Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/836 E. 2022/1415 K. 21.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 21/06/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 06/01/2022
NUMARASI : … Esas .. Karar

DAVACI : …
VEKİLİ :Av. … –
DAVALI :1- … – … …
VEKİLİ :Av. …
DAVALI :2- …- … …
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/06/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 21/06/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin maliki olduğu … plakalı araç ile davalı …’nin kullandığı … plakalı aracın çarpışması sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, ekli 11/10/2020 tarihli kaza tutanağından da anlaşılacağı üzere, davalının kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, meydana gelen bu kazadan dolayı müvekkilin aracının büyük hasar gördüğünü, müvekkilinin aracının ön kısmında, kaput, ön çamurluklar, airbagler, aracın motor kısmında ve içinde başkaca yerlerinde hasarlar oluştuğunu, araçta kazadan dolayı değer kaybı meydana geldiğini, dava konusu araç ile ilgili Konya … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyasından tespit yaptırıldığını, tespit raporuna göre 60.807,51-TL hasar ve 25.000,00-TL değer kaybı oluştuğunu, ancak zararın daha fazla olduğunu, araçta meydana gelen değer kaybının gerçek zarar kapsamında olup, sigorta poliçesi kapsamında hem hasarların hem de değer kaybının karşılanması gerektiğini, sigorta şirketine başvuru yapıldığını ve herhangi bir ödeme yapılmadığını, kaza tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte 10.000,00-TL hasar bedeli, 500,00-TL değer kaybı olmak üzere 10.500-TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, 500,00-TL işten kalma zararının ise davalı …’dan tahsiline, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı …Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava öncesi müvekkil şirkete hiçbir başvuruda bulunulmadığını, davada dava şartının yerine getirilmediğini, davanın dava şartı noksanlığından reddinin gerektiğini, müvekkili şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve bakiye poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, kazaya karışan … plaka sayılı aracın müvekkili şirket nezdinde Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Mesuliyet Sigortası ile sigortalı olduğunu, müvekkili şirketin bu poliçedeki maddi zararlara ilişkin teminat limitinin ise kaza tarihi itibariyle araç başına 41.000,00-TL olduğunu, dosya üzerinde yapılan tüm ödemelerin poliçe teminat limitinden mahsup edilmesi gerektiğini, zarar gören araçta meydana gelen değer kaybının belirlenebilmesi için araç kullanım tarzı, kilometresi, önceki kazaları vb. tüm kriterlerin incelenmesi ve bu kriterler çerçevesinde bir hesaplama yapılmasının gerektiğini, değer kaybı mevcut ise ZMSS genel şartlarında belirtilen hesaplama yöntemlerine göre tespit edilecek değer kaybı belirlenmesinin gerektiğini, olayda karşı yana ait aracın 165.000 km. üzerinde iken hasarlandığı ve dolayısıyla ZMSS genel şartlarına göre araçta herhangi bir değer kaybının oluşmayacağı tespit edildiği için değer kaybı yönünden tazminat ödemesi yapılmadığını, davacıya ait aracın davaya konu kazadan daha öncesinde bir kazaya karışıp karışmadığının ve aynı bölgeye hasar almış olup olmadığının tespitini istediklerini, karşı yanın aracında meydana gelen araç hasar tazminatı için 27.01.2021 tarihinde ….’ye 601,80-TL ödeme gerçekleştirildiğini, dosyaya onarıma ilişkin herhangi bir fatura sunulmadığını, davacı yanın avans faiz talebine itiraz ettiklerini, mağdur aracın müvekkil şirket ile arasındaki ilişki ticari bir nitelik arz etmemekte ve tazminat talebinin de haksız fiilden kaynaklandığını, davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; Ticari uyuşmazlıklardan doğan davalarda dava şartı olarak arabulucuya başvurma şartı olduğunu, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulduğunu, ancak müvekkili adına herhangi bir başvuru yapılmadığını, arabuluculuk görüşmelerinde taraf olarak gösterilmediğini ve davet edilmediğini, müvekkili açısından HMK’nun 115/2 maddesi uyarınca dava şartı yokluğundan davanın usulden reddinin gerektiğini, 11.10.2020 tarihinde müvekkilinin sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile davacının maliki olduğu … plakalı araçla trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kaza da araçların hasar aldığını, müvekkilinin sağ koltukta oturan eşi …’nın yaralandığını, kaza sonucunda müvekkilinin tam kusurlu olduğunun iddia edildiğini, henüz yeterli bir inceleme yapılmadan müvekkiline tüm kusur atfedilmesinin hakkaniyete uygun olmadığını, kaza tespit tutanağına dayanılarak araç sürücüsünün tam kusurlu olduğu kanısına varılsa da kusur tespitine ilişkin olarak gerekli bilirkişi raporu alınmadan araç sürücüsünün tam kusurlu olduğunun kabul edilmesinin mümkün olmadığını, Konya … Sulh Hukuk Mahkemesi’ nin … Değişik İş dosyası ile kusur ve zarar tespiti yaptırıldığını, keşif icrasının yokluklarında yapıldığını, müvekkiline haber verilmediğini, müvekkiline itiraz hakkı tanınmadığını, davacı tarafça talep edilmiş olan hasar bedeli, değer kaybı tazminatı, işten kalma zararı tazminatı miktarlarının fahiş olduğunu, sebepsiz zenginleşmeye yol açacağını ve hukuka aykırı olduğunu bu nedenle açılan davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 06/01/2022 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalılar aleyhine açılan işbu davada, 11/10/2020 tarihinde meydana gelen maddi hasarlı trafik kazası sebebiyle davacıya ait … plakalı aracın hasarlanması sebebiyle, davacı aracında meydana gelen hasar bedeli, araç değer kaybı ve kazanç kaybı (mahrumiyet bedelinin) ve değişik iş dosya masrafları ve vekalet ücretinin davalılardan tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi kök ve ek raporlarına göre meydana gelen trafik kazasında … plaka aracın sürücüsü …’nun %25 oranında kusurlu, … plakalı otomobilin sürücüsü davalı …’nın %75 oranında kusurlu olduğu, kusur oranına göre toplam zarar miktarının 48.840,00-TL olduğu, davalı …Ş.’nin toplam zarar miktarına göre poliçe limiti kapsamında 41.000,00-TL’den sorumlu olduğu, kalan miktar olan 7.840,00-TL’den ve araç mahrumiyetinden doğan zarar olan 900,00-TL’den davalı …’nın sorumlu olduğu, ancak davalı … için arabuluculuğa başvurulmaması nedeniyle işbu davalı bakımından davanın usulden reddi gerekeceği, Konya …Sulh Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı delil tespiti dosyasında yapılan 1.134,00-TL masrafın da davalı sigortadan tahsiline yönelik olarak;
Davacının ıslah dilekçesi de nazara alınmak suretiyle sigorta şirketine karşı açtığı davanın KABULÜ İLE,
41.000,00-TL tazminatın (araç değer kaybı ve hasar bedeli olarak; poliçe limiti 41.000,00-TL olduğundan dolayı) temerrüt tarihi olan 22/10/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … şirketinden alınarak davacıya verilmesine,
Davalı … hakkında açılan davanın dava şartı yokluğundan dolayı HMK 114/2 ve 115/2 Maddeleri gereğince usulden reddine” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davalı … hakkında dava açmadan önce arabuluculuğa başvurulmadığını, Türk Borçlar Kanunu’nun 49.maddesine istinaden açılmış olan trafik kazasından doğan tazminat davasında, görevli mahkemenin HMK.nın 2.maddesinde yazılı olduğu üzere genel görevli mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, TTK.nın 5/A maddesine göre ise, ticari davalardan konusu bir miktar paranın ödenmesi olanlar hakkında arabuluculuğa başvuru zorunluluğunun olduğunu, davalı … yönünden davanın ticari dava olup, görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğunu, bu sebeple davalı … hakkında arabuluculuğa başvurulduğunu, tüm bu nedenlerle mahkeme kararının davalı … yönünden kaldırılmasına ve davanın bu davalı yönünden de kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı vekilinin sunduğu ek istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yapılan yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda müvekkilin aracındaki hasar miktarının eksik ve az hesaplandığını, bilirkişi raporlarına itiraz dilekçelerinde itiraz ettiklerini, ancak mahkemece bu itirazlarının dikkate alınmadığını ve sonucunda müvekkilin aracının tamir bedelinin eksik hesaplandığını, müvekkilin aracını tamir ettirirken eş değer parça kullanmak zorunluluğunun olmadığını, değişen parçaları orjinal parça olarak değiştirme ve bunu talep etme hakkının olduğunu, aracın şase ön kolu ve ön şase kolu sağ olarak zikredilen parçalarının değişmesine gerek olmadığı görüşünün de doğru olmadığını, bu parçaların yenisinin bedelinin dikkate alınması gerektiğini, tüm bu nedenlerle mahkeme kararının davalı … yönünden kaldırılmasına, istinaf gerekçeleri doğrultusunda yeniden yargılama yapılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Mahkemece verilen karar, dava şartı yokluğundan usulden ret kararı, davacı tarafından diğer davalı yönünden istinaf edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi zarar nedeniyle, müteselsilen davalılar trafik sigortacısına ve diğer davalı araç işletenine yönelik tazminat istemine ilişkindir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 06/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile eklenen madde 18/A’ya göre; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir….” hükmü getirilmiştir.
01/02/2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasa ile Türk Ticaret Kanunu’na eklenen 5/A maddesi ile 01/01/2019 tarihinden itibaren ticari davalarda arabuluculuğa başvurunun dava şartı haline geldiği, yine 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’na 06/12/2018 tarihinde yürürlüğe giren ve 7155 sayılı kanunun 23.maddesi ile eklenen madde 18/A’ya göre de, zorunlu arabuluculuğa tabi ticari davalarda, arabulucuya başvurulduğuna dair son tutanağın aslının veya arabulucu tarafından onaylanmış bir suretinin sunulmasının dava şartı olduğu, bu tutanak sunulmadan açılan davalarda, mahkemece, tutanağın sunulması için davacı tarafa 1 haftalık kesin mehil verileceği, süreye rağmen tutanağın sunulmaması halinde davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verileceği düzenlenmiştir.
Anlatılan ilke ve düzenlemeler kapsamında somut olayda; davacı vekili tarafından, davalı ZMMS Sigorta’ya karşı açılan davanın zorunlu arabulucuya tabi ticari dava olduğu, taraflar arasında ihtilaf olmadığı davacının da kabulünde olduğu gibi, diğer davalı işletene karşı arabuluculuğa başvurulmadığı sabit olsa da, davacı tarafından zararın tahsili için müteselsilen dava açıldığı ve davalıların zorunlu dava arkadaşı olmadıkları, diğer ihtiyari dava arkadaşı işleten gerçek kişi … için zorunlu arabulucuğa başvurunun gerekmediği halde, bu davalı için de zorunlu arabuluculuk şartı aranarak, dava şartı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bu yönden kararın kaldırılarak mahkemesine gönderilmesi gerekmiştir.
Anlatılan sebep ve gerekçelerle, tüm dosya kapsamı ve davanın niteliği nazara alınarak davacı tarafın istinaf talebinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilerek aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafından yatırılan, başvurma harcı dışında kalan, istinaf karar harcının talep halinde davacıya iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafından istinaf aşamasında yapılan masrafların İlk Derece Mahkemesi tarafından verilecek nihai kararda hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
21/06/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.