Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/497 E. 2022/563 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM . HUKUK DAİRESİ
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :
KARAR NO :
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : … (…)
ÜYE : … (…)
ÜYE : … (…)
KATİP : … (…)

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA . ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 16/12/2021
NUMARASI : Esas Karar

DAVACI : Kısıtlı … ( T.C. … ) adına vasi … – …
VEKİLİ : Av. … –
DAVALI : …
VEKİLİ : Av. … –

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 17/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili … idaresindeki …. plaka sayılı otomobili ile …. plaka sayılı sürücüsü …. olan aracın çarpışması sonucu davacı müvekkilinin ağır yaralandığını, kaza akabinde ….Hastanesine kaldırıldığını, Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, müvekkilinin bu kaza sonucu ağır kafa travması geçirdiğini, bu tarihten sonra Türk Medeni Kanunu’nun 405 ve devamı maddeleri gereğince Konya .. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, …. Karar sayılı kararı ile kısıtlandığını, eşi …’in vasi olarak atandığını, müvekkilinin kaza nedeniyle büyük maddi kayıplarının olduğunu, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 97. maddesi gereğince davalı … şirketine müracaatta bulunulduğunu, bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, şimdilik 50,00 TL sürekli maluliyet, 50,00 TL geçiçi işgörememezlik, 50,00 TL bakım-bakıcı gideri, 50,00 TL faturalandırılan/faturalandırılamayan tedavi giderleri olmak üzere toplam 200,00 TL’nin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin de davalıdan alınarak davacı müvekkiline ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, duruşmada da bu beyanlarını tekrar etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun olarak davetiye tebliğ edilmiş, davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kazanın 03/08/2013 tarihinde gerçekleştiğini, haksız fiillerden doğan tazminat alacaklarının, zarar sorumlusunun öğrenildiği tarihten itibaren 2 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, dava dilekçesinde bahsi geçen 03/08/2013 tarihli kazaya karıştığı belirtilen …. plakalı aracın müvekkili şirkete 22.02.2013-2014 tarihleri arasında geçerli olmak üzere …. numarası ile Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, söz konusu poliçe nedeniyle sorumluluğunun kişi başına 250.000,00 TL olduğunu, ATK’dan kusur raporu alınması gerektiğini, dosyada belirtilen engelli sağlık kurulu raporu ile söz konusu kaza arasında illiyet bağı bulunmadığını, davacının trafik kazası sebebi ile meydana gelmiş bir maluliyetinin olup olmadığının ve varsa oranının belirlenmesini talep ettiklerini, geçici iş görmezlik, tedavi ve bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, tüm bu nedenlerle davanın reddi gerektiğini, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “Mahkememizce yapılan yargılama ve değerlendirmede; Davacı vekilince davalı aleyhine açılan işbu davada, 03/08/2013 tarihinde meydana gelen yaralanmalı trafik kaza sebebiyle müvekkili …’in tedavi ve iyileşme süresinde uğradığı bakıcı gideri zararı, SGK tarafından karşılanmayın ve fatura edilemeyen kaçınılmaz tedavi giderinden doğan zararı, geçici ve sürekli iş göremezlik zararının tazmini talep edilmiş olup, mahkememizce toplanan deliller alınan bilirkişi raporuna göre geçici iş göremezlik zararının 4.027,71 TL, sürekli iş göremezlik zararının 119.616,80 TL, bakıcı giderinin 1.545,49-TL ve kaçınılmaz tedavi giderinin 2.250,00 TL olduğu ve toplam maddi zararın 127.440,00 TL olduğu anlaşılmış olup, davacı vekilinin talep artırım dilekçesi de nazara alınmak suretiyle davacı yanın maddi tazminat davasının kabulüne dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
Davacının davasının talep arttırım dilekçeside nazara alınmak suretiyle KABULÜ İLE; 4.027,71-TL geçici iş göremezlik tazminatı, 119.616,80 TL sürekli iş göremezlik tazminatı, 1.545,49 TL bakıcı gideri ve 2.250,00 TL tedavi gideri olmak üzere toplam 127.440,00 TL tazminatın davalının sorumluluğu poliçe limitiyle sınırlı olmak kayıt ve şartı ve temerrüt tarihi olan 13/09/2016 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine… Dair; davacı vekilinin yüzüne karşı, mazereti reddedilen davalı vekilinin yokluğunda kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde Konya Bölge Adliye Mahkemesinde İstinaf yasa yolu açık olmak üzere yapılan yargılama sonunda karar verildi. ” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemece verilen kararda dava konusu uyuşmazlığın ve itirazlarının eksik-hatalı şekilde değerlendirilerek hüküm kurulduğunu, maluliyet raporunda belirlenen oranın olması gerekenin üzerinde olduğunu, kaza ile illiyet bağı bulunmayan maluliyet oranının hükme esas alınmaması gerektiğini, raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi ve davacı …’in maluliyet oranının net olarak tespit edilmesi gerektiğini, maluliyete ilişkin maddi tazminat talebi hakkında kanuna ve Yargıtay uygulamalarına uygun değerlendirme yapılması gerektiğini, maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Dairesi’nden alınması gerektiğini, geçici iş görmezlik tazminatı, tedavi ve bakıcı gideri tazminatının poliçe kapsamında olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle birlikte; bakıcı gideri tazminatı talebinin değerlendirilebilmesi için öncelikle davacının bakıma muhtaç olup olmadığının hekim bilirkişilerce tespit edilmesi gerektiğini, müterafik kusur durumunun göz önünde bulundurulması gerektiğini, faizin hatalı talep edildiğini, müvekkili sigorta şirketinin temerrüde düşmediğini, davacının yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin reddi gerektiğini, tüm bu nedenlerle Tehiri İcra taleplerinin kabulüne, istinaf başvurularının kabulü ile Yerel Mahkemece verilen kararın kaldırılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici, sürekli iş göremezlik, faturalandırılmayan tedavi gideri ve bakıcı giderlerine ilişkin maddi tazminat istemine ilişkindir.
1-Maluliyet raporuna ilişkin itirazın incelenmesinde:
Davalı vekili maluliyet raporuna itiraz dilekçesinde davacının kazadan öncesine dayanan maluliyet raporu olduğu kaza ile raporda belirtilen maluliyet arasında illiyet bağının olmadığını belirtmiş . İDM tarafından illiyet bağı yönünden ek rapor alınmış ise de davalı vekilinin itiraz dilekçesinde belirttiği 18/03/2009 tarihli Konya …hastanesi raporunun dosya içerisindeki raporda maluliyet oranının %20 olduğunun rapor edildiği ,…. üniversitesinden alınan ek raporda illiyet bağı tespitinin yapılmadığı anlaşılmış olup itirazın kabulü ile Adli Tıp Üst kurulundan kaza ile maluliyet arasında illiyet bağı olup olmadığı, davacının maluliyet oranının ÇALIŞMA GÜCÜ VE MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI ORANI TESPİT İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ ne uygun tespiti, raporlar arası çelişkinin giderilmesi için kararın kaldırılarak dosyanın İDM ne gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
2-Davalı vekilinin geçici iş göremezliğin,bakıcı gideri ve tedavi giderlerinin teminat dışı olduğuna ilişkin yapılan istinaf incelemesinde:
Trafik kazası, 03/08/2013 tarihinde gerçekleşmiş olup,Dayanak poliçenin düzenleme tarihi 22/03/2013 olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın yürürlük tarihi (01/06/20105) ve 2918 sayılı yasanın 6704 sayılı yasa ile değişik 90. Maddesinin yürürlük tarihi (26/04/2016 )dikkate alındığında davalı … Vekilinin buna yönelik istinafı itirazı yerinde görülmemiştir.
3- Bakıcı giderine ilişkin itirazın incelenmesinde:
Davalı vekilinin davacının Aile birliği içerisinde bakım görüp görmediğinin araştırılması ve bakım görmesi halinde bunun bakıcı giderinden mahsubu talebi değerlendirildiğinde; aile bireylerine böyle bir yükümlülük yüklenemeyeceği gibi, dışarıdan bir bakıcı tutulmuş olsa idi ne kadar zararının olduğu belirlenerek hüküm verilmesi gerekmektedir. Buna göre; olayda BK.’nun 43. maddesi (6098 sayılı TBK md. 52) gereğince hakkaniyet indirimi şartları bulunmamaktadır. (17. Hukuk Dairesi 2017/1726 E 2017/11442 K 2016/8190 E 2019/3646 K)
4-Müterafik kusura ilişkin itirazın incelenmesinde:
Zararın meydana gelmesinde veya artmasında mağdurun da kusurunun bulunması halinde söz konusu olan müterafik kusur Borçlar Kanunu’nun 44. maddesinde (6098 sayılı TBK md. 52) düzenlenmiştir. Mağdurun kusurunun zararın meydana gelmesinde başlıca etken olması halinde zarar verenin sorumluluğunun kalkması söz konusu olabileceği gibi belirlenen kusura göre zarar ve ziyandan indirim yapılmasını da gerektirebilir.
Somut olayda davalı … vekili, davacınnı emniyet kemeri takmadığının araştırılmadığını ve indirim yapılmadığını savunmuştur. Olaya ilişkin kaza tespit tutanağında davacının emniyet kemerinin takılı olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının yaralanmasında emniyet kemerinin etkisi olup olmadığı hususlarının belirlenebilmesi için maluliyet raporu alınan kurumundan kazanın şekli, davacını oturduğu yer itibariyle aracın hasar durumu, çarpma noktası, yaralanmanın şekline göre emniyet kemerinin takılı olması halinin davacının yaralanmasında etkili olup olmadığı hususunda ayrıntılı, gerekçeli ve denetime uygun rapor alınarak sonucuna göre Borçlar Kanunu 51 ve 52. maddesi gereğince tazminattan indirimin yapıp yapılmayacağı tartışılarak karar verilmesi gerekirken davalının bu savunması üzerinde hiç durulmadan karar verilmesi ve hiç tartışılmaması doğru görülmemiş olup davalının buna yönelen istinafı yerindedir.
5- Faiz türüne ilişki itirazın incelenmesinde:
Davacı vekilince temerrüt faizi olarak avans faizi istenilmiş, mahkemece avans faize hükmedilmiştir. Zarara neden olan araç kamyonet olup ticari faaliyet sırasında zarara neden olmuştur. Bu itibarla davada temerrüt faizi olarak ticari faiz niteliğindeki avans faizine hükmedilmesi yerinde olup itirazın reddi gerekmiştir.
6- Faiz başlangıcına ilişkin itirazın incelenmesinde:
Somut olayda uyuşmazlık, haksız eylemden kaynaklanmaktadır. Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir.
Sigorta şirketinin poliçe kapsamında sorumlu olduğu tazminatı 2918 sayılı KTK 99. maddesi gereğince başvuru tarihinden itibaren 8 iş günü içerisinde ödemesi gerekmektedir. Bu süre içinde ödeme yapılmaz ise bu süre sonra erdikten sonra 9.gün sigorta şirketinin temerrüde düştüğü kabul edilir.
Davacı tarafın davadan önce sigorta şirketine bir başvuruda bulunmaması halinde yada başvuru ispatlanmadığı hallerde davalı … şirketinin dava tarihi itibari ile temerrüte düştüğü kabul edilerek bu tarihten itibaren faize hükmolunması gerekmektedir.
Davacının 30/09/2016 tarihinde sigorta şirketine başvurduğu anlaşılmakla 10/10/2016 tarihinden itibaren temerrüde düştüğü anlaşılmakta itirazın kabulü gerekmiştir. (Nitekim Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2014/25016 Esas 2017/5136 Karar sayılı ilamları)
7- Yargılama gideri ve vekalet ücretine ilişkin itirazın incelenmesinde:
İDM tarafından davanın tam kabulüne karar verilmiş olmakla davalının yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmasında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından itirazın reddi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafça yatırılan, başvurma harçları dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Konya … İcra Dairesi’nin …. Esas sayılı dosyasına davalı … tarafından yatırılan 310.000,00 TL tutarlı teminatın İİK 36/5 maddesi gereğince talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 17/03/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.