Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/868 E. 2022/1013 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 09/12/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACILAR :

VEKİLİ :

DAVALI :

VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinin murisi ….’ın, 21/09/2021 tarihinde …. ilçesi çevre yolunda davalı şirkete …. poliçe nolu ZMMS sigortalı ….’e a ait …. plakalı araç içinde yolcu iken, aracın tek taratlı kazası ve devrilmesi sonucu vefat ettiğini, murisin kazada kusurunun bulunmadığını, vefat edenin eşi ve üç çocuğu olduğunu, Şirkete ihtar gönderildiğini 14.10.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, …. nolu dosya açıldığını, herhangi bir sonuç alınamadığını ve bunun üzerine arabuluculuk görüşmelerine başlandığını ve ondan da sonuç alınamadığını, murisin çiftçi olduğunu, gelirinin asgari ücret olduğunu, davacının eş ev hanımı olduğunu, eş ve çocukların geliri ve işinin olmadığını, Murisin eş ve çocukları için işbu destekden yoksun kalma tazminat davasının zorunlu olduğunu, açılan davanın kabulünü talep ettikleri görülmüştür.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; ödeme yapmış ve ibra edilmiş olunan müvekkili şirket aleyhine hüküm kurulmasının mümkün olmadığını, davacı vekili tarafından da işbu davadan feragat edilmiş olunduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı ve deliller birlikte değerlendirildiğinde; davacı vekili davalı aleyhine Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davası açmıştır.
Mahkememiz dosyasına davacılar vekili tarafından ibraz edilen 08/12/2021 tarihli feragat dilekçesinde özetle; davalı taraf ile sulh olduklarını, alacaklarını haricen tahsil aldıklarını, alacaklarına yargılama sırasında kavuştukları için davadan feragat ettiklerini beyan etmişlerdir.
Davalı … vekili tarafından mahkememize ibraz edilen bila tarihli dilekçede özetle; davacıya yapılan ödeme ile müvekkili şirketin ibra edildiğini ve huzurdaki davadan feragat ettiklerini, ücreti vekalet ve yargılama masrafı taleplerinin olmadığını bildirdikleri görülmüştür.
Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. (HMK 307. md.) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafından ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. (HMK 309. md.) Feragat ve kabul, hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir. (HMK 310. md.) Feragat ve kabul, kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. 6100 Sayılı HMK yönetmeliğinin Karar verilmiş dosyalara ilişkin işlemler başlığının 57. Maddesi ile Bölge Adliye Ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî Ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 215. Maddesi ve (HMK 311. md.) Feragat ve kabul, beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir. Feragat ve kabul, talep sonucunun sadece bir kısmına ilişkin ise yargılama giderlerine mahkûmiyet, ona göre belirlenir. (HMK 312 md.) Vekilin davadan feragat edebilmesi için vekaletnamede buna ilişkin özel yetki bulunması gerekir. (HMK 74/1. md.) Dâvadan feragat veya dâvayı kabul veya sulh muhakemesinin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilâm harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır. (Harçlar Kanunu 22/1. md.) Anlaşmazlık, feragat nedeniyle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. (AAÜT 6. md.) Feragat edilmiş olmasından dolayı davalı tarafın yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden genel kurallardan farklı uygulamayı gerektiren davacı lehine bir beyanı olduğu takdirde bu beyana göre işlem yapılmalıdır.
Ayrıca feragat halinde alınacak harç ise; Davadan feragat halinde nispi değil maktu harç alınır. Yargıtay 6. HD.’nin 2013/11938 Esas, 2014/3620 K. Sayılı 25/03/2014 tarihli kararı ile davadan feragat edilmesi halinde davacıdan nispi değil maktu karar ve ilam harcının 2/3 üne hükmedilmesi gerekir. Feragat beyanı belirtilen kurallarla birlikte değerlendirildiğinde ve Yargıtay HGK 25/01/1984, 4/57-29, 7 HD’nin 14/12/2010 tarihli 2010/5006-7212 sayılı ve 4. HD’nin 10/02/2005, 2004/7279-2005/1128 sayılı ilamlarının da aynı doğrultuda olduğu anlaşıldığından davacı yanın davadan feragat ettiği, davalı vekilininde vekalet ücreti yargılama gideri talebi olmadığı hususları da dikkate alınarak davanın feragat nedeniyle reddine dair mahkememizde oluşan vicdani kanaate göre aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
HÜKÜM: GEREKÇESİ YUKARIDA AÇIKLANDIĞI ÜZERE
Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı …. vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; dosyada mevcut 17/12/2021 tarihli talep dilekçesinde belirttiği üzere, davacı ….’ın kendine asaleten ve çocukları …. ile …. adına kendisini 10/12/2021 tarih ve …. yevmiye Ilgın Noterliği azilnamesi ile azlettirdiğini, dosyada talebi olmamasına rağmen hükmün taraflara tebliğ edildiğini, davalı vekilinin de talebi olmadığını, davacı …. kendine asaleten ve çocukları …ile …. adına mahkemenin tebligat yapmış sayıldığı işbu dilekçe tarihi itibariyle vekilliğinin bulunmadığını, 17/12/2021 tarihli talep dilekçesi gereği işlem yapılmadığını, hükmün 6. bendinde arabuluculuk ücretinin taraflarından ödenmesine karar verilmiş olup bu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davanın açılmasına sebebiyet verenin davalı olduğunu, her ne kadar davadan feragat var ise de bu feragatın ödeme sebebiyle feragat olduğunu, tüm bu nedenlerle Yerel Mahkemece verilen kararın istinaf incelemesi neticesinde kaldırılmasını ve yeniden yargılama yapılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini, eğer davanın yeniden görülmesi mümkün değil ise hükmün bozulmasını ve dosyanın yeniden karar verilmek üzere Yerel Mahkemeye gönderilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
Davacı vekili DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI talep edilmiş, dava FERAGAT nedeni red kararı verilmiş davacı tarafından lehine verilen arabuluculuk ücreti miktarına yönelik istinaf başvurusunun olduğu anlaşılmaktadır.
6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “İstinaf Yoluna Başvurulabilen Kararlar” başlığı altında düzenlenen 341. Maddesinde; “İlk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.
(2) Miktar veya değeri 5.880 TL’yi (mahkeme karar tarihi itibariyle) geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir.Ancak manevi tazminat davalarında verilen kararlara karşı, miktar veya değere bakılmaksızın istinaf yoluna başvurulabilir.
(3) Alacağın bir kısmının dava edilmiş olması durumunda kesinlik sınırı alacağın tamamına göre belirlenir.
(4) Alacağın tamamının dava edilmiş olması durumunda, kararda asıl talebinin kabul edilmeyen bölümü 5.880 Türk Lirasını geçmeyen taraf, istinaf yoluna başvuramaz” denilmektedir.
İstinafa konu edilen 1.320,00 TL arabuluculuk ücreti hükmedilmesine yönelik istinaf karar tarihi itibarıyla kesinlik sınırı ( 5.880,00 TL) altına kaldığından, reddolan miktar açısından her iki taraf yönünden de karar kesindir.
Davacı vekili azledildiği itirazında bulunmuş ,
HMK 83. maddesinde; “Vekil ile takip edilen davada, vekilin azli hâlinde vekâlet veren, davayı takip etmez ve iki hafta içinde bir başka vekil de görevlendirmez ise tarafın yokluğu hâlinde uygulanacak hükümlere göre işlem yapılır.” hükmü yer almıştır.
Dosya içerisinde azilnamenin bulunmadığı anlaşılmakla İDM tarafından yapılan işlemde usulsüzlük bulunmadığı kanaatine varılmıştır.
Dosya içeriğine, toplanan delillere, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenle, özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, vakıa mahkemesi hakiminin objektif, dosyadaki verilerle çelişmeyen tespitlerine ve uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kurallarına ve hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere göre, HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucu, ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı kanaatine varılarak, davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin HMK nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinden yapılan ön inceleme sonunda davacı vekilinin istinaf başvuru dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 352 maddesi uyarınca davacı vekilinin istinaf dilekçesinin REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 27/04/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.