Emsal Mahkeme Kararı Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2022/2867 E. 2022/2714 K. 21.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. KONYA BAM … HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: … – …
T.C.
KONYA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
… HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO : …
KARAR NO : …
KARAR TARİHİ : 21/12/2022

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I

BAŞKAN : …
ÜYE : …
ÜYE : …
KATİP : …

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : KONYA … ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ARA KARAR TARİHİ : 05/10/2022
NUMARASI : … Esas

DAVACILAR : 1- … – …
2- … – …
3- … – …
4- … – …
VEKİLİ : Av. … – …

DAVALILAR : 1- … – …
2- … – …
3- …

TALEP : İHTİYATİ TEDBİR
İSTİNAF KARAR TARİHİ : 21/12/2022
İSTİNAF KARAR YAZIM TARİHİ : 22/12/2022
Yukarıda bilgileri yazılı mahkemece verilen karara ilişkin istinaf talebi üzerine mahkemece dosya istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiğinden yapılan ön inceleme ve incelemeyle heyete tevdi olunan dosyanın gereği görüşülüp aşağıdaki karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle;31/05/2022 tarihinde meydana gelen kazada sürücü …’in eşi olan …’a ait sevk ve idaresindeki … plaka sayılı aracı ile okul çıkışı evine dönmekte olan müvekkili … ve …’nin oğlu diğer müvekkillerinin kardeşi olun müteveffa …’ye çarptığını, kaza sonucu …’nin vefat ettiğini, davaya konu kazanın sürücünün tam kusurlu eylemi sonucu meydana geldiğini, müvekkillerinin ileride telafisi mümkün olmayan zarara düşmemeleri için davalının mal kaçırma kastıyla muvazaalı işlemler sergilememesi nedeniyle davaya konu kazaya sebebiyet veren davalı … adına kayıtlı … plakalı araç üzerine ihtiyati hacze kabil olmak üzere ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir.
Davalı … A.Ş vekili cevap dilekçesinde; usule ilişkin itiraz ettiklerini, dava şartı sebebiyle davanın usulden reddinin gerektiğini, davacı tarafça davadan önce müvekkili şirkete usulüne uygun bir başvuru yapılmadığını, esasa ilişkin olarak ise poliçeden dolayı sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere ölüm ve daimi sakatlık halinde kişi başına azami 500.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, teminat limitini bildirmelerinin bu miktarın mutlak surette ödeneceği ve davayı kabul anlamına gelmeyeceğini, müteveffanın davacılara gerçekten de destek olduğunun ispatının gerektiğini, davacıya ait güncel nüfus kayıt örneğinin dosyaya kazandırılarak başkaca destekçisi olup olmadığı ile destekçilikten çıkanların tespitinin gerektiğini, davacılara SGK tarafından gelir bağlanıp bağlanmadığı konusunda ilgili SGK … Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasını, destekten yoksun kalma tazminatı belirlenirken vergilendirilmiş kazancın esas alınması gerektiğini, müvekkili şirket aleyhine açılan davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar … ve … vekili sunduğu cevap dilekçesinde; kazanın bisiklet sürücüsü müteveffa …’nin solundan ve gerisinden gelen araç trafiğini kontrol etmeksizin tek elle bisiklet üzerinde seyir halinde iken ani bir manevra ile sol şeride geçtiği sırada meydana geldiğini, müteveffanın kaza sırasında koruyucu tertibat kullanmadığını, tazminat hesaplaması yapılırken %20 oranında müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, talep edilen manevi tazminat miktarının fahiş olduğunu, ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerine itiraz ettiklerini, davanın reddini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacılara yükletilmesine karar verilmesini dilemiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ :
İlk derece mahkemesi 05/10/2022 tarihli ara kararında özetle; “6100 s. HMK.nin 389/1. maddesine göre, “Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkânsız hâle geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hâllerinde, uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.”
6100 s. HMK.nın 391/3. maddesine göre, “İhtiyati tedbir talebinin reddi hâlinde, kanun yoluna başvurulabilir. Bu başvuru öncelikle incelenir ve kesin olarak karara bağlanır.”
6100 s. HMK.nın 341/1. maddesine göre, “ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir.”
Somut olayda; davanın konusu tazminat olup ihtiyati tedbir konulması istenilen malvarlığı dava konusu olmadığından, davacı tarafın ihtiyati tedbir talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve dosya üzerinden yapılan inceleme sonucu;
Davacının dava dilekçesindeki İHTİYATİ TEDBİR TALEBİNİN REDDİNE” şeklinde karar verilmiştir.
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ :
Davacılar vekili sunduğu istinaf dilekçesinde özetle; davaya konu kazanın ölümlü trafik kazası olması nedeniyle haksız fiilin gerçekleştiği tarih itibarıyla alacağın muaccel olduğunu, kazaya ilişkin ceza dava dosyası ve kaza tespit tutanağı, otopsi tutanağı nazara alındığında ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için yaklaşık ispat kuralının gerçekleştiğini, bu nedenle talepleri doğrultusunda kazaya sebebiyet veren … plaka sayılı aracın üzerine ihtiyati haciz konulmasına kararı verilmesini talep ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE :
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341 ve devamı maddeleri uyarınca ve özellikle istinaf incelemesinin kapsamının öngörüldüğü 355. maddeye göre re’sen gözetilecek kamu düzenine aykırılık halleri dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır.
Dava konusu uyuşmazlık, trafik kazası sonucu zarara uğrayan davacıların açtığı tazminat davasında, sigorta dışındaki diğer davalılar ait araç üzerine “ihtiyati hacze kabil olacak şekilde tedbir konulması” şeklinde talepte bulunulmuş, mahkemece ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz talepleri ayrı ayrı değerlendirilmiştir .Davacı tarafından ihtiyati tedbir talebinin reddine ilişki ara karara itiraz edilmiştir.
İhtiyati tedbir, 6100 sayılı HMK’da 389 vd. maddelerinde düzenlenmiştir.
HMK’nın 389. maddesinde; ”Mevcut durumda meydana gelebilecek bir değişme nedeniyle hakkın elde edilmesinin önemli ölçüde zorlaşacağından ya da tamamen imkansız hale geleceğinden veya gecikme sebebiyle bir sakıncanın yahut ciddi bir zararın doğacağından endişe edilmesi hallerinde uyuşmazlık konusu hakkında ihtiyati tedbir kararı verilebilir.
Birinci fıkra hükmü niteliğine uygun düştüğü ölçüde çekişmesiz yargı işlerinde de uygulanır” hükmü düzenlenmekle ihtiyati tedbir açıklanmıştır.
Trafik kazasında davalıların malvarlığının HMK 389. maddesi kapsamında dava konusu uyuşmazlığı oluşturduğunun kabulü mümkün değildir. Dava konusu uyuşmazlıktan kasıt malvarlığının mülkiyetinin taraflar arasında çekişmeli olmasıdır. Davacının amacı trafik kazasından kaynaklanan tazminat alacağını güvence altına almak olduğuna göre, bu talebin niteliği itibariyle ihtiyati haciz istemi olarak ileri sürülmesi gerekir. Mahkemece, yukarıdaki açıklamalar göz önünde bulundurulduğunda “ihtiyati tedbir” talebinin, bu gerekçe ile reddi doğru olduğundan, ihtiyati tedbire yönelik istinaf talebi yerinde değildir.
Bu karara karşı davacılar vekilinin istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden başvurunun HMK’nın 353/1-b-1 maddesi gereği esas yönünden reddine dair aşağıdaki hükmün kurulmasına karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-İlk Derece Mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığından davacılar vekilinin istinaf başvurusunun HMK’nun 353/1-b-1 maddesi gereği ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harç yeterli olduğundan yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-İstinaf incelemesi sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Karar tebliği ve harç işlemlerinin İlk Derece Mahkemesi tarafından yerine getirilmesine
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda, HMK’nun 362/1(f) ve İİK 265/son maddesi gereğince KESİN olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 22/12/2022


Başkan

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Üye

e-imzalı

Katip

e-imzalı

Bu evrak 5070 sayılı Yasa kapsamında elektronik imza ile imzalanmıştır.