Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/798 E. 2022/1003 K. 27.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 27/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 21/12/2021
NUMARASI : …. Esas…. Karar

DAVACI : …’e (T.C. Kimlik No: …) VELAYETEN … (T.C. Kimlik No: …)
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –
DAVANIN KONUSU : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 27/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 27/04/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 27/01/2020 tarihli dilekçesiyle; dava konusu 30/11/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davacının annesinin yaşamını yitirdiğini, konuyla ilgili olarak iş mahkemesine dava açıldığını ve davanın Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne görevsizlikle gönderildiğini, bu dava kapsamına göre alınan bilirkişi raporunda 166.182,59 TL destekten yoksun kalma tazminatı alma hakkının tespit edildiğini, Konya .. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin dava dosyasında davacıyı temsil eden avukatın ıslah dilekçesi vermesi gerekirken bunun yapılmadığını, ıslah dilekçesi verilmemiş olması ıslah edilmeyen kısımdan feragat anlamına gelmediğini, ayrıca arabuluculuk görüşmelerinden de sonuç alınamadığını belirterek, daha önce bu konuda alınan raporlar dikkate alınmak suretiyle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 100 TL destekten yoksun kalma tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 2012 yılı teminat limitleri kapsamında davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 01/03/2021 tarihli dilekçesi ile 100 TL olarak sundukları taleplerini 76.878,31 TL arttırılarak toplam 76.978,31 TL’ye yükselttiklerini, 23/06/2021 tarihli dilekçesi ile de; daha evvel değer arttırımlarını ıslah ederek toplam 92.333,04 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesiyle; davalı şirket tarafından davacıya 06/05/2013 tarihinde 15.032,24 TL ödeme yapıldığını, ibranamenin iptaline yönelik hak düşürücü sürenin 2 yıl olduğunu, bu sebeple davacının taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, kusur durumunun tespiti için dosyanın Adli Tıp Kurumu’na sevk edilmesini, davacının kazaya karışan araç sürücüsü ile uzlaşma yapması halinde davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini gerektiğini, müvekkilinin sorumluluğunun poliçede yer alan limitler ve sigortalı araca atfedilecek kusurla sınırlı olduğunu, davacının sosyal ekonomik durumunun tespit edilerek SGK tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespitinin gerektiğini, iş kazası olup olmadığının tespitini talep ettiklerini, kaza tarihinden itibaren faiz taleplerini reddine ve haksız, mesnetsiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi 21/12/2021 tarih, …. esas …. karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “Dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacı tarafından, gerçekleşen kazaya bağlı olarak Konya ..İş Mahkemesinde açılan davanın … Esas …. Karar nolu kararı ile davalı … yönünden; yapılan ödeme nedeniyle reddedildiği, bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ..Hukuk Dairesinin 27/04/2017 tarihli kararı ile ortadan kaldırıldığı, ortadan kaldırma kararı sonrası Konya ..İş Mahkemesi tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik sonrası dosyaya bakan Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesince Davalı … A.Ş. aleyhine açılan tazminat istemli davada Konya ..İş Mahkemesinin 29/09/2016 tarih ve …. esas … karar sayılı kararı ile karar verildiği ve taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından davalı hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik karar verildiği, Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekilince istinaf üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 352/1-c Maddesi gereğince süre yönünden reddine, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır. Yukarıdaki mahkemelerdeki safahatlar dikkate alındığında; davacının iddiasına konu kaza hakkında daha önce karar verilmesi ve kesin hüküm oluşması nedeniyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesi gerekmiş ve oluşan vicdani kanaat ile;
Davacının davasının kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE, ” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; yerel mahkemece işbu davanın kesin hükme ilişkin dava şartı yokluğu nedeniyle reddetmiş ise de söz konusu kararın çok açık bir şekilde hukuka aykırılık teşkil ettiğini, daha evvel görülmekle kesin hüküm teşkil eden Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesinin …. E sayılı dosyasında kazaya ilişkin maddi tazminatın sadece 5.000,00 TL’Lik kısmına ilişkin yargılama yapıldığını, davayı takip eden vekil Av…’un bilirkişi raporuna göre davayı ıslah etme süresini kaçırması üzerine Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesince taleple bağlılık ilkesi gereği 5.000,00 TL üzerinden hüküm kurulmak zorunda kalındığını, dolayısıyla ıslah edilmeyen kısımdan feragat edildiği manasının çıkmayacağını, zamanaşımı süresi içinde ek bir dava açılarak ıslah edilmeyen kısmın da talep edilebileceğinde hiçbir kuşku ve tereddütün olmayacağını, önceki vekil Av…. tarafından sunulan dava dilekçesinde şimdilik 5.000,00 TL tazminat talep ediliği ve fazlaya ilişkin hakların saklı tutulduğunun açıkça belirtildiğini, yerel mahkeme kararının kaldırılarak davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini ve talep ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; ölümlü trafik kazası nedeniyle destekten yoksun kalma istemine ilişkindir.
Davacı tarafından, gerçekleşen kazaya bağlı olarak Konya ..İş Mahkemesinde açılan davanın …. Esas … Karar nolu kararı ile davalı … yönünden; yapılan ödeme nedeniyle reddedildiği, bu kararın Ankara Bölge Adliye Mahkemesi ..Hukuk Dairesinin 27/04/2017 tarihli kararı ile ortadan kaldırıldığı, ortadan kaldırma kararı sonrası Konya ..İş Mahkemesi tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı verildiği, görevsizlik sonrası dosyaya bakan Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesince Davalı … A.Ş. aleyhine açılan tazminat istemli davada Konya ..İş Mahkemesinin 29/09/2016 tarih ve …. esas …. karar sayılı kararı ile karar verildiği ve taraflarca istinaf edilmeyerek kesinleştiği anlaşıldığından davalı hakkında yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına yönelik karar verildiği, Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekilince istinaf üzerine Ankara Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi tarafından; davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK.nın 352/1-c Maddesi gereğince süre yönünden reddine, şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır.
Bilindiği gibi, hukuk düzeninde istikrar sağlama amacı taşıyan kesin hüküm, hükme karşı yasa yollarının tükenmesi (şekli anlamda kesin hüküm) ve taraflar arasındaki hukuki ilişkinin bir daha dava konusu yapılmaması (maddi anlamda kesin hüküm) şeklinde hukuk yargılama sistemimizde yer almaktadır. Şekli anlamda kesinleşmeyi zorunlu kılan, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin yeniden dava konusu yapılamaması amacını güden maddi anlamda kesin hüküm 6100 sayılı HMK’nun 303 maddesinde düzenlenmiştir.
Anılan maddeye göre kesin hükmün oluşabilmesi için;
1-Dava konusunun, diğer bir anlatımla dava ile elde edilmek istenen sonucun aynı olması,
2-Dava sebebinin yani davanın dayanağı olan vakıaların aynı olması,
3-Davanın taraflarının aynı olması gereklidir.
Maddi anlamda kesin hükümde üç unsur karşımıza çıkmaktadır. Maddi anlamda kesinlik,etki itibarıyla hükmün içeriği ile ilgilidir. Yukarıda belirtilen üç şartı taşıyan bir mahkeme hükmü varsa ,daha sonraki bir davada ,kesin hüküm sebebiyle hakimin ilk kesin hükümde çözümlenmiş konuda ,ikinci kez karar vermemesi gerekir.
Maddi anlamda kesin hüküm,aynı konuda çelişik kararların ortaya çıkmasına engel olmak için mahkeme kararlarına kanuni gerçeklik gücü tanınmakta ve bu güce sahip olan kararlar tarafları ve mahkemeleri bağlamaktadır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın son bulmasını sağlamak ve çelişik kararların verilmesini önleyerek hukuki istikrarı gerçekleştirmek amacındadır.
Yukarıda belirtilen üç şartın birisinin olmaması halinde sonraki davada hakimin, kesin hükümle bağlı olmaksızın ,delilleri yeniden değerlendirilip yeni bir kanaat oluşturduktan sonra hüküm vermesi gerekecektir.
Somut dosyamızda davalı taraf,Konya ..İş Mahkemesi ve Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin ilamın açılan iş bu davamız yönünden KESİN HÜKÜM etkisi yapacağından bahisle davanın kesin hüküm sebebiyle reddini istemiştir.
Kesin Hüküm İçin Aranan şartları değerlendirirsek;
-Konya ..İş Mahkemesi ve Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesi dosyalarının davadaki davanın tarafları ile iş bu davadaki davanın tarafları aynıdır.
-Konya ..İş Mahkemesi ve Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin davadaki davadan elde edilmek istenen sonuçla iş bu dava ile elde edilmek istenen sonuçta aynıdır.
Kesin hüküm yönünden aranan iki şartın varlığı yönünden mahkememizin ve hatta taraflarında kabulündedir.
Ancak
-Dava sebebinin yani davanın dayanağı olan vakıaların aynı olması şartı kesin hüküm itirazı olan davalar ve bu davamızdaki yargılama ve Yüksek Yargıtayın son içtihatları ile gelinen noktada taraflar arasındaki dava sebebine yani yeni vakıalar ve vakıalara verilen anlamlar yönünden AYNI OLMADIĞI açıktır.
Şöyle ki;
dava sebebinden maksat, bir davanın açılmasına neden olan, bir diğer ifadeyle, talep sonucunu haklı göstermeye yarayan maddi vakıalardır. Bu maddi vakıalar, talep neticesini haklı göstermeye elverişli maddi bir fiil ya da hukuki bir muamele olabilir. Somut olaya uygulanacak hukuk kuralları , dava sebebi olarak kabul edilemez,dava sebebine yüklenen anlamın, hukuki sebep olmadığını, vakıalar olduğunu açıkça belirtmiştir. Buna göre; dava temelini oluşturan, davacının talep sonucunu haklı göstermeye yarayan maddi vakıalar, her iki davada ayniyetlik göstermelidir.
Konya ..İş Mahkemesi ve Konya ..Asliye Hukuk Mahkemesi’nin kararlarında Hâkim önüne getirilen vakıaları tetkik etmeyip, inceleme yapmış ödemeye dayanak kararını vermiştir.
Tüm bu gerekçelerle kesin hüküm için aranılan hukuki sebebinin hükmün aynı olma şartı bulunmadığından itirazın kabulü ile dosyanın taraf delilleri beyanları irdelenerek işin esasına girilmesi için kararın kaldırılması gerekmştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davacı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davacı tarafça yatırılan, başvurma harçları dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davacı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davacı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 27/04/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.