Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/790 E. 2022/856 K. 12.04.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 12/04/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 13/01/2022
NUMARASI : …. Esas …. Karar

DAVACI :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 12/04/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 12/04/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkiline ait …. plakalı aracın davalı sigorta firmasınca kasko sigorta poliçesi kapsamında sigortalandığını, araçta 08/09/2018 tarihinde husule gelen kaza neticesinde maddi hasar ve değer kaybı oluştuğunu, kasko poliçesi kapsamında sigorta şirketine müracaat edilmesine rağmen zararının karşılanmadığını, şimdilik 1.000,00 TL maddi hasar ve 1.000,00 TL değer kaybına ilişkin zararın tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın rehinli olduğunu, rehin alacaklısının muvafakatı olmaması halinde husumet nedeniyle davanın reddine karar verilmesini, ayrıca dava konusu taleplerin zamanaşımına uğradığı ve değer kaybı zararının doğrudan zarar kapsamında değerlendirilemeceğinden kasko poliçesi kapsamında olmadığı, müvekkilinin dava konusu taleplerde herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini savunmuştur.
Davacı vekilinin 01/12/2021 tarihli ıslah dilekçesi sunduğu görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya ..Asliye Ticaret Mahkemesi 13/01/2022 tarih, …. esas … karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporuna göre, davacının değer kaybına ilişkin talepleri, ıslah dilekçesi ile birlikte nazara alındığında, araç hasar kaybına ilişkin KDV dahil 13.171,57 TL, değer kaybına ilişkin 5.000,00 TL’nin davalı sigorta şirketinden 22/09/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ve poliçe limitleri dahilinde tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Taraflar arasındaki poliçe kapsamında bildirim tarihi itibariyle 10 iş günü içinde ödemenin yapılacağı kararlaştırıldığından davalıya hasarın ihbar tarihinden itibaren 10 iş günü sonunda davalının temerrrüde düştüğü anlaşılmakla bu tarih itibariyle faiz işletilmesine karar verilerek;
Davanın KABULÜ İLE;
Hasar nedeniyle uğranılan 13.171,57 TL ve değer kaybı nedeniyle uğranılan 5.000,00 TL tazminatın 22/09/2018 temerrüt tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; husumet itirazlarının değerlendirilmeden hüküm kurulduğunu, değer kaybı taleplerinin kasko poliçesi teminatı kapsamı dışında olmasına rağmen bu talebin kabulüne karar verilmiş olmasının hatalı olduğunu, müvekkili şirket sigortalısının doğru beyan yükümlülüğünü yerine getirmediğinin göz önüne alınarak yargılama yapılması gerekirken bu husus üzerinde durulmadığını, davacı tarafından huzurdaki davanın ikamesinden önce müvekkili şirkete yapmış olduğu başvuru üzerine müvekkil şirket tarafından görüşüne başvurulan eksper tarafından hazırlanan raporda çarpıldığı iddia edelin ağaç direğin kaldırım üstünde bulunduğunun görüldüğünü, aracın direğe çarpması için kaldırımın üstüne çıkması gerektiği izleniminin edinildiğini ancak araç üzerinde yapılan incelemede aracın jant, lastik ve alt kısmında herhangi bir hasar izine rastlanamadığını, aracın çamurluğundaki sürtme izlerinden mavi bir araca çarpmış olabileceği izlenimi edildiğini, sigortalının anlatımlarının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, yerel mahkemece araç hasarına ilişkin olarak verilen hükmün hatalı olduğunu, kararın kaldırılması gerektiğini ve reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
1-Husumet itirazının incelenmesinde:
TTK’nun 1456/1. maddesinde “Sınırlı ayni hak ile takyit edilmiş bir mal üzerindeki, malike ait menfaat sigortalandığı takdirde, kanunda aksi öngörülmemişse, sınırlı ayni hak sahibinin hakkı sigorta tazminatı üzerinde de devam eder” düzenlemesine; 1456/2. maddesinde ise “Sigortacıya, mal üzerinde sınırlı ayni hak bulunduğu bildirildiği takdirde, ayni hak sahiplerinin izni bulunmadıkça, sigortacı sigorta tazminatını sigortalıya ödeyemez. Ayni hakkın sicille alenileştiği veya sigortacının bunu bildiği durumlarda bildirime gerek yoktur. Sigortalı menfaate konu malın tamiri veya eski hâline getirilmesi amacıyla ve teminat gösterilmesi şartıyla, tazminat sigortalıya ödenebilir” düzenlemesine yer verilmiştir. Ayrıca Türk Medeni Kanunu’nun 879. maddesi uyarınca, sigorta tazminatının öncelikle rehin hakkı sahibine verilmesi veya açık muvafakatının alınması gereklidir.
Böyle bir durumda, sigortalı durumda olan rehin hakkı sahibi olduğundan sigorta şirketinden tazminat talep etme hakkının da öncelikle ona ait olması gerekir ve sigorta ettiren, ancak sigortalı malın dain ve mürtehini olan ve lehine sigorta edilenin açık muvafakatını almak suretiyle sigortadan, şayet kendi menfaati de zedelendiği takdirde, tazminat istemek hakkına sahip olur. Öncelikle talep hakkının rehin hakkı sahibinde olması, yani sigorta bedelinin rehin hakkı sahibine ödenmesi gerektiği durumda, rehin hakkı sahibinin muvafakatinin bulunması halinde sigortalıya sigorta bedeli ödenebilir. Bu durumda dava açma hakkı da öncelikle rehin hakkı sahibinde olduğundan bir dava şartı olarak aktif dava ehliyeti olan davacı sıfatının da rehin hakkı sahibinde olduğu, buna karşın daini mürtehinin muvafakati halinde bu şartın yerine getirilmiş sayılacağı Yargıtay dairesinin yerleşik içtihatları ile de ortaya konulmuştur.
Dosya kapsamındaki poliçe incelendiğinde …..’nin dain-i mürtehin sıfatının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Davacıya ait aracın trafik kaydında dain ve mürtehin sıfatı bulunan dava dışı …..’nin tazminatın davacıya ödenmesine muvafakatı olup olmadığı hususu ilk derece mahkemesi tarafından araştırılmamıştır……’nin davaya kayıtsız şartsız muvafakat verilmediğinin tespiti halinde ilk derece mahkemesince davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar vermek gerektiğinden itirazın kabulü gerekmiştir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2019/460 E 2020/3352 K )
2- Değer kaybına ilişkin itirazın incelenmesinde:
Taraflar arasında kasko sigorta poliçesi düzenlenmiş olup, kasko sigortası genel şartlarına göre aracın değer kaybından sigorta şirketi sorumlu değildir. Sigorta poliçesinde değer kaybından sigorta şirketinin sorumlu olacağına dair özel bir kloz da mevcut değildir.
Bu durumda, sigorta genel şartları ve poliçe hükümlerine göre değer kaybıyla ilgili olarak talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm verilmesi kaldırmayı gerektirmiştir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2017/194 E 2018/1278 K )
3- Doğru beyan yapılmadığı itirazının incelenmesinde:
Bilindiği üzere geçerli bir poliçe düzenlendikten sonra hasarın iddia edilen şekilde meydana gelmediğini ispat yükü sigorta şirketine aittir. Ancak doğru beyan yükümlülüğünün ihlali halinde ispat yükü ters çevrilir ve bu kez sigortalı hasarın poliçe kapsamında kaldığını ispatlamalıdır.
Somut olayda ,davacı tarafça sigorta şirketine yapılan başvuruda ağaç direğe çarptığını ileri sürdüğü sonrasında ekspertiz raporunda aracın direğe çarparak hasarlanmadığının belirtilmesi üzerine aracın kendi kamyonuna çarptığını ileri sürmesiyle doğru beyan yükümlülüğünün ihlal edildiği ve ispat yükü ters çevrildiği anlaşılmakla davacı taraf sigortalı hasarın poliçe kapsamında kaldığını ispatlamalıdır. Bu nedenle itirazın kabulü gerekmiştir. (YARGITAY 17. Hukuk Dairesi 2018/3036 E 2018/12680 K )
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun açıklanan sebeplerle KABULÜ ile Yerel Mahkeme kararının HMK.m.353/1-a/6 hükmü uyarınca KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafça yatırılan, başvurma harçları dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Konya .. İcra Dairesinin …. Esas sayılı dosyasına …. Şirketi tarafından sunulan; …. Sb/Konya şubesine ait, 24/02/2022 tarihli, …. numaralı, 45.000,00 TL bedelli teminat mektubunun İİK 36/5 maddesi gereğince talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
12/04/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.