Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/622 E. 2022/625 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLİ : Av. … – [ … ] UETS
DAVALI : … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : …
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; 23.07.2017 günü, saat 14:06’da, asli kusurlu taraf olan … plakalı … sevk ve idaresindeki araç Antalya Çevre Yolu Caddesini takiben Hatıp caddesi kavşağında üst yan yoldan gelip arka trafiği kontrol etmeden sağa Akkanat Sokağa geniş bir şekilde dönmek isterken aracının sağ ön kısmı ile arkadan aynı istikametten gelen ve yolun sağından Harmankaya İstikametine seyreden sürücü … idaresindeki motorsikletin sol ön yan kısmının çarpıştığı ve motorsikletini devirerek sürüklendiği kazada; sürücü … 2918 sayılı KTK’nın 53/1-a maddesi (sağa dönüş kurallarına uymamak) ihlal ettiği ve kazada tam kusurlu olduğunu, müvekkilinin kusurunun bulunmadığını, koruyucu ekipmanlar kullanmasından dolayı vücudunun hayati yerlerini koruduğunu, kaza neticesinde müvekkilinin günlerce tedavi gördüğünü ve vücudunda kalıcı hasarlar meydana geldiğini, müvekkilinin BTM ile giderilemez şekilde yaralandığını, burnunun kırıldığını ve yüzünde sabit izlerin kaldığını, 2918 Sayılı KTK M.97’YE göre … Sigorta A.Ş.’ye yapılmış olan başvuru sonucunda ZMMS teminat kapsamındaki müvekkilin zararları kendisine ödenmediğini, arabuluculuğa başvurulduğunu fakat anlaşma sağlanamadığını, bu nedenlerle; 23.07.2017 günü, saat 14:06’da, asli kusurlu taraf olan … plakalı … sevk ve idaresindeki aracın sebebiyet verdiği yaralanmalı trafik kazası neticesinde BTM ile giderilemez şekilde yaralanan müvekkili için; Geçici iş gücü kaybı – 200 TL (Çalışamadığı günler için tazminat), Devlet tarafından karşılanmayan ve öngörülemeyen sağlık giderleri – 200 TL, Bakıcı giderleri – 200 TL, Fizik tedavisi için ödenen ücretler – 200 TL, Sürekli iş gücü kaybı – 200 TL (sağ el bileğinde meydana gelen maluliyetin tespiti ile bundan dolayı aynı çalışma için yapılacak fazla performans ile çalışma kaybının ve ömür boyu bu kayıp sebebiyle mahrum kalınan kazanç), Motor ve koruyucu ekipmanları – 200 TL (motor, kask, koruyucu tulum pantolon, mont, bot, eldivenler), HMK 107 gereğince artırmak kaydıyla şimdilik 1200 TL maddi tazminatın davalı … şirketinden temerrüt tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesine, mahkeme masrafları ve ücret-i vekâletinde davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacı taraf Karayolları Trafik Kanunu gereğince usulü yükümlülüğü olan başvuru şartını eksiksiz olarak yerine getirmeksizin dava açtığından, davanın usulen reddi gerektiğini, dava konusu kazada davacı tam kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığından söz konusu davanın reddinin gerektiğini, kaza sırasında karşı araçta sürücü konumunda olan davacının ehliyeti bulunmaksızın motosiklet kullandığı ve kask, koruyucu ceket, dizlik, eldiven vs. koruyucu teçhizat kullanmadığı kaza tespit tutanağı ile sabit olduğunu, bu nedenle kabul manasında olmamak üzere davacının zararının artmasında müterafik kusuru bulunduğu gözetilerek hesaplanan tazminattan indirim yapılması gerektiğini, davacının, trafik kazasından kaynaklanan gerçek kalıcı maluliyet oranının tespiti bakımından Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Sorumluluk (trafik) Sigortası Genel Şartlar ve ekine uygun Engelli Sağlık Kurulu raporunun dosyaya kazandırılması gerektiğini, Trafik Sigortası Genel Şartları atfı ile maluliyetin tespitine esas alınan 30.3.2013 tarihli ve 28603 sayılı Resmî Gazete’ de yayımlanan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere verilecek sağlık kurulu raporları hakkında yönetmelik yürürlükten kaldırıldığından, yerine yürürlüğe giren 20 şubat 2019 tarih, 30692 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Erişkinler İçin Engellilik Değerlendirmesi Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre maluliyetin tespiti gerektiğini, davacının talebine konu geçici işgöremezlik tazminatı, geçici bakıcı gideri ve tedavi gideri talebi tedavi teminatı kapsamında olduğundan, ilgili mevzuat kapsamında SGK tarafından karşılanması gerekli işbu giderlerden davalı müvekkilinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, “geçici iş göremezlik” tazminatı talepleri de tedavi teminatı içerisinde değerlendirildiğinden teminat dışında olduğunu, gelirin asgari ücret üzerinden hesap edilmesi gerektiğini, tazminat hesaplamasında TRH2010 tablosunun kullanılması ve teknik faizin 1,8 olarak esas alınması gerektiğini, davacının kaza sebebiyle elde ettiği gelir ve tazminatların mahsubu gerekli olduğunu, davacı tarafın kask, ceket vs. koruyucu ekipman kullanmadığı trafik kazası tespit tutanağıyla tespit edildiğini, işbu zararlarının karşılanması yönündeki taleplerinin reddi gerektiğini, herhalde araçta taşınan eşyalar nedeniyle sigortalıya yöneltilebilecek zararlar trafik sigortası teminatı kapsamında olmadığını, davacının Savcılık aşamasında sigortalı araç sürücüsüyle uzlaşıp uzlaşmadığı tespit edilerek, uzlaşmanın tespiti halinde CMK 253/19 gereğince davanın reddine karar verilmesini, işbu dava tarihi öncesinde müvekkili şirkete yapılan başvuru usulsuz olduğundan geçersiz olduğunu, bu nedenle faiz başlangıç tarihinin dava tarihi olması gerektiğini, bu nedenlerle; haksız ve mesnetsiz davanın esastan ve usulden reddine, yargılama masrafları ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Dosya tazminat hesabı için aktüerya bilirkişisine tevdii edilerek 01/07/2021 tarihli aktüerya raporunda, kusur raporu da nazara alınarak neticeten; P.M.F. Yaşama Tablosuna göre yapılan hesaplama sonucu; 23.07.2017- 14.08.2017 Tarihleri Arası 3 Haftalık Süre ile Sınırlı Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararının ; 1.053,05 TL, 15.08.2017- 18.09.2063 Tarihleri Arasındaki Süre İle Sınırlı Sürekli Sakatlık Devresinde Uğradığı Maddi Zararının;75.737,03 TL, İyileşme Süresinde Bakıcı Giderinden Doğan Maddi Zararının; bulunmadığı, fatura edilemeyen ve belgeye bağlanamayan Kaçınılmaz Tedavi Giderlerinden Doğan Maddi Zararının ; 2.000,00 TL, olduğu, TRH-2010 Erkek Mortalite Tablosu’na göre yapılan hesaplama sonucu; 23.07.2017 – 14.08.2017 Tarihleri Arası 3 Haftalık Süre İle Sınırlı Geçici İş Göremezlik Süresinde Uğradığı Maddi Zararının ;1.053,05 TL, 15.08.2017-05.07.2072 Tarihleri Arasındaki Süre ile Sınırlı Sürekli Sakatlık Devresinde Uğradığı Maddi Zararının ;89.507,27 TL, İyileşme Süresinde Bakıcı Giderinden Doğan Maddi Zararının; bulunmadığı, Fatura Edilemeyen ve Belgeye Bağlanamayan Kaçınılmaz Tedavi Giderlerinden Doğan Maddi Zararının; 2.000,00 TL hesap edilmiş olup; Her ne kadar Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin tazminat hesaplamalarında PMF 1931 yaşam tablosunun esas alınması gerektiğine ilişkin yerleşik kararları gereği aktüerya hesap raporu düzenlettirilmiş ise de; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin ve Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin yerleşik içtihatları gereği TRH 2010 tablosu ve prograsive rant usulüne göre %10 artırım ve %10 iskonto esasına dayalı hesaplamalara ilişkin ayrıca aktüerya hesap raporu düzenlettirilmiştir. Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/17154 Esas 2021/4325 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/9650 Esas 2021/4317 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/9713 Esas 2021/3855 Karar; Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 2021/927 Esas 2021/3588 Karar ; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2020/6113 Esas 2021/3121 Karar; Yargıtay (Kapatılan) 17. Hukuk Dairesinin 2020/2628 Esas 2021/2552 Karar sayılı içtihatları ile benzer mahiyetteki Yerleşik içtihatları nazara alınarak; TRH 2010 yaşam tablosu ve prograsive rant sistemine göre hesaplamaların yapıldığı, 08/07/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporu mahkememizce yargılamaya esas alınmıştır.
Tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; yargılamaya esas alınan kusur, maluliyet ve aktüerya raporları ile birlikte davacı vekilinin 08/09/2021 tarihli ıslah dilekçesi de nazara alınarak, davacının Geçici iş göremezlik süresinde uğradığı zararlara ilişkin 1.053,05 TL, sürekli malüliyeti nedeniyle oluşan maddi zararı için 89.507,27 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için 2.000,00 TL, olmak üzere Toplam 92.560,32 TL tazminat bedelinin davalı … firmasında temerrüt tarihi olan 03/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kask ve ekipman zararlarına ve fizik tedavi masraflarına ilişkin soyut beyan dışında herhangi bir delil sunulmadığından ispatlanamayan taleplerin reddine karar verilmiştir.
Yargılamaya esas alınan maluliyet raporunda davacı …’ın olay nedeniyle meydana gelen yaralanması nedeniyle bakıcıya ihtiyaç duymayacağı tespit edildiğinden bu yöndeki taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. ” şeklinde davanın kısmen kabulü ile; davacının Geçici iş göremezlik süresinde uğradığı zararlara ilişkin 1.053,05 TL, sürekli malüliyeti nedeniyle oluşan maddi zararı için 89.507,27 TL, kaçınılmaz tedavi giderinden doğan maddi zararı için 2.000,00 TL, olmak üzere Toplam 92.560,32 TL tazminat bedelinin davalı … firmasında temerrüt tarihi olan 03/07/2020 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ( poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) tahsili ile davacıya verilmesine, bakıcı gideri, Fizik Tedavi Giderleri ve Motor ve Koruyucu Ekipman zarar taleplerinin reddine, dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, CMK 253/9 maddesi kapsamında uzlaşılmış olması nedeniyle davanın reddedilmesi gerekirken aleyhe hüküm kurulmasının hatalı olduğunu, davacı tarafın başvuru şartını yerine getirmeksizin davayı ikame ettiğini, bu nedenle başvurunun usulden reddinin gerektiğini, karara dayanak alınan bilirkişi raporunda amir mevzuat hükümlerine ve kanuna aykırı değerlendirme yapıldığını, poliçe tanzim tarihi itibariyle geçici iş görmezlik tazminatı ve tedavi gideri poliçe kapsamında olduğunu, ayrıca rapor tarihi itibariyle erişkinler için engellilik değerlendirmesi hakkındaki yönetmeliğin usul ve esaslarına göre belirlenecek maluliyet oranının hesaplamaya esas alınması gerektiğini, Anayasa Mahkemesi kararı sonrası yapılan yasal düzenlemelerin göz önünde bulundurulduğunda hesaplama tekniğinin hatalı olduğunu, TRH tablosu ve progresif rant yöntemiyle teknik faiz uygulanmadan yapılan hesaplamanın kabulünün mümkün olmadığını, davacının müterafik kusurunun hesaplanan tazminattan tenzil edilmesine dair değerlendirme yapılmadan hüküm kurulduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Ceza mahkemesindeki vazgeçmenin hukuk mahkemesinde açılacak tazminat davasının etkisi olay tarihinde yürürlükte olan 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 73. maddesinin 7. bendinde öngörülen iki koşulun birlikte gerçekleşmesine bağlanmıştır. Bu koşullar, vazgeçme ile ceza dosyasının düşmesi ve kişisel hakkın saklı tutulmamış olmasıdır. Anılan Kanun maddesinde “kamu davasının düşmesi, suçtan zarar gören kişinin şikayetten vazgeçmiş olmasından ileri gelmiş ve vazgeçtiği sırada şahsi haklarından da vazgeçtiğini ayrıca açıklamış ise artık hukuk mahkemesinde de dava açamaz.” şeklinde düzenleme getirilmiştir.
Bu halde Cezadaki kamu davasının şikayetten vazgeçme ile düşmesi, TCK 74/2. maddesi gereğince uğranılan zararın tazmini için açılan şahsi hak davasını ve 74/3. maddesi gereğince tazminat ve yargılama giderlerini etkilemez. Suçtan zarar görenin, kamu davasının düşmesi halinde şikayetinden vazgeçmesiyle bu düşme gerçekleşse bile açıkça vazgeçme sırasında şahsi haklarından vazgeçtiğini açıklamış ise ancak hukuk mahkemesinde dava açılamaz.
Ceza Muhakemeleri Kanununun 253/17. bendinde; “Cumhuriyet savcısı, uzlaşmanın, tarafların özgür iradelerine dayandığını ve edimin hukuka uygun olduğunu belirlerse raporu veya belgeyi mühür ve imza altına alarak soruşturma dosyasında muhafaza eder.”,
CMK’nın 253/19. bendine göre ise “… Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi,9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır.” hükmüne haizder
CMK nın 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz, açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır.
Somut olaya ilişkin olarak açılan Konya C. Savcılığının … esas sayılı dosyasında, tarafların 5271 sayılı Ceza Muhakemeleri Kanununun 253 üncü maddesi kapsamında, uzlaştırma faaliyetlerinde bulunulduğu, tarafların uzlaşmayı kabul ettikleri, 13/10/2017 tarihi itibariyle edimsiz uzlaşma sağlandığı, davacının maddi ve manevi hiçbir talebi olmaksızın uzlaşmayı kabul ettiği,bu nedenle savcılıkça movuşturmaya yer olmadığına kararı verildiği,bu halde CMK nın 253/19. bendine göre uzlaşmanın sağlanması halinde soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamayacağı, açılmış olan davanın reddedileceği ve bu durumun sigortaya da sirayet edecek olması karşısında taraflar uzlaşmış bulunduğundan mahkemenin iş bu dosyası ile açılmış bulunan tazminat davasından CMK 253/19 madde gereği REDDİNE karar verilmesi gerekirken kabul kararı verilmesi yanlış olup itiraz yerindedir.
HMK’nin 355. maddesinde, “ İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek açılmış bulunan tazminat davasından CMK 253/19 madde gereği REDDİNE, bu şekilde davalı … vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Konya C. Savcılığının … esas sayılı dosyasında Esas sayılı dosyasında taraflar edimsiz uzlaşmış bulunduğundan mahkemenin iş bu dosyası ile açılmış bulunan tazminat davasından CMK 253/19 madde gereği REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
1-Alınması gereken 80,70 TL harcın, peşin alınan 54,40 TL harç ile 314,10 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 368,50 TL harçtan mahsubu ile fazla 287,80 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
2-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
3-Davalı kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT.ne göre hesaplanan 5.100,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
4-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının HMK’nın 333. maddesi gereğince karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
6-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı tarafa iadesine,
7-Davalı tarafça yapılan 220,70 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,
8-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere OYBİRLİĞİ ile karar verildi….

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.