Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/540 E. 2022/1122 K. 23.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM .. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
.. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 23/05/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN :
ÜYE :
ÜYE :
KATİP :

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA .. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 01/04/2021
NUMARASI :… Esas … Karar

DAVACILAR :

VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLLERİ :
DAVALI :
DAVA : Tazminat
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 23/05/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 24/05/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı … 06/12/2015 tarihinde … plakalı aracında mütevveffa …’de olduğu esnada Konya Aydınlık Alt Geçidi girişinde çarparak tek taraflı ve tam kusurlu olarak trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davalının tam kusurlu olarak trafik kazası meydana geldiğini, bu kazada tespit tutanağından da anlaşılacağı üzere davalının tam kusurlu olduğunu, olay neticesinde müteveffa …. hayatını kaybettiğini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla ve manevi tazminat hakkını saklı tutarak davalılardan kazanın oluş tarihinden itibaren reeskont faiz oranı ile hesaplanacak olan gecikme faizi ile birlikte 1.000,00 TL maddi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiş, dava dilekçesine ihtarname örneğini eklemiş, mahkememizce yapılan ön tensibe istinaden de arabuluculuk son tutanağı aslını dosyaya ibraz ettiği görülmüştür.
Davacı vekili 03/02/2021 tarihli dilekçesi açmış olduğu davasını ıslah etmiştir.
Davalıların cevap vermediği görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya .. Asliye Ticaret Mahkemesi 01/04/2021 tarih … Esas … Karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “İzah edilen hususlar nedeniyle tüm dosya muhtevası birlikte değerlendirildiğinde; 06/12/2015 tarihinde gerçekleşen trafik kazası neticesi vefat eden Hakan Dik’in hayatını kaybetmesi nedeniyle, yargılamaya esas alınan 05/01/2021 tarihli aktüerya bilirkişi raporuna göre hesaplanan ve müteveffanın desteğinden yoksun kalan davacı …. için 33.000,32 TL, davacı … için 27.262,21 TL destekten yoksun kalma tazminatının davalı … Sigorta Anonim Şirketi için temerrüt tarihi olan 23/11/2018 tarihinden yasal faizi ile birlikte ve teminat limiti ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı …. yönünden olay tarihi olan 06/12/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine karar verilmiş ve;
Davanın KABULÜ İLE;
Davacı … için 27.262,21 TL, Davacı … için 33.000,32 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı …. Anonim Şirketi için temerrüt tarihi olan 23/11/2018 tarihinden yasal faizi ile birlikte ve teminat limiti ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı … yönünden olay tarihi olan 06/12/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
Davalıların poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı …. (Eski Unvanı …) vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; dosyada mübrez kaza tespit tutanağında başvuranın alkollü sürücünün kullandığı motosiklette yolcu olduğunu, alkollü sürücünün aracında seyahat ederek trafik güvenliğini ve kendi sağlığını bilerek ve isteyerek tehlikeye atan başvuranın tazminat hesaplamasında mütefarik kusurun dikkate alınması ve hesaplanacak tazminattan %20 mütefarik kusur indirimi yapılması gerektiğini, müvekkil şirketin faizden sorumluluğunun sınırlı olduğunu, bu sebeple temerrüt tarihinden itibaren faiz talep edilmesinin kabul edilemez nitelikte olduğunu, tüm bu nedenlerle haksız ve hukuka aykırı yerel mahkeme kararının kaldırılmasını ve müvekkil şirket yönünden davanın reddine karar verilmesini beyan ve talep etmiştir.
Davacı vekili sunduğu istinafa cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın otomobil ile yapıldığını, motosiklet ile yapılan bir kazanın olmadığını, dava dosyasında mevcut olan bilirkişi raporunda zaten mütefarik kusur indirimi yapıldığını, davalının yerel mahkemenin uyguladığı faizi bile okumadığını, yerel mahkemenin yasal faizi uyguladığını, 1. Madde de kabul kararı ile birlikte yazdığını, kaza tarihinden itibaren araç sürücüsünün sorumlu, davalı şirketin ise yasal olarak temerrüde düşmesi ile birlikte sorumluluğunun olduğunu, tüm bu nedenlerle yanlış usule, esasa aykırı ve hak ve adaletle bağdaşmayan davalı başvurusunun reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava, trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın her iki davacı yönünden kabulüne karar verilmiş; hüküm davalı sigorta tarafından istinaf edilmekle birlikte, davalı sigortanın davacılardan …. yönünden harcı süresinde yatırmaması nedeniyle onun yönünden istinaf talebinin reddine dair verilen karar, davalı tarafça istinaf edilmemekle; … yönünden verilen karar kesinleştiğinden, inceleme sadece … yönünden yapılacaktır.
A- Müterafik kusura yönelik incelemede;
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur 6098 sayılı Borçlar Kanunu’nun TBK md. 52. md. düzenlenmiştir. Buna göre zarara uğrayan, zarar doğuran eyleme razı olmuş veya kendisinin sebep olduğu hal ve şartlar zararın meydana gelmesine etki yapmış veya tazminat ödevlisinin durumunu diğer bir surette ağırlaştırmış ise, hakim tazminat miktarını hafifletebilir.
Somut olayda; Davacıların desteğinin ve içinde bulunduğu aracın sürücüsünün alkollü olduğunun tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış olup mahkemece, (TBK. md. 52) uyarınca alkollü araca binme müterafik kusurunun, olaya sebebiyet veren kusur olarak değil müterafik kusur olarak değerlendirilerek hesaplama yapılması, buna göre hesaplanan maddi tazminattan müterafik kusur nedeniyle %20 oranda müterafik kusur indirimi yapılması gerekmektedir. O halde B.K. 51-52 md. hükümlerine göre hesaplanacak tazminattan yüzde onbeş kusur indirimi yerine, %20 müterafik kusur indirimi yapılarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, bu hususun karar yerinde tartışılmaması ve fazla tazminata hükmedilmesi doğru olmadığından; buna yönelik Dairemizce eksik yüzde beş miktara dair indirim yapılarak yeniden hüküm tesis edilmiştir.
Ayrıca;
Davacı lehine hesaplanan tazminatlardan, müterafik kusur nedeniyle mahkeme tarafından yapılan indirim sonucu belirlenen tazminat tutarları hüküm altına alınırken, davanın kısmen reddine karar verildiğinden, yasal düzenlemeler gereği, TBK’nun 51. ve 52. maddelerinden kaynaklanan hakkaniyet ve takdiri indirimler nedeniyle, davanın kısmen reddedilmesi halinde, indirimden dolayı reddedilen kısım için davalı yararına vekalet ücreti takdir edilemeyeceği ve yargılama giderleri yönünden taraflar arasında paylaştırmaya gidilemeyeceğinin göz önüne alınması da gerekmektedir. (Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2018/1094 ESAS, 2018/6778 KARARI ile bu konuda süreklilik kazanan diğer kararları)
2-Faiz başlangıcının yanlış belirlendiği istinafı yönünden :
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Sigorta şirketinin (… Hesabı da) poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir.
Davacı tarafın davadan önce davalıya bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı sigorta şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Mahkemece kurulan hükümde temerrüt tarihi olarak 23/11/2018 belirtilmiş olması ile buna ilişkin dosya kapsamında sunulmuş, temerrüde ilişkin noterlik belgesine göre davalının buna yönelik istinaf talebi yerinde değildir.
Bu nedenle , davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, HMK.nın 353/1-b.2. maddesi gereğince yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiştir.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
Davalı vekilinin istinaf başvurusunun KABULÜ ile; ilk derece mahkemesi kararın KALDIRILMASINA,
HMK.nın 353/1-b-2.maddesi gereğince YENİDEN ESAS HAKKINDA HÜKÜM KURULMASINA, (İnfazda tereddüt oluşmaması için itiraz edilmeyen ve kesinleşen kısımlar korunmak suretiyle)
1-Davanın KISMEN KABULÜNE,
Davacı … için 27.262,21 TL, Davacı …. için 31.350,30 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı …. Şirketi için temerrüt tarihi olan 23/11/2018 tarihinden yasal faizi ile birlikte ve teminat limiti ile sınırlı olmak üzere, diğer davalı …. yönünden olay tarihi olan 06/12/2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
2-Davalıların poliçe limitiyle sınırlı tutulmasına,
3-Alınması gereken 4.003,82 TL karar ve ilam harcına karşılık peşin alınan 44,40 TL harç ile 235,71 TL ıslah harcının mahsubu ile eksik olan 3.723,71 TL karar ve ilam harcının davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 98,80 TL başvurma harcı, 6,40 vekalet harcı, 235,71 TL ıslah harcı, 44,40 TL istinaf karar harcı, 242,60 TL istinaf kanun yoluna başvurma harcı, 44,40 TL peşin harç olmak üzere toplam 672,31 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama gideri 800,00 TL bilirkişi ücreti, 348,20 TL toplamı olan 1.148,20 TL ‘nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine,
6-Davacılar kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 8.419,63 TL vekalet ücretinin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara ödenmesine,
7-Davalı sigorta şirketi için, yukarıda belirtilen sebeple, reddedilen kısım için vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
8-Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödendiğinden ve bu ücret ve ayrıca adliye arabuluculuk bürosu tarafından yapılmış zaruri giderler de Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılandığından ve bu giderler de yargılama gideri sayıldığından buna göre 2019 yılı tarifesine göre iki saatlik görüşme nedeniyle taraf başına saati 330,00 TL den toplam 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.283,04 TL’sinin davalılardan, kalan kısmın davacılardan alınarak Hazine’ye gelir kaydına (harç tahsil müzekkeresi yazılmasına).
9-Davacı tarafından yatırılan ve dosyada bakiye kalan gider avansının karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
İstinaf Yargılaması Yönünden;
10-İstinaf başvurma harcı dışında istinaf peşin harcı olarak alınan istinaf karar harcının talep halinde davalı sigorta şirketine iadesine,
11-Davalı tarafça yapılan 324,20 TL istinaf başvuru gideri ile 79,20 TL posta tebligat gideri olmak üzere toplam 403,40 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı sigorta şirketine ödenmesine,
12-İstinaf aşamasında davacılar tarafından yapılan masrafların kendi üzerilerinde bırakılmasına,
13-HMK’nın 359/3. fıkra gereği kararın tebliği ile 302/5. fıkrası gereği harç tahsil müzekkeresi yazılması ve tebliğ işlemlerinin İLK DERECE MAHKEMESİ tarafından yapılmasına,
Dair, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362. maddesi gereğince; (107.090,00) Türk Lirasını geçmeyen davalara ilişkin kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağından miktar itibari ile KESİN olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda oy birliği ile karar verildi. 23/05/2022

Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.