Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/893 E. 2022/907 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/12/2021
NUMARASI : …. Esas … Karar
DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
DAVA İHBAR OLUNANLAR :
VEKİLİ :
:
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)

İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 15/04/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; 26/07/2016 tarihinde davalıların sürücüsü ve maliki olduğu …. plakalı tırın duramayarak önünde duran …. plakalı araca çarpmasının etkisi ile savrulan bu araç müvekkili şirkete ait …. plakalı araca çarpması ve bu aracın önünde duran …. plakalı araca çarpması neticesinde maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza sonucunda müvekkili şirketi tarafından 6.706,93 TL tutarında hasar gideri ödediğini, müvekkili şirketi tarafından ödenen bu hasar giderinin tahsili amacıyla Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile karşı taraf aleyhine icra takibi başlattığını, ancak davalı/borçlunun haksız itirazı nedeniyle icra takibi durduğunu, davalı/borçlunun itirazının haksız olduğunu, başlatılan icra takibinin devamına, alacak miktarının %20 sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı hükmedilmesini, davalı adına kayıtlı …. plakalı araç olmak üzere taşınmaz ve araçlarının kayıtları üzerine ihtiyati tedbir kararı verilmesini, yargılama ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu zararının giderilmesi için sigorta şirketine yazılı başvurunun dava şartı olduğunu, davaya konu alacağın zamanaşımına uğradığını, iş bu kazının davacının dikkatsizliğinden kaynaklandığını, ani fren yapması sonucu müvekkilinin himayesindeki aracın önündeki araca çarparak durduğunu, müvekkiline ait aracın sürücüsünün kusurunun bulunmadığını, kusur oranı, değer kaybı gibi konuların uzman bilirkişi incelemesi gerektiğini, alacak likit olmadığını, davacının icra inkar tazminatı talep edemeyeceğini, trafik sigortası … ve kasko poliçesini düzenleyen ….’ne davanın ihbar edilmesini ve davanın reddine karar verilmesini talep etmişti.
İhbar olunan …. (….) vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin iki yıllık zamanaşımına uğradığını, davanın tarafı ve davalısı olmadıklarını, davada ihbar sıfatı ile bulunduklarından müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulamayacağını ve davanın reddini talep etmiştir.
İhbar olunan …. Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının talebinin iki yıllık zamanaşımına uğradığını, sigortalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun bulunmadığını, müvekkili şirketinin ancak teminat limitleri kadar sorumlu olduğunu, kazaya karışan araçların kusur oranlarının ve ödeme yapılan sigortalının maluliyet oranlarının belirlenmesi gerektiğini, iş bu tarihine kadar herhangi bir ihbar bulunmadığını, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddini tale etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ile davacının davalılar aleyhine Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı dosyası ile 24/01/2018 tarihinde 6.706,93 TL asıl alacak ve ferileri ile birlikte toplam 7.568,77 TL üzerinden icra takibine giriştiği, ödeme emrinin davalılara 31/01/2018 tarihinde usulen tebliğ edildiği, davalılar yasal itiraz süresi içinde itiraz dilekçesi ile borca itiraz etmesi üzerine icra takibinin durdurulduğu anlaşılmıştır.
Davalılardan …. vekilinin zamanaşımı def’inin değerlendirmesinde, Trafik kazalarında zamanaşımı sürelerine ilişkin Karayolları Trafik Kanunu 109. Maddesinde yasa hükmü belirlenmiştir. “Motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak iki yıl ve herhalde, kaza gününden başlayarak on yıl içinde zamanaşımına uğrar.Dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve ceza kanunu bu fiil için daha uzun bir zaman aşımı süresi öngörmüş bulunursa, bu süre, maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmü yer almıştır.
Somut olayımız incelendiğinde kaza tarihinin 26.07.2016 olduğu, maddi zararın talep edildiği icra dosyasının açılış tarihi 26.01.2018 olduğu, icra dosyasındaki son işlem tarihinin 05.02.2018 tarihi olduğu, arabuluculuk başvuru tarihinin 24.07.2020 olduğu görülmekle; bu iki tarih arasında zamanaşımını kesen ve durduran hiçbir işlemin gerçekleşmediğinden KTK 109. Maddede belirtilen 2 yıllık sürenin dolduğu anlaşıldığından davalı şirket vekilinin zamanaşımı definin yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Alınan gerekçeli, açıklamalı, denetime ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporlarına göre; davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının davalılardan …. aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; davaya konu Konya .. İcra Müdürlüğünün ….Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin 6.706,93 TL asıl alacak ve asıl alacak için takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına, alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının davasının davalılardan …. …. yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; Davacının davalılardan …. aleyhine açtığı itirazın iptali davasının kabulü ile; Davaya konu Konya .. İcra Müdürlüğünün …. Esas sayılı takip dosyasındaki itirazın iptali ile, takibin 6.706,93 TL asıl alacak ve asıl alacak için takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden devamına, Alacak likit olmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine, davacının davasının davalılardan …. yönünden zamanaşımı nedeniyle reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece davalı lehine kurulan hükmün hukuka aykırı olduğunu, hern e kadar davalı şirketin zaman aşımı itirazının yerinde olduğuna karar verilmiş ise de bu kararın hatalı olduğunu, icra dosyasında verilen durdurma kararının taraflarına tebliğ edilmediğini, KTK gereği iki yıllık hak düşürücü süre dolmadan hemen önce icra takibinin yapılarak zaman aşımının kesildiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
2918 sayılı KTK’nın 109/1-4 maddeleri gereğince, motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin, zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve herhalde, kaza günüden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.
Motorlu araç kazalarında tazminat yükümlülerinin birbirlerine karşı rücu hakları, kendi yükümlülüklerini tam olarak yerine getirdikleri ve rücu edilecek kimseyi öğredikleri günden başlayarak 2 yılda zamanaşımına uğrar.”
TBK’nun 154/2.maddesi hükmüne göre “alacaklı, dava veya defi yoluyla mahkemeye veya hakeme başvurmuşsa, icra takibinde bulunmuşsa ya da iflas masasına başvurmuşsa” zamanaşımı kesilir. Aynı Kanunun 156/1.maddesi hükmü gereğince, “zamanaşamının kesilmesiyle,yeni bir süre işlemeye başlar.”
Somut olayda, davaya konu trafik kazası 26/07/2016 tarihinde meydana gelmiş; 24/01/2018 tarihinde davacı alacaklı tarafından davalı borçlular aleyhinde icra takibi yapılmıştır. İcra takibi, olay tarihinden itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içinde yapıldığından, takip tarihinde zamanaşımı kesilmiş ve 2 yıllık süre yeniden işlemeye başlamıştır. Davalılar 05/02/2018 tarihli dilekçe ile takibe itiraz etmiş, icra müdürlüğünce 05/02/2018 tarihinde takibin durdurulmasına karar verilmiştir. İcra dosyasında ödeme emrine itiraz sonrası bu kez 24/07/2020 tarihinde arabuluculuğa başvurulmuştur.05/02/2018 son işlem tarihi dikkate alındığında 05/02/2020 tarihi itibariyle zamanaşımı süresi dolmuştur.bu halde son işle tarihi ile arabuluculuğa başvuru arasında (24/07/2020) 2 yıllık süre dolmuş ve başkaca işlem yapılmamış olduğundan mahkemece davanın davalı şirket yönünden zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesi doğrudur
Nitekim Yargıtay 17 HD nin 2015/18356 esas 2016/4602 karar sayılı ilamı.
Bu halde, Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
1-Davacı tarafça alınan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 15/04/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.