Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/438 E. 2022/566 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No:.. – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :..
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 16/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA… ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 23/12/2021
NUMARASI :… Esas … Karar

DAVACI : … -…
VEKİLLERİ : Av….
Av….
DAVALI : … SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ -…
VEKİLİ : Av. …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 16/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 16/03/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacı vekili 10/01/2020 tarihli dilekçesiyle; 20/07/2013 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir haline iken … plakalı otomobil sürücüsü …’un çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada davacının kusurunun bulunmadığını, kaza sonrasında davacının yaralandığını ve … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davacının uğramış olduğu maddi zararların tazmini için sigorta şirketine başvuru yaptığını, davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme yaptığını, bu ödemenin yetersiz olduğunu bu nedenle 20/08/2019 tarihinde başvuru yapıldığını bu başvuruya davalı sigorta şirketinin cevap vermediğini, trafik kazası nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma numaralı dosyası açıldığını, sonrasında Konya … Asliye ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kavuşturmanın tamamlandığını, dava konusu ile ilgili arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne, davacının kalıcı iş göremezlik için şimdilik 100,00 TL maddi tazminat ile geçici iş göremezlik için şimdilik 50,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline ve davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan … Sigorta A.Ş. vekilinin 12/02/2020 tarihli davaya cevap dilekçesinde özetle; davacının Ankara … Asliye Ticaret mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile aynı kazaya ilişkin olarak tazminat isteminde bulunduğunu, akabinde sulh görüşmeleri yapıldığını, 29/06/2015 tarihli sulh protokolü ile davacının tazminatının ödendiğini, ödeme sonrasında davacının davasından feragat ettiğini ve dosyanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini, davacının 07/05/2018 tarihinde sigorta tahkim komisyonuna başvurduğunu ve dosyanın karara çıktığını, müvekkilinin davacıya 03/07/2015 tarihinde 28.689 TL ödeme yaptığını, 15/08/2019 tarihinde 67.694,10 TL ödeme yaptığını, bu nedenle müvekkilinin davacıya karşı borcunun bulunmadığını, davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dahilinde olduğunu ve sigortalının kusuru oranında sorumluluğunun bulunduğunu, dava konusu kazanın oluşumunda sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olduğunu, davacının kaza sırasında kask ve koruyucu kıyafet giymediği için müterafik kusurlu olduğunu, geçici iş göremezlik tazminatı ile bakıcı giderleri açısından sigorta şirketinin sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesini talep etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesinin kararı ile; “İncelenen dosya kapsamı ve toplanan deliller bir bütün halinde değerlendirildiğinde; 20/07/2013 tarihinde davacının sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile seyir haline iken … plakalı otomobil sürücüsü …’un çarpışması sonucu trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada davacının kusurunun bulunmadığını, kaza sonrasında davacının yaralandığını ve … Üniversitesi … Tıp Fakültesi Hastanesi’nde tedavi gördüğünü, davacının uğramış olduğu maddi zararların tazmini için sigorta şirketine başvuru yaptığını, davalı sigorta şirketinin kısmi ödeme yaptığını, bu ödemenin yetersiz olduğunu bu nedenle 20/08/2019 tarihinde başvuru yapıldığını bu başvuruya davalı sigorta şirketinin cevap vermediğini, trafik kazası nedeniyle Konya Cumhuriyet Başsavcılığı’nın… soruşturma numaralı dosyası açıldığını, sonrasında Konya … Asliye ceza Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası ile kavuşturmanın tamamlandığını, dava konusu ile ilgili arabuluculuğa başvurulduğunu ancak anlaşmanın sağlanamadığını beyan ederek davanın kabulüne, davacının kalıcı iş göremezlik için şimdilik 100,00 TL maddi tazminat ile geçici iş göremezlik için şimdilik 50,00 TL maddi tazminatın kaza tarihi olan 20.07.2013 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalı sigorta şirketinden tahsiline ve davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ettiği görülmekle, konunun 6098 sayılı TBK.nun 49.ve devam eden maddelerinde ve KTK. 85.vd.eden maddelerinde düzenlendiği, TBK’nun 49/1. maddesinde; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.” şeklinde, TBK’nun 51/1. maddesinde;”Hâkim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler.” şeklinde, KTK.85/1.maddesinde;”Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.” şeklinde, KTK. 86/1.maddesinde;”İşleten veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibi, kendisinin veya eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilerin kusuru bulunmaksızın ve araçtaki bir bozukluk kazayı etkilemiş olmaksızın, kazanın bir mücbir sebepten veya zarar görenin veya bir üçüncü kişinin ağır kusurundan ileri geldiğini ispat ederse sorumluluktan kurtulur.” şeklinde,KTK.91/1.maddesinde;”İşletenlerin, bu Kanunun 85 inci maddesinin birinci fıkrasına göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur.” şeklinde, KTK.92.maddesinde(6704 S.K. 4. Mad. İle değişiklik öncesi);” Aşağıdaki hususlar, zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamı dışındadırlar.a) İşletenin; bu Kanun uyarınca eylemlerinden sorumlu tutulduğu kişilere karşı yöneltebileceği talepler,b) İşletenin; eşinin, usul ve füruunun, kendisine evlat edinme ilişkisi ile bağlı olanların ve birlikte yaşadığı kardeşlerinin mallarına gelen zararlar nedeniyle ileri sürebilecekleri talepler,c) İşletenin; bu Kanun uyarınca sorumlu tutulmadığı şeye gelen zararlara ilişkin talepler,d) Bu Kanunun 105 inci maddesinin üçüncü fıkrasına göre zorunlu mali sorumluluk sigortasının teminatı altında yapılacak motorlu araç yarışlarındaki veya yarış denemelerindeki kazalardan doğan talepler,e) Motorlu araçta taşınan eşyanın uğrayacağı zararlar,f) Manevi tazminata ilişkin talepler.” şeklinde, KTK’nun 97.maddesinde(6704 S.K. 5. Mad. İle değişiklik öncesi);”Zarar gören, zorunlu mali sorumluluk sigortasında öngörülen sınırlar içinde doğrudan doğruya sigortacıya karşı talepte bulunabileceği gibi dava da açabilir.” şeklinde, KTK’nun 99.maddesinde(6704 S.K. 6. Mad. İle değişiklik öncesi);” Sigortacılar, hak sahibinin kaza veya zarara ilişkin tespit tutanağını veya bilirkişi raporunu, sigortacının merkez veya kuruluşlarından birine ilettiği tarihten itibaren sekiz iş günü içinde zorunlu mali sorumluluk sigortası sınırları içinde kalan miktarları hak sahibine ödemek zorundadırlar.” şeklinde düzenlemeler yapıldığı,
Davalı sigorta şirketinin cevap ve beyan dilekçelerinde davacıya 03/07/2015 tarihinde 25.673,00 TL , ve 15/08/2019 tarihinde 67.694,10 TL ödemeler yapıldığını, dolayısıyla davalının davacıya herhangi bir borcunun olmadığı, davacının daha önceden de yasal yollara başvurduğu, aldığı ödemeler karşılısında feragatname verdiği, bu nedenle aynı konu ile ilgili yeniden dava açılamayacağı için davanın reddini talep etmiş ise de yerleşik içtihatlarda trafik kazasında mağdur olan tarafın kaza nedeniyle uğramış olduğu zararların tam olarak tespit edilmesi gerektiği, zarar görenin zararını tazmininden sonra dahi kaza nedeniyle sonradan ortaya çıkacak zararların da zarar veren tarafından karşılanması gerektiği, bu nedenle dosya kapsamı incelendiğinde davacının kazadan sonra birkaç sefer daha tedavi gördüğü, bu tedavilerin nedeni olan arazların davaya konu trafik kazasından kaynaklandığı tespit edildiği, daha önceden davacının uğramış olduğu zarara ilişkin tazminat hesaplanmış ise de daha sonradan ortaya çıkan zarar nedeniyle meydana gelen farkın yeniden hesaplanarak mağdura ödenmesi gerektiğinden davalının talep ve itirazları reddedilerek mahkemece alınan raporların ayrıntılı ve denetime açık olması nedeniyle hükme esas alındığı ve davacı vekilinin tazminat miktarlarını raporlara uygun şekilde ıslah ettiği görülmekle davacının maddi tazminat taleplerinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle; davacının davasının KABULÜ ile; davacının uğramış olduğu geçici iş göremezlik tazminatı olarak 2.288,82 TL ‘nin davalıya ihbar edildiği ihbar tarihi olan 02/09/2019 tarihinden itibaren sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının uğramış olduğu artan iş göremezlik tespiti oranı nedeniyle tespit edilen 100.997,48 TL’nin davalıya ihbar edildiği ihbar tarihi olan 02/09/2019 tarihinden itibaren sigorta limiti ile sınırlı olmak kaydıyla işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair; davacı vekili ile davalı vekilinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 s. HMK’nın 345. maddesi gereğince ( 2 ) hafta içerisinde, ilgili BAM Hukuk Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.” şeklinde hükmün kurulduğu anlaşılmıştır.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davalı vekili sunduğu istinaf başvuru dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesinin hiçbir yerinde artan maluliyet talebinde bulunmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereğince davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken taleplerin kabulüne karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, davacının talebinin artan maluliyete ilişkin olduğu kabul edilirse dahi; maluliyetinin yeni bir durumdan kaynaklı artan bir maluliyet olup olmadığı tespit edilmeden hesap raporu alınması ve dosyada karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte; mahkemece alınacak yeni ATK maluliyet raporunda yeni gelişen durum olup olmadığı ve zamanının incelenmesi gerektiğini, yargılamada belirtilmesine rağmen davacının derdest sigorta tahkim başvurusunun da dikkate alınmadığını, TRH ve Progresif Rant Sistemi ile hesaplama yapılan raporun hükme esas alınmasının hatalı olduğunu, kararın kaldırılarak PMF Tablosu ile yeni bir rapor alınarak hüküm kurulması gerektiğini, davaya konu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsü …’un kusursuz olup mahkemece kusur raporu alınmaksızın karar verilmiş olmasının hukuka aykırı olduğunu, “geçici iş göremezlik tazminatı”nın poliçe teminatı kapsamı dışında olduğunu, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının kaldırılarak, yapılacak yeni yargılama ile davanın reddine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava; yaralanmalı trafik kazası sebebiyle geçici, sürekli iş göremezlige ilişkin maddi tazminat istemidir.
Gelişen duruma ilişkin itirazın incelenmesinde :
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 115. maddesi “(1) Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.
Yine 6100 sayılı HMK’nın kesin hükmü düzenleyen 303. maddesinde “(1) Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir…” hükmüne yer verilmiştir. Yine aynı kanuna göre kesin hüküm itirazı dava şartlarından olup 6100 sayılı HMK’nın 115. maddesi gereği dava şartının her zaman ileri sürülmesi mümkündür.
Davalı vekili savunmasında davacının aynı kazadan kaynaklı olarak daha önce Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi … E … K sayılı dosyadan açtığı davada dava dışı sulh olduklarından davanın feragat nedeniyle reddine karar verildiğini ,sulh -ibra protokolüne göre davacının %10 maluliyetine ilişkin olarak davacının avukatına ödeme yapıldığı bu nedenle davanın kesin hüküm nedeni ile reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Somut olayda ödemeye esas alınan maluliyet oranı ile mahkemenin hükme esas aldığı maluliyet oranı arasında Maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunmakla birlikte, bu farklılığın maluliyet oranında zaman içinde ortaya çıkan gelişen durum olup olmadığı konusunda yapılmış bir araştırma da yoktur.
Davacıya %10 maluliyet oranı üzerinden tazminat ödemesi yapan davalının hukuki durumunun, maluliyette gelişen durum olup olmadığı sorunu çözüldükten sonra değerlendirilmesi gerektiği gözetilmelidir.
Açıklanan vakıalar karşısında İdm’nce; davacının ibraname-feragat tarihinden önceki ve sonraki eksik tüm tedavi evraklarının dosyaya teminin sağlanması, davalı sigorta şirketinden hasar dosyasının getirtilmesi ve dosyada bulunmayan davacının %10 oranındaki maluliyetini belirleyen raporunun da temin edilmesi, maluliyet oranları bakımından fahiş fark bulunduğu dikkate alınarak, iki rapor arasındaki bu çelişkinin giderilmesi ile oran farklılığının maluliyette artış olarak kabul edilip edilemeyeceği (iki raporda maluliyet belirlemesine esas teşkil eden fiziksel ve fonksiyonel arazlarda zaman içinde gelişim olup olmadığı, İbraname-feragat tarihi olan 2015 ile eldeki başvuru 2020 yılları arasındaki süreçte davacıdaki arazların gelişim gösterip göstermediği) hususlarında,kaza tarihinde yürürlükte olanÇALIŞMA GÜCÜ VE MESLEKTE KAZANMA GÜCÜ KAYBI ORANI TESPİT İŞLEMLERİ YÖNETMELİĞİ hükümlerine göre ATK İhtisas Kurulu’ndan ya da üniversitelerin adli tıp anabilim dalı başkanlıklarından gerekçeli,denetime elverişli ve kaza ile illiyet bağının kurulduğu rapor alınması ile oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle, yazılı biçimde karar verilmesi nedeniyle kararın kaldırılarak İDM gönderilmesine karar vermek gerektirmiştir. (YARGITAY 4. Hukuk Dairesi 2021/5361 E 2021/7501 K)
2-Hesap raporuna ilişkin itirazın incelenmesinde :
Yargıtay içtihatları çerçevesinde kaza tarihi itibariyle uygulanması gerekli PMF 1931 Yaşam Tablosu dikkate alınarak davacının talep edebileceği tazminatın davacının ödeme tarihi itibari ile zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının ayrıntılı, denetime açık, doyurucu şekilde davalının kusuru da dikkate alınarak belirlenmesi gerektiğinden kararın kaldırılması gerekmiştir.
3- Derdest dosya itirazının incelenmesinde:
Davalı vekili derdest sigorta tahkim dosyası bulunduğu itirazında bulunmuş ancak İDM tarafından sigorta tahkim dosyası getirtilmemiş olup sigorta tahkim dosyasının dosya içerisine alınarak davalının itirazın hakkında karar verilmesi gerektiğinden itirazın kabulü gerekmiştir.
4- Kusura ilişkin itirazın incleenmesinde:
Kaza tespit tutanağı ,ceza dosyasında alınan kusur raporu ve İDM tarafından Ankara trafik ihtisas dairesinden alınan raporların birbirini teyit ettiği dava dışı sürücü … ‘in %100 kusurlu olduğunun kesinleştiği anlaşılmakla itirazın reddi gerekmiştir.
5- Geçici işgöremezlik talebinin teminat dışı olduğu itirazının incelenmesinde:
Trafik kazası, 20/07/2013 tarihinde gerçekleşmiş olup,Dayanak poliçenin düzenleme tarihi 20/01/2013 olup Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartları’nın yürürlük tarihi (01/06/20105) ve 2918 sayılı yasanın 6704 sayılı yasa ile değişik 90. Maddesinin yürürlük tarihi (26/04/2016) dikkate alındığında davalı Sigorta Vekilinin buna yönelik istinafı itirazı yerinde görülmemiştir.
Yukarıda açıklanan gerekçelerle davalı vekilinin istinaf talebinin HMK.nın 353/1.a.6.maddesi gereğince kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, yeniden yargılama yapılması için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile; ilk derece mahkemesi kararının HMK.nın 353/1-a.6 maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Yeniden yargılama yapılması için dosyanın kararı veren mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
3-İstinaf eden davalı tarafça yatırılan, başvurma harçları dışında kalan, istinaf karar harçlarının talep halinde davalı tarafa iadesine,
4-İstinaf eden davalı tarafça istinaf aşamasında yapılan masrafların ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-Karar tebliği ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
7-Konya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasına davalı … Sigorta Anonim Şirketi tarafından yatırılan 180.000,00 TL tutarlı teminatın İİK 36/5 maddesi gereğince talep halinde ilgilisine iadesine,
Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda HMK m.353 uyarınca KESİN olmak üzere oybirliği ile karar verildi. 16/03/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.