Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/613 E. 2022/604 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … -…
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 18/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :…
ÜYE :…
ÜYE : …
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 30/09/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – …
VEKİLLERİ : Av. …
DAVALILAR : 1- … – …
2- … -…
VEKİLLERİ : Av….
Av. …
DAVALI : 3- … SİGORTA A.Ş. (… SİGORTA A.Ş)- …
VEKİLLERİ : Av. …
Av. …
DAVA İHBAR OLUNAN : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ …
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 18/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; olay günü müvekkiline ait ve müvekkilinin sevk ve idaresinde bulunan … plakalı araç adliyeden çıkmış seyir halinde iken, … Caddesinde bulunan trafik ışıklarında kendisine yeşil ışık yandığı esnada, şehir içi hız limitlerine uygun vaziyette kavşaktan karşıya geçerken … plakalı minibüs trafik ışıklarına riayet etmeden kontrolsüz olarak kavşağı geçmesi sonucu müvekkilinin aracına sol yandan vurduğunu, işbu çarpma sonucu müvekkilinin aracı savrulduğunu ve trafik ışıklarına çarptığını, neticede müvekkile ait araçta maddi hasar meydana geldiğini, maddi hasarlı trafik kaza tespit tutanağı doğrultusunda taraflarca tanzim edilen rapora göre kusur oranları her iki araç sürücüsüne eşit olarak verildiğini, kaza sebebi ile müvekkilinin aracı tabiri caiz ise pert bir vaziyet aldığını, kaza tespit tutunağında yer alan kusur oranının kabul etmelerinin ve müvekkilin aracında meydana gelen zararının tespitinin sağlanması amacı ile Konya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Değişik İş sayılı dosyasından bir tespit davası ikame edildiğini, dava neticesinde bilgisayar ve makine mühendisi bilirkişiler marifeti ile 12/11/2018 tarihli bir rapor tanzim edildiğini, işbu tanzim edilen rapor doğrultusunda müvekkil tarafından 22/11/2018 tarihinde davalı sigorta şirketine yazılı başvuruda bulunulmuş ancak sigorta şirketinden olumlu ya da olumsuz herhangi bir cevap alınamadığını, müvekkiline de herhangi bir ödeme yapılmadığını, dava sonuna kadar geçerli olmak üzere davalılar adına kayıtlı olan … plakalı araç üzerine üçüncü kişilere devrinin önlenmesi amacıyla ihtiyati tedbir konulmasını … plakalı araçta meydana gelen değer kaybı nedeniyle ,bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere, şimdilik 2.000,00. TL’sinin; araçta meydana gelen maddi zararın şimdilik 6.000,00 TL sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi İle birlikte davalıların tamamından müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkiline ödenmesini, aracı kullanamama sebebiyle meydana gelen zararın, bilirkişi raporundan sonra artırılmak üzere şimdilik 450,00 TL sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile müvekkile ödenmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … Sigorta Aş vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı araç, … no.lu 27.09.2017 – 01.08.2018 vadeli Trafik Sigorta Poliçesi ile sigortalı ve Poliçe limiti , maddi kazalarda araç başına 33.000,00TL olduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun poliçede yazılan limitle sınırlı olduğunu, sigortalının kusurlu olup olmadığının tespitinin gerektiğini, … plaka nolu minibüsün “kırmızı ışık ihlali” yaptığına ilişkin bir beyan söz konusu olsa da, davacı tarafın bu beyanını açık bir şekilde delillerle ispat edemediğini, Maddi Hasarlı Trafik Kaza Tespit Tutanağında kazaya karışan her iki araç sürücüsünün kusur oranlarının eşit olduğunun belirtildiğini, davacının mahrumiyet bedeli/kazanç kaybı taleplerinin teminat dışında kaldığını, davacı tarafın taleplerinin 01.06.2015 tarihinde yürürlüğe girmiş yeni genel şartlar kapsamı dahilinde değerlendirilmesi gerektiğini, değer kaybı talebinde bulunan aracın önceki kazasının bulunup bulunmadığının tespitinin gerektiğini, Müvekkili şirketin dava tarihinden itibaren faizden sorumlu olabileceğini, bu nedenlerle; davanın reddini, aracı kullanamama sebebiyle meydana gelen zararın (Mahrumiyet bedeli talebinin) Trafik Poliçesinde teminat dışı olması nedeniyle reddini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekilinin mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde özetle; 24.05.2018 günü davalı müvekkilleri … ve … adına kayıtlı ve müvekkili … sevk ve idaresindeki … plakalı araç, … Caddesinde seyir halindeyken … Caddesi kavşağına geldiği sırada kırmızı ışıkta durmuş ve trafik lambalarının yeşil ışığı göstermesini müteakip hareket ettiğini, bu esnada … Caddesi üzerinden şehir merkezi istikametine giden davacı … sevk ve idaresindeki … plakalı aracın trafik kurallarına aykırı bir şekilde aşırı yüksek hızla kavşağa girmesi sonucu maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kaza tespit tutanağı ve kamera kayıtlarında da sabit olduğu üzere müvekkili …’ın kırmızı ışıkta durduğunu, kendisine yeşil yandığında harekete geçtiğini, davacının aşırı süratli bir biçimde ve kırmızı ışık ihlali yaparak kavşağa kontrolsüz bir şekilde girmesi nedeniyle tam kusurlu olduğunu, davacı tarafın, … plakalı araçlarındaki hasar bedeli, değer kaybı ve araç mahrumiyet bedelinin belirlenmesi amacıyla Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş numaralı dosya kapsamında tespit davası açılıp makine mühendisi bilirkişiden bilirkişi raporu aldırıldığını, fakat bilirkişi tarafından tespit edilen araçta değişmesi gereken parçaların eşdeğer parça fiyatları ve işçilik fiyatları serbest piyasa koşullarının çok üzerinde belirlendiğini, aracın değer kaybının olup olmadığı hususunun 01.06.2015 tarihli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’ nın Değer Kaybı Hesaplaması başlıklı EK-1′ deki formüle göre yapılması gerektiğini, davacı beyanlarına göre aracın kilometresinin 100.000 üzerinden hesaplandığını, 2005 model olan aracın kilometresinin 100.000 olamayacağını, aracın yenilenme ve onarımının 15 günde tamamlanabileceğinin ve günlük ortalama 60 TL olarak zararın fahiş olduğunu, ayrıca aracın mahrumiyet bedeli zararı hesaplanırken onarım süresi içerisindeki ortalama yakıt giderinin ve ortalama amortisman giderinin de düşülmesi gerektiğini, bilirkişinin bu giderleri raporunda hiç belirlememiş ve yapılan zarar hesabından düşmediğini, bu nedenlerle; … numaralı Genişletilmiş Kasko poliçesinden dolayı davanın … Sigorta A.Ş’ ye ihbar edilmesini, davacının haksız ve hukuka aykırı davasının reddini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; hüküm kurmaya elverişli ve denetime açık bilirkişi raporlarına göre kazanın meydana gelmesinde davacının %50, davalı …’ın %50 kusurlu olduğu, davacının araç mahrumiyetinden kaynaklı maddi zararı ile hasara ilişkin yaptığı ödemelere yönelik dava dilekçesi ile birlikte ıslah dilekçesi de nazara alınarak; hasara ilişkin maddi zarar için 6.075,88 TL ve Araç değer kaybı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 7.075,88 TL’nin 04.05.2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen(davalı sigorta şirketinden 12.05.2018 temerrüt tarihinden itibaren ,poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte) tahsili ile davacıya verilmesine, aracın kullanılamadığı süre içerisindeki zarar için 500,00 TL’nin 04.05.2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.” şeklinde davanın kısmen kabulü ile, hasara ilişkin maddi zarar için 6.075,88 TL ve Araç değer kaybı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 7.075,88 TL’nin 04.05.2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketinden 12.05.2018 temerrüt tarihinden itibaren ,poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte) tahsili ile davacıya verilmesine; aracın kullanılamadığı süre içerisindeki zarar için 500,00 TL’nin 04.05.2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; Fazlaya ilişkin talebin reddine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … Sigorta AŞ vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın eksik ve hatalı bilirkişi incelemesi sonucunda kurulduğunu, müvekkili şirketin sorumluluğunun ancak sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında mümkün olabileceğini, kusur raporunun hesap raporu ile birlikte tanzim edilmiş olmakla birlikte eksik inceleme neticesinde tespit edilen kusur oranlarının taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, müvekkili şirket açısından aleyhe hükmedilmeyen kısım açısından sair giderlerin oranlanması gerekirken herhangi bir ayrıma gidilmediğini, kurulan hükümden tam anlamıyla sorumlu gibi harç ve yargılama giderlerini ödemekle yükümlü tutulduğunu, bilirkişi raporunda tayin ve tespit edilen yedek parça fiyatlarının fahiş oranda yüksek olduğunu, söz konusu tazminatın uzman sigorta eksperi tarafından Yargıtay içtihatları doğrultusunda belirlenmesi gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine tazminata hükmedilecek olması halinde değer kaybı hesaplamasının ZMMS Genel Şartlarında yer alan formüle göre yapılması gerektiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın müvekkili açısından reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın ve gerekçenin tamamen hukuka aykırı olduğunu, davacı tarafın talep ettiği alacak kalemlerinin ıslah tarihi itibariyle zaman aşımına uğradığını, kısmi davada dava edilmeyen alacak kesimi için fazlaya ilişkin hakkın saklı tutulmasının zaman aşımını kesmediğini, bu nedenle davacı tarafın taleplerinin zaman aşımına uğramasından dolayı talep edilen tüm alacak kalemlerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, müvekkiline atfedilen kusur oranının haksız olduğunu, hukuka ve hayatın olağan akışına aykırı gerekçelerle müvekkiline kusur atfedilmesinin hakkaniyete aykırı olduğunu beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Davalıların Kusur raporuna itiraz
Makine Mühendisi Bilirkişi …….’un mahkememize sunmuş olduğu 18/10/2019 tarihli raporunda; … plakalı minibüsü Sürücüsü …’ın, bu kazanın oluşumunda asli kusurlardan 2918 sayılı KTK nun Madde-57/1-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Kuralını ihlal ettiğinden Müştereken %50 Kusurlu olduğu, … Plakalı otomobil Sürücüsü … ise yine aynı kanunun asli kusurlardan 2918 sayılı KTK nun Madde-57/1-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Kuralını ihlal ettiğinden Müştereken %50 Kusurlu olduğu ,
Adli Trafik Bilirkişi … ve Makine Mühendisi Bilirkişi Sümeyra Yavuz’un mahkememize sunmuş olduğu 27/12/2019 tarihli raporunda; … plakalı minibüsü Sürücüsü …’ın, bu kazanın oluşumunda asli kusurlardan 2918 sayılı KTK nun Madde-57/l-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik akımı, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Kuralını ihlal ettiğinden Müştereken %50 Kusurlu olduğu, … Plakalı otomobil Sürücüsü … ise yine aynı kanunun asli kusurlardan 2918 sayılı KTK nun Madde-57/l-d (Işıklı trafik işaretleri izin verse bile, trafik aküm, kendisini kavşak içinde durmaya zorlayacak veya diğer doğrultudaki trafiğin geçişine engel olacak ise, sürücülerin kavşağa girmeleri yasaktır.) Kuralım ihlal ettiğinden Müştereken %50 Kusurlu olduğu, belirtilmekle raporların örtüştüğü anlaşılmakla itiraz yersizdir
Davalıların değer kaybı ve maddi hasara yönelik itirazları
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları 14 Mayıs 2015 gün 29355 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak 01 Haziran 2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Genel Şart Kapsamındaki Teminat Türleri A-5.maddesinde, maddi zararlarında sigorta teminatı kapsamında olduğu belirtilmiş ve maddi zararın “Hak sahibinin kaza tarihi itibariyle bu genel şartta tanımlanan ve zarar gören araçta meydana gelen değer kaybı dahil doğrudan malları üzerindeki azalmadır. Sigortalının sorumlu olduğu araç kazalarında değer kaybı, talep edilmesi halinde ilgili branşta ruhsat sahibi sigorta eksperleri tarafından tespit edilir. Değer kaybının tespiti bu Genel Şart ekinde yer alan esaslara göre yapılır.” Şeklindeki düzenleme ile trafik kazası sonucu zarar gören üçüncü kişiye ait araçta meydana gelen hasar bedeli ve değer kaybına ilişkin zararların, genel şartların ekindeki hesaplama yöntemine ilişkin çizelgeye göre eksper tarafından belirleneceği belirtilmiştir. Genel şartlar Ek-1 de değer kaybının belirlenmesine ilişkin çizelge ve teminatı dışında kalan bazı haller belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinin ayrılmaz eki niteliğinde olan genel şartlarda yapılan düzenlemelerin zarar gören üçüncü şahıslar yönünden bağlayıcı olup olmadığı hususuna ilişkindir.
Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununda 91 ila 101.maddeler arasında düzenlenmiştir. Motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracın işletenin zarara uğrayan üçüncü kişilere karşı olan sorumluluğunu belirli limitlere kadar karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan sorumluluk sigortası türüdür.
Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası, (Trafik Sigortası) 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91. Maddesinde; “İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde belirtilmiştir. Bu madde gereğince ZMSS yapılması yasal bir zorunluluk olmakla birlikte bu tür sigorta sözleşmeleri, sigorta ettiren ile sigortacı arasında karşılıklı ve birbirine uygun irade açıklamaları ile kurulur ve bir sigorta poliçesine bağlanır.Yoksa yasa gereği kendiliğinden oluşan bir sigorta türü değildir. (Işıl Ulaş Uygulamalı Sigorta Hukuk) “KTK’nın 93. maddesinde; (Değişik:17/10/1996-4199/34 md) Zorunlu mali sorumluluk sigortası genel şartları, teminat tutarları ile tarife ve talimatları Hazine Müsteşarlığının bağlı bulunduğu Bakanlıkça tespit edilir ve Resmi Gazetede yayımlanır.” hükmü mevcuttur.
Sigorta şirketlerinin sigorta sözleşmeleri kapsamındaki sorumlulukları sigorta poliçelerinin ayrılmaz parçası olan genel şartlarda düzenlenmiştir.
Genel Şartlar: Başbakanlık Hazine Müsteşarlığı tarafından her sigorta branşı için hazırlanmış olan ve sigorta şirketlerinin bunun aksine hareket edemeyecekleri, teminatın kapsamı, istisna edilen haller, hasar prosedürü, sigortalının görev ve yükümlülükleri, anlaşmazlık halinde uygulanabilecek hükümler, prim ödemesi, rücu durumu gibi sigorta sözleşmesinin esaslarını belirten koşullardır.
Genel açıklamalar bu şekilde olmakla birlikte KTK’nun tazminatın azaltılması veya kaldırılması sonucunu doğuran haller: başlıklı 95.maddesinde “Sigorta sözleşmesinden veya sigorta sözleşmesine ilişkin kanun hükümlerinden doğan ve tazminat yükümlülüğünün kaldırılması veya miktarının azaltılması sonucunu doğuran haller zarar görene karşı ileri sürülemez. Ödemede bulunan sigortacı, sigorta sözleşmesine ve bu sözleşmeye ilişkin kanun hükümlerine göre, tazminatın kaldırılmasını veya azaltılmasını sağlayabileceği oranda sigorta ettirene başvurabilir.” hükmüne göre; Karayolları Trafik Kanununda düzenlenmeyen, sigortacının zarar görenlere karşı ileri süremediği tazminatın kaldırılması veya miktarının azaltılmasını gerektiren hallerde, ancak sigortalısına rücu edebileceği düzenlenmiştir. Yani sigorta şirketi KTK’nun da düzenlenmeyen teminat kapsamında olmayan halleri ve rücu koşullarının varlığını zarara uğrayan kişilere karşı ileri süremez, koşullarının varlığı halinde sigorta sözleşmesinin eki olan genel şartlarda düzenlenmiş teminat dışı haller ve rücu halleri mevcut ise sadece sigorta sözleşmesinin tarafı olan akidi sigortalıya rücu edebilir.
Trafik kazaları dayanağını 2918 sayılı KTK’dan alan haksız fiil niteliğinde olaylardır. Haksız fiiller meydana geldikleri anda hukuki sonuç doğurur ve zarara neden olanların zararı tazmin borcu haksız fiil tarihinde ortaya çıkar. Haksız fiilin unsuru olan zarar, zarar görenin malvarlığında rızası dışında meydana gelen azalma ile zarar verici fiil olmasa idi bulunacağı durum arasındaki farktır ve zarar haksız fiilin meydana gelmesi ile gerçekleşmiş sayılır. Zarar verenin ve diğer sorumluların zararı tazmin yükümlülüğü herhangi bir ihbara ve ihtara gerek kalmaksızın olay tarihinde doğar. Haksız fiile bağlanan hukuki sonuçlar haksız fiil tarihi esas alınarak belirlenir ve bu nedenle haksız fiillerde olay tarihinde yürürlükte bulunan hukuk kuralları uygulanır. Başka bir deyişle zararın belirlenmesinde etken olan hususlarda olay tarihinde yürürlükte bulunan mevzuat hükümlerinin dikkate alınması gerekir.
Bu kapsamda Davalı vekilinin mahkemece aldırılan hasar raporundaki değer kaybına yönelik itirazlarının incelenmesinde; 6704 sayılı yasayla değişik 2918 sayılı KTK nun 90.maddesinde yer alan zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamındaki tazminatlar bu kanun ve bu kanun çerçevesinde hazırlanan genel şartlarda öngörülen usul ve esaslara tabi olan hükümlerinden YUKARIDA İZAH EDİLDİĞİ ÜZERE TARAFI OLMADIĞI ZMMS SÖZLEŞMESİNDEKİ ŞARTLARIN DAVACI AÇISINDAN BAĞLAYICI OLMAMASI VE ANAYASA MAHKEMESİNİN nin 09/10/2020 tarihli resmi gazetede yayınlanan 17/07/2020 tarihli ve 2019/40 esas 2019/40 sayılı kararına göre 6704 SAYILI KANUNUN 3.MADDESİYLE DEĞİŞTİRİLEN 90. MADDESİNİN BİRİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE BU KANUN ÇERÇEVESİNDE HAZIRLANAN GENEL ŞARTLARDA” İBARESİNİN VE İKİNCİ CÜMLESİNDE YERALAN “VE GENEL ŞARTLARDA ’’ İBARESİNİN İPTAL EDİLMİŞ OLMASI SEBEBİYLE UYGULANMAYACAKTIR.
Yargıtay 17.HD’nin 2017/1230 E- 2018/2590 K sayılı 15/03/2018 tarihli kararında vurgulandığı gibi değer kaybının hesabında aracın modeli, markası, özellikleri, yapılan onarım işlemleri, kilometresi, olay tarihindeki yaşı, tarafların iddia ve savunmaları ve tüm dosya kapsamı değerlendirilerek kaza öncesi hasarsız ikinci el piyasa rayiç değeriyle kaza meydana geldikten ve tamir edildikten sonraki ikinci el piyasa rayiç değeri arasındaki farka göre değer kaybı zararının hesaplanması ilke olarak kabul edilmesine,hükme esas alınan raporun bu kriterlere uygun olarak tanzim edilmesine göre bu bilirkişi raporunun hükme esas alınmasında usulsüzlük olmamasına göre itiraz yersizdir
Davalı sigortanın harç ve yargılama giderine itirazı
Davacının davalı sigortadan araç mahrumiyet bedeli talebi olmadığı halde ,dava konusu hakkında hüküm kurulurken harç ve yargılama giderlerinin davalı sigorta açısından kabul edilen miktara göre oranlama yapılması gerekirken kabul edilen tüm alacak yönünden aleyhine fazla harç ve yargılama gideri yüklenmesi yanlış olup itiraz yerindedir
Davalı … ve … vekilinin ıslaha karşı zamanaşımı itirazı
Dava açılmakla, belirsiz alacak davasında, alacağın tamamına ilişkin zamanaşımı süresi kesilmekte iken, kısmi davada, talep edilmeyen kısım için zamanaşımı süresi işlemeye devam eder. Belirsiz alacak davasında, davalı tarafça dava açıldıktan sonra ileri sürülen zamanaşımı def’i sadece ilk talebi değil bedel artırım talebini de kapsar ve süresinde zamanaşımı def’in de bulunmaması halinde arttırılan bedel için sonradan zamanaşımı def’inde bulunulamaz.
Davacının somut olayda gerek dava dilekçesi içeriğinden gerekse talep kısmından açıkça fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak açtığı kısmi davasının olduğu anlaşılmaktadır.Mahkemenin davayı ne şekilde belirsiz alacak davası olarak nitelendirildiği anlaşılamamıştır,Davacı taraf davasını açıkça kısmi dava olarak açtığını belirtmektedir
2918 sayılı KTK.nun 109/1.maddesinde “motorlu araç kazalarından doğan maddi zararların tazminine ilişkin talepler, zarar görenin zararı ve tazminat yükümlüsünü öğrendiği tarihten başlayarak 2 yıl ve her halde, kaza gününden başlayarak 10 yıl içinde zamanaşımına uğrar.” denilmektedir. Aynı kanunun 109/2 maddesinde ise, “dava, cezayı gerektiren bir fiilden doğar ve Ceza Kanunu bu fiil için daha uzun bir zamanaşımı süresi öngörmüş ise, bu süre maddi tazminat talepleri için de geçerlidir.” hükmüne yer verilmiştir. Davaya konu kaza 04/05/2018 tarihinde gerçekleşmiş, davacı vekilince 11/12/2018 tarihinde dava açılmış 17/07/2020 tarihinde de dava ıslah edilmiştir. Davalı taraf ıslah dilekçesine karşı süresi içinde zamanaşımı definde bulunmuş, yerel mahkeme, davalının zamanaşımı definin reddine karar vererek davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Kısmi davada, zamanaşımı yalnızca dava açılan kısım için kesildiğinden ve geriye kalan meblağ için işlemeye devam ettiğinden, ıslahla arttırılacak miktar için de zamanaşımı süresinin dolmamış olması gerekir.Somut olayda yanlızca maddi hasar meydana geldiğinden,Davacı vekili 24/07/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle değer kaybı nedeniyle oluşan zarar taleplerini 1.000,00 TL’ye indirmiş, araçta meydana gelen maddi zarar masraflarına ilişkin taleplerini 6.000 tl den 6.075,88 TL, aracın kullanılmaması nedeniyle oluşan zarar taleplerini 450 tl den 500,00 TL olarak arttırmıştır.bu halde maddi hasar için 75,88 tl,aracın kullanılamaması için 50 tl lik ıslah edilen miktar yönünden ıslah tarihine kadar KTK.nun 109/1.maddesindeki 2 yıllık süre de geçmiştir. Hal böyle iken, mahkemece ıslahla artırılan kısım yönünden davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulü doğru olmayıp itiraz yerindedir
HMK’nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek davalı sigorta açısından davacının davalı sigortadan araç mahrumiyet bedeli talebi olmadığı halde, dava konusu hakkında hüküm kurulurken harç ve yargılama giderlerinin davalı sigorta açısından kabul edilen miktara göre oranlama yapılmaması nedeniyle, diğer davalılar için de ıslah tarihine kadar KTK.nun 109/1.maddesindeki 2 yıllık süre de geçtiğinden ıslah talebinin reddine karar verilmesi gerektiğinden istinafın kabulü gerektiği, NE VARKİ DAVALI SİGORTA ŞİRKETİNİN ISLAHA KARŞI ZAMANAŞIMI itirazı olmadığından davacı lehine kazanılmış hak gereği önceki hüküm aynen korunmak suretiyle incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekillerinin istinaf başvurularının yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-Hasara ilişkin maddi zarar için 6.075,88 TL ve araç değer kaybı 1.000,00 TL olmak üzere toplam 7.075,88 TL’nin (davalı … ve … yönünden davalıların istinaf başvurusu kabul edildiğinden ve onların lehine maddi tazminat miktarı yeniden belirlendiğinden bu davalıların sorumluluğunun 6.000 TL araç maddi hasar ve 1.000 TL araç değer kaybı toplamı 7.000 TL ile sınırlı sorumlu olacak şekilde) 04.05.2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen (davalı sigorta şirketinden 12.05.2018 temerrüt tarihinden itibaren, poliçe limiti dahilinde ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla) işleyecek yasal faiziyle birlikte) tahsili ile davacıya VERİLMESİNE;
Aracın kullanılamadığı süre içerisindeki zarar için 450,00 TL’nin 04.05.2018 olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE;
Islahla artırılan araç maddi hasar için 75,88 TL, aracın kullanılamamasından kaynaklı bakiye 50 TL’lik ıslah edilen miktar yönünden davalı … ve … yönünden açılan davanın zamanaşımı nedeniyle REDDİNE,
Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
2-Alınması gereken 514,09 TL harçtan peşin alınan 146,44 TL harcın mahsubu ile bakiye 367,65 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, ( davalı sigorta şirketinin bu harcın 344 tl sinden diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu tutulmasına)
3-Davacı tarafından yatırılan 35,90 TL başvurma harcı, 5,20 vekalet harcı, 2,13 TL ıslah harcı, 144,31 TL peşin harç olmak üzere toplam 187,54 TL’nin ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, ( davalı sigorta şirketinin bu harcın 176 tl sinden diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu ve davalı Sigorta Şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere),
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 5.100,00 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı Sigorta Şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere)
5-Davalılar kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.125,00 TL’nin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine, (davalı sigorta şirketinin karara karşı istinaf başvurusu olmadığından ve bu davalı yönünden 1000 tl lik miktar yönünden ret kararı verildiğinden , bu davalı lehine yukarıda hükmolunan 1.125 tl lik vekaletin 1.000 tl si ile sınırlı olarak ve diğer davalılarla birlikte davacıdan tahsiline)
6-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 314,00 TL keşif harcı, 70,00 TL keşif taksi ücreti ile posta tebligat gideri 410,35 TL toplamı olan 1.860,35 TL’nin kabul red oranına göre hesaplanan 1.847,32 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına, ( davalı sigorta şirketinin giderin 1.736 tl sinden diğer davalılarla birlikte müteselsilen sorumlu ve Sigorta Şirketinin poliçe limitleri dahilinde sorumlu olmak üzere),
7-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
8-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı taraflara ayrı ayrı iadesine,
9-Davalı … tarafından yapılan 162,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
10-Davalı … tarafından yapılan 162,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
11-Davalı … Sigorta AŞ tarafından yapılan 162,10 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile bu davalıya ödenmesine,
12-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
13-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/03/2022

Başkan Üye Üye Katip
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.