Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/871 E. 2022/908 K. 15.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 15/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 13/01/2022
NUMARASI : …. Esas … Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 15/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 18/04/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 28/09/2020 tarihli dilekçesiyle; Davacının 24/11/2018 tarihinde eşi ve bir oğlu ile birlikte diğer oğlunun evine gitmek üzere seyir halindeyken …. plakalı araç sürücüsü olan davalı ….’in hatalı biçimde şerit değiştirmesi üzerine kaza meydana geleceğini, davacının davalı ….’e korna çalması üzerine davalının tehditvari konuştuğunu, davanın bir olay yaşanmaması üzerine yoluna devam ettiğini, oğlunun evine vardığında araçtan indikten sonra davalının sevk idaresindeki araç ile davacıya çarptığını ve davacının bacağında kırık oluşmasına sebebiyet verdiğini, Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas …. karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacının kusurunun bulunmadığı davalı ….’in kasten yaralama suçunu işlediğinin sabit olduğunu ve dosyanın kesinleştiğini, davalı …. sevk ve idaresindeki aracın diğer davalı …. tarafından sigortalı olduğunu beyan ederek sürekli iş göremezlik için 100,00 TL, geçici iş göremezlik için 100,00 TL , hastane fizik tedavi giderleri ilaç hastane gidiş geliş masrafları vb belgelendirilemeyen bakaca olağan giderleri nedeniyle 100,00 TL, bakıcı gideri 100,00 TL olmak üzere şimdilik 400,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 24/11/2018 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın 24/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı ….den tahsiline, kazaya karışan …. plakalı araç üzerine ve davalı ….’in taşınır taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …. vekilinin 30/10/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle ; Davacının iddialarının ve taleplerinin tamamının asılsız olduğunu, maddi manevi tazminat gerektiren bir vakanın olmadığını, davacının iyi niyetli olmadığını, davaya konu olaya ilişkin ceza davası dosyasın da müvekkili aleyhine tazminatı gerektiren bir sebep olmadığını, somut olaya sebep olan ve kusurlu olan davacının olduğunu, soruşturma aşamasında davacının müvekkilinden şikayetçi olmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılardan …. Şirketi vekilinin 03/11/2020 tarihli dilekçesinde özetle ; Davacının açmış olduğu davanın mesnetsiz ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, davanın zamanaşımı süresinin dolduğunu bu nedenle zamanaşımı yönünden reddinin gerektiğini, dava dilekçesi ekindeki delillerin tebliğ edilmediğini beyan ederek ilk itirazların kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; Davacının 24/11/2018 tarihinde eşi ve bir oğlu ile birlikte diğer oğlunun evine gitmek üzere seyir halindeyken …. plakalı araç sürücüsü olan davalı …. hatalı biçimde şerit değiştirmesi üzerine kaza meydana geleceğini, davacının davalı ….’e korna çalması üzerine davalının tehditvari konuştuğunu, davanın bir olay yaşanmaması üzerine yoluna devam ettiğini, oğlunun evine vardığında araçtan indikten sonra davalının sevk idaresindeki araç ile davacıya çarptığını ve davacının bacağında kırık oluşmasına sebebiyet verdiğini, Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin …. esas …. karar sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde davacının kusurunun bulunmadığı davalı ….’in kasten yaralama suçunu işlediğinin sabit olduğunu ve dosyanın kesinleştiğini, davalı ….’in sevk ve idaresindeki aracın diğer davalı …. tarafından sigortalı olduğunu beyan ederek sürekli iş göremezlik için 100,00 TL, geçici iş göremezlik için 100,00 TL , hastane fizik tedavi giderleri ilaç hastane gidiş geliş masrafları vb belgelendirilemeyen bakaca olağan giderleri nedeniyle 100,00 TL, bakıcı gideri 100,00 TL olmak üzere şimdilik 400,00 TL maddi tazminatın olay tarihi olan 24/11/2018 den itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın 24/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı ….den tahsiline, kazaya karışan …. plakalı araç üzerine ve davalı ….’in taşınır taşınmaz malları ile 3.kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Dosya incelendiğinde davacının sürekli iş göremezlik, geçici iş göremezlik , olağanüstü tedavi giderleri, ve bakıcı giderlerinden olmak üzere 4 kalem maddi tazminata ilişkin taleplerde bulunmakla beraber aynı zamanda kazadan dolayı yaşamış olduğu manevi elemler nedeniyle tazminat olarak 50.000,00TL manevi tazminat talep ettiği anlaşılmakla mahkememizce alınan maluliyete ilişkin bilirkişi raporunda davacının sürekli iş göremezlikten dolayı herhangi bir zararının bulunmadığı ancak geçici iş göremezlik faturalandırılamayan tedavi giderleri ve bakıcı giderleri olmak üzere davacının talep etmiş olduğu maddi tazminata ilişkin 4 kalem talepten 3 tanesinin gerçekleşmiş olduğu, ancak sürekli iş göremezlik tazminat talebinin ise reddi gerektiği anlaşılmıştır.
Davacı söz konusu tazminat taleplerini sürekli maddi tazminat talebi hariç diğer tazminat taleplerini ıslah dilekçesiyle yenileyerek bilirkişilerin tespit etmiş olduğu miktarları talep ettiği anlaşılmıştır.
Konya Bölge Adliye Mahkemesinin .. Hukuk Dairesinin …. ve Konya .. Hukuk Dairesinin …. E. …. K. sayılı dosyalarında da belirtmiş olduğu üzere bakıcı giderleri ve faturalandırılamayan tedavi giderleri yönünden davalı sigorta şirketinin de sorumlu olacağı kabul edildiği dikkate alınarak, mahkemece alınan raporların ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı ve davacı vekilinin tazminat miktarlarını raporlara uygun şekilde ıslah ettiği görülmekle davacının maddi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Manevi tazminat yönünden yapılan incelemede ise ; kazanın meydana geldiği tarih, tarafların kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumu ile manevi tazminatın amacı göz önünde bulundurularak, davacının manevi tazminat talebinin de kaza tarihinden itibaren kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Mahkememizin 13/01/2022 tarihli duruşma zaptında davacının talep etmiş olduğu sürekli iş göremezlikten doğan maddi tazminat talebi hakkında hüküm verilmesi sehven atlandığından HMK ilgili maddesi gereğince aşağıdaki şekilde ek bend ile davacının talep etmiş olduğu sürekli iş göremezlik tazminatına ilişkin hüküm kısmını 1.maddesinin son bendi olarak eklenerek sehven unutulan hüküm gerekçeli hükme dahil edilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile; davacının maddi tazminat talepleri açısından, davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat olarak 5.746,19 TL’nin ödemede tekerrüre esas olmamak ve sigorta limiti kapsamında olmak üzere sigorta açısından sigortanın temerrüte düştüğü 22/04/2019 tarihinden itibaren diğer davalı …. açısından kaza tarihi olan 24/11/2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının bakıcı giderleri nedeniyle uğramış olduğu maddi zarar olarak 2.029,50 TL’nin ödemede tekerrüre esas olmamak ve sigorta limiti kapsamında olmak üzere sigorta açısından sigortanın temerrüte düştüğü 22/04/2019 tarihinden itibaren diğer davalı … açısından kaza tarihi olan 24/11/2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının uğramış olduğu kaçınılmaz ve faturalandırılamayan tedavi giderlerinden doğan zararlar nedeniyle 2.500,00 TL’nin ödemede tekerrüre esas olmamak ve sigorta limiti kapsamında olmak üzere sigorta açısından sigortanın temerrüte düştüğü 22/04/2019 tarihinden itibaren diğer davalı …. açısından kaza tarihi olan 24/11/2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının talep etmiş olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı olarak talep etmiş olduğu 100,00 TL’nin sürekli iş göremezlik yönünden maluliyet olmadığından davacının talebinin reddine, davacının Manevi tazminat talepleri açısından 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden olan 24/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ….’den tahsili ile davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin nihai kararının eksik inceleme ve yorum hatası nedeniyle hukuka aykırı olduğunu, müvekkiline bir kusurun yüklenemeyeceğini, davacının iddialarının asılsız olduğunu, maddi ve manevi tazminatı gerektiren bir vakanın bulunmadığını, fahiş miktarda tazminat talebinin reddinin gerektiğini, tazminat miktarlarının tespit edilirken sosyal ve ekonomik durumların göz ardı edildiğini, davacının iyi niyetli olmadığını, davaya konu olaya ilişkin ceza dosyasında müvekkili aleyhine tazminat gerektiren bir sebebin bulunmadığını beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen davanın kabulü kararının haksız ve hukuka aykırı olduğunu, dosya kapsamında alınan Ankara ATK Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığının 08/06/2021 tarihli raporunda olayın trafik kazası kaynaklı olmadığının ifade edildiğini, dosyada kusur tespitinin dahi yapılmadığını, Yerel Mahkemece kusur tespiti yapılmaksızın kararın kabulünün mümkün olmadığını, kusur durumunun belirlenmesi gerektiğini, sigortacının gerçek zarardan kusur oranında ve poliçe limiti kadar sorumlu olduğunu, kusur oranının belli olmaksızın müvekkilinin bütün borç miktarından sorumlu olmasının kabul edilemediğini, müvekkili şirketin poliçesindeki teminatın tamamından sorumlu olmadığını, müvekkili şirketin davada taraf sıfatı olmadığı için davanın husumet yokluğundan reddinin gerekirken davanın kabul kararı verilerek müvekkili şirketin poliçe teminatının tamamından sorumlu tutulmasının kabul edilemeyeceğini, geçici / sürekli iş göremezlik zararının, tedavi – bakıcı giderleri trafik sigortacısının sağlık giderleri klozundan ödediği bir tazminat olduğunu, tedavi sağlık giderleri klozundan ödenene tüm tazminatların sigorta şirketinin sorumluluğundan çıktığını, bu zararların ödenmesiyle ilgili sorumluluğun SGK’ya geçtiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalı hikmet vekilinin Davanın esasına yönelik istinaf incelemesinde
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu
Madde 49- Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.
Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Düzenlemesi mevcuttur. Haksız fiil sorumluluğunun ortaya çıkabilmesi için gerekli olan ikinci koşul, zarara sebebiyet veren hukuka aykırı fiilin, fail tarafından kusurlu olarak yapılmış olmasıdır. Kusur, hukuk düzeninin kurallarının bilerek ve isteyerek yada ihmal sebebiyle ihlal edilmesi gerekecektir.Kusurun kanunlarımızda tanımı yapılmamıştır. Uygulama ve öğretide kabul görmüş tanıma göre; kusur, hukuk düzenince kınanabilen davranıştır. Kınamanın nedeni, başka türlü davranma olanağı varken ve zorunlu iken, bu şekilde davranılmayarak, bu tarzdan sapılmış olmasıdır. Kısacası; kusur, genel tanımıyla, hukuk düzeni tarafından bir davranış tarzının kınanması olup; bu kınama, o davranışın belirli koşullar altında bireylerden beklenen ortalama hareket tarzından sapmış olmasından kaynaklanır.
Ceza davasında hükme dayanak yapılan maddi olgularla ve özellikle eylemin hukuka aykırılığını ve failini belirleyen, mahkumiyet kararının bu yönlerinin hukuk hakimini bağlayacağı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayini hususundaki kararın hukuk hakimini bağlamayacağı hususlarının doktrinde ve Yargıtay’ın yerleşik uygulamalarında kabul edilmekte olduğu, bunun yanında, maddi olayları ve yasak eylemlerin varlığını saptayan ceza mahkemesi kararının, taraflar yönünden kesin delil niteliğini taşıdığı, (YHGK’nın 23.01.1985 gün ve 1983/10-372 esas, 1985/21 karar sayılı ilamı) ceza mahkemesinin, uyuşmazlık konusu olayın tespitine; diğer bir söyleyişle, olayın varlığına ve sanık tarafından işlendiğine ilişkin maddi olgular hakkındaki kesinleşmiş saptamasının, aynı konudaki hukuk mahkemesinde de kesin hüküm oluşturacağı, bunun nedeninin, ceza yargılamasındaki ispat araçları bakımından ceza hakiminin hukuk hakiminden çok daha elverişli bir konumda olmasından kaynaklandığı, (Mustafa Çemberci, Hukuk Davalarında Kesin Hüküm, 1965, s. 22 vd; Turgut Uygur, Borçlar Kanunu Şerhi, C. 1, S. 844; YHGK’nın 28.03.2012 gün ve 19-24 esas, 243 karar sayılı ilamı) böylece, kural olarak hukuk hakiminin ceza yasasındaki hükümlerle ve ceza hakiminin kararıyla bağlı tutulmadığı, ancak ceza yargılamasındaki mahkumiyet kararı, kusurun takdiri ve zarar tutarının saptanması konusunda hukuk hakimini bağlamaz ise de; mahkumiyet kararı, eylemin haksızlığını ve sanık tarafından işlendiği hususları hukuk hakimini bağlayıcı niteliktedir.
6098 sayılı TBK’nun 74. maddesi gereğince hukuk hakimi, ceza mahkemesince belirlenen kusur durumu, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleri ve beraat kararı ile bağlı değil ise de; ceza mahkemesinde belirlenen maddi vakıa ile bağlıdır.
Somut olayda taraflar arasında çıkan tartışma sırasında davalının, aracıyla davacıya ezdiği ve yaralanmasına sebebiyet verdiği,bu hususta rapor alınmasının gerekmediği, eylemin kasten yapıldığı anlaşılmakla maddi ve manevi tazminatın koşulları oluşmuştur. İtiraz yersizdir.
Davalı sigorta vekilinin istinafı açısından
Dosya kapsamından; davalının kasten yaralama eyleminden dolayı cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Dava konusu olay, davalı hikmet’in aracını silah olarak kullanarak davacıyı kasten yaralaması şeklinde meydana gelmiştir. Bu haliyle davalı Hikmet’in yaralama eylemi, “bir motorlu aracın sebep olduğu trafik kazası” niteliğinde bulunmamakta; davalının aracının işletilme kavramından bağımsız ve silah olarak kullandığı kasıtlı bir eylem vasfını taşımakta olup, 2918 sayılı Kanun kapsamına girmediğinden davalı sigortanın sorumlu tutulma imkanı bulunmamaktadır. Şu durumda, mahkemece davalı şirket hakkındaki davanın tümden reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi yanlış olup itiraz yerindedir.
Nitekim Yargıtay 4 Hd nin 2018/4650 esas2018/7983 karar, 2020/1020 esas 2020/4304 Karar sayılı ilamı
Davalı …’in Manevi tazminatın çok taktir edildiği istinafı yönünden;
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri,davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna, davacının kasten eylem nedeniyle maluliyetinin olmadığı, iyileşmesinin 3 ay olduğu gözetilip olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olduğu bu itibarla davalı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
HMK’nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek, davalı sigortaya açılan maddi tazminat talebinin reddine, davalı sigorta vekilinin itirazının kabulüne davalı hikmet vekilinin istinaf itirazlarının reddi ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun reddi ile,
Davalı …. vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davacının davasının KISMEN KABUL KISMEN REDDİ İLE;
1-Davacının davalı …. aleyhine açmış olduğu maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
2-Davacının davalı …. aleyhine açtığı maddi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ İLE açısından,
A-Davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlikten kaynaklanan tazminat olarak 5.746,19 TL’nin davalı …. açısından kaza tarihi olan 24/11/2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B-)Davacının bakıcı giderleri nedeniyle uğramış olduğu maddi zarar olarak 2.029,50 TL’nin davalı …. açısından kaza tarihi olan 24/11/2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C-)Davacının uğramış olduğu kaçınılmaz ve faturalandırılamayan tedavi giderlerinden doğan zararlar nedeniyle 2.500,00 TL’nin davalı …. açısından kaza tarihi olan 24/11/2018 itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
D-)Davacının talep etmiş olduğu sürekli iş göremezlik tazminatı olarak talep etmiş olduğu 100,00 TL’nin sürekli iş göremezlik yönünden maluliyet olmadığından davacının talebinin reddine,
3-Davacının manevi tazminat talepleri açısından 20.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden olan 24/11/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
Fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
4-Alınması gereken 2.068,13 TL harçtan peşin alınan 208,15 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.859,98 TL harcın davalı ….’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-6102 sayılı TTK’nun 5/A maddesi kapsamında arabuluculuğa başvurulduğundan 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 6235 sayılı Kanunu 18/A-13.maddesi gereğince davalı ….’den alınarak Hazine’ye gelir kaydına,
6-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan toplam 234,35 TL ilk yargılama harcı ve 36,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplamı olan 270,35 TL’nin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından sarfına mecbur kalınan 889,03 TL yargılama gideri, 1.574,00 TL Dosya içerisinde dekontları mevcut hastane muayene ücreti olmak üzere toplam 2.463,03 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 1.238,90 TL’sinin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine, geri kalan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalılar tarafından yapılan bir yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekili için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine,
10-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalı …. vekili için 100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….’e verilmesine,
11-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maddi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalı …. vekili için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı …..ne verilmesine,
12-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın kabul edilen kısmı üzerinden davacı vekili için 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalı ….’den alınarak davacıya verilmesine,
13-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca manevi tazminatın reddedilen kısmı üzerinden davalı …. vekilli için 5.100,00 TL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı ….”e verilmesine,
14-Taraflarca yatırılan gider avansından artan kısmın, kararın kesinleşmesi beklenilmeksizin istek halinde ilgililere iadesine, karar kesinleşinceye kadar iade alınmaz ise gider avansının artan kısmının 6100 s. HMK.nun 333. maddesine göre karar kesinleştiğinde re’sen ilgili taraflara iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
15-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı …..ne iadesine,
16-Davalı ….’den alınması gereken 2.068,13 TL harçtan peşin alınan 517,04 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.551,09 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
17-Davalı …. tarafından yapılan 220,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
18-Davalı …. tarafından yapılan yargılama giderinin davalı üzerinde bırakılmasına,
19-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
20-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 18/04/2022

Başkan Üye Üye Katip

E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.