Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/976 E. 2022/1097 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI :…. Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALILAR :

VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 23/05/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 20.03.2017 tarihinde sürücü …’un sevk ve idaresindeki …. ‘un sahibi olduğu …. plaka sayılı araç ile Antalya çevre yolu istikametinden …. caddesi istikametine seyir halinde iken ….’in sevk idaresindeki tescilsiz motosiklet ile çarpışması sonucu kaza meydana geldiğini, kazanın oluşumunda … plaka sayılı aracın sürücüsü …’un asli kusurlu olduğu ve aracın ZMM sigortası bulunmadığının tespit edildiğini,kaza sonucunda tescilsiz motosiklet sürücüsü …’in yaralandığını, malul kalan …. …. plaka sayılı aracın ZMM sigortası olmaması sebebiyle tazminat talebi ile müvekkili … Hsesabına başvurduğunu ve müvekkili tarafından ….’e 08.11.2017 tarihinde 96.140.00 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin …. Hesabı Yönetmeliğinin 17. Ve 16/a hükümleri gereği ödediği tazminatı tahsil etmek amacıyla kusurlu aracın sahibi ve sürücüsü sıfatı ile borçlu olan davalılara sayılı Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas dosyası ile icra takibi başlattıklarını, icra takibinin borçluların haksız ve hukuka aykırı itirazları sonucu durdurulduğunu, yargılama safhasında ortaya çıkabilecek tazminattan indirim sebeplerinin bulunması halinde, mahkememizce hak sahibinin gerçek zararının tespit ettirilerek tespit edilen gerçek zarar tutarından kusur ve her türlü indirim tutarlarının düşüldükten sonra Konya .. İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına borçlular tarafından yapılan haksız ve hukuka aykırı itirazın iptali ile takibin devamını, alacağın tahsilini teminen …’a ait … plakalı aracın 3. Kişilere devir ve satışının önlenmesi amacıyla trafik kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, davalının alacağının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesini, dava masrafları ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin tacir olmamaları sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, kazaya ilişkin olarak ceza yargılamasının Konya ..Asliye Ceza Mahkemesinin …. Esas sayılı dosyasından yapıldığını, ceza dosyasında kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda …. tali, müvekkili …. ise asli kusurlu olarak tespit edildiğini, kaza da müvekkili ….’un herhangi bir kusurunun bulunmadığını, …. ehliyetsiz ve plakasız sürdüğü motosikletini aşırı hızlı kullanarak söz konusu kazaya sebep olduğunu, bu sebeple …’e bu dava açılması gerektiğini, husumet yönünden itirazlarının olduğunu, Davacının 20.03.2017 tarihli kazaya kusurlu davranışlarıyla sebep olan …’e gereğinden fazla ödeme yaptıklarını, bu miktarın müvekkillerine yüklenmesi müvekkili fakirleştireceğini, müvekkillerinin mali durumlarının çok kötü olduğunu, bu nedenlerle davacının davasının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi 16/12/2021 tarih …. Esas …. Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Mahkememizce düzenlettirilen 15/04/2019 tarihli kusur raporunda, davalı araç sürücüsünün % 75, dava dışı ….’in % 25 oranında kusurlu olduğu tespit edilmiş olup, ayrıntılı gerekçeli denetlenebilir kusur raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Davacı tarafından yapılan ödemelerin, ödeme tarihi itibariyle yerinde olup olmadığı hususunda aktüerya bilirkişisine rapor tanzim ettirilmiş ve kaza tarihinde yürürlükte bulunan ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hesaplama yöntemi olarak kullanılan PMF 1931 tablosu esas alınarak düzenlenen 01/11/2021 tarihli aktüerya raporunda, dava dışı ….’e ödenmesi gereken tazminat miktarının 293.404,53 TL olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar daha evvel TRH 2010 tablosu nazara alınarak rapor tanzim ettirilmiş ise de; yukarıda ayrıntıları açıklandığı üzere KTK kapsamında atıflar yapılan Sigorta Genel Şartnamelerin meydana gelen kazada (davalılar ile dava dışı …. arasında) herhangi bir bağlayıcılığı olmadığından sigorta genel şartnameleri nazara alınarak oluşturulan davacı kurum aktüerya raporu ve mahkememizce TRH 2010 tablosu nazara alınarak aktüerya raporu dikkate alınmaksızın 01/11/2021 tarihli aktüerya raporu mahkememize yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; Davacı tarafından, dava dışı …’e sürekli maluliyet sebebiyle yapılan ödemelerin, mahkememizce hesaplattırılan bedellerin altında olduğu, dolayısıyla dava konusu icra takibine vaki itirazların yerinde olmadığı anlaşılmakla, vaki itirazın iptali ile takibin devamına, alacak likit olmadığından ve tazminat hesabı yargılamaya gerektirdiğinden icra inkar tazminat taleplerinin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuş ve; Davanın KABULÜ ile,
Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasında vaki İTİRAZIN İPTALİ ile takibin DEVAMINA,
Tazminatın tespiti yargılamayı gerektirdiğinden ve alacak likid ve muayyen olmadığından icra inkar tazminat taleplerinin REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; Konya .. Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosya içeriğinde kazaya ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunda …’in tali, müvekkilin …’un ise asli kusurlu olarak tespit edildiğini, söz konusu kazada müvekkil …’un herhangi bir kusurunun bulunmadığını, ….’in ehliyetsiz ve plakasız sürdüğü motosikletini aşırı hızlı kullanarak söz konusu kazaya sebep olduğunu, Davacı …. Hesabının kusurlu davranışlarıyla kazaya sebep olan ….’e gereğinden fazla ödeme yaptığını, ödemenin aşırı yüksek olduğunu, bu miktarın müvekkiline yüklenmesinin müvekkili haddinden fazla fakirleştireceğini, mali durumlarının da çok kötü olduğunu, …. Hesabının gerekli incelemeleri eksik yaparak ….’e haddinden fazla bir ödeme yapmasının sorumluluğunun müvekkiller üzerinde bırakılmasının hakkaniyete aykırı olduğunu, tüm bu sebeplerle Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesinin …. E. …. K. Ve 16.12.2021 Karar tarihli kararının istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve İş bu davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen davanın esasına girilerek reddine dair verilen karar, davalılar tarafından istinaf edilmiştir.
Dava tarihi itibarı ile yürürlükte bulunan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a maddesi gereği her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili olup olmadığına bakılmaksızın Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen hususlar ticari davalardır. TTK 5/1. maddesi gereği ticari davalara bakmakla görevli mahkeme Asliye ticaret mahkemeleridir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren Yasanın 5/3. maddesi gereği asliye hukuk mahkemeleri ile asliye ticaret mahkemeleri arasındaki ilişki işbölümü olmaktan çıkmış görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olayda, davacı …. Hesabı, Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde ödediği tazminatı sorumlu davalılara rücu etmektedir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır.
Her ne kadar dairemizin önceki kararlarında; dava haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması ve bu nedenle ticaret mahkemelerinin görevli olduğu kabul edilmekte idi ise de ;
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 16/09/2021 tarihli 2021/17896 Esas 2021/4942 Karar sayılı, “Bölge Adliye Mahkemesi Kesin Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesi İstemine Dair”, dairemizin bu yöndeki kararları kapsamında oluşan uyuşmazlıkların giderilmesine ilişkin yeni tarihli kararına göre;
“Uyuşmazlığın giderilmesine konu somut olaylarda, davacı Güvence Hesabı zorunlu trafik sigortası bulunmayan araçların neden olduğu trafik kazalarında zarar gören üçüncü kişilere ödediği tazminatı Yönetmeliğin 16. maddesinde sayılan hallerde zarardan sorumlu olan gerçek kişi sürücü ya da işleten davalıya rücu etmektedir. TTK nun 4/1 maddesinde belirtilen her iki tarafın ticari işletmesi ile ilgili nispi dava söz konusu değildir. Davalılar gerçek kişi olup uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir ” şeklinde, BAM hukuk daireleri arasındaki uyuşmazlığın giderilmesine dair karar karşısında önceki verilen kararlardan dönülmesi şeklinde görev konusunda uygulama birliğinin sağlanmasının uygun olacağı değerlendirilmiştir.
Bu durumda uyuşmazlığın genel mahkeme olan asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerektiğinden, mahkemece bu sebeple görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, davanın esasına girerek karar vermesinde isabet bulunmadığından, kamu düzeninden kaynaklanan sebeple davalıların istinaf talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Nitekim Yargıtay 4 HD nin 2021/17896 Esas 2021/4942 Karar; 17. Hukuk dairesinin 2020/466 esas 2020/8778 karar sayılı ilamları.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı tarafın istinaf başvurusu üzerine, istinaf sebebi ve kamu düzeni yönünden yapılan incelemeye göre, HMK’nın 353/1-a/3 maddesi uyarınca mahkemenin görevli olmasına rağmen görevsizlik kararı vermesi nedeniyle kararın kaldırılmasına, gereğinin yerine getirilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesi gerektiğine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.3 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalılar tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde davalılara iadesine,
4-İstinaf eden davalılar tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere OY ÇOKLUĞU ile karar verildi.23/05/2022

Başkan

(MUHALİF)

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır

MUHALEFET ŞERHİ:
Dava, trafik kazasında üçüncü şahsa ….Hesabı tarafından ödenen tazminatın rücuen tahsili için başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu (TTK)’nun 3. maddesi hükmüne göre bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir. Bir işin ticari veya adi olması, farklı kuralların uygulanmasını gerektirir. Bir işin ticari olup olmadığını kanunda öngörülen kurallar uyarınca saptamak gerekir. Eğer iş ticari ise özel ticari kuralların uygulanması zorunlu olur. Ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işler, yani, haklı veya haksız fiil yahut işletmeyi ilgilendiren her iş ayrık durumlar dışında, ticari iş sayılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler halinde sayılmıştır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır.
Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması halinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir.
Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Yukarıda açıklandığı üzere bir davanın ticari dava sayılması için kural olarak ya mutlak ticari davalar arasında yer alması ya da her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bulunması gerekirken havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davaların ticari nitelikte sayılması için yalnızca bir yanın ticari işletmesiyle ilgili olması TTK’da yeterli görülmüştür.
… Hesabının zarar görene ödemiş olduğu zararı sigorta yaptırmayan kişiye karşı açtığı dava NİSPİ TİCARİ BİR DAVA MIDIR?
Somut olayda davanın, trafik kazası nedeniyle güvence hesabı tarafından zarar görene ödenen tazminatın zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan araç malikinden rücuen tahsili istemine ilişkin olduğu, iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren iki tarafın tacir olması gerekliliği karşısında bu dava NİSPİ TİCARİ DAVA DEĞİLDİR.
… Hesabının zarar görene ödemiş olduğu zararı sigorta yaptırmayan kişiye karşı açtığı dava MUTLAK TİCARİ BİR DAVA MIDIR?
5684 sayılı Sigortacılık Kanununun 14/1. maddesinde, bu Kanunun 13. maddesi 13/10/1983 tarihli ve 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu ve 10/7/2003 tarihli ve 4925 sayılı Karayolu Taşıma Kanunu ile ihdas edilen zorunlu sorumluluk sigortaları ile bu Kanunla mülga 21/12/1959 tarihli ve 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu çerçevesinde ihdas edilmiş olan zorunlu sigortalara ilişkin olarak belli koşulların oluşması halinde ortaya çıkan zararların bu sigortalarla saptanan geçerli teminat miktarlarına kadar karşılanması amacıyla Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği nezdinde Güvence Hesabının oluşturulacağı hükmüne yer verilmiş, aynı Kanunun 14/2-a maddesinde ise sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar için güvence hesabına başvurulabileceği belirtilmiştir.
6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 1483/1. maddesinde ise sigortacıların diğer kanunlardaki hükümler saklı kalmak üzere faaliyet gösterdikleri dalların kapsamında bulunan zorunlu sigortaları yapmaktan kaçınamayacakları belirtilmiş, aynı Kanunun 4/1-a. Maddesinde de her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işleri ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın, bu Kanunda öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ve çekişmesiz yargı işlerinin ticari dava ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi sayılacağı açıkça düzenlenmiştir. Kanunun lafzı ve amacı nazara alındığında zorunlu mali mesuliyet sigortalarından doğan uyuşmazlıklarda Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmaktadır.(YARGITAY 5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 )
KISACA, davanın Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar dava, haksız fiilden kaynaklanıyor ise de zorunlu mali mesuliyet sigortası bulunmayan davalının sorumluluğuna ilişkin olup, zorunlu mali mesuliyet sigortasının 6102 Sayılı TTK.nda düzenlenmesine göre, MUTLAK TİCARİ DAVA OLUP ticari dava niteliğindeki uyuşmazlığın Ticaret Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.(Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2020/7592 E 2020/9097 K Yargıtay 20.Hukuk Dairesinin 22/01/2018 tarih ve 2017/10924 esas 2018/399 karar sayılı ilamı, Yargıtay17. Hukuk Dairesinin 2016/9691 esas 2019/4056 karar sayılı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2014/15604 esas 2014/15989 karar sayılı ilamı, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 2018/2830 esas 2019/1603 karar sayılı ilamı )
Açıklamaya çalıştığım nedenlerle Davacı … hesabının açtığı davasının Mutlak Ticari Dava olması ve Asliye Ticaret Mahkemesinin Görevli olması ve bu mahkemece yargılamanın yapılarak karar verilmesi görüldüğünden, dosyanın istinaf sebepleri incelenerek karar verilmesi yerine dosyanın GÖREV YÖNÜNDEN KALDIRILARAK karar verilmesi gerekeceğini belirtir sayın Çoğunluğun görüşüne katılamamaktayım.

Başkan

e-imzalı