi tarafından kullanıldığını beyan ettiğini aynı zamanda davalılardan sigorta şirketinin dava tarihinden sonra bir kısım daha ödeme yaparak mevcut zararını kapatmış olduğu, daha doğrusu sigorta kapsamındaki ödeme limit miktarı olan 41.000,00 TL’nin sigorta tarafından karşılanmış olduğu ancak bakiye 20.000,00 TL’nin daha bulunduğu, söz konusu bakiye kısmın sigorta limiti dolduğundan diğer davalılardan tahsili gerektiği ve bu yönde karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Aynı zamanda davacının talep etmiş olduğu araç mahrumiyetine ilişkin 5.250,00TL kısmın daha sonradan sigorta şirketi hariç diğer davalılar yönünden ıslah edildiği, anlaşılmakla talep edilen araç mahrumiyetine ilişkin sigortadan istenen 100,00 TL yönünden davanın reddi ile diğer davalılar yönünden tespit edilen 5.250,00 TL’nin müştereken ve müteselsilen sigorta şirketi hariç kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacının son talebi olan değer kaybına ilişkin talebi ise mahkememizce pert olan araçta değer kaybı olmayacağından bu yönüyle davanın reddine karar verilmiştir.
” şeklinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının değer kaybı talebinin reddine, davacının hasar nedeniyle uğramış olduğu zarar olarak (sigorta şirketinin ödeme miktarı düşülmek ve sigorta açısından herhangi bir borç kalmaması koşuluyla) bakiye 20.000,00 TL’nin davalılar …, …, …’ten kaza tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının talep etmiş olduğu araç mahrumiyetine ilişkin 5.250,00 TL’nin sigorta şirketi hariç olmak üzere diğer davalılar davalılar …, …, …’ten kaza tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya ödenmesine, sigorta şirketi açısından 100,00 TL’nin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hukuka aykırı olduğunu, mahkemece dosya kapsamı içerisinde bulunan bilirkişi raporları ile Konya … Sulh Hukuk Mahkemesine ait … D.iş sayılı dosyadan yapılan tespit arasında büyük çelişkinin bulunduğunu, müvekkilinin zararının sigorta limiti ile sınırlandığını, bu sınırlandırmanın sadece sigorta şirketi için geçerli olduğunu, diğer davalıların bu sınırdan ayrı tutulması ve bu şekilde hüküm kurulması gerektiğini, bilirkişi raporlarında araç mahrumiyet bedelinin de hatalı olduğunu, sigorta ekspertiz tarihi ile kaza tarihi arasında müvekkilinin araçsız kaldığını ve yapılan değerlendirmenin de hatalı olduğunu, yargılama esnasında davalı sigorta şirketinin müvekkiline yaptığı 11.071,51 TL’lik ödemenin değerlendirmeye alınmadığını, sigorta şirketi lehine ve aleyhine hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiğini, davalı sigorta şirketine vekalet ücreti verilmesine dair hükmün hukuka aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davacı vekilinin araç değer kaybının oluştuğuna ve hasar raporu içeriğine itiraz
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden YUKARIDA İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE TARAFI OLMADIĞI ZMMS SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARIN DAVACI AÇISINDAN BAĞLAYICI OLMAMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 SAYILI KANUNUN 3.MADDESİYLE DEĞİŞTİRİLEN 90. MADDESİNİN BİRİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE BU KANUN ÇERÇEVESİNDE HAZIRLANAN GENEL ŞARTLARDA” İBARESİNİN VE İKİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE GENEL ŞARTLARDA ’’ İBARESİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİYLE UYGULANMAYACAKTIR.
dava konusu aracın mevcut hasarına göre tamir süresi belirlenerek, belirlenen tamir süresi içinde emsal nitelikteki bir aracın (davacı tarafından kaza olmasaydı dahi yapılması gereken yakıt, amortisman vs. gibi zorunlu giderler indirildikten sonra) ikame araç bedelinin de usulüne uygun olarak tespit edilmesine,aracın pert total işlemine tabi tutulacak olmasına göre değer kaybından söz edilmesinin mümkün olmamasına göre itirazlar yersizdir.
Davalılar gerçek zarardan sorumludur.Hasar yönünden hükme esas alınan raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle aracın 2. el piyasa rayiç değeri tesbit edildiği, tamirinin ekonomik olup olmadığı ve hurdaya ayrılmasının gerekip gerekmediğinin tespit edildiği, Yargıtay 17. HD İçtihatlarına göre aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı değerlendirildiği, Hasar bedelinin piyasa rayiç değeri belirlendiği ve akabinde bu duruma göre tamirinin ekonomik olup olmadığı belirlendiği, tamiri ekonomik olmadığı için piyasa koşullarına göre kazadan önceki 2. el piyasa rayiç bedelinin ve kazadan sonraki hurda (sovtaj) değeri belirlenmiş belirlenen rayiç değerden de aracın hurda bedeli indirilmek suretiyle davacının gerçek zararı tespit edilerek sonucuna göre karar verilmesi yerinde olup itiraz yersizdir
ANCAK
davalı sigorta şirketi …A.Ş.’nin yargıla esnasında 30/06/2022 tarihinde
4.954,38 TL Asıl alacak
4.954,38 TL İlam vekalet ücreti
742,75 TL İşlemiş faiz (30/10/2020 tarihinden itibaren işlemiş yasal faiz)
420,00 TL (Kabul/ret oranına göre) Yargılama gideri olmak üzere toplam 11.071,51 TL olarak ödeme yapılmıştır.sigorta şirketinin bakiye teminat limitinin tamamı ödeme ile tüketilmiştir.
Bu halde sigorta şirketi tarafından 30/06/2022 tarihinde yapılan ödeme ile birlikte sigorta şirketinin sorumlu olduğu kısım yönünden hasara ilişkin tüm talep, fer’ileri ile birlikte karşılandığından ve davalı sigorta şirketi için dosyada karar verilecek herhangi bir husus kalmadığından hasar tazmini talebine ilişkin davanın sigorta şirketi yönünden konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığını karar verilemelidir
Bu durumda 14/02/2022 tarihli rapora göre hesaplanan sigortanın ödeyeceği kalan bedel 4.954,38 TL ödendiğinden , Davalılardan sigorta hariç müteselsil olarak ödeyeceği miktar 20.295,62 TL olarak belirlendiğinden bu miktara hükmedilmesi gerekirken eksik hüküm kurulması yanlıştır.
Ancak davacı tarafça sigorta şirketinden ıslah dilekçesi ile 5.250 TL talep edilmiştir. Sigorta şirketinin dolaylı zarar olan bu tazminat talebinden sorumlu olmaması nedeniyle reddine karar verilmesi sebebiyle davalı lehine 5.250 TL vekalet ücreti taktiri gerekirken fazla vekalet taktiri yanlış olup itiraz yerindedir.
HMK’nin 355. maddesinde, “ İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının değer kaybı talebinin REDDİNE,
2-Davacının hasar nedeniyle uğramış olduğu zarara ilişkin olarak davalı sigorta şirketininden teminat limitinin tamamını aldığı ve bu halde davalı sigorta şirketi açısından dava konusuz kalmakla davalı sigorta şirketi açısından konunuz kalan taleple ilgili karar verilmesine yer olmadığına,
Diğer davalılar …, …, … yönünden 20.295,62 TL araç hasar bedelinin kaza tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davalılardan müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-Davacının talep etmiş olduğu araç mahrumiyetine ilişkin 5.250,00 TL’nin davalılar davalılar …, …, …’ten kaza tarihi olan 27/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
Sigorta şirketi açısından araç mahrumiyet talebinin sigorta teminatı dışında olması nedeniyle reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
4-Alınması gereken 1.745,02 TL harçtan peşin alınan 912,82 TL harcın mahsubu ile bakiye 832,20 TL harcın davalılardan …, .., …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye irat kaydına,
5-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.360,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince (sigorta açısından herhangi bir borç kalmaması nedeniyle) davalılar …, …, …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 890,96 TL ilk yargılama harcı ve 89,66 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı olan 980,62 TL’nin (sigorta açısından herhangi bir borç kalmaması nedeniyle) davalılar …, …, …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 2.925,90 TL bilirkişi ücreti tebligat ve posta giderinin kabul red oranına göre hesaplanan 1.395,65 TL’sinin (sigorta açısından herhangi bir borç kalmaması nedeniyle) davalılar …, … , …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen kısım (25.545,62 TL) üzerinden davacı vekili için 9.200,00 TL vekalet ücretinin (sigorta açısından herhangi bir borç kalmaması nedeniyle) davalılar … , …, …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca davalı …Sigorta Anonim Şirketi vekili için 5.250,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …Sigorta Anonim Şirketi’ne verilmesine,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde davacıya iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
12-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
13-Davacı tarafından yapılan 220,70 TL istinaf başvuru gideri ile 337,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 557,70 TL yargılama giderinin davalılar …, …, …’ten müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
14-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
15-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (238.730,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 11/07/2023
… … …. …
Başkan Üye Üye Katip
… … … ….
E imza E imza E imza E imza
Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.