Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/562 E. 2022/626 K. 18.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : …

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : …
NUMARASI : … Esas … Karar

DAVACI : … – … …
VEKİLLERİ : Av. … –
Av. … – …
DAVALI : 1- … SİGORTA A.Ş – …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVALI : 2- … – … …
VEKİLİ : Av. … – …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : …
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 21/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekilinin mahkememize vermiş olduğu 18/04/2018 tarihli dava dilekçesi ile özetle; Lisanslı ve profesyonel motosiklet sürücüsü olan müvekkilinin 08/11/2015 tarihinde Konya-Seydişehir yolunda üzerine kayıtlı … plakalı motosiklet ile kurallara uygun bir şekilde hareket halindeyken döner kavşağa geldiği sırada davalı sürücü sevk ve idaresindeki … plakalı aracın müvekkilinin şeridini ihlal etmek suretiyle müvekkiline çarpması yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, müvekkilinin kask, koruyucu tulum pantolon, mont, bot, eldiven gibi tüm güvenlik tedbirlerini alarak yolculuk yaptığını, kazada sağa kaçış manevrası yaptığı için sol ayağının düşen motosikletin altında kaldığını, kırık meydana geldiğini, metrelerce sürüklendiğini, kaza sonrası kaldırıldığı hastanede ameliyat olduğunu, birçok yerinde parçalı kırıklar olduğunu, uzun süren tedavi sonrasında taburcu edildiğini ancak fizik tedavileri devam ettiğini, yaşam kalitesinin düştüğünü, müvekkilinin 2012 yılından beri avukatlık yaptığını, kaza nedeniyle Konya … Asliye Ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile açılan davada alınan raporu kabul etmediklerini, müvekkilinin kusursuz olduğunu, müvekkilinin yaşamış olduğu iş gücü kaybının çok yüksek olduğunu, kaza nedeniyle sağlık durumunun eskisi gibi olmayacağını beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla öncelikle … plaka sayılı otomobil ve adına kayıtlı taşınmaza kararın kesinleşmesine kadar ihtiyati tedbir konulmasını, her bir kalem için şimdilik 1.000,00’er TL olmak üzere 6.000,00 TL maddi tazminatın davalı sürücü yönünden kaza tarihinden, davalı … yönünden sigorta limitlerini aşmamak üzere temerrüt tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte tüm davalılardan tahsiline, 50.000,00 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işletilecek faizi ile birlikte davalılar işleten ve sürücüden tahsiline, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalılar aleyhine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin 15/10/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; dava açarken 1.000,00’er TL talep ettikleri maddi tazminat taleplerini arttırarak; sürekli iş göremezlik yönünden 178.697,41 TL, geçici iş göremezlik yönünden 14.430,14 TL, bakıcı gideri yönünden 3.649,56 TL, hasar gören motosiklet ve ekipmanları yönünden 31.960,00 TL, SGK tarafından karşılanmayan ve öngörülen tedavi gideri yönünden 1.000,00 TL, Fizik tedavi gideri yönünden 1.000,00 TL olmak üzere toplam 230.737,11 TL talep ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekilinin 17/11/2021 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; 15/10/2019 tarihli mahkememize vermiş olduğu ıslah dilekçesinde dava miktarını 230.737,11 TL olarak ıslah ettiklerini, mahkememizce verilen kararın Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesince kaldırılarak dosyanın mahkememize gönderildiğini, yapılan yargılama neticesinde dosyanın yeniden kusur ve hesap bilirkişilerine gönderildiğini, bu nedenlerle talep artırım dilekçesinde ileri sürdüğü taleplerini Geçici iş gücü kaybı için 14.430,14 TL, Bakıcı Giderleri için 3.649,56 TL, Sürekli İş Gücü Kaybı için 304.341,07 TL, Hasar gören Motosiklet ve Koruyucu Ekipmanlar için 31.960,00 TL, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanmayan ve öngörülemeyen sağlık giderleri için 1.000,00 TL, Fizik tedavi ücreti giderleri için 1.000,00 TL olmak üzere toplamda 356.380,77 TL talep ettiklerini, müvekkilinin olay nedeniyle çektiği ve ömür boyunca vücudunda ve yüreğinde çekeceği acıları sebebiyle 50.000,-TL manevi tazminatın (Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararı da gözetilerek) olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı araç işleteni ve sürücüsü olan … tahsili, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … vekilinin mahkememize vermiş olduğu 04/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davacının dava açmadan önce sigorta şirketine başvurma şartını yerine getirmediğinden sigorta şirketi yönünden davanın usulden reddi ile müvekkili yönünden görevsizlik kararı verilerek dosyanın görevli ve yetkili Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini talep etmiştir. Esasa ilişkin olarak davacının ceza dosyasındaki kusur oranını dikkate alarak müvekkilinin kusurlu olduğu iddialarını kabul etmediklerini, olaya tanık tek kişi olan …’ın beyanları ile motosiklet sürücüsü davacının şerit ihlali yaparak müvekkilinin aracına çarptığını, adli tıp raporları ile müvekkilinin kusursuz olduğunun ortaya çıkacağını, açılan ceza dosyasında verilen kararın hatalı olduğunu ancak verilen HAGB kararı ile istinaf yolunun kapalı olduğunu beyanla açılan davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekininin mahkememize vermiş olduğu 11/05/2018 tarihli cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin poliçe limitleri ile sınırlı olmak kaydıyla kusur durumuna göre sorumluluğunun olduğunu, kazada motosiklet sürücüsü davacının kusurlu olduğunu, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğundan müvekkili şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, davacının talep ettiği bakıcı gideri ve tedavi giderinden müvekkilinin sorumluluğun olmadığını, bu giderlerin SGK tarafından karşılanması gerekli giderler olduğunu, davacının uzuv kaybının Adli Tıp Kurumundan alınacak raporla belirlenmesini gerektiğini beyanla haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddini, davacının müvekkili şirkete yapmış olduğu başvurunun eksik evrak nedeniyle sonuçlanmadığını bu nedenle faiz talebinin de reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Mahkememizin, T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi yargı çevresinde olması sebebiyle, davacının cismani zararlarının tespiti noktasında T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı emsal alınmış, ilgili ilamda ise;
“… Mahkemece raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi cihetine gidilmemiştir. Eksik inceleme ile hüküm kurulamaz.
Bu durumda mahkemece, ilgili ceza mahkemesi ile birlikte dosyanın İstanbul Teknik Üniversitesinden seçilecek 3 kişilik kusur konusunda uzman bilirkişi kurulundan tüm dosya kapsamına göre, kazanın oluş şekli, çarpma noktaları,olayın görgü tanıklarının anlatımları da gözönünde bulundurularak sürücülerin olaydaki kusur durumlarının tespiti hususunda, önceki bilirkişi raporlarının da irdelendiği ayrıntılı, gerekçeye ve denetime elverişli bir rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru olmayıp davalı vekillerinin istinafı yerindedir.
Somut olayda, davalı … zarar veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, dosyada mevcut ZMMS poliçesine göre kaza tarihi itibariyle araç başına 29.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere tazminattan sorumludur.
Keza davacı vekili 04/02/2020 tarihli istinafa cevap dilekçesinde bu hasarın ödendiğinin müvekkilince kendini bildirildiğini beyan edip ödendiğine de kabul etmiştir
Bu halde ilgili hasar dosyası celbedilip motorsiklet hasarına ilişkin ne kadarlık ödeme yapıldığı ,davadan önce mi dava esnasında mı yapıldığı tespit edilip sigorta açısından limit tüketilmişse bu miktar açısından dava konusuz kaldığının gözetilip bakiye miktar yönünden diğer davalıların sorumluluğuna gidilmesi gerekmekte olup itirazlar yerindedir.

Davacı taraf, trafik kazası sonucu malul olduğunu açıklayıp tazminat talep etmiş buna göre de hükme esas alınarak karar verilen bilirkişi tarafından trh 2010 tablosu ve % 1,8 teknik faiz şeklinde düzenlenen rapor mahkemece hükme esas alınmıştır.
Ancak karara esas alınan hesaplama, Hukuk Genel Kurulu’nun 1989/4-586 esas,1990/199 sayılı kararı ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına uygun değildir. Tarafların bilirkişi raporunda kullanılan yaşam tablosuna açık itirazları olmasa dahi TBK 51. maddesi uyarınca tazminatın kapsamı hakim tarafından belirleneceğinden, tazminat hesabında Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak davacıların ve desteğin muhtemel yaşam süresi belirlenmelidir.
O halde davalı … şirketinin ve bu kapsamda diğer davalıların sorumluluğunun her ne kadar kaza tarihi 08/11/2015 tarihi ise de Poliçe düzenleme ve başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinden önce olması nedeniyle Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak ve % 10 artırım % 10 eksiltim şeklinde eski genel şartlardaki uygulamaya göre rapor alınmalıdır
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16921 Esas, 2018/11076 Karar sayılı ilamı)
Bu halde ilk derece mahkemesince yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda başka bir aktüerya bilirkişişinden yeni bir rapor alınarak sonucuna göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
(Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16442 E 2018/2344 K )istinaf itirazları yerindedir.
Her ne kadar kusur oranı netleşmemiş ise de davalının % 85 kusurlu olduğuna yönelik kusur oranının kabulü durumda bile davacının maluliyet oranının yüksekliği dikkate alındığında bu halde bile manevi tazminat oranı oldukça düşüktür.
Yukarıda yapılan genel açıklamalar ışığında, istinafa konu ilk derece mahkemesinin dosyası incelendiğinde, yukarıda belirtilen ve esasa etki eden hususlarda delillerin eksik toplandığı anlaşılmakla, ilk derece mahkemesi kararının duruşma yapılmaksızın kaldırılması ve maddi tazminat yönünden davanın sadece davalı tarafça istinaf edildiği, davacının aleyhe bir istinafının olmadığı,sadece manevi tazminat açısından istinaf ettiği gözetilerek kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.” denilmiştir.
IV.HÜKME ESAS ALINAN BİLİRKİŞİ RAPORLARI
A.KUSUR RAPORU
Yukarıda ifade edilen Bölge Adliyesinin Kaldırma ilamı doğrultusunda dosya içerisinde yer alan kusur raporları arasındaki çelişkiyi gidermek adına dosya İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden teşekkül ettirilen 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, ilgili heyet tarafından dosyaya ibraz edilen 22/01/2021 Tarihli Kusur Bilirkişi Heyet Raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %85 oranında(asli), davacı sürücünün ise %15 oranında(tali) kusurlu olduğu rapor edilmiş, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle 22/01/2021 Tarihli kusur raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
B.MALULİYET RAPORU
Dosya içerisinde yer alan T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D’nin 08/01/2019 Tarih(21/01/2019 Havale tarihli) Tarihli heyet raporunda özetle; 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 22.2 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 4.000,00 TL olduğu rapor edilmiş, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle 08/01/2019 Tarihli heyet raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir. (Kaldırma ilamında maluliyet raporu yönüyle yapılan istinaf gerekçelerinin yerinde olmadığından reddine karar verilmiştir.)
C.AKTÜERYAL HESAPLAMA
Mahkememizce yukarıda hükme esas alınan kusur raporu ve maluliyet oranlarının tespitine ilişkin heyet raporu nazara alınarak dosya alanında uzman bilirkişiye tevdii edilmiş, Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 25/09/2021 tarihli(29/09/2021 havale tarihli) bilirkişi raporunda davacının Muhtemel Yaşam Süresi; Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak belirlenmesi; davacının muhtemel gelirinin her yıl için % 10 artırılıp % 10 iskonto edilmesi ile belirlenecek peşin değeri esas alınıp işleyecek dönem nazara alınarak yapılan hesaplamada; geçici iş göremezlik maddi zararının 14.431,74 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 304.341,07 TL, geçici bakıcı gideri tazminatının 3.637,90 TL, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri maddi zararının ise 3.400,00 TL olduğu rapor edilmiş, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle 25/09/2021 Tarihli bilirkişi raporunun hükme esas alınmasına karar verilmiştir.
D.MOTOSİKLET HASARI VE POLİÇE LİMİTLERİNİN TÜKETİLDİĞİ YÖNÜNDEN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
Somut olayda, davalı … zarar veren aracın zorunlu mali sorumluluk sigortacısı olup, dosyada mevcut ZMMS poliçesine göre kaza tarihi itibariyle araç başına 29.000,00 TL poliçe limitiyle sınırlı olmak üzere tazminattan sorumludur.
Mahkememizin … tarihli duruşmasında motosiklet hasarı yönünden davalı … tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığı soruldu, davacı vekili alınan beyanında sigorta şirketi tarafından sigorta poliçe limitleri çerçevesinde 29.000,00 TL’lik ödeme yapıldığını ikrar etmiş, davalı … yönünden bu ödeme nazara alınarak değerlendirme yapılmıştır.
V.KAZANILMIŞ HAK AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE
T.C. Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesinin 02/07/2020 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı ilamı gereğince maddi tazminat yönünden davanın sadece davalı tarafça istinaf edildiği, davacının aleyhe bir istinafının olmadığı,sadece manevi tazminat açısından istinaf ettiği gözetilerek kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle usuli kazanılmış haklar gözetilerek (tazminata esas alınan gelir, esas alınan asgari ücret yılı, işlemiş/işleyecek dönem tarihleri gibi) gözetilmiş, davacının Mahkememizin 19/12/2019 Tarih ve … Esas-… Karar sayılı dosyasında kabul gören maddi tazminat talepleri de gözönünde bulundurularak hüküm tesis edilmiştir.
VI.NETİCE
A.MADDİ TAZMİNAT TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
Yukarıda yapılan açıklamalar, hükme esas alınan bilirkişi raporları, emsal alınan Yüksek Mahkeme ilamları, kurumlardan gelen müzekkere cevapları, kolluk araştırması, sigorta poliçesi ve tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; 08/11/2015 tarihinde davacının sevk ve idaresinde bulunan … plakalı motosiklet ile davalı sürücünün sevk ve idaresinde bulunan … plakalı aracın çarpışması neticesinde trafik kazasının meydana geldiği, davalı sürücünün aracının davalı … tarafından sigortalandığı, İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden teşekkül ettirilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 22/01/2021 Tarihli Kusur Bilirkişi Heyet Raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %85 oranında(asli), davacı sürücünün ise %15 oranında(tali) kusurlu olduğunun rapor edildiği, T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D’nin 08/01/2019 Tarih(21/01/2019 Havale tarihli) Tarihli heyet raporunda 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 22.2 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu ve SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi giderinin ise 4.000,00 TL olduğunun rapor edildiği, Aktüerya bilirkişi tarafından hazırlanan 25/09/2021 tarihli(29/09/2021 havale tarihli) bilirkişi raporunda davacının geçici iş göremezlik maddi zararının 14.431,74 TL, sürekli iş göremezlik maddi zararının 304.341,07 TL, geçici bakıcı gideri tazminatının 3.637,90 TL, SGK tarafından karşılanmayan, belgeye bağlanamayan zorunlu tedavi gideri maddi zararının ise 3.400,00 TL olduğunun rapor edildiği anlaşılmıştır.
Yine Mahkememizin … Esas-… Karar sayılı ilamında hükme esas alınan ve Bölge Adliye Mahkemesi kaldırma kararında tespit edilen miktar yönüyle bir kaldırma bulunmadığından kesinleştiği anlaşılan(motosiklet zararları yönüyle) davacının kusur oranı da nazara alınarak yapılan hesaplamada motosiklet ve koruyucu ekipmanlar yönüyle 31.960,00 TL maddi zararının olduğu anlaşılmıştır.
Hükmün V. Maddesinde ifade edilen kazanılmış haklar da nazara alınarak yapılan değerlendirmede; Davacının 08/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazasında mahrum kaldığı, 14.430,90 TL Geçici İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın, 3.637,90 TL Bakıcı Gider Kaybından kaynaklanan maddi tazminatın, 178.697,41 TL Sürekli İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın 754,80 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, davacının fazlaya ilişkin maddi taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
Davacının mahrum kaldığı 31.960,00 TL aracında meydana gelen maddi zarar yönünden yargılama safhasında davalı …Ş yönünden sigorta limiti olan 29.000,00 TL yönüyle zararının karşılandığı anlaşılmakla davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, yargılama gideri yönünden yapılan hesaplamada dava açıldığı tarihte davacının haklılık oranı nazara alınarak hesaplama yapılmıştır.
Davacının sigorta şirketinin ödemiş olduğu tutarın mahsubu neticesinde bakiye kalan 2.960,00 TL maddi zararının ise davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.
B.MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ AÇISINDAN YAPILAN DEĞERLENDİRMEDE;
İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden teşekkül ettirilen 3 kişilik bilirkişi heyetinden alınan 22/01/2021 Tarihli Kusur Bilirkişi Heyet Raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %85 oranında(asli), davacı sürücünün ise %15 oranında(tali) kusurlu olduğunun rapor edildiği, T.C. Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp A.B.D’nin 08/01/2019 Tarih(21/01/2019 Havale tarihli) Tarihli heyet raporunda 11 Ekim 2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliğine göre yapılan değerlendirmede davacının sürekli maluliyet oranının % 22.2 olduğu, iyileşme(geçici iş göremezlik) süresinin 9 aya kadar uzayabileceği, bu sürenin 3 aylık zarfında bakıcıya ihtiyacı olduğu rapor edilmiştir.
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda yapılan açıklamalar, kazanın meydana gelmesinde taraflara izafe edilen kusur oranları, kaza neticesinde davacıda meydana gelen maluliyet oranları nazara alınarak davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 08/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine karar verilerek mahkememizde oluşan vicdani kanaatin tezahürü olarak aşağıdaki hükümler tesis edilmiştir. ” şeklinde Davacının maddi tazminat davasının kısmen kabulüne; Davacının mahrum kaldığı 14.430,90 TL Geçici İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının mahrum kaldığı 3.637,90 TL Bakıcı Gider Kaybından kaynaklanan maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının mahrum kaldığı 178.697,41 TL Sürekli İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının mahrum kaldığı 754,80 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, davacının mahrum kaldığı 31.960,00 TL aracında meydana gelen maddi zararının; davalı …Ş yönünden sigorta limiti olan 29.000,00 TL yönüyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla karar verilmesine yer olmadığına, davacının bakiye kalan 2.960,00 TL maddi zararının davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birliktetahsili ile davacıya verilmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin reddine, Davacının manevi tazminat davasının kısmen kabulü ile 08/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine dair hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı … vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; bilirkişilerin olayın oluş şeklini dosyadaki deliller yerine kendi tahminlerine ve kanaatlerine göre tasarladıklarını, önceki İstanbul Adli Tıp Kurulu ve Ankara Adli Tıp Kurulu tarafından verilen raporlarda ihtimalli kusur oranlarının tespit edildiğini, müvekkilinin beyanı ve dosyadaki delillere göre kazanın meydana gelmiş ise müvekkilinin kusursuz olduğunu, davacının iddia ettiği gibi kazanın gerçekleşmiş ise müvekkilinin asli kusurlu olduğunun bildirildiğini, verilen bu raporların usul ve yasalara daha uygun olduğunu, dosyadaki delilleri değerlendirmenin hakimlik makamının işi olduğunu, bilirkişilerin hukuki meselede rapor düzenlemesi gerektiklerini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın ortadan kaldırılması ile davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararın hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu, BAM kaldırma kararı sonrasında tazminatların artma nedeninin güncel asgari ücretin hesaplamaya esas alınması olduğunu ve asgari ücretin uygulanmasının kamu düzeninden olduğunu, bu somut durumda usuli kazanılmış hak oluşmayacağını ancak buna yönelik Yerel Mahkemece verilen kısmen ret kararının hukuka aykırı olduğunu, Yerel Mahkemece müvekkili lehine hükmedilen manevi tazminat tutarının düşük olduğunu, davalı sürücünün ağır kusuru ile sebebiyet verilen kaza sonucu müvekkilinin çok uzun bir tedavi süreci yaşadığını, halen iyileşemediğini ve tedavilerine devam ettiğini, yaşanan olayın müvekkilinin aile, sosyal ve iş hayatında da çok büyük olumsuzluklara sebebiyet verdiğini beyan ederek Yerel Mahkemece verilen kararın maddi ve manevi tazminat yönünden ortadan kaldırılması ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
İDM CE DAİREMİZİN KALDIRMA KARARI DOĞRULTUSUNDA İŞLEM YAPILMASINA
BU BAĞLAMDA
Davalı vekillerinin kusur raporuna itirazları hakkında
Ankara Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesinden gelen yazı cevabına göre; kazanın … plaka sayılı otomobilin seyretmekte olduğu sağ şeritten sola doğrultu değiştirme manevrası yaptığı sırada meydana geldiği kabul edildiğinde davalı sürücü …’in %85 oranında kusurlu olduğu; kazanın olayı dışarıdan gören tanık …’ın beyan ettiği şekilde meydana geldiği kabul edildiğinde davalı sürücü …’in kusursuz olduğunun tespit edildiği belirtilmiştir.
Konya … Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından alınan kusur raporunda; davalı sürücü …’in %80 oranında kusurlu olduğu, davacı …’in ise %20 kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmıştır.
Ceza dosyası içinde bulunan istanbul atk trafik ihtisas dairesi raporunda ise yine ihtimalli olarak kusur dağılımı yapılmış,trafik kaza tespit tutanağında ise davalının kusursuz olduğu belirtilmiştir
İlk derece mahkemesince de; Ankara Adi Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi Başkanlığından aldırılan rapora göre davalı sürücü …’in %85 oranında kusurlu olması ihtimaline göre karar verilmiştir
Bölge Adliyesinin Kaldırma ilamı doğrultusunda dosya içerisinde yer alan kusur raporları arasındaki çelişkiyi gidermek adına dosya İTÜ Makine Fakültesi Öğretim Üyelerinden teşekkül ettirilen 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, ilgili heyet tarafından dosyaya ibraz edilen 22/01/2021 Tarihli Kusur Bilirkişi Heyet Raporunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücünün %85 oranında(asli), davacı sürücünün ise %15 oranında(tali) kusurlu olduğu rapor edilmiş, ayrıntılı, gerekçeli ve yöntemine uygun değerlendirme yapıldığına kanaat edilmekle 22/01/2021 Tarihli kusur raporunun hükme esas alınmasına karar verilmesi doğru olup itiraz yersizdir
Davacının Kazanılmış hak oluşmadığı istinafı
Dairemizce yapılan kaldırmada davalı … şirketinin ve bu kapsamda diğer davalıların sorumluluğunun her ne kadar kaza tarihi 08/11/2015 tarihi ise de Poliçe düzenleme ve başlangıç tarihinin 01/06/2015 tarihinden önce olması nedeniyle Population Masculine Et – Feminine (PMF 1931) Tablosu esas alınarak ve % 10 artırım % 10 eksiltim şeklinde eski genel şartlardaki uygulamaya göre rapor alınmalıdır.
Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/16921 Esas, 2018/11076 Karar sayılı ilamı)
Bu halde ilk derece mahkemesince yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda başka bir aktüerya bilirkişişinden yeni bir rapor alınarak sonucuna göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir. Şeklinde kaldırma yapıldığı ve bu rapora göre karar verildiği anlaşılmaktadır
Kaldırma kararında belirtildiği üzere maddi tazminat yönünden davanın sadece davalı tarafça istinaf edildiği, davacının aleyhe bir istinafının olmadığı,sadece manevi tazminat açısından istinaf ettiği gözetilerek kazanılmış haklara halel gelmemek suretiyle davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye iadesine karar verildiği görülmektedir
Davacı taraf her ne kadar 2021 verilerini esas alınması gerektiğine yönelik hükme istinaf etmiş ise de davacının ilk verilen kararı yönelik olarak maddi tazminata yönelik istinafı yoktur
Zira, kaldırma ilamından önce verilen ilk karar davacı tarafça istinaf edilmeyerek davacı yönünden kesinleşmiş ve hüküm davalı tarafın yararına kaldırılmış olmakla kaldırma ilamı ile birlikte davalı yararına kazanılmış hak doğmuştur. Aksi halde davalı yararına hükmün bozulmasından sonra güncel veriler ile yeniden hesaplama yapılması, istinaf itirazı kabul edilen davalının yararına değil aleyhine olacaktır.
Kaldı ki, tazminata esas alınan verilerde kök rapordan farklı hiç bir değişiklik olmamıştır. Bu nedenle kaldırma ilamı sonrasında alınan raporda bilirkişi tarafından sadece kaldırma ilamı doğrultusunda ilamı öncesindeki hükme esas alınan raporda kullanılan verilerin (işleyecek dönem başlangıcı, işlemiş dönem sonu gibi) kullanılarak rapor düzenlenmesi doğru olup mahkemenin ilk hükmünü istinaf edenin sıfatı gözetilmeksizin istinaf eden aleyhine olacak şekilde yeni/güncel verilerin kullanılarak daha yüksek tazminat miktarının hesaplanması ve mahkemece kazanılmış haklar ihlal edilerek davalı aleyhine olacak şekilde karar tarihine yakın güncel asgari ücretlerin uygulandığı raporun hükme esas alınması mümkün değildir (HGK.08.02.2020 tarih 2019/21-817E – 2020/167K)itiraz yersizdir.
Nitekim Yargıtay 17 Hd nin 2019/2458 esas 2020/6944 Karar, 2019/1621 esas 2020/6125 karar, 2016/14618 esas 2018/10761 karar, 2019/3767 esas 2019/12040 karar sayılı ilamı
Manevi tazminatın az veya çok taktir edildiği istinaf sebepleri yönünden;
Hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir.
O halde, bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
Hakimin bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Yukarıda belirtilen manevi tazminat kriterleri,davacının tespit edilen sosyal ve ekonomik durumuna, davacının kaza nedeniyle % 22,2 oranında meslekten kazanma gücünü kaybettiği ve iyileşmesinin 9 ay olduğu gözetilip davalının %85, davacının %15 kusuru nazara alınıp olayın oluş şekli dikkate alındığında, takdir olunan manevi tazminatın az olduğu, manevi tazminatın 35.000 TL üzerinden kısmen kabulünün gerektiğinin dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olacağı bu itibarla davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olduğu,davalının tüm itirazlarının yersiz olduğu anlaşılmıştır.
HMK’nin 355. maddesinde, “İnceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak, bölge adliye mahkemesi kamu düzenine aykırılık gördüğü takdirde bunu resen gözetir.” 353. maddesinde, “ (1) Ön inceleme sonunda dosyada eksiklik bulunmadığı anlaşılırsa; … b) Aşağıdaki durumlarda davanın esasıyla ilgili olarak; 1)…, 2) Yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında, … duruşma yapılmadan karar verilir.” düzenlemelerini içermektedir.
Yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, ilk derece mahkemesinin kararında yukarıda belirtilenler dışında HMK’nın 355. Maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden herhangi bir yanlışlığın da bulunmadığı gözetilerek manevi tazminatın 35.000,00 TL olarak belirlenip, davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda manevi tazminat açısından kabulüne, davalının tüm itirazlarının REDDİNE, incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere kaldırılması ve yeniden hüküm tesis edilmesine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı … vekilinin tüm istinaf itirazlarının REDDİ ile,
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeler doğrultusunda kabulü ile incelenen kararın HMK’nin 353/1-b maddesinin (2) numaralı alt bendi uyarınca düzeltilmek üzere KALDIRILMASI VE DÜZELTİLEREK YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMAK suretiyle;
I-Davacının maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜNE;
a) Davacının mahrum kaldığı 14.430,90 TL Geçici İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
b) Davacının mahrum kaldığı 3.637,90 TL Bakıcı Gider Kaybından kaynaklanan maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
c)Davacının mahrum kaldığı 178.697,41 TL Sürekli İş Göremezlik Dönemi maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
d)Davacının mahrum kaldığı 754,80 TL SGK tarafından karşılanmayan, zorunlu, belgeye bağlanamayan tedavi gideri maddi tazminatın davalı …Ş (Sigorta şirketi yönünden kaza tarihinde geçerli poliçe teminat limitleri ile sınırlı olmak ve faiz yönünden temerrüt tarihi olan 17/02/2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizden sorumlu olmak kaydıyla) ile davalı …’den (Davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte) müştereken ve müteselsilen tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
e)Davacının mahrum kaldığı 31.960,00 TL aracında meydana gelen maddi zararının;
1-Davalı …Ş yönünden sigorta limiti olan 29.000,00 TL yönüyle davanın konusuz kaldığı anlaşılmakla KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Davacının bakiye kalan 2.960,00 TL maddi zararının davalı …’den kaza tarihi olan 08/11/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birliktetahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
f)Davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat taleplerinin REDDİNE,
II-Davacının manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 08/11/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebiyle takdiren 35.000,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den tahsili ile DAVACIYA VERİLMESİNE,
İlk Derece Yargılaması Yönünden;
3-Alınması gereken 18.066,69 TL harçtan peşin alınan 1.388,00 TL harcın mahsubu ile bakiye 16.678,69 TL harcın davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına, (Davalı … şirketinin 14.460,42 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasına, bakiye 2.218,27 TL’lik kısımdan davalı …’in sorumlu tutulmasına)
4-Davacı tarafından yapılan 35,90 TL başvuru harcı, 191,27 TL peşin harç, 5,20 TL. vekalet suret harcı ve 1.196,73 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 1.429,10 TL.’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, (Davalı … şirketinin 1.239,02 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasına, bakiye 190,08 TL’lik kısımdan davalı …’in sorumlu tutulmasına)
5-Davacı tarafından yapılan 821,00 TL. posta, tebligat ve adli tıp gideri, 315,00 TL. bilirkişi ücreti ve 1.292,80TL tespit gideri, 800,00 TL Selçuk Üniversitesi maluliyet raporları fatura gideri, 1.400,00 TL talimat bilirkişi kurulu ve posta gideri, 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı ve 50,00 TL istinaf posta gideri olmak üzere toplam 4.827,40TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan 3.137,81 TL’lik kısmının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, (Davalı … şirketinin 2.720,48 TL’sinden diğer davalı ile birlikte sorumlu tutulmasına, bakiye 417,33 TL’lik kısımdan davalı …’in sorumlu tutulmasına),
6-Davalı … vekili tarafından yapılan 100,00 TL istinaf masrafı ve 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 248,60TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan 99,04TL’sinin davacıdan alınarak davalı … şirketine verilmesine,
7-Davalı … vekili tarafından yapılan 50,00 TL istinaf masrafının ve 148,60TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı olmak üzere toplam 198,60TL yargılama giderinin haklılık oranına göre hesaplanan 69,51 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’e verilmesine,
8-Davacı vekili yararına AAÜT ne göre maddi tazminat yönünden hesaplanan 24.513,67TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, (davalı …nin 226.521,01/229.481,01 oranında 24.197,48TL’den diğer davalı ile birlikte sorumlu olduğuna, bakiye 316,19TL den diğer davalı …’in sorumlu olduğuna,)
9-Davacı vekili yararına AAÜT ne göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.250,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den tahsili ile davacıya verilmesine,
10-Davalılar vekilleri yararına AAÜT’ne göre maddi tazminat yönünden 16.005,55TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara verilmesine.
11-Davalı … vekili yararına AAÜT’ne göre manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.100,00TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı …’e verilmesine,
12-6100 Sayılı HMK’nın 323–333. maddeleri gereğince hükmün verilmesinden kesinleşmesine kadar olan dönemde davacının sorumlu olduğu yargılama giderleri de ödendikten sonra var ise karar kesinleştiğinde; Kullanılamayan ve bakiye kalan gider avansının Hukuk Muhakemeleri Kanunun Gider Avansı Tarifesinin 5. Maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra talep eden tarafından hesap numarası bildirilmiş ise iade elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle, talep eden tarafından hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
13-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davacı tarafa iadesine,
14-Davalı … tarafından alınması gereken 14.719,50 TL harçtan peşin alınan 3.679,88 TL harcın mahsubu ile bakiye 11.039,62 TL harcın bu davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
15-Davalı … tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
16-Davacı tarafça yapılan 220,70 TL istinaf harç gideri ile 33,00 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 253,70 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine,
17-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; maddi tazminat yönünden; HMK’nun 361 maddesi gereğince kararın taraflara tebliğ tarihinden itibaren İKİ HAFTA içinde temyiz yolu açık olmak üzere, manevi tazminat yönünden; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 21/03/2022

… … … …
Başkan Üye Üye Katip
… … … …
E imza E imza E imza E imza

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.