Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/395 E. 2022/520 K. 08.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. KONYA BAM 3. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO :…
KARAR NO :…
KARAR TARİHİ : 08/03/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE :…
KATİP :…

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
KARAR TARİHİ : 14/09/2021
NUMARASI : … Esas … Karar

İHTİYATİ HACİZ İSTEYEN : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAFLAR : 1- … – T.C No:…
2- … – T.C No:…
VEKİLİ : Av. …
TALEP : İHTİYATİ HACİZ
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 08/03/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 09/03/2022

Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
İhtiyati haciz isteyen vekili 13/09/2021 tarihli dilekçesiyle; yukarıda ayrıntıları yazılı EFT/Ödeme Belgelerini ve diğer delillerini sunarak, gerekli yaklaşık ispat şartının gerçekleştiğini, ihtiyati haciz koşullarının oluştuğunu, halefiyet ilkesi gereğince rücu tahsili olduğu gözetilerek alacağın temin için borçluların taşınır, taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Karşı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görülmüştür.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi 14/09/2021 tarih,… esas … karar sayılı gerekçeli kararında özetle; “2004 s. İİK’nun 257/1. maddesine göre, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklariyle diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir.”
Yukarıda yazılı EFT/Ödeme belgeleri ve diğer deliller incelendiğinde; borcun vadesinde ödenmediği gibi, alacağın rehinle de teminat altına alındığına dair bir bilgi bulunmadığı anlaşıldığından, işin aciliyetine binaen dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu oluşan vicdani kanaat ile;
1)İHTİYATİ HACİZ TALEBİNİN KABULÜ İLE ;
a)İcra İflas Kanun’unun 257 vd. maddeleri gereğince, alacaklının ileride ihtiyati hacizde haksız çıkması halinde, karşı taraf olan borçlu/borçlular ile 3. kişilerin bu yüzden uğrayacakları bütün zararlardan sorumlu olması ve alacağın %10’u kadar teminat yatırması kaydıyla, borçluların gerek elindeki gerekse üçüncü kişilerdeki taşınır ve taşınmaz malları ile hak ve alacaklarının, yukarıda miktarı yazılı alacağa yetecek kadar kısımlarının İHTİYATEN HACZİNE,
b)Alacaklının belirlenen teminatı, nakit olarak veya Türkiye’de faal olan bir bankanın kesin ve süresiz teminat mektubu olarak (şayet ihtiyati haciz isteyen alacaklı bir banka ise kendisi dışındaki başka bir bankaya ait teminat mektubu olarak) ihtiyati haciz kararının infaz edileceği ilgili icra dairesi kasasına yatırmasına veya ibraz etmesine, (infazı yapan icra dairesince teminatın karşılanıp karşılanmadığı hususuna dikkat edilmesine), alacaklı tarafından teminatın karşılandığı hususu resmi bir belge ile belgelendirilemediği takdirde ilgili icra dairesince ihtiyati haciz kararının uygulanmamasına,
2) 2004 s. İİK’nın 261/1 ve Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulu’nun 07/07/2021 gün ve 608 sayılı kararı gereğince, ihtiyati haciz kararının verildiği tarihten itibaren 10 gün içinde, Konya il sınırları içerisindeki (ihtiyati haciz kararından önce takip başlatılmışsa takibin başlatıldığı icra dairesinden, daha önce bir takip başlatılmamış ise ilgili herhangi) bir icra dairesinden, alacaklı tarafından ihtiyati haciz kararının infazının istenilmemesi halinde, ihtiyati haciz kararının kendiliğinden kalkmış sayılmasına, “
3) İleride alacaklının teminatın iadesini talep etmesi halinde; İİK nun 257-268. maddeleri, HMK nun 84 – 89. ve 392. maddeleri ile HMK Yönetmeliği’nin 59. maddesi gereğince aşağıda yazılı;
a)Alacaklının henüz/hiç uygulattırmadığı ihtiyati haczi uygulattırmaktan tamamen vazgeçmesi,
b)Aleyhine ihtiyati haciz uygulanmış olan borçluların teminatın iadesine açıkça rıza göstermeleri,
c)İhtiyati haciz uygulanmamış olan borçlular yönünden alacaklının ihtiyati haczi uygulattırmaktan vazgeçmesi,
d)Aleyhine ihtiyati haciz uygulanmış olan borçlular, teminatın iadesine itiraz etmiş olsalar dahi, ileri aşamalarda itiraz eden borçlular hakkındaki icra takibinin kesinleşmesi ve ayrıca hakkındaki takip kesinleşen borçlulara ilişkin olarak 3. kişilerin de süresi içerisinde ve usulüne uygun bir istihkak taleplerinin bulunmaması,
e)İcra Müdürlüğünce (dairesince) aleyhine ihtiyati haciz uygulanmış olan borçlulara yapılacak “ihtiyati haciz sebebiyle yatırılan teminatın alacaklıya iadesine karşı ( 7 ) gün içinde ilgili icra müdürlüğüne dilekçe vererek itiraz edebilecekleri ve ihtiyati haciz sebebiyle uğradıkları zararın tazmini için de alacaklıya karşı aynı süre içerisinde ilgili mahkemesinde tazminat davası açabilecekleri, aksi takdirde ilgili icra müdürlüğüne itiraz dilekçesi verilmez ve aynı süre içerisinde tazminat davası açılıp yine aynı süre içerisinde mahkeme ve dosya numarası icra müdürlüğüne bildirilmez ise teminatın alacaklıya iade edileceği” meşruhatını taşıyan tebliğden itibaren ( 7 ) gün içinde, bu borçluların teminatın iadesi talebine itiraz etmemesi,
İhtimallerinden birinin gerçekleşmesi halinde, ilgili icra Müdürlüğünce teminatın yatırana iadesine, ancak ( 7 ) günlük süre içinde teminatın iadesi talebine itiraz edilmesi (ve takibin de teminata itiraz eden yönünden kesinleşmemiş olması) halinde icra müdürlüğünce icra dosyasının bir karar verilmek üzere mahkememize gönderilmesine,” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
İhtiyati hacze itiraz eden … ve … vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; …nın kendisine yapılan tek taraflı başvuru sonucunda herhangi bir yargılama olmaksızın başvuru sahibine ödeme yaptığını ve ödeme dekontları ile Ticaret Mahkemesinden ihtiyati haciz kararı aldığını, müvekkillerinin kusurlu olup olmadığının ve tazminat ödeme yükümlüsü olup olmadığı konusunda herhangi bir yargılama olmadığını, ortada kesin bir alacağın bulunmadığını, …’nın kendi takdirine göre ödemiş olduğu paranın rücuen müvekkillerden istenmesi durumunda vadesi gelmiş bir alacaktan söz edilmesinin mümkün olmadığını, söz konusu alacağın yargılamayı gerektiren bir alacak olduğunu, …’te oluşan maluliyetin 5,5 sene önce meydana gelen kaza sonucunda gerçekleştiğini, ihtiyati haciz dosyasında …nca yapılan ödemelerin dekontları sunulmuş ve Selim Yavuz isimli avukata 20.08.2021 tarihinde 18.063,56 TL’lik iki ödeme olduğunu, 13.08.2021 tarihinde ise 190.000,00 TL para gönderildiğinin görüldüğünü, toplamda 226.127,12 TL para ödenmiş olup dosyada avukatlık vekalet ücreti ödendiğine dair makbuz bulunduğunu, …’e 190.000,00 TL tutarında ödeme yapılmasını kabul etmediklerini, yargılaması yapılmayan bir dosya için neden 36.127,12 TL tutarında avukatlık ücreti ödendiğini ve bu paranın müvekkilinden tahsil edilmeye çalışılığının taraflarınca anlaşılamadığını, yerel mahkemece %10 gibi düşük bir teminat oranı ile ihtiyati haciz kararı verdiğini, söz konusu teminat miktarına itirazlarını sunduklarını, ihtiyati haciz kararına itirazlarının reddi yönünde verilen kararın kaldırılmasını, Konya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 14.09.2021 tarihli ihtiyati haciz kararına itirazımızın reddine dair verilen kararın kaldırılmasını, Konya …. İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı icra dosyası ile konulan ihtiyati hacizlerin kaldırılmasını ve yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
İhtiyati haciz talep eden …vekili sunduğu istinafa cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumun esas gayesinin halefiyet ilkesi gereği rücu tahsili olduğunu, karşı taraf vekillerinin istinaf başvurularının reddine karar verilmesini, kusurlu aracın ZMMS’si olmaması nedeniyle hak sahiplerine ödenen tazminat ve ferilerinden oluşan zararın mezkur kazada kusurlu olan araç maliki ve sürücüsüne rücu zorunluluğu bulunduğunu, karşı taraf istinaf başvurularının reddine karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
2004 sayılı İİK’nın 257/1. maddesindeki, “Rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş bir para borcunun alacaklısı, borçlunun yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır ve taşınmaz mallarını ve alacaklarıyla diğer haklarını ihtiyaten haczettirebilir” hükmü ile muaccel, bir başka deyişle vadesi gelmiş alacaklar yönünden ihtiyati haciz koşulları düzenlemiş olup, muaccel olmayan/vadesi gelmemiş alacak yönünden ise ihtiyati haciz koşulları aynı yasanın 257/2.maddesinde, “Vadesi gelmemiş borçtan dolayı yalnız aşağıdaki hallerde ihtiyati haciz istenebilir:
1-Borçlunun muayyen yerleşim yeri yoksa;
2-Borçlu taahhütlerinden kurtulmak maksadıyla mallarını gizlemeye, kaçırmaya veya kendisi kaçmaya hazırlanır yahut kaçar ya da bu maksatla alacaklının haklarını ihlal eden hileli işlemlerde bulunursa;
Bu suretle ihtiyati haciz konulursa borç yalnız borçlu hakkında muacceliyet kesbeder.” şeklinde düzenleme yapılmıştır.
İİK’nun 257/1. maddesinde rehinle temin edilmemiş ve vadesi gelmiş para borçlarının alacaklısının ihtiyati haciz talep edebileceği belirtilmiştir.
Bu açıklamalara göre ihtiyatı haciz “Alacaklının, bir para alacağının zamanında ödenmesini güvence (garanti) altına almak için, mahkeme kararı ile borçlunun mallarına önceden geçici olarak el konulması”dır.
Geçici hukuki korumalarda, bazen karşı tarafın dinlenmemesi, tüm delillerin ayrıntılı bir biçimde incelenmesine yeterli zamanın olmaması gibi sebeplerle yaklaşık ispat yeterli görülmüştür.
Yargıtay ise içtihatlarında ihtiyati haczin geçici bir haciz, dava veya icra takiplerine takaddüm eden emniyet tedbiri olduğunu belirterek, ihtiyati haczi bir icra takip işlemi olarak görmemektedir.
Somut olayda, trafik tespit tutanağı, ödeme belgeleri, maluliyete dair rapor, mevcut bilgi ve belgeler hep birlikte değerlendirildiğinde yaklaşık ispat koşulları gerçekleşmiş olup ihtiyati haciz koşullarının gerçekleşmesi nedeniyle mahkemece, yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda ihtiyati haciz kararının kaldırılması talebinin reddi kararı doğru olup, bu karara karşı tarafça istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden başvurunun esastan reddine dair aşağıdaki gibi hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Karşı taraf… ve … vekilinin ihtiyati haciz kararının kaldırılması isteminin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi ara kararına karşı istinaf başvurusunun ESASTAN REDDİNE,
2-İstinaf karar ve ilam harcı peşin alındığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Kararın tebliğinin ilk derece mahkemesi tarafından yerine getirilmesine,
5-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) ve İİK 265/son maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi.09/03/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.